SPOR - 16 Mayıs 2021 Pazar 12:53

Fenerbahçe’nin sezon özeti

A
A
A
Fenerbahçe’nin sezon özeti

Fenerbahçe, 2020-2021 sezonunu şampiyon Beşiktaş’ın 2 puan ardında 3.

Fenerbahçe, 2020-2021 sezonunu şampiyon Beşiktaş’ın 2 puan ardında 3. sırada tamamlarken, sezon boyunca Kadıköy deplasman oldu. Sarı-lacivertliler ayrıca birçok galibiyet serisine de bu sezon son verirken, iç sahada mağlubiyet rekoru kırdı.


Süper Lig’in 42 haftalık periyodunu 82 puanla şampiyon Beşiktaş’ın 2 puan ardında 3. sırada tamamlayan Fenerbahçe’de şampiyonluk hasreti 7 yıla çıktı. Geçen 7 sezonda Beşiktaş 3, Galatasaray 3 ve Başakşehir 1 kez şampiyon oldu. Sarı-lacivertliler son olarak 2013-2014 sezonunda son Süper Lig şampiyonluğunu yaşamıştı.



Erol Bulut çare olamadı


Fenerbahçe’ye sezon başında büyük umutlarla teknik direktörlük görevine getirilen Erol Bulut, sarı-lacivertli ekibe çare olamadı. Sarı-lacivertli takımla çıktığı toplam 34 maçta 21 galibiyet, 5 beraberlik ve 8 mağlubiyet alan Bulut, maç başına 2.00 puan ortalamasını yakaladı. Özellikle iç sahada kaybedilen maçlar Erol Bulut’un Fenerbahçe kariyerini sona götürürken, 25 Mart’ta görevine son verildi.



Belözoğlu dönemi


Fenerbahçe’de Erol Bulut ile yolların ayrılmasının ardından takımın başına getirilen Sportif Direktör Emre Belözoğlu sarı-lacivertlilerin başında 10 maçta görev aldı. Bu müsabakalardan 7 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet sarı-lacivertli ekip, maç başına 2.30 puan ortalaması yaptı. Belözoğlu, 10 maçta iyi bir istatistik yakalasa da, Süper Lig’in 41. haftasında şampiyonluk yolunda rakibi Beşiktaş’ın Fatih Karagümrük’e mağlup olmasını değerlendiremeyip, Sivasspor’a 2-1 mağlup olmuştu.



Transferde 23 isim


2020-2021 sezonunda şampiyon olmak isteyen Fenerbahçe sezon başında ve devre arası transfer döneminde toplamda 23 ismi kadrosuna kattı. Sarı-lacivertliler Aston Villa’dan Mbwana Samatta, Roma’dan Diego Perotti, Kasımpaşa’dan Mame Thiam, Bucaspor’danBarış Sungur, Trabzonspor ile sözleşmesi sona eren Josa Sosa ve Filip Novak, Alanyaspor ile sözleşmesi sona eren Papiss Cisse, Beşiktaş ile sözleşmeleri sona eren Gökhan Gönül ve Caner Erkin, Tigres ile sözleşmesi biten Enner Valencia, Sivasspor ile sözleşmesi sona eren Mert Hakan Yandaş, Arsenal ile sözleşmesini sonlandıran Mesut Özil, Genoa ile sözleşmesi biten Sinan Gümüş, Gölcükspor’dan İsmail Yüksek, Queens Park Rangers’dan Bright Osayi-Samuel, Basel’den Kemal Ademi, Las Palmas’tan Mauricio Lemos, Paok’tan Dimitrios Pelkas, Antalyaspor’dan Nazım Sangare, Limassol’den Attila Szalai, Wolfsburg’tan Marcel Tisserand ve Başakşehir’den İrfan Can Kahveci’yi transfer etti.



