EKONOMİ - 11 Şubat 2021 Perşembe 12:24

Naturelgaz, Petrol Ofisi istasyonlarında Oto CNG satışı yapacak

A
A
A
Naturelgaz, Petrol Ofisi istasyonlarında Oto CNG satışı yapacak

Petrol Ofisi ile Naturelgaz arasında gerçekleştirilen iş birliği kapsamında gaz şirketi, akaryakıt şirketinin 12 istasyonunda kendi markası altında Oto CNG satışı yapacak.

Petrol Ofisi ile Naturelgaz arasında gerçekleştirilen iş birliği kapsamında gaz şirketi, akaryakıt şirketinin 12 istasyonunda kendi markası altında Oto CNG satışı yapacak.



Türkiye akaryakıt ve madeni yağlar sektörlerinin önde gelenlerinden biri olan Petrol Ofisi ile Global Yatırım Holding iştiraki ve Türkiye taşımalı doğal gaz pazarının önde gelen oyuncularından Naturelgaz arasındaki protokol, belirli Petrol Ofisi istasyonlarında Naturelgaz’ın kendi marka ve lisansları ile Oto CNG satışı yapmalarına olanak sağlıyor. İlk etapta Oto CNG müşterilerinin mevcut ikmal optimizasyonuna göre şehir çıkışları ve ana arterler üzerindeki 12 Petrol Ofisi istasyonu belirlendi. Bu anlaşmayla birlikte Naturelgaz Oto CNG istasyon sayısını 21’e çıkaracak.



Ekonomik ve çevreci özellikleri ile ağır ticari araçlar için önemli bir alternatif yakıt kaynağı oluşturan doğalgaz kullanımı, Türkiye’de de yeni gelişmeye başlayan bir alan. Hâlihazırda 25,5 milyon standart metreküp (Sm3) olan Türkiye’deki Oto CNG satışının 12 milyon Sm3’ü Naturelgaz çatısı altında gerçekleştirildiği belirtildi.



“Oto CNG ikmali yapılabilen istasyon sayısında önemli bir aşama kaydedilecek”


Şirketlerinin her alanda lidere yakışır bir şekilde yeniliklere imza atarak, sektörlerine öncülük ettiğine vurgu yapan Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper, “LPG’nin binek ve hafif ticari araçlarda olduğu gibi doğalgaz da ağır ticari araçlar için ekonomik ve çevreci bir alternatif yakıt konumunda. Türkiye’de ağır vasıtalarda doğal gaz kullanımı yeni gelişmekte olan bir alan. Akaryakıt şirketi olarak gaz şirketi ile gerçekleştirdiğimiz anlaşma kapsamında ülkemizdeki Oto CNG ikmali yapılabilen istasyon sayısında önemli bir aşama kaydedilecek. Bütün alternatif yakıtlarda olduğu gibi Oto CNG’nin de gelişimine katkı sağlamaktan, önemli bir ivme kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz” dedi.



“Oto CNG trendinden Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil”


Dünyada çevreci özelliği ile ön plana çıkan doğal gazlı araçların yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, dünyanın elektrikli araçları konuşmasına rağmen özellikle ağır vasıtalarda CNG kullanımının artış gösterdiğini vurguladı. Avrupa Birliği’nin çevre politikalarında yer alan hedefler nedeniyle doğal gazla çalışan otobüs ve ticari araç pazarında ciddi bir büyüme beklediklerini hatırlatan Kutman, “Dünyadaki Oto CNG trendinden Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil. Keşfedilen doğal gaz kuyuları ile Türkiye bölgesel ticaret merkezi olacaktır ve alım maliyetlerinde rekabet avantajı kazanacaktır. Ülkemizdeki otobüs ve ağır ticari araçların doğal gaza dönmesi durumunda cari açığa 12 milyar TL civarında olumlu katkı sağlanacaktır. Bu dönüşüm ülkemizin toplam karbon emisyonlarını da 10 milyon ton azaltacaktır. Gaz şirketi olarak daha fazla noktada, daha fazla müşteriye hizmet vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akaryakıt şirketi ile imzaladığımız bu yeni anlaşma ile stratejik büyüme hedeflerimizi gerçekleştirme yolunda önemli bir adım attık” dedi.



