EKONOMİ - 12 Kasım 2021 Cuma 12:38

Getir’in global yolculuğu ABD’ye ulaştı

A
A
A
Getir’in global yolculuğu ABD’ye ulaştı

Getir, Türkiye’den başlayıp Avrupa ile devam eden global yolculuğunda Amerika kıtasına ulaştı.

Getir, Türkiye’den başlayıp Avrupa ile devam eden global yolculuğunda Amerika kıtasına ulaştı. Hizmet ağını 3 kıtada toplam 9 ülkeye çıkaran Getir’in ABD’deki ilk durağı Şikago oldu. Getir’in ABD’deki genişlemesi New York ve Boston ile devam edecek.



Türkiye’den çıkan orijinal iş modeli ‘10 dakikada market ürünleri teslimatı’nın sahibi Getir, global yolculuğunda Amerika kıtasına ulaştı. Kurulduğu ilk günden itibaren global bir marka olma vizyonu ile hızla büyüyen Getir, 1 yıldan kısa zamanda 7 Avrupa ülkesinde hizmet vermeye başladıktan sonra Getir bayrağını şimdi de ABD’de dalgalandıracak.



Getir’in dünyanın en büyük pazarlarının başında gelen ABD’deki ilk durağı ülkenin en kalabalık üçüncü şehri Şikago oldu. ‘Rüzgârlı Şehir’ olarak bilinen Şikago’da artık ‘Getir Rüzgârı’ esecek. Getir, Şikago’dan sonra ABD’de bu yıl sonuna kadar New York ve Boston şehirlerinde de hizmet vermeyi planlıyor.



Teknolojik girişimlerin kalbine ilk bayrağını astı


Amerika operasyonunun şirket tarihinde dönüm noktalarından biri olduğunu belirten Getir Kurucusu Nazım Salur, “Kurulduğumuz ilk günden itibaren hedefimiz global bir marka olmaktı. Bu vizyonumuza yatırımcılar inandı ve aldığımız 1,1 milyar doların üzerinde yatırım ile 7,7 milyar dolar değerlemeye ulaştık. Türkiye’nin en değerli şirketlerinden biri olurken, Avrupa’da yapılan listelerde de en çok dikkat çeken girişimler arasında yer aldık. Artık Avrupa’nın en büyük şehirlerinde sokaklarda gezerken Getir kuryelerini görüyorsunuz. Şu anda ise teknolojik girişimlerin merkezi Amerika’da, Türkiye’den çıkan orijinal bir iş modeli olarak ilk bayrağımızı Şikago’da astık. Türk markası Getir’in tüm dünyada büyüdüğünü görmekten mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi.



Sırada New York ve Boston var


Amerika’da yıl sonuna kadar 3 şehirde hizmet vereceklerini belirten Salur, şunları söyledi: “Dünyada bir ilki 2015 yılında Getir markası ile Türkiye’de başlatarak, ortalama 10 dakikada market ürünlerini kullanıcılarla buluşturduk. Kurduğumuz bu iş modelinin bir benzeri olmadığı için yola çıktığımızda başımıza neler geleceğini bilmiyorduk. İlk zorluğu biz yaşadık, ilk çözümleri biz bulduk. Şimdi 6 yıldır oluşturduğumuz, öncüsü olduğumuz bu iş modelinin standartlarını yeni giriş yaptığımız ülke ve şehirlerde de geliştirmeye devam edeceğiz. ABD’de Şikago’nun ardından bir sonraki durağımız ise bir dünya şehri olan New York olacak. Ardından da Boston operasyonumuz ile genişlemeye devam edeceğiz. Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve hizmet kalitesiyle Getir’in Amerika’da da büyük ilgi göreceğinden eminiz.”



“Türkiye’nin potansiyeline katkıda bulunmak istiyoruz”



Getir’i gerçek bir global başarı hikayesine dönüştürmek istediklerini söyleyen Salur, “Beş harfli iki heceli, Türkçe bir kelimeyi dünyaya sevdirmek istiyoruz. Bu topraklardan çıkan bir şirketin bunu başarabileceğini tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Kültürel ürünler ve markalar uluslararası platformlarda ülkelerin iz bırakan değerleri. Biz de Türkiye’nin değerlerini ve potansiyelini dünyaya anlatmaya katkıda bulunmak istiyoruz” dedi.



