GENEL - 12 Nisan 2022 Salı 11:56

İstanbul AFAD için ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’ kurgulandı

A
A
A
İstanbul AFAD için ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’ kurgulandı

Bulut tabanlı çağrı merkezi platformu AloTech, tatbikat ve acil durumlarda İstanbul AFAD birimleri ile kamu ve sivil toplum ekiplerinin saniyeler içinde bilgilendirilmesini sağlamak için ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’ kurguladı.

Bulut tabanlı çağrı merkezi platformu AloTech, tatbikat ve acil durumlarda İstanbul AFAD birimleri ile kamu ve sivil toplum ekiplerinin saniyeler içinde bilgilendirilmesini sağlamak için ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’ kurguladı.



Deprem kuşağında olan ve özellikle geçtiğimiz yıl yangın, sel gibi felaketler nedeniyle büyük kayıplar yaşanan Türkiye’de afet süreçlerinin koordineli bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor. Bununla birlikte 16 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye nüfusunun yüzde 18,71’inin ikamet ettiği İstanbul’un büyük ve kozmopolit bir şehir olması, afet konusunda özel dinamiklerle yönetilmesi gerekliliğini de beraberinde getiriyor. Afet sürecini yürüten ve gerekli koordinasyonu sağlayan İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (İstanbul AFAD), bu kapsamda AloTech ile iş birliği yaptı. Platform, İstanbul AFAD için ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’ kurguladı.



Çağrıya cevap veren ve vermeyen kişiler anında raporlanıyor


Yapılan açıklamaya göre, tatbikat ve acil durumlarda İstanbul AFAD birimleri ile ilgili tüm kamu ve sivil toplum ekiplerinin saniyeler içinde bilgilendirilmesini sağlayan ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’, bilgisayar, telefon gibi internete bağlı herhangi bir cihaz üzerinden yalnızca tek tuşa basılarak devreye alınıyor. Bu işlemle birlikte tüm birimlere ve İstanbul AFAD’ın belirlediği acil durum listesinde olan tüm kişilere aynı anda telefon ile çağrı başlatılıyor. Bu çağrıda, afet durumunu belirten bir anons okunuyor ve böylece ilgili kişiler anında görev yerlerine intikal edebiliyor. Bu kişiler, mesajı aldıklarına dair bir tuşlama yaparak geri bildirim de veriyor. Diğer taraftan sistem ulaşması gereken tüm ekiplere ulaşana kadar arama yapmaya devam ediyor ve bu durum raporlanıyor. Böylece paneli kontrol eden İstanbul AFAD yetkilisi, ulaşılan ve ulaşılmayan kişileri sistem üzerinden eş zamanlı takip edebiliyor.



“Minimum iş gücü ile maksimum efor sağlayan bir sistem”


