SAĞLIK - 12 Haziran 2019 Çarşamba 09:57

Sınavlar yaklaşırken aile tutumuna dikkat

A
A
A
Sınavlar yaklaşırken aile tutumuna dikkat

Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd.

Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, sınavlar yaklaşırken aile tutumuna dikkat çekti.


Öncelikle ailelerin çocuklarının durumunu iyi gözlemlemesi gerektiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Çünkü sınavla ilgili birçok yerde yazılan veya medyada konuşulan öneriler genel önerilerdir. Ancak her insandan dünyada bir tane mevcuttur. Mutlaka sınava giren gençlerin ortak bir davranış biçimi olabilir. Bununla birlikte kardeşlerin, hatta ikiz kardeşlerin bile gelecekteki okulunu belirleyecek bir sınava yaklaşımları, onlarda meydana getirdiği stres farklı olacaktır. Bu durumun ailelerce iyi anlaşılması gerekir. Bu durumda çocuklarının olumlu ve olumsuz yanlarını daha iyi değerlendirip, onun ihtiyaçlarına daha gerçekçi yardımda bulunabilirler. Ayrıca biraz önce değindiğim gibi her insandan dünyada bir tane vardır; kardeşleriyle, sınıf arkadaşlarıyla, yakınlarıyla, komşu çocuklarıyla karşılaştırmak hiçbir fayda sağlamayacağı gibi zarar verir” diye konuştu.


Bunun dışında bu genç insanların gidecekleri okulun ilk basamağı olan bu sınava hazırlanırken gergin olmalarının doğal olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Ancak aile bunu fark ederse ve bu durumu önemserse yardımcı olmaya başlamış olur. Tabi ki ölçüyü kaçırmadan” dedi.


Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, ailelerin çocuklarının sınav stresinin boyutunu nasıl fark edebileceği hususunda ise “Stres esasen gerektiği kadarsa sorun olmaz. Belli miktarda stres kişide uyanıklık, uyarılmışlık oluşturur. Bu da kişinin bu konuyla ilgili dikkatini artırır. Performansını olumlu yönde etkiler. Sınava çalışma isteğini, başarı arzusunu artırır. Hiç kaygının olmayışı sınava hazırlanan kişinin bazen motive olmasını engeller. Stresin iç ve dış nedenleri vardır. Belirtiler aynı bile olsa iç nedenler gencin kişilik özelliklerinden kaynaklanırken, daha kontrol edilebilir dış nedenler aile ve çevre tutumundan kaynaklanır. Ancak belirtileri birbirine benzer. Ancak stres artık kontrol edilemez, baş edilemez duruma gelmişse tehlikelidir. Sınava gireceklerde olumsuz, yani gereğinden fazla stres olursa; az uyuma, çok uyuma, gece sık uyanma, uykuya dalmada zorluk gibi uyku sorunları, iştahta artma ya da azalma, sinirlilik, ani öfkelenme, ağlama nöbetleri, alınganlık, arkadaşlarıyla sorunlar, dikkat sorunları, performansta düşme, ders çalışmadan kaçınma, deneme sınavından kaçınma, moralsizlik, aşırı endişe, isteksizlik, aşırı heyecan, umutsuzluk gibi birçok belirtiyle kendini gösterir. Bu durumlar aile için dikkatli olması, yardımcı olamadığı anlarda, rehberlik, psikolog ya da psikiyatristten yardım alması gereken durumlardır” ifadelerini kullandı.



Sınav yaklaşırken ailelerin yapması gerekenler


Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, sınav yaklaşırken olumlu aile tutumunun nasıl olacağı konusunda ise şunları söyledi:


“Aileler bu dönemin hassasiyetini göz önünde bulundurarak, biraz daha dikkatli davranmalıdırlar. Belki o dönemde çocuklarına biraz daha fazla zaman ayırmaları önemlidir. Ayrılan zamanlarda sınava girecek gencin konuşmaları dinlenmeli, sözü kesilmemeli, her soruna mutlaka bir çözüm bulunmaya kalkılmamalıdır. Belki yardımcı olabilecekleri bir durumun olup olmadığı sorabilirler. Kişinin istekleri varsa, abartmadan imkânlar doğrultusunda sağlanabilir.(Özel ders gibi) Belki onlarla zaman zaman yürüyüş yapmak iyi olabilir. Ancak en önemlisi sınava girecek genç istemeden, zorla onun için bir şey yapılmaya kalkılmamalıdır. Çünkü bazen onlar sadece dertleşmek isterler. Bunu anlamak gerekir. Sınav sonunda verilmesi düşünülen mükâfat asla abartılı olmamalıdır. Hoşgörü bu dönemde oldukça önemlidir. Yemek düzenine, dinlenmesine özen göstermek iyi olabilir.


Bunların önemlidir ancak güven ve sevgi belki en büyük gereksinimdir. Eğer aile çocuklarına güvenirse onunda kendine güveni artacaktır. Bir de aile, çocuklarını başarılı olsa da olmasa da seveceğini göstermelidir.