“Sunduğumuz ayrıcalıklı çözümlere, Naturelgaz ile birlikte Oto CNG’yi de dahil ediyoruz”


Kendi akaryakıt istasyonlarının, müşterilerinin birçok ihtiyacını karşıladıkları birer hizmet noktası olduğunu belirten Petrol Ofisi Perakende Direktörü Yiğit Meral de, “Gerek Market, Market Plus ve MigrosJet’ler ile gerek, Kap Bi’ Tat, Tchibo gibi lezzetlerimizle, gerekse VavaCars, WesternUnion gibi işbirliklerimizle bu alanda da referans noktasını oluşturuyoruz. Otomotiv yakıtlarında da Active-3 teknolojili V/Max serimizin yanı sıra PO/Gaz ve e-POwer ile yeni nesil çözümler sunuyoruz. Petrol Ofisi istasyonlarında sunduğumuz ayrıcalıklı çözümlere, gaz şirketi ile birlikte Oto CNG’yi de dahil ediyoruz” açıklamasında bulundu.



“Kritik lojistik rotalardayız”


Yapılan araştırmalara göre ağır vasıtalarda doğal gaz kullanımının hem yakıt maliyetlerinde hem de karbon emisyonlarında yüzde 25’e varan azalma sağladığını anlatan Naturelgaz Genel Müdürü Hasan Tahsin Turan, ekonomik ve çevresel avantajları nedeniyle Oto CNG pazarının büyüme potansiyeline inandıklarını vurguladı. NGVA Europe’un 2030 yılında Avrupa’daki hafif ve ağır ticari araçların yüzde 25’inin, otobüslerin ise yüzde 33’ünün doğal gazla çalışacağını öngördüğünü kaydeden Turan, “Türkiye’de 2020 yılı itibarıyla doğal gazla çalışan yaklaşık 3.500 otobüs ve ağır ticari araç bulunmaktadır. Fabrika çıkışlı CNG’li araç üretiminin artması ve mevcut araçların CNG dönüşümü Türkiye’deki pazarın gelişimine önemli katkılar sağlayacaktır. Şirket olarak Oto CNG alanındaki en kurumsal ve en büyük oyuncuyuz. Türkiye genelinde, kritik lojistik rotalarda kurulu 9 aktif Oto CNG istasyonumuz bulunuyor. Türkiye’nin en yaygın perakende satış ağına sahip akaryakıt şirketi olan Petrol Ofisi ile birlikte iki yıl içinde 12 yeni Oto CNG istasyonu kurmayı hedefliyoruz. Bu iş birliği ile birlikte gelecek dönemde yerimizi daha da sağlamlaştırmış olacağız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Hitit Üniversitesi "1. BiyoBilim Buluşmaları" öğrenci sempozyumu tamamlandı Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü tarafından düzenlenen 1. BiyoBilim Buluşmaları öğrenci sempozyumu tamamlandı. Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen 1. BiyoBilim Buluşmaları öğrenci sempozyumu tamamlandı. Çevrim içi olarak gerçekleştirilen sempozyumun açılışında konuşan Sempozyum Öğrenci Başkanı Rüveyda Nur Başıbüyük, bölüm öğrencileri olarak bilimsel anlamda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunacak olmaktan duyduğu gururu paylaşarak, öğrenciler olarak ufuk genişletici bir sempozyumun düzenlenmesinde aldığı görev sebebiyle teşekkürlerini sundu. Bölüm adına ilkini düzenlemekten mutluluk duyduğunu dile getiren Sempozyum Başkanı ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı, Prof. Dr. Menderes Suiçmez, sempozyuma dair genel bilgileri katılımcılar ile paylaşarak düzenleme ve organizasyonda yer alan bölüm öğretim elemanları ve öğrencilerine, davetli konuşmacılara ve yoğun bir katılım ve ilgi gösteren tüm katılımcılara teşekkür etti. Sempozyuma ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Maraşlıoğlu, biyobilimin içerisinde Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünü de içeren disiplinler arası bir alan olduğunu dile getirerek, farklı bilim dallarından gelen öğrencilerimizin oluşu ile farklı disiplinlerden gelen bakış açılarının birleşimi, inovasyonu ve çözüm odaklı düşünmeyi teşvik