KÜLTÜR SANAT - 24 Haziran 2020 Çarşamba 09:54

Korona virüsle mücadele eden sağlık çalışanlarına destek için ‘Karantina-Yeni Medeniyet’ resim sergisi açıldı

A
A
A
Korona virüsle mücadele eden sağlık çalışanlarına destek için ‘Karantina-Yeni Medeniyet’ resim sergisi açıldı

Korona virüs ile en ön safta mücadele eden sağlık çalışanları için Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ‘Vefa ve Teşekkür’ temalı sergi açıldı.

Korona virüs ile en ön safta mücadele eden sağlık çalışanları için Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ‘Vefa ve Teşekkür’ temalı sergi açıldı. Sanatçı Serkan Bayer’in eserlerinin yer aldığı Karantina-Yeni Medeniyet adlı resim sergisi, sadece sağlık çalışanlarının ziyaretine açıldı. Sağlık çalışanlarına teşekkür ve destek amacıyla açılan ve sadece sağlık çalışanlarının ziyaretine sunulan sergi, 17 Temmuz’a kadar açık olacak.



Korona virüs pandemisi sürecinde en ön safta amansızca mücadele veren sağlık çalışanları için Karantina-Yeni Medeniyet adlı resim sergisi açıldı. Sanatçı Serkan Bayer’in eserlerinin yer aldığı resim sergisi Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin içerisinde açıldı. Sağlık çalışanlarına destek amcacıyla açılan ‘Vefa ve Teşekkür’ temalı sergi, hastane içerisinde bulunduğu için sadece hastanede görevli sağlık çalışanlarını ağırlıyor. Sergide aynı zamanda doktor önlüğü ve maske giydirilmiş, önlüklerin üzerine de sağlık çalışanları tarafından hatıra amacıyla imzalar atılmış iki cansız manken bulunuyor. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, İstanbul Kamu Hastaneleri Başkanlığı -1 Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ersin Şimşek ve Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail Cinel de sergiyi ziyaret etti. Ziyaretçiler, eserleri inceleyerek sanatçı Serkan Bayer’den bilgi aldı.



Sergide 12 eser yer alıyor. Eserlerden ikisi sanatçı Serkan Bayer’in başyapıtları saydığı “Rab ve Ruh” ile “Evren Yarıkları” adlarını taşıyor. Diğer 10 resim ise sanatçı Bayer’in Maarif serisi adını verdiği özel işleri kapsarken, bu eserlerden 6’sı korona virüsle mücadelede karantina günlerinde oluşturuldu. Sanatçı Serkan Bayer, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail Cinel’e, serginin hayata geçmesinde emeği olan Ahmet Erhan Çelik’e, serginin kurulma aşamasında fotoğraflarını çeken Radyolog Çetin Öner’e ve asistanı Mehmet Doğudemir’e teşekkürlerini ilettiğini belirtti.



Sergiyi ziyaret eden İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Sanatçı arkadaşımız, hem kendi hayalini hem de Kovid’i anlatmış. Gerçekten zor bir süreç yaşadık ama herkes bizi destekledi. Bu da esasında güzel bir şey sağlık anlamında Türkiye gerçekten başarılı bir mücadele verdi. Bunun karşılığında da şu ana kadar minimize etmiş durumdayız. Herkese çok teşekkür ediyorum, topluma teşekkür ediyorum insanlara, sağlık çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Biraz daha kendi izolasyon ve maskemize ve hijyenimize dikkat edersek bu şeyin üstesinden tam manasıyla geleceğiz. Ben bütün çalışanlara ve sanatçı arkadaşlara teşekkür ediyorum. Güzel bir sergi olmuş, başta başhekimimiz olmak üzere bütün arkadaşlara başarılar diliyorum” dedi.


Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde açılan ve sağlık çalışanlarını ağırlayan sergi, 17 Temmuz tarihine kadar açık olacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bursa uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarından yürek burkan istek İzmir-İstanbul seferini yaparken Marmara Denizi’ne düşen ve 50 yıl boyunca ulaşılamayan "Bursa" adlı uçağın enkazının bir YouTuber tarafından görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için umut ışığı oldu. İzmir-İstanbul seferini yapan Bursa isimli uçak 1975 yılında inişe geçtiği esnada Marmara Denizi’ne düştü. 42 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından 50 yıl geçmesine rağmen sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. Aileler, cenazelerine kavuşma ve bir anıt mezar talebiyle yetkililere seslendi. Kule hatası iddiaları ve 50 yıllık ulaşılmazlık 1975 yılında yaşanan trajedide, inişe hazırlanan Bursa uçağı, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalmış ve Marmara Denizi’ne düşmüştü. Uçakta 42 kişi bulunuyordu. Dönemin zorlu şartları ve derinlik nedeniyle enkazına ulaşılamayan kaza, yarım asırdır Türkiye’nin çözülemeyen sırlarından biri olarak kaldı. Geçtiğimiz günlerde YouTuber Nedim Kuru tarafından enkazın yeri ve parçalarının görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından haberleştirilerek büyük yankı uyandırdı. Eşini kaybeden Zehra Nebioğlu: "Felç geçirdim, tek dileğim eşime ulaşmak" Kazada hayatını kaybeden, dönemin Malatya Belediye Başkanının oğlu ve iş insanı Bedir Nebioğlu’nun yakınları, yaşadıkları büyük acıyı anlattı. Eşi Bedir Nebioğlu’nu kaybeden Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün erken geldiğini ve acı haberi öğrendiğinde felç geçirdiğini dile getirdi. Zehra Nebioğlu, yaşadığı acı dolu günlerden bahsederek, "Eşim İzmir’e gitti. Bizi özlediği için bir gün önce geldi. Gece yatıyordum. Herkes toplanmış. Benim kapılarımı kapatmış. Uyandım. Herkesin bana bakıyor. Denize düştü dediler. Çok güzel yüzüyordu eşim. Fakat bu olmadı. Ben felç geçirdim. İnşallah ben ölmeden o da gelse dedim. DNA yapılır. Kızım var onun DNA örneği alınır. Çıksın. Çok istiyorum. Çok ağlayacağım ama bir taraftan da sevineceğim" dedi. Kaza anında henüz 3 yaşında olan ve babasını hiç hatırlamayan Banu Nebioğlu, artık 53 yaşında olmasına rağmen babasına bir mezar dahi yapamamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor. Aktif bir iş insanı ve Malatyaspor Başkanı olan babası Bedir Nebioğlu’nun, ailesine sürpriz yapmak için uçak biletini 1 saat öne çektiğini ve bunun felakete yol açtığını söyledi. Nebioğlu, "Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Şu an 53 yaşındayım. Olayın üzerinden 50 sene geçti. Ama sanki cenazeyi görmediğimiz için inanamıyorsunuz. Biz cenazemizi yıkayıp kefenleyip toprağa koyamadık. Benim araştırmalarıma göre baştan sona kule hatası var. Çok çok derinde olması bizim lehimize bir şey. Çünkü derinleştikçe oradaki suyun soğukluğu arttıkça bence kemikler, yok olmuyor. Herkesin cenazesinin bulunabileceğini düşünüyorum" dedi. Banu Nebioğlu en büyük isteğinin anıt mezar yapılması olduğunu belirterek, "Bizim isteğimiz bir anıt mezarımızın olmasını istiyorum. Ben babamı hiç tanımadım. Hiç kokusunu, sesini hiç hatırlamıyorum. Tanımadığım bir adamı her gün resminden seviyorum. Resmiyle konuşuyorum. Anıt mezarı neden olmasın. Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımızı olsun istiyoruz" diye konuştu.
Aydın Ada Kıyafet Evi Kuşadası’nda dayanışmanın örneği oluyor Kuşadası Belediyesi tarafından ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına ücretsiz yeni giysiler sağlamak amacıyla açılan Ada Kıyafet Evi, kentte dayanışma kültürünün sergilendiği en güzel örneklerinden biri oldu. Ada Kıyafet Evi’ne katkıda bulunan bağışçılara teşekkür eden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, "Çocuklarımızın sıcacık yeni kıyafetlere kavuşması ve yüzlerindeki gülümseme bizi çok mutlu ediyor" dedi. Kuşadası Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelerin 3-12 yaş arasındaki çocuklarına ücretsiz yeni kıyafetler sağlamak amacıyla geçen 25 Kasım’da ’Ada Kıyafet Evi’ni açtı. Sosyal Belediyecilik alanında dikkat çeken proje, kentte gösterilen dayanışma ruhu ve kültürünün de en güzel örneklerinden biri olurken, Ada Kıyafet Evi’nde çocuklar, tıpkı bir mağazada olduğu gibi kendi beğendikleri 3 parça kıyafeti seçebiliyor. Ada Kıyafet Evi’nin sunduğu hizmetten yararlanmak isteyen ihtiyaç sahibi aileler, başvurularını AdaMobil veya belediyenin internet sitesi üzerinden yapabiliyor. Ada Kıyafet Evi’nde yer alan hiç kullanılmamış giysiler ise bağışçıların destekleriyle temin ediliyor. Ada Kıyafet Evi’ne katkıda bulunan bağışçılara teşekkür eden Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşegül Dağlı, "Öncelikle Belediye Başkanımız Ömer Günel öncülüğünde çok doğru ve değerli bir projeyi hayata geçirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Kuşadası halkı da bağışlarıyla projemize sahip çıkıyor. Türkiye’deki ekonomik şartların her geçen gün zorlaştığını düşündüğümüzde çocuklarımızın sıcacık yeni kıyafetlere kavuşması, yüzlerindeki gülümseme bizi çok mutlu ediyor. Sosyal belediyecilikten asla taviz vermeyeceğiz" dedi.