EKONOMİ - 21 Kasım 2022 Pazartesi 11:48

Darphane Altın Sertifikası Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı

A
A
A
Darphane Altın Sertifikası Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı

Borsa İstanbul’da gong Darphane Altın Sertifikası için çaldı.

Borsa İstanbul’da gong Darphane Altın Sertifikası için çaldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü (Darphane) tarafından ihraç edilen Darphane Altın Sertifikası, ALTIN.S1 kodu ile Emtia Pazarı’nda işlem görmeye başladı. Borsa İstanbul’da gong bugün Darphane Altın Sertifikası için çaldı. Düzenlenen gong töreniyle birlikte yatırımcıların pay piyasasındaki hisse senedi gibi alıp satabilecekleri altın sertifikası ürünü işleme açıldı. Darphane Altın Sertifikası, ALTIN.S1 kodu ile Emtia Pazarı’nda işlem görecek.



Yatırımcılar, altın sertifikasında karşılığında varolan altınları saklama maliyetine katlanmak zorunda kalmayacaklar, söz konusu altınlar Darphane tarafından saklanacak. Yatırımcılar altın sertifikasının karşılığındaki altınları isterlerse fiziken Darphaneden teslim alabilecekler. Altın sertifikaları 1 gramın yüzde 1’i değerinde küçük parçalar halinde laınıp satılabileceği için her bütçeye uygun finansal bir ürün olarak nitelendiriliyor. Altın sertifikalarının alınıp satılmasından dolayı oluşan kazançlar da sıfır stopaja tabii olacak. İlk etapta 5 ton olmak üzere, 995 saflıkta, 500 milyon adet sertifika bugün itibarıyla işleme açıldı.



Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin ve Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun’un katıldığı törende gongu Darphane Altın Sertifikası için çaldılar.



Zaman: “Altını mümkün olduğu kadar menkulleştirerek reel ekonomiye katkısını yükseltmektir”


Gong töreni sonra konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, “Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğümüzün 555. Yılını kutlayacağımız bu haftada; Darphanemizin anlamlı ve önemli bir atılımını başlatmak adına milletimizin huzuruna çıkmış bulunmaktayız. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğümüz bugünden itibaren fiziki altına dayalı Darphane Sertifikalarını halka arz yolu ile ihraç edecek ve bu sertifikalar Borsa İstanbul Pay Piyasası Emtia Pazarı’nda doğrudan işlem görmeye başlayacaktır” dedi.



Yeni ürünler yakında açıklanacak


Altının Türkiye’de yatırım çok önemli bir yatırım aracı olmasıyla beraber çoğunlukla ithal bir yatırım aracı noktasında bulunduğunu belirten Zaman, “Bu nedenle amacımız; büyük bir ilgi gören bu yatırım aracını mümkün olduğu kadar menkulleştirerek reel ekonomiye katkısını daha yüksek hale getirmektir. Önümüzdeki günlerde tarih olarak çok eski bir yere sahip olan Darphanenin bugünden sonra da altına dayalı yeni ürünlerle yakın sürede tekrar gündeme gelecek. Bakanlığımız altın konusunda büyük bir ekosistemin oluşması için gereken önemi sağlamakta, önümüzdeki haftalar içerisinde altın rafineri ve kıymetli madenler aracı kuruluşları konusunda yeni düzenlemelerimiz söz konusu olacaktır” diye konuştu.



Zaman konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde ülkemizin ekonomik yapısını güçlendirmek ve piyasalarımızın her anlamda gelişimini sağlamak adına Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak çalışmaya ve atılımlar yapmaya devam edeceğiz. Bu önemli atılımın gerçekleşmesine katkı sağlayan tüm kurumlarımıza, yöneticilerimize ve personelimize teşekkürlerimi sunuyor, ülkemiz ve piyasamız için hayırlı olmasını temenni ediyorum.”



Şahin: “İlk etapta 5 ton olmak üzere, 995 saflıkta, 500 milyon adet sertifika işleme açıldı”


Dünyada İngiltere, Avusturya, Kanada gibi önemli darphanelerin uygulamakta olduğu, Borsada darphane sertifikalı altın satışı uygulamasını bugün Borsa İstanbul’da Darphanenin yeni bir ürünü olarak sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin, “Uzun zamandır büyük bir heyecanla hazırlığını sürdürdüğümüz, Darphane Altın Sertifikası’nı kamuoyuyla paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. ilk etapta 5 ton olmak üzere, 995 saflıkta, 500 milyon adet sertifikayı Borsa İstanbul’da yatırımcıların işlem yapabilmeleri için arz ediyoruz. Yatırımcılar, Borsa İstanbul da oluşan emtia pazarında sahip oldukları altının alım satımını yapabileceği gibi istedikleri zaman da sahip oldukları sertifikaları fiziki altına dönüştürüp Darphaneden alabilecekler. Böylece yatırım amacı olarak kullanılan altın, yatırımcısına istediği zaman alma satma ve fiziki olarak tekrar sahiplenme imkanı sunacaktır” diye konuştu.



