POLİTİKA - 16 Ekim 2021 Cumartesi 14:04

Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, İBB’nin Tuzla’da bitiremediği projeler için ateş püskürdü

A
A
A
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, İBB’nin Tuzla’da bitiremediği projeler için ateş püskürdü

Tuzla Belediye Başkanı Dr.

Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2019 yerel seçimleri öncesi Tuzla’da vatandaşlara vermiş olduğu hiçbir sözü yerine getirmediğini ifade ederek sürekli bahaneler üretmesine sert eleştirilerde bulundu. İmamoğlu’nun seçildiği günden itibaren İBB’yi uyku modu’na aldığını ifade eden Başkan Yazıcı, enkaz edebiyatı yapılmasına da sert tepki göstererek, “Recep Tayyip Erdoğan, İBB Başkanlığı’nı kaç yıl yaptı biliyor musunuz? Üç yıl yaptı. Üç yılda merkezi hükümet kaç defa parasını vermedi. Ama Recep Tayyip Erdoğan, bu milleti çöpten çukurdan, çamurdan hepsinden kendi gayreti ve çabası ile kurtardı. Bunları yaptı ki bu millet ülkenin başına getirdi” dedi.


Tuzla Belediye Meclisi’nin Ekim Ayı Toplantıları’nın 3’üncü Birleşimi 2022 Yılı Performans ve Bütçe görüşmelerinde konuşan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2019 yerel seçimleri öncesi Tuzla’da vatandaşlara vermiş olduğu hiçbir sözü yerine getirmediğini ifade ederek sürekli bahaneler üretmesine sert eleştirilerde bulundu.



“Recep Tayyip Erdoğan, bu milleti çöpten çukurdan, çamurdan kendi gayreti ve çabası ile kurtardı”


İBB Başkanı İmamoğlu’nun seçildiği günden itibaren İBB’yi uyku modu’na aldığını ifade eden Başkan Yazıcı, enkaz edebiyatı yapılmasına da sert tepki göstererek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı sırada hükümet tarafından paralarının kesildiğini ancak hizmet yapmayı bırakmadığını hatırlatarak, “Dünyada ve yerel yönetimlerde en şaşırılacak cümle ‘Enkaz devraldım’ cümlesidir. Almasaydınız. Hikaye yapmayın lütfen. Bu vatandaşı ya kandırdınız ya da bildiğiniz bir şey vardı. Niye bahane ediyorsunuz. Bulun ve yapın. Recep Tayyip Erdoğan, İBB Başkanlığı’nı kaç yıl yaptı biliyor musunuz? Üç yıl yaptı. Üç yılda merkezi hükümet kaç defa parasını vermedi. Merkezi hükümetten E-5 hattını istedi vermedi, parasını istedi yine vermediler. Ama Recep Tayyip Erdoğan, bu milleti çöpten çukurdan, çamurdan hepsinden kendi gayreti ve çabası ile kurtardı. Bunları yaptı ki bu millet ülkenin başına getirdi. Bu iş kolay değil. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Üç yılda yaptı bunları” dedi.



“İBB uyku modunda devam ediyor”


İBB’nin Tuzla’da AK Parti döneminde başlatılan projelerin bile 28 ay geçmesine rağmen hiç birinin tamamlanmadığını örnekler vererek açıklayan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Tuzla’da yan yollar bitmedi, köprüler bitmedi, ulaşım sorunları çözülmedi. İBB uyku modunda devam ediyor. Hatta bir yasa vardı, Campbell Yasası; ‘Ne kadar az iş yaparsanız işleriniz o kadar yolunda gider’ Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yasayı uyguluyor sanırım. Ne kadar az iş yaparsanız işler o kadar yolunda gidiyor. Her şey çok müthiş diyor ama 13 bin kişiyi işten atıp, 45 bin kişiyi işe alıyorsunuz. Bir çalışanı dahi işten çıkarmayacağım diye söz veriyorsunuz. Bu hangi nesnel akla uyar bilmiyorum. Bunları hatırlatıp seçimden önce böyle demiştiniz deyince de İBB hemen uyku modundan, sessiz moda geçiyor” dedi.



“Tuzla metrosu için 150 milyon Euro’luk kredi talep edildi”


Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, İBB’nin Tuzla Metrosu için 150 Milyon Euro’luk kredi talep ettiğini belirterek, “Sayın İmamoğlu, seçim zamanı Tuzla’ya gelince şu söylendi, ‘Tuzla Metrosu’nu çok önemsiyoruz. Tuzla Metrosu’nu mutlaka ilk 5 yılda Tuzla’ya getireceğiz. Sadece Tavşantepe Tuzla Metrosu değil, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Tuzla Organize Sanayi’ye Metro Hattı’nı getireceğiz’ dendi. Fakat 2022 performans raporundan söylüyorum, törenler yapıldı. TBM Cihazları açıldı. 580 Milyon Dolar kredi alındı. Bütün bunlarla beraber, duyurular yapıldı. Durdurulmayan metrolar için, ‘Durdurulan metroları başlatacağız’ denildi. Ancak kitapçıklarda farklı farklı tarihler görmeye başladı. Bu biraz düzeltildi. 2024 yılına kadar Tavşantepe’ye kadar bir hat yapılacak. 2024-2029 yılında Tuzla Hattı’nın bitirileceği söyleniyor. Bu kitapçıkta var. Bütçe konusuna baktığımız zaman, İBB 580 milyon Dolar kredi alınca Tuzla Metrosu da vardı içerisinde. Dün İBB Meclisi’nde Tuzla Hattı için 150 milyon Euro daha kredi talep edildi” dedi.