Forvetlerin gol katkısı düşük


Fenerbahçe’de sezon başından sezon sonuna kadar hücum hattında oynayan futbolcuların gol problemiyle uğraştı. Sarı-lacivertlilere forvet hattına büyük umutlarla Aston Villa’dan transfer edilen Tanzanyalı futbolcu Mbwana Samatta 27 Süper Lig maçında 5, 3 Türkiye Kupası maçında 1 gol kaydederek takımını büyük hayal kırıklığına uğrattı. Öte yandan sarı-lacivertlilerde Cisse 5, Mame Thiam 6 gol kaydederken, devre arasında Fatih Karagümrük’e kiralanan Kemal Ademi sadece Türkiye Kupası’nda 1 gol attı. Fenerbahçe’de gol yollarında en etkili isim ise 12 golle Ekvadorlu futbolcu Enner Valencia oldu.



Kadıköy deplasman oldu


Fenerbahçe’de sezonun en büyük hayal kırıklıklarından biri iç sahada kaybedilen maçlar oldu. İç sahada oynadığı 20 maçta 35 puan toplayan sarı-lacivertliler tam 7 kez mağlup oldu. Kadıköy’de bu sezon sadece 11 kez kazanabilen Fenerbahçe, bu istatistiklerle ligde 6.sırada yer aldı. Sivasspor mağlubiyetiyle beraber sahadaki 7. yenilgisini alan sarı-lacivertliler, daha önce 1968-1969, 1987-1988 ve 1992-1993 yıllarında en çok 5 iç saha mağlubiyeti yaşamıştı.



Seriler sona erdi


Fenerbahçe, son iki sezonda evinde Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Göztepe, Gençlerbirliği ve Sivasspor’a karşı kaybederek birçok serisine son verdi.



Trabzonspor’a 23 yıl sonra kaybetti


Fenerbahçe, geçen sezon Türkiye Kupası Yarı Final rövanş maçında Trabzonspor’a 16.06.2020 tarihinde Kadıköy’de kaybetmiş ve elenmişti. Bordo-mavililer bu maça kadar en son 23 Ağustos 1997’de Fenerbahçe’yi deplasmanda yenmişti.



Galatasaray’a karşı 21 yıl sonra kayıp


Galatasaray ise Kadıköy’de uzun yıllar yenemediği Fenerbahçe’yi geçen sezon ligde 3-1 mağlup etmiş ve 21 yıllık seriyi bitirmişti.



Beşiktaş’a 15 yılın ardından kaybetti


Fenerbahçe bu sezon Beşiktaş’a evinde 4-3 mağlup olarak evinde 15 yıllık galibiyet serisini sonlandırdı. Sarı-lacivertliler en son 17 Nisan 2005 tarihinde Beşiktaş’a 4-3 kaybetmişti, bu sezon ise 29 Kasım 2020 tarihinde aynı skorla mağlup oldu.



Göztepe’ye 21 yıl sonra kaybetti


Fenerbahçe, sahasında oynadığı Göztepe maçını 21 Şubat 2021 tarihinde 1-0’lık skorla kaybederken Göztepe, Fenerbahçe’yi deplasmanda en son 21 yıl önce 16 Nisan 2000 yılında yenmişti.



Gençlerbirliği’ne 21 yıl sonra kayıp


Fenerbahçe, dün akşam sahasında oynadığı Gençlerbirliği maçını 2-1’lik skorla kaybetti. Gençlerbirliği, Fenerbahçe’yi deplasmanda en son 21 yıl önce 05 Mayıs 2000 yılında 3-1’lik skorla mağlup etmişti.



Sivasspor’a 7 yıl sonra mağlup oldu


Sarı-lacivertliler, geçen sezon sahasında Sivasspor’a 2-1 kaybederken, 7 yıl sonra evinde rakibine lig maçında kaybetmişti. Sivasspor son olarak 2014 yılında Fenerbahçe’yi mağlup etmişti.



