ASAYİŞ - 24 Şubat 2022 Perşembe 12:32

‘Montrö Bildirisi’nde imzası olan emekli amiral Cem Gürdeniz ifade verdi

A
A
A
‘Montrö Bildirisi’nde imzası olan emekli amiral Cem Gürdeniz ifade verdi

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, 103 amiral tarafından yayınlanan ‘Montrö Bildirisi’ne ilişkin Ankara’da açılan dava kapsamında İstanbul’da talimat yoluyla ifade verdi.

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, 103 amiral tarafından yayınlanan ‘Montrö Bildirisi’ne ilişkin Ankara’da açılan dava kapsamında İstanbul’da talimat yoluyla ifade verdi. İfade verdikten sonra açıklama yapan Gürdeniz, “Montrö Sözleşmesi; NATO ve Batı baskıları karşısında bir barış denizi olarak kalması gereken Karadeniz’de tarafsız ve bağımsız politikamızın tek güvencesidir” dedi.


Kamuoyunda ‘Montrö Bildirisi’ olarak bilinen açıklamada imzası bulunan 103 emekli amiral hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, amirallerin ‘anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti. İddianame, gönderildiği Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. İstanbul’da ikamet eden emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, hakkında açılan dava kapsamında ifade vermek üzere İstanbul Adalet Sarayı’na geldi. Talimat yoluyla ifade vermeye gelen sanık Gürdeniz’i arkadaşları yalnız bırakmadı.



“Boğazların can simidi Montrö’dür”


Davaya ilişkin İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Ankara’ya gönderilmek üzere ifade veren Gürdeniz, “Bu dava bütün hukuk sisteminin siyasallaştığının, aynı Balyoz gibi örneğidir. Şerefli Türk amirallerinin hazırlamış olduğu masum bir metni basın açıklaması olarak görüp, neredeyse Montrö Sözleşmesi’nin kaldırılmasının konuşulduğu dönemde değerli olduğunu düşündüm. Arayarak beni de ekleyebilirsiniz metne dedim. Türk amirallerinin fikirlerini açıkça beyan etmesinden daha doğru bir şey olamaz. Az önce Rusya Ukrayna’ya girdi. Montrö olmasaydı biz tarafsızlığımızı koruyamazdık. Boğazların can simidi Montrö’dür. Ben Balyoz davasında mavi vatan için yaptıklarımdan dolayı 3,5 yıl hapis yatmışım. Devletimin bu davadan bir an önce vazgeçmesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.



“Montrö Sözleşmesi’nin hayati önemini herkes biliyor”


İfade işlemi tamamlanan Gürdeniz, daha sonra adliye önünde açıklama yaptı. Gürdeniz açıklamasında, “Bildiğiniz üzere 4 Nisan 2021 günü emekli amirallerin WhatsApp grubunda oluşturduğu basın açıklamasına onay verdiğim için 8 gün Ankara’da gözaltında tutuldum. Değil Türkiye, dünya tarihinde eşi ancak polis devletlerinde görülecek darbe imalı bir bildiri suçlamasıyla özgürlüğüm çalındı. Aynen FETÖ isimli iblis ihanet çetesinin ve ortaklarının Balyoz kumpası ile 3,5 yıl Hasdal ve Silivri’de özgürlüğümün çalınması gibi. Cumhuriyetimiz uğruna iftiraya ve zulme uğramaya ve gerektiğinde bedel ödemeye devam ediyorum ve bununla gurur duyuyorum. 21 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’daki Donbas bölgelerinin bağımsızlığını tanımasıyla dünya fiilen çok kutuplu dünya düzenine geçti. Burada tekrar ediyorum, Montrö Sözleşmesi; NATO ve Batı baskıları karşısında bir barış denizi olarak kalması gereken Karadeniz’de tarafsız ve bağımsız politikamızın tek güvencesidir. Bugün herkes Montrö Sözleşmesi’nin hayati önemini biliyor ve Ukrayna-Rusya krizinde bu değerli sözleşmeyi tarafsızlığımızın garantisi olarak kullanıyor. Dilerim WhatsApp iddianamesi temelli bu hukuk garabeti dava tarihin arşivlerinde yerini alır” dedi.


Öte yandan davanın ilk duruşması 21 Mart’ta Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bulgaristan’da ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’ sanatseverlerle buluştu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu, Filibe Belediye Başkanlığı, Filibe Ressamlar Derneği ve Nöbet Tepe Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü iş birliğiyle düzenlenen ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, Bulgaristan’ın kültür başkenti Plovdiv’de sanatseverlerle buluştu. Plovdiv Belediye Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışı, yoğun katılım ve güçlü diplomatik temsil ile görkemli bir atmosferde gerçekleşti. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav başta olmak üzere diplomatik temsilciler, yerel yöneticiler, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı. Küratörlüğünü Aynur Mahmudova Kaplan’ın üstlendiği sergide, 30 Türk ve 30 Bulgar sanatçının 120 eseri yer aldı. Resim, özgün teknikler ve çağdaş yorumlarla zenginleşen eserler; iki ülke arasındaki ortak kültürel hafızayı, tarihsel bağları ve sanat yoluyla kurulan dostluğu görünür kıldı. Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav yaptığı konuşmasında, iki ülkenin gerek coğrafi gerek kültürel benzerliklerinden bahsederek, bu tür etkinliklerin daha da artmasını diledi. Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Birsen Çeken ve ekibine de teşekkür belgesi sunuldu. ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, 15 Ocak 2026 tarihine kadar Plovdiv Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Aydın Aydınlı sağlık ekibi birinciliği bırakmadı Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibi, çocuk yoğun bakım alanında yürüttükleri bilimsel çalışmalarla üst üste dört yıldır ödül almayı başarırken, bu yıl da birincilik ödülüne layık görüldü. Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Uluslararası Katılımlı 21. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ile 17. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi’nde, Türkiye’nin saygın üniversiteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin yer aldığı kategoride, Aydınlı ekibin çalışması birincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık görülen çalışma, kongrede ekip adına Selma Albayrak tarafından sunulan "Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde; Hemşire Odaklı Bispektral İndeks (BIS) İzlemiyle Uygulanan Sedasyon Protokolünün Klinik Sonuçlara Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma" başlığını taşıyor. Sağlık ekibi geliştirdikleri yeni protokol sayesinde, solunum cihazına bağlı çocuklarda kullanılan anestezik ilaçların miktarını belirgin şekilde azaltmayı başardı. Çocuk Yoğun Bakım ekibinin sorumlusu Doç. Dr. Ekin Soydan, başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Bu kongrelerde Türkiye’nin en saygın hastaneleri yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla dört yıl üst üste ödül alan başka bir merkez bulunmuyor. Bu nedenle elde edilen başarı bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı. Ekip arkadaşımız Selma Albayrak, yıl boyunca araştırmamızın bulgularını titizlikle derleyerek kongrede son derece başarılı bir sunum gerçekleştirdi. 1.lik ödülünü tekrar kazanmamızı sağladı. Yaklaşık 3,5 yıldır Aydın’da görev yapan bir hekim olarak, hasta bakımında son derece özverili, insani ve mesleki açıdan güçlü bir yoğun bakım ekibiyle çalışıyorum. Bu başarının arkasındaki en önemli güç, ekip arkadaşlarımdır. Önceki yıllarda birincilik ödülü alan çalışmalarımızın yurt dışında saygın dergilerde yayımlanacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Çalışmalarımızda ve mesleki eğitim sürecimde büyük katkıları bulunan, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden Prof. Dr. Hasan Ağın hocama da buradan özellikle teşekkürlerimi iletmek isterim’
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.