edeceğini ifade etti. "Sempozyum, öğrencilerimizin Ar-Ge ekosistemine de girme hedefine de çok ciddi hizmet etmektedir" Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam da, "Sempozyum, öğrencilerimizin bizzat içinde bulundukları araştırma geliştirme çalışmalarını ve projelerini burada sunmaları ve kendilerinin Ar-Ge ekosistemine de girme hedefine de çok ciddi hizmet etmektedir. Bu hedef doğrultusunda üniversitemiz ve akademisyenlerimiz ile hep beraber yöntem geliştirmekte gerek alt yapı gerekse metodoloji konusunda desteklemekteyiz. Üniversitemizin makine ve imalat alanında ihtisaslaşması ile sağlık teknolojileri ve bu alan ile ilişkili biyobilim konularında topyekûn eğitim ve Ar-Ge hizmetlerine devam etmekteyiz. Üniversitemizin tüm dinamikleri ile içinde olmasını hedeflediği araştırma-geliştirme, üretim geliştirme ekosistemine büyük katkı sağlayacak olan bu sempozyum da öğrencilerimize önemli ufuklar açacaktır. Sempozyuma katılımları ve bilimsel destekleri için tüm hocalarımıza, alanında uzman bilim insanları ve sektör temsilcilerine, bildirileri ile katılan öğrencilerimize, düzenleme kuruluna teşekkür ediyorum. Hitit Üniversitesi olarak tüm hocalarımız ve öğrencilerimizle sadece bilim hedefli bu yolda yeni imkanlar için gayretle çalışmalarımızın devam ettiğini de bildirmekten mutluluk duyuyorum. Başarılı bir sempozyum diliyorum" dedi. İki gün süren sempozyumda Hitit Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü yanı sıra, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi olmak üzere Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden biyoloji, bilgisayar mühendisliği, beslenme ve diyetetik ile tarımsal biyoteknoloji bölümlerinden katılımcılar yer aldı. Biyobilim kapsamında düzenlenen sempozyumda biyoteknoloji, moleküler genetik, epigenetik, immünoloji, yapay zeka, biyoinformatik, nanoteknoloji ve mikrobiyoloji konuları tüm yönleriyle ele alındı. Sempozyumda ödül alan bildiriler Hitit Üniversitesi Hitit Journal of Science dergisinde tam metinli bildiri olarak yayınlanma hakkı kazandı. Çevrim içi olarak gerçekleştirilen sempozyumun açılışına; Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Maraşlıoğlu, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Menderes Suiçmez, Sempozyum Öğrenci Başkanı Rüveyda Nur Başıbüyük, akademisyenler ve davetli konuşmacılar katıldı.
Kayseri Yüzme takımı, bin 850 metre rakımda hazırlıklarını sürdürüyor Kayseri’deki Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde (TOHM) çalışmalarını sürdüren yüzme takımı, Erciyes Dağı’nın eteklerinde bulunan Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde kamp yaparak müsabakalara hazırlanıyor. Erciyes’in eteklerinde bin 850 metre rakımda bulunan Yüksek İrtifa Kamp Merkezi, sporcuların vazgeçilmezi oldu. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan TOHM’daki yüzme takımı da merkezde kampa girerek müsabakalara hazırlanıyor. Gençlik ve Spor İl Müdürü Ali İhsan Kabakcı, “Kayseri’mizde yüzme takımımız bin 850 rakımda bulunan Yüksek İrtifa Kam Merkezi’mizde kamp yapmaktaydı. Şehrimizde böyle bir yerin olması, olimpik sporcu hazırlama yönünden bizim için önemli bir mekan olarak ortaya çıkması hem sporcularımız açısından hem de performansa dayalı yapılacak olan çalışmalar açısından çok önem arz etmektedir. Yüksek İrtifa Merkezi’ndeki yüzme havuzumuzun özellikle çalışmalar içerisinde çok büyük katkı sağladığını ve bundan sonra da çalışmalara