EKONOMİ - 08 Kasım 2019 Cuma 17:27

AGED Başkanı Saral: "Mamul ihracatımız, 2023’te 2,3 milyon tona ulaşacaktır"

A
A
A
AGED Başkanı Saral: "Mamul ihracatımız, 2023’te 2,3 milyon tona ulaşacaktır"

AGED Başkanı Mustafa Saral, düzenlediği basın toplantısında, "Biz yatırımlarımızı ve gelecek planlamalarımızı tamamen ihracat odaklı yürütüyoruz.

AGED Başkanı Mustafa Saral, düzenlediği basın toplantısında, "Biz yatırımlarımızı ve gelecek planlamalarımızı tamamen ihracat odaklı yürütüyoruz. 2023 hedefimiz 6 milyon ton üretim kapasitesine ulaşmaktır. Bugün 900 bin ton olan mamul ihracatımız, 2023’te 2,3 milyon tona ulaşacaktır." dedi.



Atık Kâğıt Geridönüşüm Sanayicileri Derneği (AGED), kâğıt sanayiide yaşanan gelişmeleri düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Toplantıda yatırımlarını ihracat yapmak üzere kuran bir sektör olduklarını söyleyen AGED Başkanı Mustafa Saral, "Biz yatırımlarımızı ve gelecek planlamalarımızı tamamen ihracat odaklı yürütüyoruz. 2023 hedefimiz 6 milyon ton üretim kapasitesine ulaşmaktır. Bugün 900 bin ton olan mamul ihracatımız, 2023’te 2,3 milyon tona ulaşacaktır." dedi.



"Kâğıt sanayii 1 TL ek vergiyi bile kaldıramaz"


Saral, "Kâğıt sanayicileri olarak şu an dünyadaki en pahalı atık kâğıt fiyatları ile üretim yapmakta zorlanıyoruz. Ayrıca, son yıllardaki kur artışları yanında enerji, işçilik ve diğer maliyetlerimiz katlanarak arttı. Bütün bunların üzerine, ithal ettiğimiz atık kâğıda 1 TL’lik ek bir vergi gelmesi, bizi durma noktasına getirir. Dünyada yaşanan ekonomik daralma, satışları düşürmüşken sektör bunu kaldıramaz. Ek verginin gelmesi halinde maliyetlerin artacaktır. Maliyetimizi karşılamak zorunda kalacağız ve tasarruf edeceğiz. Edeceğimiz yer de ham maddemiz olacak. Bu durumun sektöre olumlu yansıma gibi bir olasılığı yok. Bizim ihracat şansımız kaybolacaktır, bıçak sırtı bir yerdeyiz." diye konuştu.


Avrupa’da üretim yapan bir kâğıt fabrikasının ton başı maliyeti 35 euro iken, Türkiye’de bu tutarın 100 euronun üzerine olduğunu ifade eden Saral, "Bugün üretim yapmamız için bize gereken atık kâğıt tonajı 4,2 milyon tondur. Biz bunun ancak 3,2 milyon tonunu ülke içinden temin edebiliyoruz. Üretime ve yatırıma devam etmemiz için ek 1 milyon ton ham maddeyi ithal ediyoruz." diye konuştu.



"Atık kâğıt çöp değildir"


Çöp ithalatı haberlerinin kesinlikle kâğıt sanayii ile ilgili olmadığını vurgulayan Saral, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya plastik kirliğini, okyanuslara dökülen plastik atıkları, bunların doğada yüzlerce yıl kaybolmadığını konuşuyor. Biz kâğıdız, sadece bizim ülkemizde atık kâğıt, atık plastikle aynı kefeye konuyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Kâğıt en doğa dostu ambalajdır. Siz hiç kâğıda sarılıp ölen bir balık ya da kaplumbağa resmi gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü yok. Bizim ithal ettiğimiz kâğıt yüzde 99 temiz kâğıt, yüzde 1’lik oran da dünyanın tolere ettiği orandır. Biz çöp işleyemeyiz, plastikten kâğıt yapamayız. Bunun için biz tamamen kâğıt ithal ediyoruz. Denetimlere de tamamen açığız."



"1 milyondan fazla insana istihdam sağlıyoruz"


Türkiye’de, sokak toplayıcıları da dahil 1 milyondan fazla insanın kâğıt sektöründen ekmek yediğini hatırlatan Mustafa Saral, "Yaptığımız üretimle her yıl 55 milyon ağacın kesilmesini önlüyoruz. Katma değeri düşük ham madde alıp işleyerek ihraç ediyoruz. 40 yılda dünyadaki önemli kâğıt üreticileri haline getirdiğimiz sektör, sonrası ve etkileri çok iyi hesaplanmayan bir ek vergiye kurban edilmemeli, istihdamı baltalamamalı." ifadelerini kullandı.



"Sokak toplayıcıları bu işin çok önemli bir parçası"


Evlerden direkt atık toplayamadıkları ve sokak toplayıcılarının bu evsel atıkları çöplerden ayrıştırdıklarını belirten Mustafa Saral, sokak toplayıcıları sürecin çok önemli bir parçası, Türkiye’de bir yılda toplanan 3,2 milyon ton atık kâğıdın 700 bin ton kadarını sokak toplayıcıları topluyor. Onlar da bizim çalışanımız, biz olmazsak onların topladığı kâğıdı satabilecekleri bir yer yok. Avrupa’ya satamazlar. Avrupa bir ton atık kâğıda 200 lira verirken biz 300 liraya alıyoruz." diye konuştu.



Sıfır Atık Projesinin kendilerini umutlandırdığını ve en büyük ayaklarından biri olduklarının altını çizen Saral, "Sıfır Atık Projesi kâğıt, cam, metal ve plastik gibi emtialardan katkı payı alacak ve bu katkı payı sayesinde biz de atık hammadde toplama oranlarımızı gelişmiş ülkeler gibi yüzde 80-85 civarına çekebileceğiz. Kâğıt sanayii olmazsa Sıfır Atık Projesinin çökecektir. Üretim yapamaz hale gelirsek toplanan atık kâğıtları ortada kalır. Atık kâğıdı ihraç edemezsiniz çünkü Avrupa ihtiyaç duyduğundan fazla atık kâğıdı topluyor, yani atık kâğıdınızı Avrupa’ya satamazsanız. Çin de alımları durdurdu. Devlet kâğıt sanayiini desteklemeli." şeklinde sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.