EKONOMİ - 17 Ocak 2020 Cuma 17:47

Bakan Dönmez: ’’2019 yılı sonunda 91 bin 300 MW’lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluştu’’

A
A
A
Bakan Dönmez: ’’2019 yılı sonunda 91 bin 300 MW’lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluştu’’

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ’’2019 yılı sonunda 91 bin 300 MW’lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ’’2019 yılı sonunda 91 bin 300 MW’lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluştu. Sadece 2019 yılında devreye aldığımız 3 bin 660 MW’lık ilave kurulu gücün ise yüzde 75’i yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklardan oluştu.’’ dedi.



Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) geleneksel çevre ve enerji ödülleri kapsamında bu yıl 2’nci kez gerçekleştirdiği Enerji Verimliliği Ödülleri törenine katıldı. Törende Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarının enerji verimli ürünleri ve enerji verimliliği konusundaki çalışmaları ödüllendirildi. Özel kategoride ise teknoloji firmaları, üniversiteler, belediyeler, ilkokullar gibi kurum ve kuruluşların çalışmaları değerlendirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen ödül törenine, sanayi ve iş dünyasından çok sayıda isim katıldı.



’’2019 yılı sonunda 91bin 300 MW’lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluştu’’


Enerji verimliliğinin önemine dikkat çeken Bakan Dönmez, ’’Öncelikle, birincil enerji tüketimimizin yüzde 75’i ithal kaynaklı. Yurt dışı kaynaklı her bir ilave enerji arzı ekonomimize ekstra yük demek. Enerjide ithal kaynaklara bağımlılık sürdürülebilirliğin ve öngörülebilirliğin önündeki en büyük engellerden biri. İkinci olarak enerji talebimiz sürekli artıyor.Hazırlanan uluslararası raporlar Türkiye’nin 2050 yılına kadar İtalya, Kanada, Avustralya, Hollanda gibi ekonomileri geride bırakacağını ifade ediyor. Böylesi bir büyüme beraberinde enerji talebinde de ciddi bir artışı getirecektir. Bu artışın yerli ve yenilenebilir kaynaklardan karşılanması için son dönemde ciddi bir atılım içerisindeyiz. 2019 yılı sonunda 91 bin 300 MW’lık toplam kurulu gücümüzün yüzde 62’si yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluştu. Sadece 2019 yılında devreye aldığımız 3 bin 660 MW’lık ilave kurulu gücün ise yüzde 75’i yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklardan oluştu. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimimiz 2017’de yüzde 46, 2018’de yüzde 49 iken 2019 sonunda yüzde 62’ye ulaştı.’’ dedi.



’’Enerjinin yüzde 33’ü sanayide tüketiliyor’’


Enerji verimliliğinin en temiz yerli ve milli kaynakların başında geldiğini vurgulayan Bakan Dönmez, ’’Çünkü enerjinin verimli kullanılması neticesinde oluşan tasarruf ilave bir arz kaynağıdır. Üstelik 1’e 3 kazandığımız oldukça da verimli ve bereketli bir kaynak. 2017’de yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda bina ve hizmetler, sanayi ve teknoloji, ulaştırma, enerji, tarım ve tüm sektörleri ilgilendiren yatay konularda 55 eylem planı açıkladık. Kamu-özel önümüzdeki 10 yıl içerisinde yapılacak 10 milyar dolar yatırımın karşılığında, takip eden 10 yıl içerisinde 30 milyar dolar yani bu yatırımın üç katını geri kazanacağız. 2017 ve 2018 yıllarında enerji verimliliğine toplamda 1,3 milyar dolar yatırım yaptık. Karşılığında 900 bin TEP enerji tasarrufu sağladık. Parasal karşılığı kümülatif olarak 309 milyon dolara denk geliyor. Enerji verimliliği, kısa dönemli bir gider kalemi değildir. Aksine getirileriyle uzun vadeli ve karlılığı yüksek bir ticari yatırım aracıdır. Özellikle sanayide enerji verimliliğine büyük bir önem atfediyoruz. Çünkü enerjinin yüzde 33’ü sanayide tüketiliyor’’ şeklinde konuştu.