büyük destek vereceğini görüyoruz. Çünkü olimpik merkezde performans sporcularımızın bu alanlardan yüksek seviyede yararlanacağını biliyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri’deki tesislerin önemine dikkat çeken Kabakcı, "Hem teknik kadromuzun hem de sporcularımızın bundan memnuniyeti azami seviyededir. Bizler her alanda sporcularımıza desteği verirken, gereken performans antrenmanları gerek yan destekler anlamında çok önem arz eden antrenman programları için önemli olan bu çalışmaları daha da büyüterek devam edeceğiz. Birçok alandaki branşlar da bu olimpik merkezinden yararlanacaktır. Türkiye’mizde sayılı yerlerden olan bu tesislerin Türk sporuna önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum. Burada antrenman yapan sporcularımızın da al bayrağımızı göndere çektirecek, dünyada, Avrupa’da ve olimpiyatta başarılı olabilecek sporcular olarak ülkemizi temsil edeceklerdir" dedi.
Kocaeli Lise öğrencileri üretti: Yapay zekayla görüntü tanımlayan İHA otonom yük bırakıyor Kocaeli’de lise öğrencileri 120 santimetre kanat açıklığına sahip ve 700 gram yük taşıyabilen İnsanız Hava Aracı (İHA) üretti. Yapay zeka ile görüntü tanımlama yapılabilen araç, otonom belirlenen noktalara yine otonom olarak yük bırakabiliyor. Başiskele ilçesindeki Şehit Ozan Özen Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi’nde okuyan öğrenciler İnsanız Hava Aracı (İHA) yapmaya karar verdi. Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Hayati Şahin, danışmalığında yaz tatillerini de çalışarak geçiren öğrenciler 120 santimetre kanat açıklığına 2 kilogram ağırlığıma sahip, 20 dakika havada kalabilen İHA üretti. Katıldıkları TEKNOFEST yarışmasında finale kalan öğrenciler daha sonra bu aracı elde ettikleri bilgiler doğrultusunda geliştirdi. Kamera takılan araca yapay zeka ile görüntü tanıma sistemi eklendi. Araç bu sayede hedef noktayı otonom tespit edebiliyor ve otonom olarak yük indirebiliyor. Geliştirilmesi halinde aracın, acil afet durumlarında alan taraması ve tarım sektöründe kullanılması hedefleniyor. “Belirlenen noktaya otonom olarak yük bırakabiliyor” Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Hayati Şahin, “2022 yılında ‘sabit kanat’ kategorisinde insansız hava araçları yarışmasına katıldık. Afyonkarahisar’da finallere katılmaya hak kazandık. 120 santimetre kanat açıklığına sahip 2 kilogram ağrılığındaki aracımız, yaklaşık 20 dakika havada kalabiliyor. Aracımızın otonom uçuş yapabilme özelliği var, belirlenen noktaya otonom olarak yük bırakabiliyor. 2023 yılında aracımızı geliştirerek bu kez Bursa’da ‘insansız hava araçları’ kategorisinde yarışmaya katıldık. Aracımız üzerine eklediğimiz kamera ile görüntü tanımlama yapabiliyor. Hedef noktayı uçarken, otonom olarak tespit edebiliyor ve buraya kendi üzerinde taşıdığı yükü otonom olarak bırakabiliyor. Aracımız teknik özellik olarak önceki araçlarımıza benziyor. 20 dakika uçuş süresine ve 700 gram faydalı yük taşıma kapasitesine sahip” dedi. “Yapay zeka ile tanıma özelliği olacak” Aracın Full HD kalitesinde görüntü aktarabileceğini söyleyen Hayati Şahin, "Yer istasyonundan anlık olarak HD kalitesinde görüntü izleyebileceğiz. Aracımızda çektiği görüntüde bizim belirlediğimiz nesneleri yapay zeka ile tanıma özelliği olacak. Belirttiğimiz nesneleri tanıdığında yer istasyonumuza araç bilgi gönderecek gerekirse o noktada sabit kalacak ve o nokta ile ilgili yer istasyonunun verdiği komutları