“28 ay geçti yan yol hala açılmadı. İBB Tuzla halkının sabah bir saat, akşam bir saatini alıyor”


Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Tuzla’daki yan yolları biz seçimlere yetiştirmeye çalışıyorduk. Hala yüzde 70’lerde. İBB Tuzla Halkı’nın sabah bir saat, akşam bir saatini alıyor. Alınan bir işin yapılması gerekiyor. 280 bin Tuzlalı, buradan geçen milyonlarca İstanbullu için şunları bitirin. Tuzla halkı adına istiyorum. 28 ay geçmiş yan yol hala açılmamış. 280 bin Tuzlalı 1-2 saat oralarda zaman kaybediyor. Yan yollar biterse en azından alt ile üst arasında geçişler rahatlayacak. Bitirin şunu artık. Maalesef şunu görüyorum. İBB, uyku modunda, hiç bir şey yok” dedi.



“Tuzla’nın birinci problemi ulaşımdır, bu da İBB’nin meseledir”


Tuzla’daki birinci problemin ulaşım olduğunu ve bunun çözüm noktasının İBB olduğunu belirten Başkan Yazıcı,” Geçen ay itibariyle kamuoyu yoklaması yaptım. Tuzla’da birinci problem ulaşımdır. Bu da İBB’nin meseledir. Eminim, 10 tane 20 tane kamuoyu yoklaması yaptırın Tuzla’da birinci problem ulaşım çıkar. Ulaşım meselesinde, metroyu da yan yolları da, İDO’yu da gündeme getireceğiz. İETT seferlerini de hep birlikte gündeme getireceğiz. İBB, Tuzla’daki İETT hatlarından bir tanesi artırıldı mı? Yoksa azaltıldı mı? Yeni bir hat konuldu mu?” dedi.



“Tuzla’da koku sorunu için ne yaptınız?”


Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Tuzla’daki koku sorununu hiç gündeme getirmiyorsunuz ama bu sorun artık ortadan kalksın. Tuzla’da katı atık yakma sistemi, 2017 itibariyle başlanmıştı. 2019’a yetiştirilmeye çalışılan projelerden bir tanesiydi. Ama ben bakıyorum yok. İBB Başkanı, ‘Biz bu kokuyu gidereceğiz’ demişti. Zaten yıllara bağlı olarak azalmıştı. Bir Meclis Üyesi arkadaşımız, sosyal medya üzerinden ‘Tuzla’da koku bitti’ dedi. Ne yaptınız da bitti? Tuzla’da koku ile alakalı ne yaptınız? AK Parti döneminde başlayan katı atık yakma sistemi bitmek üzere diye faaliyet kitapçığında gördüm. O bile bitmedi” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Hayat pahalılığı ile mücadele etmek için rekabet yasasının değişmesi gerekiyor” Son zamanlarda yapılan fahiş zamlardan dolayı rekabet gücünün düştüğünü söyleyen İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Özgöker 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un değişmesi gerektiğini vurguladı. Pandeminin ardından devam eden ekonomik sıkıntılardan sonra Türkiye’de hayat pahalılığının her geçen gün daha da arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Uğur Özgöker özellikle zincir marketlerin açık ve gizli anlaşmalar yaparak tüketiciyi mağdur ettiğini belirtti. Aynı zamanda Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği Başkanı olan İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Uğur Özgöker açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Bilindiği üzere bütün dünyayı derinden etkileyen Covid-19 Pandemisi sonrasında ülkemizde tüketicileri doğrudan ilgilendiren, hayati mal ve hizmet fiyatlarında ekonominin normal gereklerinin çok ötesinde fahiş zamlar yapılmaktadır. Ayrıca piyasada pandemi sonrası tekrar canlanan talep nedeniyle bazı mal ve hizmetler tedarik edilememekte, karaborsada satılmakta, normal karların bazı mallarda piyasa fiyatının 10 katı kadar ahlaksız, iktisadi realiteden çok uzak zamlar yapılmaktadır. Özellikle zincir marketler aralarında açık veya gizli anlaşmalar yaparak (Kartel oluşturarak) ya da piyasada hâkim durumda olan teşebbüsler bu hakimiyetlerini mevcut ve potansiyel rakipleri ile tüketiciler aleyhine istismar ederek (tekel/monopol haline gelerek) piyasayı bozmakta, serbest rekabeti ihlal etmekte ve özellikle de bireysel tüketicileri mağdur etmektedirler.” “4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un değişmesi elzemdir” Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da bazı değişikliklerin şart olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Uğur Özgöker, “Piyasa dengelerinin bozularak serbest rekabetin kısıtlanması ya da tamamen engellenmesi, ücretli çalışan ve emeklilerin hayatlarının çok zorlaştırılması, geçim sıkıntısı çekmeleri ve zaruri tüketim mallarını bile tedarik etmekte çok zorlanmaları ve nihai olarak bu enflasyonist ortamı bahane eden kötü niyetli dış güçler ve işbirlikçileri bazı iç siyasilerin bunu istismar ederek ülkemizin istikrarını bozarak siyasi ve ekonomik kaosa sokmak çabalarını önlemek için Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da bazı değişiklikler elzem olmuştur” şeklinde konuştu. “Yeni kanunda hapis cezaları ve çok yüksek para cezaları verme hükümleri de eklenmelidir” Prof. Dr. Uğur Özgöker sözlerine şöyle devam etti: “Her ne kadar Anayasa’nın 172. maddesi uyarınca ‘Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder’ ile piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi ile ilgili 167. Maddesi uyarınca ‘Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler’; hükümleri devlete görev vermesine rağmen; 13 Aralık 1994 tarihinde yürürlüğe giren RKHK ‘ da mevcut haliyle rekabeti en fazla bozan Devlet Yardımlarının Düzenlenmesi ve Denetlenmesi’ ne ilişkin (Teşvikler) ve doğrudan tüketiciyi koruyan hükümler yoktur. Mevcut kanunun hükümlerinde rekabeti ihlal eden teşebbüslere bir önceki yılın cirosu üzerinden yüzde 10 gibi sembolik bir oranda para cezası verilmesi yetkisi çok yetersiz kalmaktadır. Rekabeti ihlal ederek yüzde 500-1000 gibi fahiş oranlarında haksız kazanç sağlayan teşebbüsler çok cüzi cezalar karşısında rekabeti ihlal etme ve tüketiciyi istismar etmeyi sürdürmektedirler. Yeni kanunda ABD Rekabet Kanunun’da olduğu gibi hapis cezaları ve çok yüksek para cezaları verme hükümleri de eklenmelidir.” “Rekabet Kurumu bünyesinde Tüketici ve Rekabet Akademisi kurulmalıdır” Prof. Dr. Özgöker ayrıca Rekabet Akademisi önerisi ile ilgili de, “Ayrıca 4054 sayılı kanunun kuruma görev olarak verdiği ‘Rekabet Savunuculuğu’nu yürütecek yani ‘Rekabet’ kavramı ilgililere ve kamuoyuna anlatacak, bilgilendirecek, eğitecek ve sertifikalandıracak bir birim de kurum organizasyon yapısında öngörülmemiştir. Türk vatandaşlarının yaşam standartlarının ve refah seviyelerinin artırılması için RK bünyesinde ekonominin kalbi İstanbul’da Rekabet Kurumu İstanbul Temsilciliği binasında mukim bir "Tüketici Ve Rekabet Akademisi" kurulmalıdır. İstanbul merkezli bu akademi: Anayasamızda da yer alan devletin hem ‘Tüketiciyi Koruma’ hem de mal ve hizmet piyasalarında; ‘Rekabeti Koruma’ fonksiyonlarını birlikte yürüterek ekonomimizi geliştirecek, uluslararası rekabet gücümüzü artıracak ve vatandaşlarımız için eğitim, bilgilendirme, uluslararası sertifikasyon faaliyetlerini ifa edecektir. Bunların yanı sıra; Rekabetin ve Tüketicilerin Korunması, Haksız Rekabet, Damping, Sübvansiyon, Patent ve Fikri Mülkiyet Hakları, Kalite ve Standardizasyon gibi Uluslararası Ticaret Kurallarını ihlal eden ve ticari ahlaktan yoksun, teşebbüsleri tespit edecek, uyaracak ve gerekirse cezalandırılmaları için Rekabet Kurumu ve adli makamlara doğrudan sevk edebilecek yetkilerle donatılmalıdır” dedi. Son olarak tavsiylerini devam ettiren Özgöker sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu üç hususla ilgili maddeler yeni Rekabetin Korunması Hakkında Kanun tasarısına derç edilmelidir. Yeni Kanun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla kanunu uygulamayla görevli mevcut ‘Rekabet Kurulu Üyeleri’nin görevleri sona erer ve yeni üyeler atanır maddesi de eklenmelidir. Konunun çok önemli milli bir mesele olması hasebiyle de yeni rekabet kurulu üyeleri de hemşerilik, akrabalık veya başka siyasi mülahazalarla değil tamamıyla liyakat esasına göre konunun uzmanları arasından belirlenip atanmalıdırlar.”