“Klonlayan değil, klonlanan ülke olduk”


Mobil teknoloji, perakende ve lojistik bilgiyi başarılı bir şekilde sentezleyen bir modellerinin olduğunu kaydeden Salur, “Bizim modelimiz dünyada şu anda en çok gündemde olan konulardan biri. Bu modeli biz icat ettik. Bizden sonra birçok pazar oyuncusu ortaya çıktı. Teknolojide başarılı olan girişimler başka ülkelerde de klonlanır. Türkiye genelde klonlayan ülkeydi, Getir özelinde klonlanan ülke olduk. Bu da bize büyük gurur veriyor. Dünyada bugün Getir’in yaklaşık 30 tane klonu var. Getir, tüketiciye yönelik bir teknoloji işi olarak bildiğimiz kadarıyla klonlanan ilk Türk işi. Önümüzdeki bir iki yıl içinde bu klon sayısının 100’e kadar çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Bu işi ilk yapan biz olduğumuz için elimizdeki bilgi ve tecrübe ile rakiplerimizin çok önündeyiz” diye konuştu.



"Bin çalışanı Getir’in hissedarı"


ABD’deki ilk siparişin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Salur, bin çalışanlarıyla ortak olduklarını söyleyerek "Yaklaşık bin çalışanımızın şirkette hissesi var. Onlar hem çalışanımız hem de ortağımız. Ayrıca bayilerimiz içinden de önemli bir kısmı bizim ilk kuryelerimiz. İlk bayiliklerimizi onlara uzun vade imkanları ile verdik" dedi.



"Hedefimiz bütün ABD"


Salur, ABD’deki hedefleriyle ilgili soruya, "ABD’de Şikago operasyonumuzun hemen ardından New York ve Boston’da da hizmet vermeye başlayacağız. Amacımız ABD’de çok daha fazla şehirde hizmet vermek. ABD’de nüfusu 100 binin üzerinde 300 tane şehir var. Basketbol oyunundan örnek vermek gerekirse biz Türkiye liginde oynayan bir takımdık. Geçtiğimiz ocak ayında İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerine açılmamızla birlikte EuroLeague’de oynamaya başladı. Amerika’da hizmete başlayarak artık NBA’de oynuyoruz diyebiliriz. Basketbol severler bilir, her basketbolcunun hayali NBA’de oynamak ve orada başarılı olmaktır. Bir girişimcinin hayalini de Amerika’da başarılı olmak süsler" yanıtını verdi.



Çift taraflı beyin göçü


Salur, Getir’in sadece teknolojik ve ekonomik bir başarı hikayesi olmadığını aynı zamanda eğitimli, zeki ve yetenekli gençlere fırsatlar sunduğunu belirterek, "Biz aynı zamanda Türkiye’ye tersine beyin göçü için de gençlerimize iyi bir neden sunuyoruz. Yurt dışında çalışıp da bizde çalışmak isteyenler gençler var. Getir olmasaydı bana yurt dışından gelen teklifi değerlendirip gidecektim ama Getir çok heyecan verici deyip bizde çalışmaya devam eden çok sayıda değerli genç arkadaşımız var. Getir sadece ekonomik bir başarı hikayesi olma hedefini gütmüyor. Aynı zamanda ülkenin genç değerlerini ülkemizde tutmayı da hedefliyoruz. Yurt dışında açtığımız ofislere buradan arkadaşlarımızı da çalışmaya gönderiyoruz, yurt dışında farklı kültürler tanıyıp kendilerini geliştirme fırsatı buluyorlar. Edindikleri tecrübe ile birkaç yıl sonra yeniden ülkemize dönüp birlikte çalışmaya devam etmeyi hedefliyoruz. Getir’de 64 farklı ülkenin vatandaşı çalışıyor. İleride dünyada kaç ülke varsa o kadar çalışan olur diye umuyorum" şeklinde konuştu.