Aşırı korumacı yaklaşım sınava girecek kişinin kendisine güvenini azaltır. Aşırılaşmış hiçbir davranış samimi değildir. Sınava girecek kişinin tüm sınavlarını aşırı kontrol etmek, çalıştığı saati, çözdüğü soru miktarını denetlemek sınava girecek kişide sürekli kameralarca izlendiği izlenimini oluşturur. Bu onun performansını olumsuz etkiler. Bir diğer aile yaklaşımı aşırı yarışmacı ailelerin sonuç odaklı zorlayıcılığıdır. Bu aileler hiç başarıyı yeterli görmez ve sürekli hedef yükseltir. Sınava girecek gençte bu başlı başına stres unsurudur. Sınavların zorluğu, ya da sınavlarda oluşan olumsuzluklardan bahsetmek uygun değildir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Hicham Amghar, kadınlar Sheila Chelangat kazandı Türkiye İş Bankası 19 İstanbul Yarı Maratonu’nu erkeklerde Faslı atlet Hicham Amghar, kadınlarda ise Kenyalı atlet Sheila Chelangat kazandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul’un düzenlediği Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, Tarihi Yarımada parkurunda ’En Hızlı Yarı’ sloganıyla koşuldu. Dünyanın en iyi 11, Avrupa’nın da 4 ’Gold Label’ yarı maratonundan biri olan İstanbul Yarı Maratonu, 10K ve 21K kategorilerinde yapıldı. Koşuya 72 farklı ülkeden yaklaşık 14 bin sporcu katıldı. Elit atlet kategorisinde ise 34 farklı ülkeden 47 erkek, 21 kadın olmak üzere toplam 68 sporcu yarıştı. Yenikapı’dan başladı, orada bitti Yenikapı’dan saat 09.15’te start alan yarışta atletler Kumkapı, Cankurtaran, Çatladıkapı, Sarayburnu, Sirkeci Işıklar ve Eminönü’nden sonra Galata Köprüsü’nden Karaköy’e geçti. Köprü bitimindeki ışıklardan ’U’ dönüşü yapan sporcular, Eminönü, Unkapanı, Cibali, Abdülezelpaşa caddesi, Ayvansaray, Haliç köprüsüne varmadan yine bir ’U’ dönüşü yaparak, ters istikamette aynı sahil yolunu kullanıp Yenikapı’ya geldi. Erkeklerde Hicham Amghar, kadınlar Sheila Chelangat kazandı Elit atletler kategorisi erkeklerde Faslı atlet Hicham Amghar 59.46’lık derecesiyle birinci oldu. İkinciliği 59.53’lük derecesiyle Etiyopyalı sporcu Dinkalem Ayele, üçüncülüğü ise 1.00.02’lik derecesiyle Etiyopyalı atlet Gemechu Bute elde etti. Kadınlarda ise 1.06.46’lık derecesiyle Kenyalı atlet Sheila Chelangat kazandı. İkinci sırayı 1.07.11’lik derecesiyle Kenyalı sporcu Miriam Chebet, üçüncülüğü de 1.08.16’lık derecesiyle Etiyopyalı atlet Zewditu Aderaw aldı. Türkiye yarı maraton şampiyonları da belli oldu İstanbul Yarı Maratonu aynı zamanda Türkiye Yarı Maraton Şampiyonası özelliğini de taşıdı. Erkeklerde 1.02.42’lik derecesiyle Ali Kaya, kadınlarda ise 1.13.32’lik derecesiyle Özlem Kaya Alıcı birinci oldu. 8 milyon TL para ödülü verildi İstanbul Yarı Maratonu’nda dereceye giren atletlere 8 milyon TL para ödülü verildi. Elit kadın ve erkek atletlerin birincileri 15’er bin Dolar alırken, ikinciler 10, üçüncüler 8, dördüncüler 6, beşinciler 5, altıncılar 4, yedinciler 3 ve sekizinciler 2’şer bin Dolar para ödülü kazandı. Bu yıl 34 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) adına bin 500 gönüllü, bağış toplamak için koştu. Yarı maratonda 2020-2023 arasında yaklaşık 12 milyon TL’lik bağış toplanmıştı.
Antalya Kumluca’da Yörük Göçü 25’inci kez canlandırıldı Antalya’nın Kumluca ilçesinde gerçekleştirilen, Geleneksel Kumluca Tarım ve Seracılık Festivali’nin açılışında Yörük göçü canlandırıldı. Katılımcılar, Yörük göçünde; at, eşek, deve ve köpekleriyle kortej yürüyüşü yaptılar Kumluca İlçesinde bu yıl 25.’si düzenlenen Geleneksel Kumluca Tarım ve Seracılık Festivali kapsamında “Yörük Göçü” etkinliği, yoğun bir katılımla yapıldı. İlçenin, Gödene Caddesi’nden başlayıp Orhan Okulu Caddesi’ndeki Yörük Obalarına gelen Yörük Göçü etkinliğinde Kumluca halkı adeta sokağa döküldü. İlçeye bağlı, Bağlık Mahallesi Gödene caddesinden başlayıp Adnan Menderes Bulvarını takip ederek, Narenciye Mahallesindeki Orhan Okulu caddesinde son bulan kortej, yaklaşık 2 saat sürdü. Yörüklerin yaşayış tarzları