AloTech CEO’su Cenk Soyak, AFAD İl Müdürlüğü’nün talebi ve önerisi ile sistemi kurgularken afet durumunda saniyelerin bile ne denli önemli olduğundan yola çıktıklarını söyleyerek, “İstanbul gibi büyük bir şehirde ihtimal bir afet durumunda hızlı bir şekilde koordine olması gereken çok sayıda ekip var. Bu kişilerin tek tek telefonla aranması büyük bir zaman kaybı. Öte yandan mesajlaşma uygulamaları ile aynı anda herkese ulaşmak mümkün olsa da özellikle gece yaşanabilecek acil durumlarda bu mesajların görülmeme ihtimalini çok yüksek. Biz de tüm bunlardan yola çıkarak, daha önce geliştirdiğimiz ve bu zamana kadar müşterilerimiz olan şirketlerin kampanyalarını duyurmak, kendi müşterilerine ulaşmak için kullandıkları sistemi İstanbul AFAD için yeniden kurgulayarak ‘Acil Çağrı Bildirim Sistemi’ne dönüştürdük. İstanbul AFAD’ın tatbikatlarında kullanılmaya başlanan bu sistem ile haberleşme zincirinin en önemli ve hızlı halkası olan telefonla haberleşme zincirini otomatize ederek, minimum iş gücü ile maksimum efor oluşturduk. Tek temennimiz bu sistemi kullanmayı gerektirecek afet durumlarının yaşanmaması ancak buna her zaman hazır olmamız gerektiği de kaçınılmaz bir gerçek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nden ’Gazze İçin Ne Yapabilirim?’ paneli Esenler Belediyesi, İsrail kuşatması altındaki Gazze’de yaşanan soykırımlara karşı kamuoyunu bilinçlendirmek ve harekete geçirmek amacıyla “Gazze İçin Ne Yapabilirim?” paneli düzenledi. İsrail kuşatması altındaki Gazze’de yaşanan soykırımlara karşı kamuoyunu bilinçlendirmek ve harekete geçirmek amacıyla Esenler Belediyesi tarafından “Gazze İçin Ne Yapabilirim?” paneli düzenlendi. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü gazeteci Nuriye Çakmak Çelik yaparken, panele yönetmen Tülay Gökçimen, Filistinli yönetmen Nawras Abu Saleh, eğitimci-yazar Yavuz Yiğit ve çok sayıda davetli katıldı. Tülay Gökçimen panelde yaptığı konuşmada Gazze için yapılması gereken en öncelikli şeyin "kendini eğitmek" olduğunu belirterek, "Filistin’i tanımak aslında, ’Gazze İçin Ne Yapabilirim’ diyorsanız öncelikle dünya haritasını önünüze açın Filistin nerede, Gazze nerede, Kudüs nerede bunları bilmeliyiz" dedi. Filistin’deki bölgeler hakkında sözlerine devam eden Gökçimen, "Filistin bir anne diğerleri onlara bağlı çocuklar gibi eğer bu kuralı bilmezseniz Filistin’i okuyamazsınız. Filistin ile alakalı çalışmalar yapmak için en azından yakın tarihe doğru gitmemiz lazım. 1948’de ne oldu, 1917’de ne oldu, bu insanlar neden sürgün ediliyor. Neden böyle yaşıyorlar" diye konuştu. Filistinli yönetmen Saleh de Gazze’de yaşananları anlamak ve anlatmak için İsrail’in bu alandaki lobi ve propaganda çalışmalarını bilmek gerektiğini söyledi. Saleh, "İsrail kendini Holokost üzerinden inşa etti. Dünya önünde de o hikayeye bağlı kalarak kendilerini devam ettirdiler. Biz biliyoruz ki Yahudiler Avrupa’da azaplar gördüler. Bu azap görmeleri, zulüm görmeleri Orta Doğu’da başka bir toplum için tekrar azap göstermesine bir sebep olamaz. Bu konuda en büyük güçleri hikaye biz Siyonist hikayesini doğru anlayabilirsek ancak Yahudiliği, Filistin hikayesini gerçek ve doğru şekilde aktarabiliriz" ifadelerini kullandı. Eğitimci yazar Yavuz Yiğit de sosyal medya başta olmak üzere, kirli ve yanlış bilgiyi yayan birçok kaynağın özellikle çocukları etkilediğine dikkati çekti. Yavuz, "Bugünün dünyasında aynı kanalı izlemek, aynı yerden bilgi almak gibi bir mevzu yok. Aynı yerden ders çalışmıyoruz, aynı kişileri takip etmiyoruz. Gençler o kadar çok bilgi bombardımanına tutuluyor ki şunu diyebilirsiniz, bunu nasıl görmezsin, nasıl bilemezsin. Bugün sosyal medya algoritmasında örnek olarak bir kişinin sosyal medyasını açsak birçok Gazze içeriği görürüz. Bazı çocuklarda ise hiç görmezsiniz" dedi.
