KÜLTÜR SANAT - 22 Kasım 2019 Cuma 14:33

Öğretmenler Günü’nde ’Pes Etmeyen Kahramanlar’ unutulmadı

A
A
A
Öğretmenler Günü’nde ’Pes Etmeyen Kahramanlar’ unutulmadı

Maltepe Üniversitesi, Türkiye’nin fedakar öğretmenlerine vefa borcunu ödemek için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde ’Pes Etmeyen Kahramanlar’ın başarı hikayelerini ölümsüzleştirdi.

Maltepe Üniversitesi, Türkiye’nin fedakar öğretmenlerine vefa borcunu ödemek için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde ’Pes Etmeyen Kahramanlar’ın başarı hikayelerini ölümsüzleştirdi.



Türkiye’nin dört bir yanı pes etmeyen kahraman öğretmenlerin hikayeleriyle dolu. Öyle ki onları ne engeller yıldırabiliyor ne de coğrafyanın sert koşulları Kimi nota bile bilmeyen köy okulundaki çocukları konservatuara hazırladı, kimi hayatında bilgisayar görmemiş çocuklardan teknoloji şampiyonları çıkardı. Kimi ise çobanlık yapmaktan başka şansı olmayan gençlerin kaderini değiştirdi.



Maltepe Üniversitesi, Türkiye’nin fedakar öğretmenlerine vefa borcunu ödemek için 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde ’Pes Etmeyen Kahramanlar’ın başarı hikayelerini ölümsüzleştirdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle geçen yılın ardından bu sene de İzmir, Muş ve Şırnak’ta suyun akışını değiştiren öğretmenler bulundu, öğrencilerin kaderini değiştiren öğretmenlerin başarı sırları ortaya çıkarıldı. Anadolu’da görev yapan fark oluşturan öğretmenlerin çalışmaları sonucunda eğitim harikaları üç kısa film ile ekrana taşındı.


Üç ayrı şehirde günler süren çekimlerde kameranın karşısına geçen öğrenciler, kahramanlarının hikayelerini ve değişen hayatlarını anlattı. Maltepe Üniversitesi, 2018 yılında da Anadolu’nun dört bir yanında, zorluklara ve yokluklara rağmen pes etmemiş öğretmenlerin peşine düşmüş, altı ayrı film ile bu hikayeleri ekrana taşımıştı.



Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şahin Karasar, idealleri yolunda çalışan ve öğrencisinin kaderini değiştiren tüm öğretmenlerin birer hayat mimarı olduklarını söyledi. Karasar, "Öğretmen sadece bilgiyi aktaran değil, öğrencisindeki cevheri açığa çıkaran ve o cevheri işleyendir. Çocuklarımızın geleceği, öğretmenlerimizin ellerindedir. Fark oluşturan öğretmenlerin hikayelerini kısa filme çekerek, Türkiye’nin tüm cefakar ve fedakâr öğretmenlerine adamayı amaçladık." dedi.



İşte o öğretmenler ve hayatları değişen öğrencilerin hikayeleri


Gözleri engel olmadı


Muş’un Yarpuzlu Köyü Ortaokulu’nda görev yapan, yüzde 99 görme engelli Caner Keser’i, 10 yaşındaki öğrencisi İlknur Kılıç anlattı. Keser, engelli tayini hakkından yararlanmayarak Doğu’daki köy okullarında görev yapmayı kendi isteği ile seçen, idealist bir müzik öğretmeni. Öğrencilerine müziğin gücüyle yaklaşıyor, nota dahi bilmeyen çocukları eğiterek konservatuvar sınavlarını kazanmalarını sağlıyor. Muş’un Yarpuzlu Köyü’nde de hayatında ilk kez müzik öğretmeni gören çocuklarla koro kurdu, nota öğretti. Üstelik köye sazını ve piyanosunu getirtti, ilk kez enstrüman gören çocukların dünyasına ışık oldu.