’’Yıllık toplam enerji tüketimleri 500 TEP (ton eşdeğeri petrol) ve üzeri olan endüstriyel işletmeler VAP’tan yararlanabilir’’


Bakan Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: ’’Bakanlık olarak sanayide gerçekleştirilen enerji verimliliği projelerini kredi ve hibe yardımlarıyla destekliyoruz. Sanayide gereksiz enerji kullanımının, atık enerjinin geri kazanılması ve enerji kayıp ve kaçaklarının önlenmesi için Verimlilik Artırıcı Projelerle (VAP) sanayicimizin üretimine omuz veriyoruz. Yıllık toplam enerji tüketimleri 500 TEP (ton eşdeğeri petrol) ve üzeri olan endüstriyel işletmeler VAP’tan yararlanabilir. İSO bünyesinde pek çok şirket eminim ki bu desteklerden yararlanıyordur ama yine de duyanlar duymayanlara iletsin ki bu şekilde iyi örneklerin daha da artmasını sağlayalım. VAP destekleri, KDV hariç toplam bedeli en fazla 5 milyon Türk Lirası olan projeleri kapsıyor. Bu paranın yüzde 30’unu, yani 1,5 milyon lirasını hibe olarak veriyoruz. 2009’dan bu yana 229 VAP projesine 25 milyon TL’lik destek ödemesi yaptık. Toplam yatırım tutarı 104 milyon TL olan bu projelerden yıllık 89 milyon TL tasarruf sağladık. Bu tasarruf olmasaydı 600 milyon metreküp daha fazla doğalgaz ithal edecektik. Kamu olarak sağladığımız 1 birim desteğe karşılık 3,5 birim tasarruf elde ettik’’.



’’2014’ten bu yana başvuru yapan 168 tesise kojenerasyon verim belgesi verdi’’


Kojenerasyon tesislerine vurgu yapan Bakan Dönmez, ’’Birincil enerji tasarrufu sağlanması için önemli katkıları olan bir diğer unsur da kojenerasyon tesisleri. 2014’ten bu yana başvuru yapan 168 tesise kojenerasyon verim belgesi verdik. Bu tesislerin toplam elektrik azami çıkış gücü 492 MW. Bu tesislerle, sağlanacak birincil enerji kaynağı tasarrufunun ise 394 MW olmasını öngörüyoruz. Yıllık asgari 500 TEP enerji tüketimi olan işletmeler için de gerçekleştirecekleri en az yüzde 20’lik tasarruf sağlayan enerji verimliliği projelerine, yatırımın yapılacağı bölgeye bakmaksızın beşinci bölge teşviki vererek destek oluyoruz. Yatırım geri dönüş süresi azami 5 yıl olan projeler için katma değer vergisi istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi teşviği veriyoruz’’ açıklamasında bulundu.



’’Tarifede kalmak yerine piyasadan elektrik alan sanayicilerimiz, geçen yıl toplamda 400- 450 milyon lira daha az ödedi’’


Sanayiyle ilgili konulara değinen Bakan Dönmez, ’’2018’de hatırlarsınız Son Kaynak Tedarik Tarifesini açıkladığımızda piyasaya bunu tedirginlikle karşıladı. Ancak bunun sanayicilerimizin faydasına olacağını o günlerde anlattık. Çünkü piyasa verimliliğini ilk sunduğumuz kesimimiz sanayicilerimiz. Eğer mekanizmalarımızdan biri fayda sağlıyorsa önceliğimiz sanayicilerimizdir. Tarifede kalmak yerine piyasadan elektrik alan sanayicilerimiz, geçen yıl toplamda 400-450 milyon lira daha az ödedi. Yeni dönemde daha fazla yenilenebilir enerjiyle artan kontrolsüz üretimlerin taşınamadığı durumlarda, bölgesel olarak ucuz fiyatlarla, sanayicimizden isteyenlerin fazla üretim saatlerinde bu enerjiyi o bölgede tüketmesini planlıyoruz. Yurt dışında demand turn up denilen yöntemi Türkiye’de de devreye alarak, isteyen sanayicimize yenilenebilir üretiminde dengeleme ve para kazanma imkânı sunacağız.’’ diye konuştu.