Isparta Isparta’da Amerika’nın veto kararı protesto edildi Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’de derhal insani ateşkes ilan edilmesini isteyen tasarıyı reddetmesinin ardından Isparta’da basın açıklaması gerçekleştirildi. TÜGVA İl Başkanı Furkan Tülü yaptığı basın açıklamasında “ABD’nin 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail’in katliamına ortak olduğunu” söyledi. ABD’nin, BM Güvenlik Konseyi’nde Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) sunduğu Gazze’de derhal insani ateşkes ilan edilmesini isteyen tasarıyı reddetmesinin ardından Isparta’da yatsı namazının ardından basın açıklaması yapıldı. Mimar Sinan Camii önünde basın açıklaması yapan TÜGVA İl Başkanı Furkan Tülü, İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamın insanlık tarihine kara bir leke olarak geçtiğini belirtti. Tülü son 68 günde İsrail tarafından 18 bin masum insanın katledildiğini söyleyerek, “7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere binlerce masum, ibadethanelerin, okulların, hastanelerin bombalanması sonucu acımasızca öldürülmüştür. Bu rakamlar bir matematik hesaplaması değil, katledilen masum insanlardır. Savaş hukukunun, evrensel insan haklarının alt üst edildiği bu saldırılar, şüphesiz bir soykırımdır. Dünya halkları bu soykırıma, bu katliama sessiz kalmamış, tepkiler göstererek ülkelerin harekete geçmesi çağrısında bulunmuştur. Her ne kadar çok geç kalsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu çağrılara cevap vererek ateşkes ilan edilmesi için harekete geçmiştir. Ne yazık ki yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken, ABD’nin veto etmesi sebebiyle karar alınamamış, reddedilmiştir” dedi. ABD’nin 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail’in katliamına ortak olduğunu vurgulayan Tülü, “Böylece Amerika tarihine de İsrail barbarlığına ortak olmak bir kara leke olarak yazılmıştır. Bu ret kararı şüphesiz Amerikan halkının değil, iktidarda bulunan Siyonist Biden hükümetinin bir kararıdır. Artık özgürlük, barış, insan hakları konusunda Amerika hükümetinin hiçbir iddiası ve samimiyeti söz konusu olamaz. Bu kararla dünyanın da 5’ten büyük olduğu açıkça görülmüştür. Artık Amerika, insanlığın gözünde özgürlük ve insan hakları ülkesi değil barbarlık, zulüm, ırkçılık ve katliam ülkesi olarak tanımlanacaktır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yeniden reforme edilmeli, bütün dünya milletlerinin karşısına alan Amerika bu katliama ortak olmanın bedelini ödemelidir. Daha iyi, daha adil bir dünya için bu ret kararını kınıyor, bütün dünya halklarını Amerika’ya karşı harekete geçmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kırklareli Kırklareli’nden ABD’ye tepki Kırklareli’nde toplanan STK’lar, Gazze’de insani ateşkes önerisini reddeden ABD’ye tepki gösterdi. Kırklareli’nde Hızırbey Camisi’nde kılınan yatsı namazı sonrası toplanan STK temsilcileri, Gazze’de insani ateşkes önerisini reddeden ABD’ye tepki gösterdi. Toplanan grup sloganlar attı. Daha sonra Türkiye Gençlik Vakfı Kırklareli İl Temsilcisi Mehmet Doğancan Kamiloğlu topluluk adına basın açıklaması yaptı. İsrail zulmünün Gazze’de her geçen gün daha da arttığını söyleyen Kamiloğlu, "Gazze’de terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmekte, bütün dünya bu soykırıma şahit olmaktadır. Son 68 günde İsrail tarafından 18 bin masum insan katledilmiştir. 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere binlerce masum, ibadethanelerin, okulların, hastanelerin bombalanması sonucu acımasızca şehit edilmiştir. Bu rakamlar bir matematik hesaplaması değil, katledilen masum insanlardır" dedi. Savaş hukukunun, evrensel insan haklarının alt üst edildiği bu saldırıların soykırım olduğunu da belirten Kamiloğlu, "Dünya halkları bu soykırıma, bu katliama sessiz kalmamış, tepkiler göstererek ülkelerin harekete geçmesi çağrısında bulunmuştur. Her ne kadar çok geç kalsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu çağrılara cevap vererek ateşkes ilan edilmesi için harekete geçmiştir. Ne yazık ki yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken, ABD’nin veto etmesi sebebiyle karar alınamamış, reddedilmiştir. ABD 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail’in katliamına ortak olduğunu tescillemiştir. Böylece Amerika tarihine de İsrail barbarlığına ortak olmak bir kara leke olarak yazılmıştır. Bu ret kararı şüphesiz Amerikan halkının değil, iktidarda bulunan Siyonist Biden hükümetinin bir kararıdır. Artık özgürlük, barış, insan hakları konusunda Amerika hükümetinin hiçbir iddiası ve samimiyeti söz konusu olamaz. Bu kararla dünyanın da 5’ten büyük olduğu açıkça görülmüştür" şeklinde