3 yılda 3 farklı takım şampiyonluğu


Fenerbahçe’de 2018 yılında yapılan seçimlerde başkanlığı kazanan Ali Koç, 3 yılda 3 farklı takımın şampiyonluğunu gördü. Koç, göreve geldiği ilk sezonda Galatasaray, 2019-2020 sezonunda Başakşehir ve 2020-2021 sezonunda ise Beşiktaş şampiyonluklarını Fenerbahçe başkanlığı döneminde yaşadı. Başkan Koç’un haziran ayında yapılacak olan seçim öncesinde başkanlığa aday olması bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Vali Eldivan’dan kurum amirlerine talimat: "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Bayburt’ta İl İdare Şube Başkanları Toplantısı gerçekleştirildi. Vali Mustafa Eldivan başkanlığında düzenlenen toplantıda, kamu hizmetlerinin etkinliği ve kurumlar arası koordinasyon konuları masaya yatırıldı. Kurum amirlerinin, şube müdürlerinin katılımıyla yapılan toplantıda Vali Eldivan, kamu hizmetlerinin verimli, etkin ve vatandaş odaklı bir anlayışla yürütülmesinin temel öncelik olduğunu vurguladı. Eldivan, kamu kurum ve kuruluşlarının tam bir iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmasının, hizmet kalitesini artıracağını ifade etti. Toplantı kapsamında, 2025 yılı içerisinde il genelinde yürütülen çalışmalar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. İl genelinde Sunulan hizmetlerin mevcut durumu, devam eden projelerdeki son aşamalar ve gelecek döneme ilişkin stratejik hedefler detaylıca ele alındı. "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Vali Eldivan, vatandaşlara sunulan hizmetlerin herhangi bir aksaklığa mahal verilmeden sürdürülmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi. Genel iş ve işlemlerin titizlikle yürütülmesi konusunda kurum müdürlerine kesin talimat veren Eldivan, kamu disiplininin önemine dikkat çekti. Toplantı sonunda Vali Eldivan, 2025 yılı boyunca özveriyle görev yapan tüm kurum amirleri ve personele teşekkür ederek, yeni dönem çalışmalarında başarılar diledi.
Malatya Malatya’da ‘Terörsüz Türkiye" konferansı AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansında yaptığı konuşmada, "Terörün Türkiye’ye yıllık maliyeti yaklaşık 140 milyar dolardır. Bu sorun sadece bir veya iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız. Biz çocukların ölmediği, silahların konuşmadığı bir Türkiye istiyoruz" şeklinde konuştu. Milletvekili Babacan konuşmasında, "Hiçbir siyasi kaygı duymadan, oy hesabı yapmadan, ‘yeter ki Türkiye kazansın, yeter ki milletimiz kazansın’ diyerek bu tarihi sorumluluğu üstlenen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum" dedi. Yeşilyurt Belediyesi ve Yeşilyurt Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansı, Kongre ve Kültür Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, konferansın amacının, toplumsal farkındalığı artırmak ve terörün her türlüsüne karşı ortak bir duruş sergilemek olduğunu söyledi. Başkan Geçit, "Terörsüz Türkiye" hedefinin birlik ve beraberliğin, kardeşliğin ve güçlü demokrasinin hâkim olduğu bir Türkiye ideali olduğunu ifade ederken, " Terör; sadece can güvenliğimizi tehdit eden bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal huzurumuzu, kardeşliğimizi ve ortak geleceğimizi hedef alan büyük bir tehdittir. Bu nedenle terörle mücadele, yalnızca güvenlik güçlerimizin değil; milletçe hepimizin ortak meselesidir. "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmanın yolu ise, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören, ortak değerler etrafında kenetlenen bir toplumsal bilinçten geçmektedir. "Terörsüz Türkiye" süreci, yüzyıllardır kangrene dönüşmüş önemli bir süreci ele alıyor. Bu sorun ülkemizin tüm enerjisini alan, ekonomik ve insan kaynaklarına darbe vuran bir sorundur. Bu ciddi sorunun kökten çözümlerle ortadan kalkması için sadece elini değil gövdesini de taşın altına koyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. Sayın