EKONOMİ - 12 Şubat 2019 Salı 13:51

ECCO Türkiye Genel Müdürü Erda: "Zor dönemde yönetici rüzgâra karşı yel değirmeni inşa etmeli duvar örmemeli"

A
A
A
ECCO Türkiye Genel Müdürü Erda: "Zor dönemde yönetici rüzgâra karşı yel değirmeni inşa etmeli duvar örmemeli"

ECCO Türkiye Genel Müdürü Deniz Erda, 2018 yılında ekonomik dalgalanmalara rağmen yüzde 57 büyüme gerçekleştirdiklerini belirterek, "Yaşanan ekonomik süreçte sakin kalarak doğru fiyat stratejisi uyguladık.

ECCO Türkiye Genel Müdürü Deniz Erda, 2018 yılında ekonomik dalgalanmalara rağmen yüzde 57 büyüme gerçekleştirdiklerini belirterek, "Yaşanan ekonomik süreçte sakin kalarak doğru fiyat stratejisi uyguladık. Doların tavan yaptığı Ağustos ayında zam yapmadık, satışlarımızın yüzde 41 arttığını gördük" dedi. Erda, 2019 yılında da yüzde 50 büyüme hedeflediklerini açıkladı.



Danimarkalı dünyaca ünlü ayakkabı markası ECCO Türkiye Genel Müdürü Deniz Erda, markanın 2018 verilerini ve gelecek planlarını gazetecilerle paylaştı. Türkiye pazarına 2014 yılında giren marka, 2017 yılında ECCO Türkiye olarak Avrupa’daki tüm ECCO mağazaları içinde en çok büyüyen ülke olduğu bilgisi verildi.



"Doların tavan yaptığı Ağustos ayında zam yapmadık"


2018 yılında ekonomik dalgalanmalara rağmen Türkiye’de yüzde 57 büyüme gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erda, "Krizde bir yöneticinin görevi, rüzgara karşı bir yel değirmeni inşaa etmektir, duvar örmek değil. Yaşanan ekonomik süreçte sakin kalarak doğru fiyat stratejisi uyguladık. Doların tavan yaptığı Ağustos ayında zam yapmadık, satışlarımızın yüzde 41 arttığını gördük. Yabancıların ilgisi günden güne arttı. Özellikle Çin ve Ortadoğulu turistlerin alımlarında artış yüksekti. Ağustos ayında yabancıya satış oranımız yüzde 41’e ulaştı. Satışlarımız bir önceki yıl Ağustos ayına göre yüzde 102 arttı" dedi.



Kriz dönemlerindeki yönetim felsefesini, "Yöneticinin görevi rüzgâra karşı yel değirmeni inşa etmektir, duvar örmek değil" diyerek açıklayan Deniz Erda, AVM kiralarında yerli yabancı ayırımı. 2019 yılında kendileri gibi yabancı sermayeli markaların önündeki en büyük sorun, olarak gördüğünü belirterek, "Türkiye’de TL ile satış yapıyoruz. Bu düzenlemeye göre bayimiz TL ile kira öderken biz dövizle ödeyeceğiz. Bu düzenleme ile karar AVM’nin yorumuna kalıyor. Dövizle ödemek eşitlik ilkesine de aykırı. 2 yıllık bir süre için kiralar TL’ye çevrildi. Ancak yabancı ortaklı şirketlere döviz cinsinden kira istendiği takdirde ortalık toz duman olur. Yan tarafımdaki mağaza lirayla kira öderken ben dövizle ödemek zorunda kalırsam bunu kabul etmek çok mümkün değil" dedi.



Türkiye’de geçen yıl 10’uncu mağazasını açtığını belirten Erda, yeni mağazanın İstanbul Havalimanı’nda açılacağı bilgisini vererek önümüzdeki beş yıl içerisinde Türkiye’de 25 mağazaya ulaşmayı hedeflediğini açıkladı. Ayrıca Erda, marka 2018 yılında cirosunun yüzde 8’ini e-ticaretten elde etmeyi hedeflediğini söyledi.


2019 yılına güzel bir giriş yaptıklarını kaydeden Erda, satışları 2019 Ocak ayında yüzde 67 artırdıklarını kaydederek, 2019’u yüzde 50’nin üzerinde büyüme ile kapatmayı hedeflediklerini açıkladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.