Bakan Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı: ’’Enerji verimliliğinin yaygınlaştırılması için verilen bu tür ödülleri de sanayicilerimizi teşvik etmesi açısından oldukça kıymetli buluyorum. Enerji verimliliğiyle ilgili organizasyonlara programım elverdiği sürece katılmaya büyük özen gösteriyorum. Enerji verimliliği memleket meselesi. Bu yüzden bu işin daha iyi bir şekilde anlatılması ve teşvik edilmesi gerekiyor. İSO’nun da böylesi güzel bir organizasyonu geleneksel hale getirmesi bizler için oldukça memnuniyet verici. Ayrıca İSO üyesi olmasa dahi Türkiye’deki bütün KOBİ ve büyük ölçekli sanayi kuruluşlarına çağrı yapılması yarışmanın kapsamını daha da genişletiyor.’’.



Büyük Ölçekli İşletme Enerji Verimliliği Projesi Ödülleri’ni kazananlar şöyle:



Birincilik Ödülü


Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. İzmir Rafineri (U-7000 Revamp ile Enerji Tasarrufu)



İkincilik Ödülü


Besler Gıda Ve Kim. San. Ve Tic. A.Ş. (Yüksek Verimli Buz Soğutmalı Vakum Sistemi ile Enerjide Sürdürülebilirlik)



Üçüncülük Ödülü


TOFAŞ Türk Otomobil Fab. A.Ş. (Atık Isının Isı Pompası Kullanılarak Sıfır Ayakiziyle Geri Kazanılması)



Jüri Özel (Teknoloji Geliştirme Ödülü)


Türkiye Şişe ve Cam Fab.A.Ş (Şişecam Enerji İzleme Sisteminde Endüstri 4.0 ve Nesnelerin İnterneti Uygulaması)



Jüri Özel (Proje Ekibi Ödülü)