uygulayabilecek” diye konuştu. "Yapay zeka ile görüntü tanıma yaptığı için kayıp insanların bulunmasında alan taramasında kullanılabilir" Çalışmalardan bahseden Şahin, “Aracımız yapay zeka ile görüntü tanıma yaptığı için kayıp insanların bulunmasında alan taramasında kullanılabilir. Doğal hayatın korunmasında; bazı canlıların bazı dönemlerde beslenmesi gerekebilir. Yaptığı alan taramasında tespit edip hayatlarını devam ettirebilecek temel gıdayı sağlayabilir. Acil durumlarda, kayıp vakalarında insanları tespit ederek acil durum ihtiyaçlarını karşılayacak su gibi temel besin maddelerini sağlayabilir. Onları bulduğunda kendisi otonom olarak bu gıdaları temin edebilir ve yukarıdan bırakabilir. Tarımsal alanlarda hastalıkların tespitinde kullanılabilir. Çektiği görüntüleri yapay zeka ile inceleyerek tanımlanmış olan hastalık görüntüleriyle ilgili bilgi verebilir” ifadelerini kullandı. "Ekibimiz 6 kişilik 10. Sınıftan beri yapıyoruz" Takım Kaptanı Asya Aktunç, “Yaz tatilinde yazılım çalışarak uçak geliştirdiklerini söyleyen, “İlk denememizde uçağımız uçtu, bahçemizde deneyimlemiştik. Böyle bir süreçle başladık, videomuz TEKNOFEST’ten geçti akabinde Afyonkarahisar’a gittik. Afyonkarahisar’da çok güzel tecrübeler edindik yeni ekiplerle tanıştık. Uçağımıza ekstra katmamız gereken parçalar neler olduğunu öğrendik. Ekibimiz 6 kişilik 10. Sınıftan beri yapıyoruz şuan 12. sınıfız. 2023 yılında da Bursa’ya gittik, yeni tecrübeler edindik. Bundan sonraki süreçte inşallah üniversitede olacağız. Mühendislik ve fizik isteyen arkadaşlarımızla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Okula sınavla girilebiliyor Öte yandan nitelikli okullar arasında yer alan Şehit Ozan Özen Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi’ne öğrenciler sınav ile seçiliyor. 5. Sınıf Seçme Sınavı ise bu yıl 26 Mayıs 2024 Pazar günü saat 10.00’da yapılacak. Sınavda Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkezi sınavlardaki tüm tedbirlerine uyulacak. Sınava katılmak için gerekli bilgiler ise okulun web sitesinde yer alıyor.
İstanbul Büyümekte olan toplumsal bir sorun: Sanal Kumar Bağımlılığı Son dönemde özellikle gençlerde sıklıkla görülen sanal kumar bağımlılığı, bireylerin sosyal hayatını olumsuz yönde etkilemenin yanı sıra maddi zorluklara da yol açıyor. Psikolog Öğr. Gör. Berk Efe Altınal, “Türkiye’de kumar oynatmak ya da kumar oyunlarına ortam sağlamak kanunen suç sayılsa da kumarın geleneksel biçimlerinin ötesine geçen yeni, şansa dayalı kazanç vaat eden bir dizi platform ortaya çıktı” dedi. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF), Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Berk Efe Altınal, çevrim içi kumar platformları, kayıp ve kazanç ihtimalinin yüksek olduğu risk içeren bazı kripto para işlemleri ve video oyunlarında yer alan ‘loot box’ uygulamaları gibi yeni formların yanı sıra yasal olarak geçmişten beri sürdürülen şans ve bahis oyunlarının da artık internet ortamına taşınarak çok daha kolay erişilir hale geldiğini belirtti. “Erişim kolaylığı bağımlılık riskini artırıyor” Öğr. Gör. Berk Efe Altınal “Kumar ve şans oyunları bağımlılığı ile ilgili araştırmalar, bağımlılık riskini artıran en önemli unsurlardan birinin erişim kolaylığı olduğunu belirtiyor. İnternet ve akıllı cihazların kullanımının yaygınlaşmasıyla kumar ve şans oyunlarına zaman ve mekân fark etmeksizin erişim sağlanabiliyor. Bu sebeple bağımlılık oluşturma riski de