EKONOMİ - 27 Nisan 2022 Çarşamba 11:57

Kuveyt Türk’ten 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’na destek

A
A
A
Kuveyt Türk’ten 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’na destek

Kuveyt Türk, Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından 23-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen Çanakkale 57.

Kuveyt Türk, Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından 23-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen Çanakkale 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’na destek verdi. Ramazan ayının manevi atmosferinde gerçekleştirilen ve Türkiye’nin birçok şehrinin yanı sıra 4 ülkeden bine yakın izcinin katıldığı kampa, izcilik ve kamp deneyimi olan banka çalışanları da iştirak etti.



Türkiye’nin önemli katılım finans kuruluşlarından Kuveyt Türk, Türkiye İzcilik Federasyonu tarafından 20.’si bu yıl düzenlenen Çanakkale 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’na destek vererek izcilerin yanında yer aldı. Çanakkale Kara Muharebeleri’nin 107. yıldönümü anısına düzenlenen 57. Alay Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı’nda Türkiye’nin dünyanın dört bir yanından yaşları 8-18 arasında değişen yaklaşık 800 izci ile tecrübeli izci liderleri Gelibolu Yarımadası’nda buluştu. Kampa, Türkiye’nin yanı sıra Bosna-Hersek, Mısır, Suriye, Filistin’den izciler de katıldı. “Dedeciğim ben geldim” temasıyla düzenlenen kampa katılan izciler, ilk olarak Çanakkale Eceabat’taki Kocadere Kamp Alanı’nda çadırlarını kurdu. İzcilik ve kamp deneyimi olan bankanın çalışanları da milli bilinç ve anma kampına katıldı.



Ramazan ayının manevi atmosferinde gerçekleştirilen milli bilinç kampına katılan izcilere, Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Subaşı tarafından Çanakkale Kara Muharebeleri ve 57. Alay hakkında detaylı bilgiler verildi. Ardından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kamp alanında kutlayan izciler, düzenlenen törende şiirler okudu, tiyatral gösterilerde bulundu. İzciler, 24 Nisan Pazar günü ise Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da iştirak ettiği Çanakkale Şehitlik Abidesi ile 57. Alay Piyade Şehitliği’nde düzenlenen resmi törenlere katıldı.



İzciler sala ve top sesleriyle uyandı


Çanakkale 57. Alay Şehitlerini Milli Bilinç ve Anma Kampı’ndaki önemli an 24 Nisan’ı 25 Nisan’a bağlayan gecenin sonuna doğru yaşandı. İzciler, 57. Alay’ın konuşlandığı alanda sahur vaktine sala ve top sesleriyle uyandı. Sabah namazının ardından izcilerin saçına kına yakıldı. 57. Alay Vefa Yürüyüşü için Türk bayraklarıyla yola çıkan izciler, sırtında “Dedeciğim ben geldim” yazan kırmızı yelekleriyle yeşillikler içerisinden tek sıra halinde yürüyerek Conkbayırı’na doğru hareket etti.



Savaşın gerçekleştiği yerlerde duygulu anlar


Yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşün ardından Conkbayırı’na ulaşan izciler, savaş atmosferinin hissedildiği 57. Alay’ın yürüdüğü yollardan geçerken duygu dolu anlar yaşadı. Conkbayırı’ndaki anma töreninin ardından izciler, savaşın gerçekleştiği cepheleri ve şehitlikleri ziyaret ederek yine 2 saatlik bir yürüyüşün ardından tek sıra halinde kamp yerine döndü. İftarın ardından geceyi çadırlarda geçiren izciler, 26 Nisan Salı günü öğleye doğru kamp alanından ayrıldı.