Organik Kimya San. ve Tic. A.Ş. (Elektrik, Doğalgaz Kaynaklarının Verimli Kullanılması)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Prof. Dr. Yusuf Serdar Sakin: "Mide koruyucu ilaçlar organ hasarlarına yol açabilir" Koru Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Serdar Sakin, mide koruyucu ilaçların uzun süre kullanımının organ hasarlarına neden olabileceği uyarısında bulundu. Mide koruyucu ilaçların (proton pompa inhibitörleri) 12 haftadan uzun kullanımı durumunda organ hasarı yapabilme riski olan ilaçlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sakin, bu ilaçların kesin endikasyonu olmadıkça 8 haftadan uzun süreli kullanımının önerilmediğini dile getirdi. Prof. Dr. Sakin, “Gastroözofageal reflü hastalığı gibi uzun soluklu hastalıkta önce yaşam tarzı değişikliği ile şikayetler tedavi edilmeye çalışılmalı, yine de ilaç ihtiyacı varsa mümkün olan en düşük dozda ilaç kullanımı takip eden doktorun değerlendirmesine göre planlanmalıdır” dedi. “Mide koruyucu ilaçlar hastalıkların tedavisinde oldukça geniş bir kullanım alanına sahip” Mide koruyucu ilaçların hastalıkların ve rahatsızlıkların tedavisinde oldukça geniş bir kullanım alanı bulunduğuna dikkat çeken Sakin, “Bu ilaçlar midede asit sekresyonunu baskılayarak aside bağlı oluşan gastroözofageal reflü hastalığı, gastrit, özofajit, Barrett hastalığı, peptik ülser hastalığı, kronik nonsteroid antiinflamatuvar ilaç kullamına bağlı gelişen ülser tedavisi ve Helikobakter pylori eradikasyonu tedavisinde kullanılmaktadırlar” dedi. “Kısa süreli kullanımda yan etkileri bulunuyor” Mide koruyucu ilaçların kısa dönemde oluşturabileceği yan etkilere değinen Sakin, “Günümüzde kullanılan mide koruyucu ilaçların kısa dönemde baş ağrısı, kabızlık, diare, bulantı ve kusma gibi yan etkileri gözlenebilmektedir. Kesin bir tanımlama olmamakla birlikte 4-8 haftadan uzun süre kullanım olarak değerlendirilmektedir. Mide koruyucu ilaçları gastroözofageal reflü hastalığı, özofajit, ülser gibi hastalıklarda oluşabilecek olumsuz durumları önlemek için uzun dönem kullanmak gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Uzun dönem kullanımı organ hasarlarına yol açıyor” Uzun dönem kullanılan mide koruyucu ilaçlarının böbrek hastalıkları (akut böbrek hasarı, akut interstisyel nefrit, kronik böbrek hasarı), kardiyovasküler hastalıklar (kalp krizi, inme), karaciğer hastalığı (karaciğer kanseri), kırıklar, artmış enfeksiyon riski (C. difficile enfeksiyonu, toplum ilişkili pnömoni, Covid-19), mikrobesin eksiklikleri (magnezyum eksikliği, kansızlık, kalsiyum eksikliği, B12 vitamin eksikliği), demans ve mide kanseri riski artışı ile ilişkilendirildiğine değinen Sakin, “Gastoözofageal reflü hastalığı gibi kronik ilaç kullanımı gerektiren hastalarda ise diğer asit baskılayıcı tedavilere geçilmesini (H2 reseptör blokörü); tetikleyen yiyeceklerden uzak durulması, sigara ve tütün ürünlerinin bırakılması, kilo vermenin teşvik edilmesi, yatağın baş kısmının kaldırılması, mide koruyucu ilaçların kesilmesi ya da idameyi sağlayan en düşük ilaç dozunun kullanılmasını önermekteyiz” şeklinde konuştu. Mide koruyucu ilaçların kullanılmadığı zaman ciddi risk oluşacak hastalıkları sıralayan Sakin, “Barrett özofagusu, ciddi özofajit, Zollinger Ellison sendromu, eozinofilik özofajit veya idyopatik pulmoner fibrozis gibi hastalıklarda ilaç kesilmeden devam edilmelidir. Ayrıca mide kanaması riski yüksek olan hastalarda (geçirilmiş mide kanaması öyküsü, ilaca bağlı gelişen ülser öyküsü v.b) kesilmesi önerilmemektedir” dedi. “Doz azaltılarak kesmeye veya birdenbire kesmeye hastanın durumuna göre karar verilmelidir” Uzun süre mide koruyucu ilaç kullanan hastalarda ilacın birdenbire kesilmesinin rebound olarak asit salgısını artırabileceğinden doktora danışılmadan birdenbire bırakılmaması gerektiğini ifade eden Sakin, “Doz azaltılarak kesmeye veya birdenbire kesmeye hastanın durumuna göre karar verilmelidir. Ayrıca yönergeler, yan etki gelişme endişesi ile ilacın mutlaka kullanılması gereken hastalarda kesilmemesini önermektedir. Çünkü genel risk oranı tüm kullanan hastaların yüzde 1-3 ü kadardır. Yan etkilerini gerekçe göstererek bazı hastalarımızda dış faktörlerin (uzmanlığı olmayan doktorlar, hasta yakınları vb) karışmaları sonucu ilaç kullanması gereken hastaların kullanmaması nedeniyle ciddi sorunlarla (mide kanaması, darlık gelişmesi sonucu yutma güçlüğü, kusmalar vb) karşı karşıya kalabilmekteyiz. Bu nedenle uzun süreli ilaç kullanılıp kullanılmamasının doktorun değerlendirmesi ile hastaya göre planlanması önemlidir” açıklamalarında bulundu.
