SAĞLIK - 06 Eylül 2022 Salı 14:56

İngiltere’de şifa bulamayan hasta Koşuyolu’na koştu

A
A
A
İngiltere’de şifa bulamayan hasta Koşuyolu’na koştu

İngiltere’de yaşayan Florian Tushi, mide kanseri nedeniyle ülkesinde tedavi edilemeyince Türkiye’ye geldi.

İngiltere’de yaşayan Florian Tushi, mide kanseri nedeniyle ülkesinde tedavi edilemeyince Türkiye’ye geldi. Tushi, HIPEC yöntemiyle Gastroenteroloji Cerrahileri Prof. Dr. Mustafa Duman ve Prof. Dr. Erdal Polat’ın yaptığı başarılı operasyonla 1 hafta içinde sağlığına kavuştu.



İngiltere’den Türkiye’ye gelen evli 2 çocuk babası 36 yaşındaki Florian Tushi’ye mide şikayetleri nedeniyle 26 Haziran tarihinde İngiltere’de gittiği hastanede mide kanseri teşhisi konuldu. İngiltere’de ki doktorlar, Tushi’ye sıcak kemoterapi (HIPEC) yöntemiyle tedavi edilmesi gerektiğini tedavi olmadığı takdirde hayatını kaybedebileceğini söyledi. 36 yaşındaki Florian Tushi, yaptığı araştırmalar sonucu ve arkadaşlarının önerisiyle Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan Gastroenteroloji Cerrahisi Prof. Dr. Erdal Polat’a ulaşarak iletişime geçip İstanbul’a geldi. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi eğitim görevlileri Prof. Dr. Mustafa Duman ve Prof. Dr. Erdal Polat’a Tushi’ye yapılan tetkikler sonucu ameliyat olmasında bir sakınca olmadığını değerlendirerek Tushi’yi 10 saat süren bir ameliyata aldı. Yapılan operasyonla Tushi’nin mide, bağırsak ve karın zarındaki tümörler temizlendikten sonra gözle görülemeyen kanser hücrelerinin ise uygulanan sıcak kemoterapi (HIPEC)yöntemiyle başarılı bir operasyon gerçekleşti. Ameliyat sonrası 36 yaşındaki Florian Tushi 8 gün içinde sağlığına kavuşarak taburcu oldu.



“Bizim bu ameliyatları başarıyla yaptığımızı öğrenmişler ve bizimle temasa geçtiler”


Konu hakkında konuşan Gastroenteroloji Cerrahisi Prof. Dr. Erdal Polat, “Hastamız 36 yaşında erkek hasta, İngiltere’de yaşıyorlar. İngiltere’de birtakım hastaneye ağrı şikayetleri nedeniyle başvuruyor. Oradaki yapılan tetkiklerde mide kanseri olduğu tespit ediliyor ve orada kapalı yöntemle mide kanseri ameliyatla değerlendiriliyor. Fakat ameliyat sırasında mide kanserinin ileri evrede olduğu ve karın zarına sıçramış olduğu tespit edilmiş. Ve kendi midesinin tamamının alınması ve beraberinde sıcak kemoterapi ameliyatıyla beraber ameliyatın tamamlanması gerektiği söylenmiş. O merkezde o an yapılamıyormuş ama kendilerine bunu araştırıp yaptırmaları tavsiye edilmiş. Kendileri de yaptıkları araştırmalar sonucunda bizim bu ameliyatları başarıyla yaptığımızı öğrenmişler ve bizimle temasa geçtiler. Biz öncelikli olarak onların bir takım ellerindeki dataları, görüntüleme yöntemleri incelenen tetikler raporlarını mail yolunda istedik. Ön değerlendirmelerimizle ameliyata engel bir durum görmedik. Ve onun üzerine kendilerini Türkiye’ye İstanbul’a davet ettik “dedi.