5. Sınıf öğrencisi İlknur Kılıç, "Öğretmenimiz engelli olmasına rağmen biz hiçbir engel hissetmedik. O söylerdi, biz yazardık. Müziği o kadar çok sevdim ki, köyümüzde lise olmamasına rağmen Muş’daki güzel sanatlar lisesine hazırlanıyorum. Büyüdüğünde Caner öğretmeninin izinden gidip, müzik öğretmeni olmak istiyorum." dedi.



Çobanlıktan öğretmenliğe


Şırnak’ın Balveren Beldesi’nde bir grup gönüllü köy öğretmeninin oluşturduğu harika ise; babası gibi çobanlık yapacakken, artık bir üniversite öğrencisi olan, öğretmen adayı Sevda Bayık anlattı. 90 metrekarelik bir ahırı kendi imkanlarıyla kütüphaneye çeviren Balverenli gönüllü öğretmenler, beldenin kaderini değiştirdi. Liseyi bitirdikten sonra hayvancılıktan geçim sağlayan ailelerine yardım etmekten başka seçenekleri olmayan gençleri ikna ederek bu kütüphaneye getiren öğretmenler, yoğun bir üniversite sınavı hazırlık programı yürütüyor.


Şırnak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün destek verdiği kütüphanenin gönüllü öğretmenleri Umut Bayram, Aydın Fidan, Orhan Artuç, Halide Yıldız, Aysel Yıldız, Rıdvan Artuç ve Fuat Sidar’ın hayali; beldenin tüm çocuklarının üniversite diploması alıp, meslek sahibi olması. Bu uğurda yıllardır gençleri üniversite giriş sınavına hiç bir maddi karşılık almadan hazırlıyorlar.


Kütüphane öğretmenlerinden Orhan Artuç, "Biz köyümüze bir hizmette bulunmak istedik. Kendi imkanlarımızla sıra, tahta, kitap ve testleri temin ettik. Üniversiteye her yıl 20-25 öğrenci gönderiyoruz. Haftada beş gün çocuklarımız burada ders görüyor. Çocuklarımızı üniversiteli yapıyoruz" dedi.



Dünyanın en iyi 50 öğretmeninden biri


İzmir’in Gaziemir ilçesinde daha çok dar gelirli ailelerin yaşadığı bir mahallede bulunan Anafartalar İlkokulu’nu adeta baştan oluşturan Okul Müdürü Samet Başkonuş’u ise, 11 yaşındaki öğrencisi Ali Demir anlattı.


Başkonuş, yıkık dökük okul binasını bağışlarla baştan aşağı yeniletti, kütüphane, spor ve sanat atölyeleri açtı, hayatlarında bilgisayar görmemiş çocukları robotik, web tasarım ve kodlama yarışmalarında Türkiye şampiyonu yaptı. Avrupa’da 300 okulla işbirliği yaparak, öğrencilerinin dünyaya açılmasını sağladı. Semtteki Suriyeli çocukları okula kayıt ettirdi. Sokakta yaşayan bin 200’den fazla çocuğa projeleriyle ulaştı. Ve ‘Eğitimin Nobel’i olarak anılan Global Öğretmen Ödülü’nün 2019 yılı finalistleri arasına girerek ‘Dünyanın En İyi 50 Öğretmeni’nden biri seçildi.


Başkonuş, başarısının sırrını şu sözlerle anlattı: "Bu okulda, bu mahallede okuyan, bu semtin öğrencilerinin hiçbirisinin; özel okullarda okuyan herhangi bir öğrenciden tek bir eksiği yok. Ben bir öğretmen olarak sadece eğitimde fırsat eşitliği oluşturmaya çalışıyorum. Meslektaşlarına tavsiye etmek istediğim; öğretmenlerin çocukları sevmeleridir. Çocukların gözündeki ışığı görmeye çalışmalarıdır. Çocuğun içerisindeki cevheri dışarıya çıkarmasıdır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.