sergilendi Birbirinden renkli görüntülere sahne olan festivalde, Kumluca’da yaşayan vatandaşlar, tamamen gönüllülük esasıyla etkinliğe katkı koydu. Katılımcılar, Yörük göçünde; at, eşek, deve ve köpekleriyle kortej yürüyüşü yaptılar. Yörüklerin yaşayış tarzlarını, günlük hayatta kullandıkları araç gereçleri, ulaşım şekillerini ve yemek kültürlerini canlandırdılar. Yörük Göçü Kortejini izlemek isteyen vatandaşlar ise saatler önceden kaldırım ve refüjlerde yerlerini alarak heyecanla kortejin geçmesini beklediler. “Yörük kültürünü, gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyoruz” Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, Yörük göçünün açılış konuşmasında şöyle konuştu: ‘’25.Tarım ve Seracılık Festivalimizin startını Yörük Göçümüzle verdik. Yörük kültürümüzü yaşatmak ve gelecek nesillerimize aktarmak amacıyla etkinliğimizi düzenliyoruz. Konserlerimiz ve Yağlı Pehlivan Güreşlerimizle güzel bir festival ortamı yaşıyoruz.” Yörük göçü, baharın ve yazın müjdecisi Kumluca Kaymakamı Tekin Erdemir de Yörük göçünün önemine değindi. Erdemir, “Yörük göçü, bölgemiz için önemli bir etkinlik. Vatandaşlarımız, baharın ve yazın müjdecisi olarak görüyor. Yıllar öncesinde insanlarımız ovalardan dağlara göçtü. Hayvanlarını götürdüğü ve orada kaldığı bir günün başlangıcı.’’ dedi. Çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceği festival, 4 Mayıs Cumartesi günü sona erecek. (RS)
Adana Adana’da bal hasadı başladı Adana, zengin bitki örtüsü ve verilen desteklerle bal üretiminde üst sıralardaki yerini koruyor. Kentte yaklaşık 2 bin 470 arıcının 495 bin kovanda bal üretimi yapılmasıyla geçen yıl 12 bin 280 ton bal üretildi. Adana bölgesindeki arıcılar yılın ilk balını da peteklerden sağmaya başladı. İkliminin yanı sıra sahip olduğu zengin doğal ve tarımsal kaynaklı bitki örtüsüyle arıcılıkta öne çıkan Adana, verilen desteklerle bal üretiminde üst sıralardaki yerini koruyor. Kış mevsiminde narenciye bahçelerine, ilkbahar ve yaz başlangıcında ayçiçeği tarlaları civarına yerleştirdikleri kovanlardan bal sağan Adana’daki üreticiler, yaz aylarında ise kovanlarını taşıdıkları Toroslar’daki yaylalarda ve ülkenin diğer yüksek kesimlerindeki florası zengin alanlarda bal hasadı yapıyor. Yılın ilk bal hasadını narenciye balı ile yapan Adanalı arıcıların bal sağımına katılan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Çukurova Bölgesinin Kasım-Mayıs ayları arasında ekolojik koşulları ve florası ile yerel arıcıların yanı sıra kışlatmak için arılarını getiren misafir arıcılar tarafından da tercih edilen bir bölge olduğunu söyledi. Kökçüoğlu, “Ovada narenciye bahçeleri, dağ kesiminde zengin flora ile arıcılıkta önemli bir yerdeyiz. Her yıl yaklaşık 33 ilden 150 bin kovan kış dönemini geçirmek için ilimize geliyor. 495 bin arılı kovan varlığına sahibiz ve 2470 aile geçimini arıcılıktan sağlıyor. Ürettiğimiz 12 bin 280 ton bal ile de Türkiye sıralamasında ikinci durumdayız. Turunçgil ağaçlarımızdan sadece meyve değil bal da topluyoruz. İlk narenciye balı ilimizde hasat edilmeye başladı. Hayırlı olsun.” dedi. İl Müdürü Kökçüoğlu, arıcılara devlet desteğinin her zaman devam ettiğini ifade ederek Adanalı arıcılara 2023 yılı desteği olarak 25 milyon lira ödendiğini söyledi. Kökçüoğlu, “İl Müdürlüğü olarak paydaşlarımızla işbirliği yaparak arıcılarımıza eğitimler veriyoruz, kovan desteği sağlıyoruz, arı hastalıkları ile mücadele için ilaç veriyoruz, kış bakım ve beslemesi için şeker dağıtıyoruz. Bu desteklerimiz önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek.” şeklinde konuştu. Arılı kovandan petekleri alarak bal sağım makinesine koyan İl Müdürü Kökçüoğlu, bal sağımını yaparak yılın ilk bal hasadını gerçekleştirdi. Adanalı arıcılar önümüzdeki günlerde ayçiçeklerinin çiçek açmasıyla ova kesiminde ayçiçeği balını hasat ettikten sonra şehrin yüksek yaylalarına arılarını götürerek son bahara kadar buralarda konaklayacak. (FKE-