konuştu. Amerika’nın, insanlığın gözünde özgürlük ve insan hakları ülkesi değil barbarlık, zulüm, ırkçılık ve katliam ülkesi olarak tanımlanacağını belirten Kamiloğlu, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yeniden reforme edilmeli, bütün dünya milletlerini karşısına alan Amerika bu katliama ortak olmanın bedelini ödemelidir. Daha iyi, daha adil bir dünya için bu ret kararını kınıyor, bütün dünya halklarını Amerika’ya karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Dünya Amerika’ya hükmeden Siyonist zalimlerden elbette daha büyüktür. Müslümanlar muzaffer olacak, onurlu ve izzetli Gazze halkının dik duruşu, katil İsrail’in sonunu getirecektir. İşgal edilen Filistin topraklarındaki bu zulmün hesabı insanlık vicdanıyla birlikte hukuk önünde elbette sorulacaktır. Gazze kasapları uluslararası mahkemelerde eylemlerinin hesabını verecektir. Son nefesimize kadar Gazzeli masum sivillerin yanında olacak, suçlular cezalandırılana kadar her platformda girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz. Bir kez daha haykırıyoruz; dünya 5’ten büyüktür" diye konuştu.
Kırklareli Kırklareli’den ABD’ye tepki Kırklareli’nde toplanan STK’lar Gazze’de insani ateşkes önerisini reddeden ABD’ye tepki gösterdi. Kırklareli’nde Hızırbey Camisinde kılınan yatsı namazı sonrası toplanan STK temsilcileri, Gazze’de insani ateşkes önerisini reddeden ABD’ye tepki gösterdi. Toplanan grup sloganlar attı. Daha sonra Türkiye Gençlik Vakfı Kırklareli İl Temsilcisi Mehmet Doğancan Kamiloğlu topluluk adına basın açıklaması yaptı. İsrail zulmünün Gazze’de her geçen gün daha da arttığını söyleyen Kamiloğlu, “Gazze’de terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmekte, bütün dünya bu soykırıma şahit olmaktadır. Son 68 günde İsrail tarafından 18 bin masum insan katledilmiştir. 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın olmak üzere binlerce masum, ibadethanelerin, okulların, hastanelerin bombalanması sonucu acımasızca şehit edilmiştir. Bu rakamlar bir matematik hesaplaması değil, katledilen masum insanlardır” dedi. Savaş hukukunun, evrensel insan haklarının alt üst edildiği bu saldırıların soykırım olduğunu da belirten Kamiloğlu, “Dünya halkları bu soykırıma, bu katliama sessiz kalmamış, tepkiler göstererek ülkelerin harekete geçmesi çağrısında bulunmuştur. Her ne kadar çok geç kalsa da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de bu çağrılara cevap vererek ateşkes ilan edilmesi için harekete geçmiştir. Ne yazık ki yapılan oylamada bütün üyeler oy birliği ile ateşkes yapılmasını talep ederken, ABD’nin veto etmesi sebebiyle karar alınamamış, reddedilmiştir. ABD 13 Birleşmiş Milletler üyesi ülkeyi karşısına alarak İsrail’in katliamına ortak olduğunu tescillemiştir. Böylece Amerika tarihine de İsrail barbarlığına ortak olmak bir kara leke olarak yazılmıştır. Bu ret kararı şüphesiz Amerikan halkının değil, iktidarda bulunan Siyonist Biden hükümetinin bir kararıdır. Artık özgürlük, barış, insan hakları konusunda Amerika hükümetinin hiçbir iddiası ve samimiyeti söz konusu olamaz. Bu kararla dünyanın da 5’ten büyük olduğu açıkça görülmüştür” şeklinde konuştu. Amerika’nın, insanlığın gözünde özgürlük ve insan hakları ülkesi değil barbarlık, zulüm, ırkçılık ve katliam ülkesi olarak tanımlanacağını belirten Kamiloğlu, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yeniden reforme edilmeli, bütün dünya milletlerinin karşısına alan Amerika bu katliama ortak olmanın bedelini ödemelidir. Daha iyi, daha adil bir dünya için bu red kararını kınıyor, bütün dünya halklarını Amerika’ya karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Dünya Amerika’ya hükmeden Siyonist zalimlerden elbette daha büyüktür. Müslümanlar muzaffer olacak, onurlu ve izzetli Gazze halkının dik duruşu, katil İsrail’in sonunu getirecektir. İşgal edilen Filistin topraklarındaki bu zulmün hesabı insanlık vicdanıyla birlikte hukuk önünde elbette sorulacaktır. Gazze kasapları uluslararası mahkemelerde eylemlerinin hesabını verecektir. Son nefesimize kadar Gazzeli masum sivillerin yanında olacak, suçlular cezalandırılana kadar her platformda girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz. Bir kez daha haykırıyoruz; “Dünya 5’ten büyüktür” diye konuştu.