Kampın yanı sıra “Allahuekber Dağı Şehitlerini Anma Milli Bilinç Kampı”na da destek olan banka, ’Değerlerimizle büyüyoruz’ söylemiyle Türkiye’nin sahip olduğu yerel ve milli değerlerin korunup yaşatılması için sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik için meteorolojik uyarı Bilecik Valiliği, son meteorolojik değerlendirmelere göre il genelinde hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düşeceğini belirterek vatandaşları uyardı. Bilecik Valiliği tarafından yapılan açıklamada, halen mevsim normalleri civarında ve yer yer üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının bölge genelinde 4 ila 10 derece azalmasının beklendiği bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca etkisini sürdürmesinin tahmin edildiği belirtildi. Açıklamada, özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesiyle birlikte buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği ifade edildi. Tarımsal faaliyetlerin devam ettiği bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği öngörüldü. Valilik açıklamasında, 26 Aralık 2025 Cuma gününden itibaren Bilecik’in soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesinin beklendiği, yağışların karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağının tahmin edildiği kaydedildi. İl merkezinde 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında en düşük hava sıcaklıklarının eksi 3 dereceye kadar düşmesinin beklendiği bildirildi. Meteorolojik uyarının 26 Aralık 2025 saat 10.00’da başlayacağı ve 2 Ocak 2026 saat 10.00’a kadar geçerli olacağı duyurulurken, vatandaşların dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.
Bartın Öğrenciler savcıyı sorguya çekti Bartın’da kariyer günleri çerçevesinde İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile buluşan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, savcılık mesleğini anlatarak, okul döneminden hatıralarını da paylaştı. İki eliyle de aynı anda yazarak not alabilme yeteneği bulunan Savcı Ulaşan, öğrencilerin ’’mafya ile karşı karşıya kaldınız mı, arkası kuvvetli şüpheliyle karşılaştınız mı, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz?’’ sorularına da samimiyetle cevap verdi. Bartın’ın Ulus ilçesinde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, kariyer günleri etkinlikleri kapsamında Şehit Mustafa Kemal Açıkgöz Anadolu İmam Hatip lisesinde öğrencilerle buluştu. Seminerde öğrencilik dönemlerini anlatan Savcı Fatih Ulaşan, öğrencilere başarılı olmak için istikrarlı ve yoğun bir çalışma temposuna girmeleri gerektiğini kaydetti. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Fatih Ulaşan, ’’Ben çok özel ders almadım. Bana göre liseler yeterliydi. En az günde 6-7 saat okuldan sonra ders çalışıyordum. Geleceğe hazırlık için de önemli. Hukuk fakültesine girdikten sonra da çalışmak zorundasınız. Üniversitede çalışma temponuzu devam ettirebilmeniz daha kolay olur. O ritmi yakalamanızda yardımcı olur’’ dedi Savcı ve hakim olmak isteyenlere hukuk fakültesi ve branşlaşma konularında da bilgiler veren Ulaşan, ’’Hukuk Fakültesi sadece ceza ile alakalı değildir. Hayatı tanımanızı da sağlar. Belli bir problemi çözmek için sadece hukuk kitaplarıyla yorum yapamazsınız. Başka branşlardan da destek almalısınız. Kamu yönetimi, siyaset, ekonomi hatta psikoloji dersleri vardır. Onlardan bir bütün olarak destek alıp hukuku daha çok özümseyebilirsiniz. Kendinizi geliştirmek için Hukuk Fakültesi iyidir. Ama ondan sonra avukat mı olursunuz, hakim savcı mı olursunuz, yoksa başka bir iş mi yaparsınız onu bilemiyorum. Tabii Hukuk Fakültesi mezunu olduğunuzda benim bildiğim kadarı birden çok mesleğe girebilir, sınavlarına katılabilirsiniz. Size geniş bir imkan sunar. Hukuk Fakültesi’nde bütün dersleri almalısınız. Bütün derslerde yetkin duruma geldiğinizde branşlaşma olur. Hakim ve savcılığa girdiğinizde branşlaşma olur. Mesela biz savcı olarak hukuku çok bilmek zorundayız. Zaten ilgimiz de o değil. Biz cezaya bakarız. Onun için ceza durumu bizim için daha önemlidir’’ ifadelerini kullandı. ’’Adalet Bakanlığı’nda branlaşma, düşünülen bir konu’’ Savcı Fatih Ulaşan, soru üzerine Adalet Bakanlığı’nda pilot uygulamalarla branşlaşma başladığını da belirterek, ’’Adalet Bakanlığı’nda branşlaşma ileride düşünülen bir konu. İlerde yapılacağını, hatta yapıldığına yönelik örnekleri var ama ileride daha detaylı şekilde