GENEL - 22 Mayıs 2020 Cuma 16:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Salgın ülkemizi kasıp kavuracak, millet isyan edecek, hükumet yıkılacak, meydan kendilerine kalacak"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Salgın ülkemizi kasıp kavuracak, millet isyan edecek, hükumet yıkılacak, meydan kendilerine kalacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert bir dille eleştirerek, "Bunların hesabına göre salgın ülkemizi kasıp kavuracak, fabrikalar kapanacak, istihdam çökecek, ekonomi yerle yeksan olacak, millet isyan edecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert bir dille eleştirerek, "Bunların hesabına göre salgın ülkemizi kasıp kavuracak, fabrikalar kapanacak, istihdam çökecek, ekonomi yerle yeksan olacak, millet isyan edecek. Böylece hükumet yıkılacak, meydan kendilerine kalacak. Ülkenin felaketinde kendilerine iktidar çıkrama hevesi bir kez daha tüm benlikleri kaplamıştı. Yine hüsrana uğradılar" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na video konferans ile katıldı.



“Geçmişleri buhran örnekleri ile dolu bir partinin yüzleri kızarmadan bizi eleştirmesini gülümseme ile karşıladık”


Toplantıda konuşan Erdoğan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Buhran” açıklamalarına yanıt vererek, “Türkiye için buhran yabancı bir kavram değildir. Bu ülke geçmişte CHP dönemlerinde halkına verecek yeterli ekmek bulamadığı için ekmeği karne ile dağıtma buhranını yaşamıştı. Yaşatan kimdir CHP. Bu ülke geçmişte savunma sanayinin temel kurumlarının kapılarını bilinci şekilde kapatılması buhranını yaşamıştı. Yaşatan kim CHP. Bu ülke geçmişte demokrasiyi açık oy, gizli tasnif olarak gören faşist kafanın yol açtığı nice baskı ve zulüm buhranı yaşamıştı. Yaşatın kim CHP. Bu ülke yağdan gaza, pirinçten benzine tüm temel gıda maddelerini yokluğundan kaynaklanan kuyruklar buhranı yaşamıştır. Yaşatan CHP. Bu ülke geçmişte evlatlarını gönderecek yeterli yüksek öğrenim kurumu bulamama, oraya kadar gelen kız çocuklarının başörtüsü nedeniyle içeri alınmama buhranı yaşamıştı. Yaşatan kim CHP. Geçmişte böylesine buhran örnekleri ile dolu bir partinin bugün yüzünüz kızarmadan hükumetimizi eleştirmeye kalkmasını biz de acı bir gülümseme ile karşıladık” ifadelerini kullandı.



“Salgın ülkemizi kasıp kavuracak, millet isyan edecek, hükumet yıkılacak, meydan kendilerine kalacak”


Korona virüs salgının başlangıcında CHP kanadının garip bir heyecana kapıldığını vurgulayan Erdoğan, “Bunların hesabına göre salgın ülkemizi kasıp kavuracak, fabrikalar kapanacak, istihdam çökecek, ekonomi yerle yeksan olacak, millet isyan edecek. Böylece hükumet yıkılacak, meydan kendilerine kalacak. Ülkenin felaketinde kendilerine iktidar çıkrama hevesi bir kez daha tüm benlikleri kaplamıştı. Yine hüsrana uğradılar. Rabbimin yardımı, milletimizin desteği ile bu salgın krizi en az hasar ile geride bırakıyoruz. Ülkemiz için hayırlı olan ne teklif varsa hepsine açığız. Ama CHP genel başkanın ‘buhrandan çıkış’ diye dillendirdiği hususların hiçbiri sadra şifa olacak bir teşhis içermiyor. Her zamanki gibi yapıcı siyaset yerine yıkıcı muhalefeti tercih ettiler. Türkiye’nin son yıllardaki kazanımlarının hepsini yerle bir edip ülkeyi eskiye götürme niyeti dışında hiçbir yeni akıl ürünü teklifine rastlayamadık. Biz Türk lirasını altı sıfır atarak yeniden itibarlı hale getirdiğimizde bunlar ona da karşı çıkıyorlardı. Biz 2008 küresel krizinin ülkemizi teğet geçeceğini söylediğimizde felaket tellallığı yaparak bize saldırıyorlardı. Biz enflasyonu yüzde 63’ten tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde bunu takdir etmek yerine anlamsız bir karın ağrısı ile eleştirmeyi sürdürüyorlardı. İhracatı 36 milyar dolardan 180 milyar doların üzerine çıkardığımızı gördükleri halde kamuoyuna kötümserlik pompalamaktan vazgeçmiyorlardı” diye konuştu.