Babacan’da kurulan komisyonda çok önemli görevler üstlendi, hazırlanan raporların tüm süreçlerinde aktif bir şekilde yer aldı. Ülkemizin en ciddi sorununun çözümünde sorumluluk alması bizim için gurur vesilesidir" şeklinde konuştu. AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan ise, terörün toplumsal yapıya verdiği zararlar, demokratik kazanımlar, milli dayanışmanın önemi ve terörle mücadelede toplumsal farkındalığın rolü üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, Türkiye’nin terörle mücadelesinde gelinen noktayı değerlendirerek, terörün yalnızca güvenlik boyutuyla değil; sosyal, kültürel ve demokratik boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelede gelinen nokta, milli dayanışmanın önemi, kardeşlik ikliminin güçlendirilmesi ve demokratik kazanımlarımız üzerine konuşan Milletvekili Babacan, "Terörsüz bir Türkiye hedefi, sadece devletimizin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Milli birlik ve kardeşlik duygularımızı güçlendirdiğimiz ölçüde, terörün zemin bulması da imkânsız hale gelecektir" dedi. Milletvekili Babacan, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinin, terörle mücadelenin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek, "86 milyonunun tamamı olarak, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla, Çerkeziyle, Laz’ıyla; Sünnisiyle, Alevisiyle, gayrimüslimiyle yıllardır terör belasından çok çektik, artık bu meseleyi hep birlikte hareket ederek, ülkemizin hem bugününü hem de yarınlarını düşünerek bitirmemiz gerekiyor. Bu mesele çözülmezse, yarın başka bir terör ve şiddet biçimiyle karşımıza çıkar. Ben buradan iki önemli lidere, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. 6 aylık süreçte gördüm ki inanılmaz bir samimiyetle, bu işin çözülmesi için uğraşıyorlar. Hiç bir siyasi kaygı olmadan, "oy kazanırım veya kaybederim" kaygısı taşımadan "yeter ki ülkemiz kazansın milletimiz kazansın yeter ki Türkiye kazansın" diye bu soruna bakan, bu uğurda her türlü fedakârlığı yapan, her türlü sorumluluğu üstlenen kararlı bir duruş sergiliyorlar. Gösterdikleri ufuk ve liderlikten dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bu sorun sadece bir ve iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı. "Terörsüz Türkiye’ vizyonunun devlet ve millet projesi olduğunu, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini isteyen herkesin bu süreçte aktif rol alması gerektiğine yürekten inandıklarını sözlerine ekleyen Milletvekili Babacan, terörün Türkiye’ye yıllık yaklaşık 140 milyar dolar maliyet oluşturduğunu, bu büyük mali kaybın Türkiye’nin ekonomik büyüme hamlelerine ciddi zararlar verdiğini, milli gelirin ise 5 trilyon dolar seviyesine ulaşabileceğini dile getirdi. Devletin bütün kurumlarının eşgüdüm içinde çalışmasıyla birlikte son yıllarda terör eylemlerinin ciddi biçimde gerileme olduğunun altını çizen Milletvekili Babacan, silahın ve şiddetin olduğu yerde hiçbir şeyin konuşulamayacağını, toplumun her kesiminin sorunlarının ortak irade, karşılıklı diyalog ve milli birlik ve dayanışma içerisinde çözülebileceğini hatırlattı. Milletvekili Babacan, konuşmasının sonunda konferansı düzenleyen Yeşilyurt Belediyesi ile Yeşilyurt Kent Konseyine teşekkürlerini sundu. Soru-cevap bölümüyle devam eden programda katılımcılar, terörle mücadele, toplumsal barış ve demokrasi konularında görüş ve düşüncelerini paylaşma imkânı buldu. Konferansı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, MHP İl Başkanı Gökhan Gök, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, MHP Yeşilyurt İlçe Başkanı Süleyman Emre, MHP Battalgazi İlçe Başkanı İlhan İlhan, Malatya Hacı Bektaşı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, sivil toplum ve meslek örgütleri yetkilileri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş takip etti.