geçmişe kıyasla çok daha büyük boyutlara ulaştı” dedi. Yapılan araştırmaların çevrim içi platformların bağımlılık geliştirmeye yatkın kişileri hedef alacak şekilde tasarlandığını gözler önüne serdiğini belirten Altınal, “İnternet ağının sağladığı uluslararası erişim imkânlarıyla kamusal denetlenebilirliği çok daha düşük olan bu platformlar ‘Kumar Oynama Bozukluğu’ olarak bilinen bağımlılığın daha geniş bir nüfus içerisinde yaygınlaşması riskini arttırıyor” ifadelerini kullandı. “Heyecan elde etmek için harcanan para miktarı sürekli artırılıyor” Öğr. Gör. Berk Efe Altınal, psikiyatrik tanı kılavuzu (DSM) içerisinde hem de Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir bağımlılık olarak tanımlanan ‘Kumar Oynama Bozukluğu’na sahip kişilerin, heyecan elde etmek için kumar oynamak amacıyla harcanan para miktarını sürekli arttırmaya ihtiyaç duyduğunu belirtti. Altınal, “Bağımlılık geliştiren kişiler kumar oynamayı azaltmaya veya durdurmaya çalıştığında huzursuzluk veya sinirlilik hissine kapılır ve bu azaltma ve durdurma girişimleri sürekli olarak başarısızlıkla sonuçlanır “ dedi. “Bağımlılık, kişinin iş hayatına ve ilişkilerine zarar verebiliyor” Bağımlı kişinin zihni çoğu zaman kumarla meşgul olduğunu belirten Berk Efe Altınal, “Bu meşguliyet, geçmiş kumar deneyimlerini zihninde tekrar yaşama, oyunların tekrar tekrar analizlerini yapma, bir sonraki kumar oynama girişimi planlama, kumar için para bulmanın yeni yollarını düşünme gibi birçok farklı şekil alabilir. Bunların yanı sıra, olumsuz hislerle baş etmek için ve kumarda kaybedilen parayı telafi etmek için yeniden kumara yönelmek, kumarla ilgili faaliyetlerini gizlemek için yalana başvurmak ve kumar sebebiyle iş hayatının, arkadaşlıklarının ve diğer ilişkilerinin zarar görmesi ve bozulan maddi durum sebebiyle başkalarına bel bağlamaya başlamak bu bağımlılıkla ilişkili” dedi. “Terapi ile bağımlılıktan kurtulmak mümkün” Öğr. Gör. Berk Efe Altınal, kumar oynama bozukluğunda müdahalenin bireysel terapi ve dayanışma grupları aracılığıyla yapıldığını belirtirken, “Bireysel terapide, kişinin kumar oynama probleminin kökenlerine göre davranışçı, bilişsel davranışçı, motivasyonel terapi gibi bir dizi terapi yöntemine kullanılabilir. Bu terapi yöntemlerinin yanı sıra ‘Anonim Kumar Oyuncuları’ gibi dayanışma gruplarından da yararlanılır” sözlerini kullandı. “Kumar oynama bozukluğunun toplumsal boyutu göz ardı edilmemeli” Kumar oynama bozukluğunu sadece bireysel düzeyde bir problem olarak görmek yetersiz olacağını belirten Altınal, “Bu bağımlılığı geliştirmiş kişilere yönelik bireysel terapilerin yanı sıra meselenin toplumsal yönünü göz önünde bulunduran toplum sağlığı müdahaleleri büyük öneme sahiptir. Bunların arasında genel mental sağlık bilinci oluşturulması, risk alma davranışının engellenmesi eğitimleri ve gençlere yönelik eğitim programlar gibi koruma programlarının yanı sıra şans oyunları ve benzer sektörlerin regülasyonu ve denetlenmesi de sayılabilir. Ayrıca risk altında olan grupların tespiti ve hali hazırda bağımlılık geliştiren kişilerin başvurabileceği danışmanlık kanallarının oluşturulması da bu toplum sağlığı müdahaleleri arasındadır” dedi. Öğr. Gör. Berk Efe Altınal, tüm bu toplum sağlığı önlemlerini, kumar ve şans oyunlarının çevrim içi platforma taşınarak daha geniş kitlelere eriştiğinin bilincinde olarak almanın içinde bulunduğumuz dönemde daha da büyük önem taşır hale geldiğini dile getirdi.