KÜLTÜR SANAT - 11 Ağustos 2020 Salı 09:39

Büyükçekmece’de festival coşkusu sona erdi

A
A
A
Büyükçekmece’de festival coşkusu sona erdi

Bu yıl 21’incisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali sona erdi.

Bu yıl 21’incisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali sona erdi. 74 ülkenin katılımıyla gerçekleşmesi planlanan festivale, Covid-19 salgını nedeniyle birçok ülke katılamadı. Katılamayan ülkelerin temsilen bayrakları dalgalandırıldı.


Dünya Festivaller Birliği (CIOFF) ve Uluslararası Dans Festivalleri Federasyonu (FIDAF) tarafından 7 kez “Dünyanın En İyi Kültür ve Sanat Festivali” seçilen 21’nci Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali sona erdi. 74 ülkenin katılımıyla gerçekleşmesi planlanan festival, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid - 19) salgını nedeniyle birçok ülke katılamadı. Katılamayan ülkeleri temsilen Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü’nde bayrakları dalgalandırıldı.


Festivalin son gününe Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ve Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un yanı sıra protokol ve çok sayıda sağlıkçı ve aileleri katıldı. Program, Mehter Takımı gösterisi ile başladı. Büyükçekmece Kültürpark’ta gerçekleşen festivalde, sevgi bahçesi oluşturularak ülkelerin plakaları barış kütüğüne asıldı. Büyükçekmece Belediyesi Sahne Sanatları Modern Dans Gösterisi grubunun korona virüse dikkat çeken ilginç dans gösterisi izleyenlerden tam not aldı. Festivale katılamayan 74 ülkenin mesajları video gösterimi ile davetlilere izletildi. Festivalde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Orkestralar Müdürlüğü “Gelenekselden Çağdaşa” konseri programda davetlilere keyifli anlar yaşattı. Festival sonundaki Büyükçekmece Albatros Sahili’nde deniz üzerinde ses, ışık ve su gösterisi izleyenleri kendine hayran bıraktı.



“Festivali korona virüsten hayatını kaybeden insanlarımıza ve sağlık çalışanlarına adadık“


Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını nedeniyle festivale yurt dışından konuk alamadıklarını söyleyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, “Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali, dünyada eşi benzeri olmayan bir gösteriyle karşımıza çıktı. Dünya kültür ve sanat hayatına bir başka anlam kazandırdı. Covid-19 dünyayı sarstı ve bu sene bu festivale gelecek olan 74 ülkenin gençleri gelemedi. Festival bu yıl hiç olmayacaktı fakat ben 1 gün de olsa yapılmasını istedim. Bu festivali korona virüsten hayatını kaybeden insanlarımıza ve sağlık çalışanlarına adadık. Bu festivali biz çok anlamlı buluyoruz. Bir kez daha bu festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Biz çok zor bir şeyi başardık cesaret ettik. Amfi alanımızda sosyal mesafeye dikkat edilerek yaptık” dedi.



“Sağlık görevlisi olarak davet edildim“


Yıllarca askeriyede hemşirelik yaptığını söyleyen Filiz Kızılkaya, “Güzel bir gün. Yıllardır kutluyoruz. Askeri hemşireyim Gata’da yıllarca hizmet verdim. Kızılay’da görev yapıyorum. Sağlık görevlisi olarak buraya davet edildim. Dua ediyoruz. Lütfen insanlar evlerinde kalsın” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.