Ankara Bakan Göktaş’tan il müdürlerine ‘saha odaklı yönetim’ uyarısı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, il müdürlerine ‘saha odaklı yönetim’ uyarısında bulundu. Bakan Göktaş, "Risk puanı, müdahale çağrısıdır. En hassas başlıklarımızdan biri, şiddet ve istismar vakaları. Bu alanda hiçbir gecikmeyi kabul edemeyiz. Bu nedenle bu vakalarda ‘saha yönetimi’ni bizzat sahiplenin" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bakanlığın 81 il müdürüyle yıllık değerlendirme toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, 2025 "Aile Yılı" kapsamında yürütülen çalışmalar ve yeni dönem stratejileri kapsamlı bir şekilde ele alındı. Göktaş, Aile Yılı kapsamında 81 ilde başlatılan seferberlikle aileyi her alanda destekleyen kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini belirterek, bu süreçte emeği geçen il müdürlerine teşekkür etti. Bakan Göktaş toplantıda il müdürlerine ‘saha odaklı yönetim’ konusunda da kritik uyarılarda bulundu. İl müdürlerinin bakanlığın sahadaki ‘uygulayıcı gücü’ olduğunu hatırlatan Göktaş, vatandaşın kuruma olan güveninin il müdürlüklerinin yaklaşımıyla şekillendiğini vurguladı. Göktaş, "İl müdürlüğü yönetimi sadece iş ve süreç yönetimi değildir; aynı zamanda bir güven yönetimidir. Vatandaşın bize attığı her adımda, karşılaştığı ilk tavırda kurumumuzun itibarı şekillenir. Beklentimiz, sahayı yakından tanıyan, hizmeti yerinde izleyen ve sorunları büyümeden çözen bir yönetim anlayışını kararlılıkla sürdürmenizdir" ifadelerini kullandı. Çalışma stratejisini üç eksen üzerine kurduklarını bildiren Göktaş, "Birinci eksenimiz, sahaya hâkimiyet ve hizmetin takibi. Hizmet verdiğiniz kişileri dosya üzerinden değil, yerinde izleyin. Her il müdürlüğümüz bir ’saha planı’ hazırlamalı. İkinci eksen, doğru bilgi akışı ve yönetimde açıklık. İlinizle ilgili bir problemi başkasından değil, sizden duymak isterim. Üçüncü eksen ise kurum içi ulaşılabilirlik, iletişim ve motivasyon. Kapalı kapılar, geciken kararlar ve güçsüz iletişim; sahada hizmetin ritmini bozar" açıklamasında bulundu. "Saha yönetimini bizzat sahiplenin" Göktaş, sahada erken uyarı ve sistematik izleme konusunda yeni bir döneme girildiğini de belirterek, pilot uygulaması başlayan ‘Sosyal Risk Haritası’ ile "Çocuklar Güvende" web sitesinin etkin kullanılması talimatını verdi. Göktaş, şunları kaydetti: "Sosyal Risk Haritalarımızdan elde ettiğimiz verileri 18 yaş altı için ’Çocuklar Güvende’, 18 yaş üstü bireyler için ise ’Aile Rehberi’ sistemimiz üzerinden takip edeceğiz. Risk puanı, müdahale çağrısıdır. Vaka bazında izlemeyi, yönlendirmeyi ve kurumlar arası koordinasyonu hızlandıran bir mekanizma kurun. İl müdürünün takibi zayıflarsa sistem kağıt üzerinde kalır. En hassas başlıklarımızdan biri, şiddet ve istismar vakaları. Bu alanda hiçbir gecikmeyi kabul edemeyiz. Tüm vakaları titizlikle takip etmeli ve sahada aktif olmalısınız. Bu nedenle bu vakalarda ‘saha yönetimi’ni bizzat sahiplenin." Aile Yılı’ndan ‘Aile ve Nüfus 10 Yılı’na Aile Yılı’nı geride bırakırken ’Aile ve Nüfus 10 Yılı’ vizyonunun daha uzun vadeli bir politikanın sürekliliği olduğuna dikkati çeken Göktaş, il müdürlüklerinin vatandaşın hayatına dokunan uygulamaların etkisini ölçmesi ve bu hizmetlerin sürekliliğini sağlaması gerektiğini vurguladı. Göktaş, bu çerçevede doğum yardımı ve Aile ve Gençlik Fonu’ndan yararlananların düzenli izlenmesi gerektiğini de hatırlattı. "Küçük bir ihmal büyük bir riske dönüşebiliyor" Sahada sunulan hizmetin takibinin, etkisinin ve hızının aynı anda güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Bakan Göktaş, "Küçük bir gecikme büyük bir mağduriyete; küçük bir ihmal büyük bir riske dönüşebiliyor. Bu nedenle, il müdürlüklerimiz daha aktif, hızlı ve sonuç odaklı hareket etmeli" uyarısında bulundu.