ASAYİŞ - 13 Şubat 2020 Perşembe 11:07

İşlem Döviz’deki dolandırıcılık davasında 5 tahliye

A
A
A
İşlem Döviz’deki dolandırıcılık davasında 5 tahliye

Osmanbey’de faaliyet gösteren İşlem Döviz’in sahipleri ve çalışanlarının; tekstilci Adil Işık’ın da aralarında bulunduğu kişileri yaklaşık 100 milyon lira dolandırdıkları iddiasıyla yargılanmalarına devam edildi.

Osmanbey’de faaliyet gösteren İşlem Döviz’in sahipleri ve çalışanlarının; tekstilci Adil Işık’ın da aralarında bulunduğu kişileri yaklaşık 100 milyon lira dolandırdıkları iddiasıyla yargılanmalarına devam edildi. Mahkeme, 5 sanığın tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliyesine karar verdi.


İstanbul Osmanbey’de faaliyet gösteren İşlem Döviz’in sahipleri ve çalışanlarının ünlü tekstilci Adil Işık, ünlü modacı Numan Nimet Ataker’in de aralarında bulunduğu kişileri yaklaşık 100 milyon lira dolandırdıkları iddiasıyla yargılanmalarına devam edildi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Ahmet Ali Demirkapı, Ali Tuğrul, Erhan Balcı, Erhan Küçük, Erol Hacıosmanoğlu, İsmail Erdem, Jale Barahya, Leon Barahya, Murat Küçük, Musa Çakır, Remzi Şahin ile Şaban Nigerze, tutuksuz sanıklar, Enes Furkan Demirkapı, Salih Diken, Samet Uğur, müştekiler ve tarafların avukatları hazır bulundu. Sanık Cengiz Demirkapı Sakarya’dan tutuklu sanık Mustafa Çelik ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS yoluyla duruşmaya katıldı.



“Osmanbey’in sayılı firmalarındandı”


Duruşmada savunma yapan sanık Ali Tuğrul, “2014 yılında Ali Ahmet Demirkapı ile tanıştım. Askı firmasının başına geçmemi istedi. Demirkapı, benim patronumdu. 2018 yılında şirket kapanmadan 1 hafta önce şirkete gözlemci olarak gitmemi istedi. Burası Osmanbey’in sayılı firmalarındandı. Örgüt olsaydı kapıdan adımımı atmazdım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. İşlem Döviz’de bir sıkıntı olduğunu ve gelip gidip para isteyenler olduğunu söyledim ve kendi işimin başına döndüm” ifadelerini kullandı.


Duruşmada beyanda bulunan müştekiler Mehmet Karakaş, Murat Ramazan Aras, Sedat Aras, Musa Kurtbay, İbrahim Ufuk Demiryol, Murat Türkmenoğlu, Melik Yavuz ve Murat Özpulat sanıklardan şikayetçi olduklarını ve davaya katılmak istediklerini belirtti.


Müştekilerin katılma talebine ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı, katılma talebinin kabul edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla müştekilerin katılma talebini kabul etti.


Duruşmada savunma yapan diğer sanıklar da üzerilerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi. Sanıkların ardından söz alan avukatları ise beraate ilişkin taleplerini dile getirdi.


Yargılamaya ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı, başka bir dosyanın bu davayla hukuki irtibatının bulunması nedeniyle dosyaların birleştirilmesi ve tutuklu sanıklar Erhan Balcı, Erkan Küçük, Murat Küçük, Remzi Şahin ve Şaban Nigerze’nin tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak tahliyelerine karar verilmesini istedi.


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, diğer dosya ile hukuki irtibatın bulunduğu gerekçesiyle dosyaların birleştirilmesine ve sanıklar Erhan Balcı, Erkan Küçük, Murat Küçük, Remzi Şahin ve Şaban Nigerze’nin tutuklu kaldıkları süre göz önünde bulundurularak tahliyelerine hükmetti. Mahkeme tahliyelerine karar verilen sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi.


Heyet, tutuklu sanıklar Ahmet Ali Demirkapı, Ali Tuğrul, Cengiz Demirkapı, Erol Hacıosmanoğlu, İsmail Erdem, Jale Barahya, Leon Barahya, Musa Çakır ve Mustafa Çelik’in üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.



Olayın geçmişi


Şişli Osmanbey’de bulunan 20 yıllık döviz şirketi bürosu sahiplerinin iş adamlarından topladıkları yaklaşık 100 milyon lira ile Haziran 2018’de kayıplara karışmıştı. Mağdurların şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada iş adamlarını milyonlarca lira dolandıran döviz bürosu şirketi sahiplerine “Güveni kötüye kullanma”, “Nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 289 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Mustafa Eroğlu, Nimet Ataker, Rıfat Kılıç, Aras Tekstil Konfeksiyon Ürünleri Pazarlama ve Ticaret LTD Şirketi, Bisa Giyim Sanayi ve Ticaret LTD Şirketi, Ayten Ataker, Bahri Gürbüz, Edip Birlik, Figen Bağzıbağlı, Mehmet Karakaş, Melik Yavuz, Mikail Karakuş, Murat Özpulat, Murat Türkmenoğlu, Murat Ramazan Aras, Musa Kurtay, Sedat Aras, Vedat Dündar, Adil Işık Hazır Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. müşteki olarak yer almıştı.


İddianamede şikayetçilerin bir kısmının İşlem Döviz isimli iş yerine emanet para bırakırken bir kısmının ise şirketin sahibine borç para verdiği ancak daha sonra bu paraları geri alamadıkları aktarılmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.