Aydın Aydın Ticaret Borsası üyelerine, İhracat Yıldızları ödülü Zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının Türkiye’deki tek çatı kuruluşu olan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nde düzenlenen 2023 yılı Mali Genel Kurul Toplantısı’nda gerçekleştirilen ‘EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde, Aydınlı ihracatçıları gururlandırdı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin (EZZİB) düzenlemiş olduğu 2023 yılı Mali Genel Kurul Toplantısı’na Aydın Ticaret Borsası Meclis Başkanı A. Bahri Erdel, Meclis Başkan Yardımcıları Ali Çevik ve Rıza Uyar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Ülgen, Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Er ve Meclis Üyesi Ahmet Şenel katılım sağladı. Gerçekleşen toplantıda Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2022/2023 zeytin ve zeytinyağı sezonunu değerlendirerek “2022/23 sezonunda rekor kırarak, sektör tarihin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında yüzde 7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldi. 1 Kasım tarihinde başlayan 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik, toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında yüzde 158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise yüzde 259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi” dedi. Aydınlı ihracatçılar ödülle döndü Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 2023 yılı Mali Genel Kurulu’nda düzenlenen ‘EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde 2023 yılında en çok ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapan firmalar ödüllendirildi. Efeler Diyarı Aydın’dan 7 firma ise 2023 yılındaki ihracat başarılarını ödülle taçlandırdı. Aydın Ticaret Borsası üyelerinden Eraydın Tarım Ürünleri 2023 yılı ambalajlı zeytinyağı kategorisinde, Eker Gıda, Günkar İnşaat, Maroli Gıda, Aydona Gıda, Saltay Dış Ticaret Limited Şirketi ve Eroğlu Yerli Ürünler Gıda ise 2023 yılı ambalajlı zeytin kategorisinde derece elde ederek 2023 yılının en çok ihracat yapan firmaları arasında yerini aldı. “Aydınlı ihracatçılarımız gururlandırdı” Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, düzenlenen EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’nde, Aydınlı zeytin ve zeytinyağı ihracatçı firmaların, ambalajlı zeytin ve zeytinyağı kategorisinde ihracat yıldızı ödülünü almasının Aydın için büyük bir gurur ve onur olduğunu ifade etti. Aydınlı ihracat şampiyonlarını tebrik eden Başkan Çondur; “2023 yılı ihracat yıldızları ödülüne layık görülen üyelerimiz, Türk iş dünyamıza, ülkemiz ihracatına ve ilimize büyük gurur kaynağı olmuştur. Gerçekleştirdikleri ihracatla ülkemiz ekonomisine sağladığı katkılardan dolayı üyelerimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
İstanbul Öğrenciler için risk teşkil eden vinç belediyeyi harekete geçirdi Büyükçekmece’nin Çakmaklı Mahallesi’nde bulunan Cumhuriyet İlköğretim Okulu bitişiğindeki inşaat çalışmasında kullanılan kule vinç öğrenciler açısından risk oluşturunca Büyükçekmece Belediyesi harekete geçti. Çakmaklı Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun yanında başlatılan inşaat çalışmasında kurulan vincin okulun üzerinden inşaat malzemesi taşıması okul yönetimi ve öğrenci velilerinde endişe oluşturdu. Çakmaklı Cumhuriyet İlköğretim Okulu yönetimi ve öğrenci velilerinden gelen uyarı üzerine harekete geçen Büyükçekmece Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin incelemelerinin ardından inşaat çalışmalarına kısıtlama getirdi. İnşaat firması ile yapılan görüşmelerin ardından mevcut kule vincin taşıyıcı kolları 10 metre kısaltıldı. Vince switch monte edilerek, okul yönüne dönmesi engellendi. İnşaatta vinç ile yapılacak çalışmalar da ders saati bitişi sonrasında saat 17:00 dan sonra yapılacak. Ayrıca belediye ekipleri tarafından inşaat bölgesindeki denetimler de arttırıldı. “Yerinde kontrol ettik, tüm tedbirler alındı” Konuya ilişkin bir açıklama yapan Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı, gereken tüm tedbirlerin alındığını belirterek “Çakmaklı’da bulunan Cumhuriyet İlköğretim Okulu ve Cumhuriyet Anadolu Lisesi’ndeki velilerimizin belediyemize yapmış olduğu uyarılar neticesinde Çakmaklı’da bu okulların yanındaki devam eden inşaat ile ilgili bulunan kule vinç ile ilgili belediyemizin Fen İşleri Müdürlüğü, İmar Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekipleriyle birlikte yerinde kontrol ettik. Kontrolden sonra bu vincin 10 metrelik kısmının sökülerek kaldırılması, araya swich konularak vincin dönüş şeklinin okulların üzerine gelmeyecek şekilde ayarlanması için firma yetkilileriyle görüştük. Bu çalışmalar yapıldı. Ayrıca vincin kullanımını okulların tatil olduğu saat 16.30’dan sonra 17.00’dan sonra vincin kullanılması gerektiği konusunda karar alındı. Oradaki inşaat firması vinci çocukların okulu terk ettikten sonra 17.00’dan sonra kullanacaklar ve mesai saatlerini gece biraz daha uzattık. Akşam çalışmasına daha çok ağırlık verecekler. Bizim burada hiçbir çocuğumuza bir zeval gelmemesi, hiçbir vatandaşımıza zeval gelmemesi için gerekli bütün tedbirleri belediye olarak almış durumdayız” şeklinde konuştu.