uygulanacağını düşünüyorum’’ şeklinde konuştu. ’’Bu mesleğin manevi sorumluluğu gücünden daha fazla’’ Geçici bir hevesle hakim ve savcı olmak isteyen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Savcı Ulaşan, ’’Bu mesleğe geçici bir hevesle girmeyin. Hayli zamanınızı alır. Hukuk Fakültesi, hakim savcı hazırlık. Bu süreç 7-10 yıl bir zamanınızı alır. Ondan sonra ‘bu mesleği sevmedim, bana göre değil’ derseniz, hayatınızı en güzel dönemleri heba olabilir. Bu mesleği seçerken dikkat edin. Bu mesleğin manevi sorumluluğu, gücünden daha fazladır. Bizim gücümüz olabilir ama zannetmeyin ki, her zaman bu gücümüzü kullanıyoruz. Gücü adaletli bir şekilde kullanmakla hükümlüyüz. Çünkü karar verirken, hem manevi sorumluluklarımız var, hem de bizi denetleyen kurumlar vardır. Hiçbir zaman hakim savcı, tek güç olmaz. Karar vermede hakim ve savcı gerekir ama adaletli karar verdiğimiz takdirde, bu mesleğe devam edebiliriz. Bu mesleği seçerken, gücün dışında manevi sorumluluğu hesaba katarak girerseniz, sizin geleceğiniz için daha hayırlı olacağını düşünüyorum’’ ifadelerine yer verdi. Ulaşan, soru üzerine ise kendisini savcı olmaya iten faktörleri şöyle anlattı: ’’Çocukluk dönemimde de okumayı severdim. O yüzden Hukuk Fakültesi’ni seçtim. Ben daha fazla dışarıdayım. Olay olur, bir durum olur, kolluğu denetleme olur, suç olur. Genel olarak biz savcılar dışarıdayızdır. Hem dosyalara bakarız, hem de dışarıdayızdır. Hakimliğin tarafı daha çok dosya olduğu için bana da daha monoton geldiği için ben savcılığı tercih etmiştim.’’ İki eliyle de aynı anda yazabiliyor Savcı Ulaşan bir öğrencinin ’’İki elinizle de aynı anda not alabiliyormuşsunuz, bunu nasıl başardınız?" sorusuna ise ’’Yetenek diyelim. Öğrencilik döneminde gelişen bir yetenek. Daha hızlı yazabiliyorum. Benim yazım, çok iyi değildir. Not almam ya da aklımda tutmam gerektiğinde yazıya dökme çabam çift elle yazma yeteneğimin gelişmesinde bana yardımcı olmuştur’’ dedi. ’’Ölülerle psikolojik bağ kurmayız’’ Fatih Ulaşani başka bir öğrencinin, ’’Olay yerinde inceleme yapıyorsunuz, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz, olaydan etkileniyor musunuz?’’ sorusuna, ’’Biz daha çok soruşturmayı, bundan sonrasının ne olacağını düşündüğümüz için ölülerle çok psikolojik bağ kurmayız. Mesela bir kaza olduğunu düşünürsek, hep şüpheliye ne yapacağımızı düşünürüz. Hep kafamız ordadır. Yani suçlu mudur, değil midir. Gözaltına alma, tutuklamaya sevk etme gibi yetkilerimiz olduğu için olayın sonrasını düşünürüz. Bu nedenle , ölüm mahallinden yada otopsi durumlarından etkilenmeyiz. Tabii etkilenecek olanlar, hassas olanlar varsa en azından savcılığı seçmesinler. Bunlar için hakimlik daha iyi olabilir. Çok daha az ölülerle muhatap olursunuz. Hakim ve savcılık mesleği, çok büyük, sorumluluk gerektiren meslektir. Manevi sorumluluğu çok daha ağırdır. Girdiğiniz zaman zaten oraya girmek için belli bir zaman harcamışsınızdır’’ ifadelerini kullandı. ’’Devletten büyük bir güç mü var’’ Savcı Ulaşan, ’’Arkası kuvvetli suçlu ya da şüphelilerle karşı karşıya kaldınız mı?’’ şeklindeki soruya ise, ’’Türkiye’de devlet var. Bartın’da devlet var. Devletten başka büyük bir güç mü var? Bizler de bu devletin savcılarıyız’’ ifadelerini kullandı. ’’Mafya ile karşılaşmadım’’ Bir başka öğrencinin, ’’Mafya babaları ile karşılaştınız mı, korktunuz mu?’’ sorusuna Ulaşan, ’’Mafya ile karşılaşmadım ama bize fark etmez. Bu mesleği seçerken her şeyi göze almıştık’’ dedi. ’’Yanlış kararın bir cezası vardır’’ Fatih Ulaşan, yanlış kararlarda sorumluluk kimin üzerinde olduğu yönündeki soruya ise, ’’Genelde sorumluluk hakimin üzerindedir. Ama sorumluluk kısmen, benim yani biz savcıların da üzerindedir. Kararı veren hakimdir. Hepimizin üzerinde belli bir sorumluk vardır. Karar verenler, iddia makamları. Ama birden çok itiraz ve temyiz makamları da vardır. Bunlar kullanılır. Yanlış kararın bir cezası vardır. Her meslekte olduğu gibi, hatanın derecesine bakılır. Nasıl bir hata yaptın, hangi şartlarda yaptın. Bunlara bakılır’’ şeklinde konuştu. Ulaşan, ’’Savcılık dışında ise hangi mesleği seçerdin’’ yönündeki soru üzerine ise, ’’Savcı olmasam ya Hukuk Fakültesi’nde akademisyen olmak isterdim ya da Dışişlerinde görev yapmak isterdim. Dışişleri bana daha yakındı’’ dedi. Seminerin ardından Okul Müdürü Hulusi Dökmeci ve öğrenciler, savcı Fatih Ulaşan’a teşekkür etti.