"Amacımız satmak değil, büyütmek"


Salur son olarak şunları söyledi: "Bir başarı hikayesi yazarken bunun Türk ekosistemine dönecek şekilde yazılması da önemli. Biz şirketimizi satmayı değil büyütmeyi düşünerek işe başladık. İyi bir hikaye 3-5 senede çıkmıyor. İlk 10 senede güzel bir temel atılıyor, ikinci 10 senede de müthiş bir şirket oluyor. Türkiye’de bizden önceki başarı hikayeleri maalesef çok erken aşamada yabancılara satıldı. Yabancı şirketlerin satın almasına karşı değiliz ama 10 yıl sonra e-ticaret sektöründeki en büyük 10-15 firmanın tamamı yabancıların elinde olabilir. Gençlere de her zaman satmak için iş kurmamalarını tavsiye ediyorum. Bu satma hastalığından kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum. Gençlere de iş kurarken 10 yıllık 20 yıllık planlar yapmalarını öneriyorum."



Getir’in global yolculuğu


Getir’in global yolculuğu, bu yıl ocak ayında Londra’da başladı. Kıta Avrupası’ndaki ilk durağı ise Amsterdam oldu. Ardından Berlin ve Paris ile Avrupa’nın iki önemli ticaret merkezinde daha hizmete başlayan Getir, temmuz ayı başında Güney Avrupa pazarında faaliyet gösteren hızlı teslimat uygulaması BLOK’un tamamını satın alarak Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirdi. Şu anda İngiltere’de Londra, Liverpool, Birmingham, Manchester, Cardiff, Brighton, Bristol, Southampton, Portsmouth, Sheffield, Nottingham ve Bradford olmak üzere 12 şehirde bulunan Getir, Hollanda’da Amsterdam, Den Haag, Leiden ve Amstelveen’de, Almanya’da Berlin ve Hamburg’da, Fransa’da Paris ve Lille’de, İspanya’da Barselona ve Madrid’de, İtalya’da Milano’da ve Portekiz’de Lizbon’da hizmet veriyor. Getir önümüzdeki dönemde hem Avrupa’da hem de ABD’deki faaliyet alanlarını genişletmeyi sürdürecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Sosyal medyada gündem olan çift dünyaevine girdi Sosyal medyada yaptığı çağrıyla binlerin desteğini kazanan Kırgızistan Türkü Kutkeldi Eleman Uulu, konvoyu iptal etmesine rağmen düğün gününde Bursa’da yalnız kalmadı. Bursa’da 26 yaşındaki Kutkeldi Eleman Uulu ile Ayşe Sevim çifti, düğünlerinden günler önce sosyal medyada yaptıkları paylaşımla sosyal medyanın gündeminde geniş yer aldı. Kırgızistan Türkü olan Kutkeldi Eleman Uulu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "27 Aralık’ta düğünümüz var. Rica etsem gelip konvoyumuzda beni yalnız koymazsanız olur mu" ifadelerini kullandı. Uulu’nun ailesini çocuk yaşta kaybettiği ve Türkiye’de fazla yakınının bulunmadığının öğrenilmesi üzerine paylaşım kısa sürede yayıldı. Sosyal medya üzerinden iletişime geçen binlerce kişi, damat adayını yalnız bırakmamak için konvoya katılacağını belirtti. Beklediğinin çok üzerinde bir ilgiyle karşılaşan damat Uulu, oluşabilecek yoğunluğun trafikte güvenlik riskine yol açabileceğini düşünerek konvoy organizasyonunu iptal etti. İptal kararına rağmen Bursa’da onlarca aile, düğün günü konvoya katılarak genç çifti yalnız bırakmadı. Düğün günü yaptığı açıklamada sosyal medya üzerinden desteklerini iletenlere teşekkür eden damat Kutkeldi Eleman Uulu, "Sosyal medya üzerinden bir çağrıda bulundum. Sosyal medyanın büyük bir mecra olmasından dolayı çok fazla etkileşim oldu ve birçok kişi katılmak istedi. Bizler de güvenlik açısından oluşabilecek risklerden dolayı iptal etmek zorunda kaldık. Ama sağ olsunlar tanıdıklarımız gelip yanımızda oldu. Güzel dileklerini ileten herkese çok teşekkür ederiz" dedi. "Bu düğün Kırgız ve Türk halklarının