“Bakanım olanlar, şimdi farklı şekilde saldırı içindeler”


Geçtiğimiz dönemlerde AK Parti’de görev almış kişileri isim vermeden eleştiren Erdoğan, “Başbakanlığım döneminde bakan, bürokrat olarak göre verdiğim kimi isimlerin de şimdi bunlarla aynı teranelerini mırıldanıyor olmasını üzüntü ile takip ediyorum. Siyasetin temelinde dürüst olma vardır. Bakanım durumunda olanlar, daha farklı görevler verdiğim kişiler şimdi farklı bir şekilde saldırı içindeler. Yahu sen bakansın. Atılan bir adımda Başbakanın onayı olmadan sen o adımı atabilir misin? Şimdi nasıl oluyor da sanki o işleri ben ben ben. Ne beni ya. Nasıl oluyor bir başbakan onay vermeyecek sen kalkacak bir bakan olarak adım atacaksın. Bunu kime yutturuyorsun. İyi olan her şeyi biz şu anda takdir edecek insan arıyoruz. Kötü olan her şeyi bize yıkma hesabı içinde olanlara da zaten milletim hesabını sorar. Bu milletin vicdanında her şey Allah’ın izni ile döner. Biz bundan sonra da eksiği ile fazlası ile yürüttüğümüz görevlerdeki tüm sorumluluğun üstlendik” şeklinde konuştu.



“Vefa sosyal destek gruplarına bir PKK bir de CHP saldırdı, bunların birbirinden farkı yok”


CHP zihniyetinin hedefinin hizmet değil şov olduğunun savunan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Olanların üzerindeki makyajlar dökülmeye başladı. Vefa sosyal destek gruplarına bir PKK’nın, bir de CHP’nin saldırmış olması bunun ispatıdır. Bunların birbirinden farkı yok. Liyakat diyor. AK Parti döneminde kamuya tüm alınların merkezi sınav ile yapıldığını görmezden geliyor. Kendisi SSK döneminde uyduruk komisyonlara dilediği kişileri memur olarak alıyordu. Aynı şeyi adalet bakanlığında yaptılar. Sayıştayı etkinleştirmekten söz ederken daha önce denetime tabi olmayan kamu iktisadi kuruluşları, belediye şirketlerini, AK Parti’nin sayıştay denetimine aldığını söylemiyor. Ne söylediğinden, ne anlattığından haberi yok. AK Parti döneminde ne bağımsız dönemlerini yaşayan özerk kurullarla ilgili tutarsız ifadeler kullanıyor. Bu zatın yargı bağımsızlığında anladığının hakim ve savcıların kendi zihniyetindeki cuntacılara selam durması olduğunu iyi biliyoruz. Siyasi ahlak konusundaki tespitine o dönem devletin bir organı hüviyetinde olan CHP’nin uhdesinde ki İş Bankası hisselerinin üzerine hala yatıyor olmasından başlaması gerekir”



"Bizden bugün borç alan, yarında bizden talimat alır"


Erdoğan geçmişte Türkiye’nin IMF borcunun ödenmesi konusundaki bir hatırasını da anlatarak, “Biz iktidara geldiğimizde Türikye’nin IMF borcu 23.5 milyar dolardı. Biz bu borcu 2013 yılı mayısına kadar ödedik. O defteri kapattık. Ben IMF’in başkanına ‘siz bize siyasi noktada rol biçemezsiniz’ dedim. Bunu şu anda bir parti kurmuş olan zat da iyi bilir. O da yanımdaydı Bu görüşmeyi Davos’ta yaptık. ‘Siz sadece gelirsiniz borç alacak ilişkilerimizi incelersiniz, bize siyasi rol biçemezsiniz’ dedim. Eğer dürüst ise ahlaklı ise bunun kendisinin de itiraf etmesi gerekir. Ama onlar böyle bir ifade kullanamazlar. IMF yöneticilerin karşı bunlar kalkıp böyle duruş sergileyemezler. Bunlar hala ‘IMF ile irtibatlarını sürdürmemiz’ gerekiyor diyorlar. Kendisi IMF’in bizden 5 milyar dolar borç istediğini çok iyi bilir. Biz güçlü olmasaydık onlar bizden bu borcu istemezlerdi. Ben ne dedim kendisine. ‘Verin’ dedim. Bizden bugün borç alan yarın da bizden talimat alır. Bunların hep konuştuk. Eğer dürüstlerse bunu itiraf eder. Ama edemezler. Ülkemizde IMF defterini bir daha açmayacağımızı söylememe rağmen dışarıdan ve içeriden yapılan bunca tazyik ki bunların en önemli rolünü CHP biçiyor. Aldığımız kararın doğruluğunu da her şey gösteriyor. Ülkemizi IMF’in boyunduruğuna sokmak için beyhude çabaladıkların CHP’lilere bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasın sonunda Demokrasi ve Özgürlükler adasının açılışının 27 Mayıs’ta yapılacağını da söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.