“Ameliyat sonrasında herhangi bir problem olmadan hastamızı 1 hafta sonrasında taburcu edebildik”


Prof. Dr. Erdal Polat devamında, “İstanbul’a geldikten sonra İstanbul’a ilk 1 hafta içerisinde biz de kendi değerlendirmelerimizi, görüntülemelerimizi, tekrar mide endoskopisini yaparak ameliyat için karar verdik. Ve biz de ameliyata kapalı yöntemle başlayıp ne kadar yayılıp yayılmadığını değerlendirdik Ve ameliyatın yapılmasına karar verdik. Hastanın midesinin tamamı alındı. İleri bir tümörü vardı. Midesiyle beraber dalaklamalarda sıçramalar olmuştu. Karın içerisindeki karın zarına sıçramalar olmuştu. Yaklaşık 10 saatlik bir ameliyatla midesi dalağı ve karın içerisindeki gözle görülebilir sıçramış olan kanser dokuların tamamı titizlikle ekibimiz tarafından temizlenmiş oldu. Ve ameliyatın son aşamasında da sıcak kemoterapi dediğimiz ve karın içerisine sıcak kemoterapi yöntemi uygulanmış oldu. Biz gözle görülebilir tüm kanser dokusunu ve midesinin dalağını ve karın zarının tüm kanser dokularını temizledik. Ama gözle görülemeyen kanser hücrelerini ise uyguladığımız sıcak kemoterapi yöntemiyle öldürmesini bekliyoruz. Bu yöntem başarılı bir şekilde uygulandı. Ameliyattan sonrasında da herhangi bir problem olmadan hastamızı 1 hafta sonrasında taburcu edebildik.” diye konuştu.




“Tabii kolay olmadı, çok büyük bir kitle vardı.”


Ameliyat sürecini anlatan Gastroenteroloji Cerrahisi Prof. Dr. Mustafa Duman ise “ Mide kanseri kökenli karın zarı tümörüydü. Ameliyatın uzun ve zor geçeceğini tahmin ediyorduk. İşte operasyona başladık. Önce bir değerlendiriyoruz. Bu her operasyona aldığımız hastada ameliyata uygun olmuyor. Belli indeks puanlarımız var. Değerlendirmeyi yaptık. Ameliyat olabilir sınırlarda olduğunu görünce devam ettik. Tabii çok kolay olmadı, zaten çok büyük bir kitle vardı. Hem mide beraberinde dalağa yayılım vardı. Mideyle bağırsakların üzerinde yer alan hem koruyucu hem lenkovit görevi olan bir organımız var. Onu çıkardık. Çünkü en uzak noktalarında bile tümör yayılımı mevcuttu. Ameliyat uzun sürdü yani 10 saati geçti diye hatırlıyorum. Tabii bu hastalarda uzun ameliyat süreci tümör yükü fazla olduğu için ameliyat sonrası yakın takip gerekiyor. Bu anlamda da ekibimiz güçlü, ekip olarak zaten biz bunların ameliyata kararını, ameliyatını ve ameliyat sonrası takibini ekip olarak götürüyoruz. Bu hastamızdaki sürecimiz gayet iyi seyretti. Planladığımız süre içerisinde taburcu ettik. Şu anda da işte sokakta çıkıp rahatça gezebilecek durumda.” diye konuştu.




“Türkiye’ye gelmeden önce kendimi kötü hissediyordum”


İngiltere’den Türkiye’ye gelip sağlığına kavuşan Florian Tushi, “İngiltere’de tedavi veremediler ve ben Türkiye’ye gelmeden önce kendimi kötü hissediyordum. Şu an ameliyattan sonra da kendimi daha iyi hissediyorum. Almanya’daki ortak bir arkadaşlarım sayesinde. Prof. Dr. Erdal Polat hocaya ulaştım ve iletişime geçtim. Ameliyattan önce dolgunluk hissi, mide ağrısı şikayetleri oluyordu şu anda daha iyi hissediyorum. İngiltere’de ki doktorlar çok iyiler ancak orada randevu almamız çok zordu uzun zaman alıyordu. Burada Erdal Hoca’ya ulaştıktan 1 hafta kadar bir süre sonrasında ameliyat olma imkanım oldu. Bu durumdan çok memnunum. İngiltere’de böyle bir imkanımız yoktu” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.