kardeş olmasının bir ispatıdır" Düğünde genç çifti yalnız bırakmayan Kırgızistan İstanbul Başkonsolosu Chyngyz Toktobekov, "Kırgız ve Türk halklarının kardeş olmasının çok büyük bir ispatıdır bu düğün. Bu mutlu günü beraber paylaşmak için buradayız. Bizler de bugün burada damadımızı, gelin hanımı, aileyi ve ortamı gördük. Sosyal medyadaki paylaşımları gururla izledik. Haberi alır almaz ’bizim de orada olmamız lazım’ dedik. Bugün iki gencin beraber olması ülkelerimizin kardeşliğinin bir ispatıdır" ifadelerini kullandı. "Üzerimize düşen ne ise yapacağız" Sosyal medyadaki paylaşımları gururla izlediğini kaydeden Kırgız Cumhuriyeti Bursa Fahri Konsolosu Bilal Tutuş ise, "Kırgızistan Bursa Fahri Konsolosluğu olarak gençlerimizin yanlarında olduğumuzu, üzerimize düşen neyse gerekeni yapacağımızı belirttik. Daha sonra başkonsolosluğumuza ve büyükelçiliğimize konu ile ilgili bilgi verdik. Sağ olsunlar onlar da hemen konuya dahil oldu. Bizler ailemizin evine de ziyarette bulunduk. Bizleri çok güzel ağırladılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ve hediyelerini takdim ettik. İki ülke arasında yüzyıllardır süre gelen bir dostluk var. Biz aynı din, aynı dil ve aynı dine mensup milletleriz. Bu düğün de birlik ve beraberliğimizin bir nişanı" şeklinde konuştu.
Adana Apartmanlar arasında tarım yapmaya devam ediyor Adana’da bir kişi tarlasının etrafında her yer apartman olmasına rağmen tarım yapmaya devam ediyor. Vatandaşlarda tarlanın müteahhitlere verilmeyerek tarıma devam edilmesine destek verdi. Merkez Sarıçam ilçesine bağlı Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde apartmanların arasında kalan bir tarla, sahibi tarafından yıllardır müteahhitlere verilmedi. Konutların yükseldiği bölgede tek başına kalan tarlaya son olarak patates ekildi. Tarla sahibinin arsasını satmama kararı, mahalle sakinlerinden de destek gördü. "Toprağın korunması gerekir" Mahalle sakini Fatoş Hayta, toprağın korunması gerektiğini belirterek, "Tarlanın yerinde beton yığını mı olsun?’ diye soruyorsanız, bence olmamalı. Artık nefes alacak bir şeyimiz kalmadı. Tarla sahibinin burayı satmaması çok doğru bir karar. Elbette apartman da gerekli, ancak toprağa da ihtiyacımız var. Zamanla bu toprağa çok daha fazla ihtiyacımız olacak. Bu yüzden buranın korunması gerekiyor. Sahibi kimse, lütfen satmasın" dedi. "Buldukları her yere bina dikiyorlar" Yakın zamanda yaşanan depremi hatırlatan Ahmet Demir ise şu ifadeleri kullandı: "Daha yeni depremi yaşadık. Buldukları her yere bina dikiyorlar. Bu gidişle sonumuz hayır değil. Tarla sahibi buraya patates ekmiş; doğrusunu yapıyor. Zaten üretmemiz gerekiyor. Ama tüketim ülkesine döndük. Tarla sahibine kimse ‘burayı sat’ diyemez. Halk olarak tüketime alıştığımız için üreten insanlar azınlıkta kalıyor." "Sosyal donatılar yapılabilir" Mahalleli Süllü Totuş ise tarlanın kamusal alan olarak değerlendirilebileceğini dile getirerek, "Belediye burayı kamulaştırıp halk için sosyal donatılar yapabilir. Buraların illa bina olması gerekmiyor. Konuta açılmıyorsa yeşil alan yapılabilir. Spor tesisi ve emekliler için dinlenme alanı oluşturulabilir" dedi.
Adana Adana’da 16’sı kadın 32 çiftçiye makine desteği Adana’da "Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi" kapsamında 16’sı kadın 32 çiftçiye yüzde yüz devlet desteğiyle hamur yoğurma ve ceviz soyma makinesi verildi. Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (KDAKP) kapsamında 32 kadın ve erkek çiftçiye, hamur yoğurma makinesi ile ceviz soyma makinesi yüzde 100 devlet desteğiyle hibe edildi. Makine teslim programı, Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Programda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, KDAKP’nin kentte 7 ilçede yer alan 8 Ekonomik Kalkınma Kümesinde (EKK) başarıyla uygulandığını belirtti. Bayazıt şöyle devam etti: "Bugün burada 16 kadın çiftçimize hamur yoğurma makinesi, 16 erkek çiftçimize ise ceviz soyma makinesi olmak üzere toplam 32 çiftçimize yüzde 100 hibe ile makine teslimi gerçekleştiriyoruz. Ceviz soyma makinesi desteğinden yararlanan üreticilerimiz, proje bölgesindeki ceviz üreticilerine ücret karşılığı hizmet sunarak aile bütçelerine katkı sağlama ve gelirlerini artırma imkânı elde edecektir. Kırsalda yaşayan kadınların ev içi iş yükünü azaltmaya yönelik faaliyetler KDAKP kapsamında ayrı bir önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, kadınlarımızın gerek kendi hanelerinin gerekse çevre hanelerin hamur işi ihtiyaçlarını karşılamalarına katkı sağlamak amacıyla hamur yoğurma makineleri temin edilmiştir." Bayazıt, ayrıca 2025 yılı içerisinde KDAKP kapsamında kentte 7 ilçede toplam 463 üreticiye yaklaşık 45 milyon 500 bin TL hibe desteği sağlandığını ifade ederek, "Hibe programı kapsamında, toplam 32 çiftçiye 1 milyon 2 bin 800 TL tutarında hibe desteği sağlandı" dedi. Programın sonunda ceviz soyma ve hamur yoğurma makinesi almaya hak kazanan çiftçilere makine teslim belgeleri, Adana Vali Yardımcısı Abdullah Şahin, İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ve ilçe müdürleri tarafından takdim edildi.
İstanbul Arnavutköy’de kaçak döküm isyanı: "Her gece döküyorlar, doğa çöplüğe döndü" Arnavutköy’de, çayırlık alanların kenarına kamyonetle gelen kişiler kaçak döküm yaparak bölgeden uzaklaştı. O anlar cep telefonu kamerasına anbean yansıdı. Yıllardır bölgede hayvancılıkla uğraşan ve yaşanan olaya ilişkin konuşan Sedat Bingöl, "Her gece kamyonetlerle gelip buraya kaçak döküm yapıyorlar. Biz şikayet ediyoruz ama baş edemiyoruz. Sonra da bu atıkları ateşe veriyorlar. Daha önce çıkan yangında burası neredeyse yanıyordu. Hem çevre kirleniyor hem hayvanlarımız tehlikede" dedi. İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan İmrahor Mahallesi’ndeki çayırlık alanlar, kaçak döküm yapan şahısların radarına takılmış durumda. Özellikle gece saatlerinde bölgeye gelen şahıslar doğayı adeta katlederek bölgeden uzaklaşıyor. Araziye kaçak döküm yapılan anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından görüntülenirken mahalle sakinleri ise yaşanan durumdan şikayetçi. "Biz şikayet ediyoruz ama baş edemiyoruz" Yıllardır bölgede hayvancılıkla uğraşan Sedat Bingöl, "Ben yaklaşık 17 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. Her gece kamyonetlerle gelip buraya kaçak döküm yapıyorlar. Biz şikayet ediyoruz ama baş edemiyoruz. Zabıta geliyor, bize uyarı yapıyor ama döküm yapanlar geceleri gelip gidiyor. Sonra da bu atıkları ateşe veriyorlar. Daha önce çıkan yangında burası neredeyse yanıyordu. Hem çevre kirleniyor hem hayvanlarımız tehlikede. Yetkililerden bir an önce bu duruma müdahale etmelerini istiyoruz" dedi. Bölge halkı, özellikle dere kenarlarına yapılan bu kaçak dökümler yüzünden doğanın tahrip olduğunu, çayırlık alanların ve otlakların çöplüğe dönüştüğünü dile getirdi. Öte yandan, polis ve zabıta ekiplerinin görüntüler üzerine olayla ilgili inceleme başlattığı öğrenildi.