Şahin, yatırımcıların, Darphane Altın Sertifikası projesi sayesinde fiziki alım satıma kıyasla Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda hızlı nakde dönüşüm, alım-satım fiyat farkının düşük olması, çalınma riskinin olmaması ve bununla birlikte vergi muafiyeti gibi önemli avantajlara sahip olacağını kaydetti.



Ergun: “Her bütçeye uygun bir finansal üründür”


Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, Darphane Altın Sertifikasının birçok avantajı barındırdığını belirterek, “Yatırımcılarımız altın sertifikasını pay piyasasındaki hisse senedi gibi alıp satabileceklerdir. Yatırımcılarımız altın sertifikasında karşılığında varolan altınları saklama maliyetine katlanmak zorunda değildir. Çünkü bu altınlar Darphane tarafından saklanacaktır. Yatırımcılarımız altın sertifikasının karşılığındaki altınları isterlerse fiziken Darphaneden teslim alabileceklerdir. Altın sertifikaları 1 gramın yüzde 1’i değerinde küçük parçalar halinde alınıp satılabileceği için her bütçeye uygun finansal bir üründür. Altın sertifikalarının alınıp satılmasından dolayı oluşan kazançlar sıfır stopaja tabidir. Bu nedenle biz bu ürünün yatırımcılarımız tarafından yüksek bir ilgiyle karşılanacağını düşünüyoruz. Borsamız emtia pazarının ilk ürünü olan altın sertifikası gibi başta gümüş olmak üzere diğer emtiaları da Borsamıza kazandırarak finansal ürün çeşitliliğimizi artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi yıllık yüzde 31,19 arttı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) yıllık yüzde 31,19 arttı, aylık yüzde 1,02 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE 2025 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,02 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 30,01 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,19 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,67 artış gösterdi. YD-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 31,02 arttı Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 40,75 artış, imalatta yüzde 31,02 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 28,24 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 36,70 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 38,38 artış, enerjide yüzde 22,00 artış, sermaye mallarında yüzde 29,75 artış olarak gerçekleşti. YD-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 0,99 arttı Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,82 artış, imalatta yüzde 0,99 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,03 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,37 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 1,46 artış, enerjide yüzde 4,65 artış, sermaye mallarında yüzde 0,14 artış olarak gerçekleşti.
Osmaniye Osmaniye’de sığır balıkçıllarının kış konaklaması ilgi çekiyor Osmaniye’nin Düziçi ilçesine her yıl aralık ve ocak aylarında yüzlerce kuşun aynı noktada konaklaması, mahalle sakinlerinin ve çevreden gelen vatandaşların ilgisini çekiyor. Düziçi ilçesi Uzun Banı Mahallesi’nde özellikle akşam saatlerinde ortaya çıkan görüntülerde, çok sayıda kuşun yüksek ağaçlarda bir araya gelerek tüneklediği görülüyor. Vatandaşların ilgi odağı haline gelen bu kuşların, sığır balıkçılı olduğu öğrenildi. Uzmanlar, sığır balıkçıllarının sosyal kuşlar olduğunu belirterek, bu türün genellikle akşam saatlerinde kendilerini güvende hissettikleri çam, servi ve okaliptüs gibi yüksek ağaçlarda yüzlercesinin bir araya gelerek konakladığını ifade ediyor. Bu toplu konaklamanın, kuşları yırtıcılardan koruduğu ve soğuk kış gecelerinde vücut ısılarını muhafaza etmelerine yardımcı olduğu belirtildi. Her yıl aynı dönemde tekrar eden bu doğal olay, mahallede görsel bir şölen oluştururken, doğaseverlerin de ilgisini çekmeye devam ediyor. Kuşlar aralık ve ocak aylarında mahallemizin sembollerinden oldu diyen Deniz Ceviz, "Arkamızda gördüğünüz bu güzel manzara artık mahallemizin sevimli bir sembolü haline gelmiştir. Her yıl aralık ve ocak aylarında gördüğümüz bu güzel manzara artık içimizi ısıtan, soğuk kış sabahlarını tatlı hale getiren, sıcak hale getiren güzel bir manzara oluyor. Her gün bunları burada bu şekilde karşılamak, bizi de o şekilde karşılamaları çok hoşumuza giden bir durum oldu. Kendisi artık mahallemizin bir sembolü oldu. Çok memnunuz, çok seviniyoruz. İyi ki buradalar" diye konuştu.
Denizli Japon gelin ve Türk damat konuklarını kimanoyla karşıladı Denizli’de ressam Gürcan Ekici’nin oğlu Erkin Ekici, Japon matematik öğretmeni eşi Tomomi Miyai ile düzenlenen renkli bir düğün töreniyle hayatlarını birleştirdi. Türk ve Japon kültürlerinin harmanlandığı gecede, gelin ve damat konuklarını kimanoyla karşıladı. Denizli, sanat ve kültürün iç içe geçtiği özel bir düğün eğlencesine ev sahipliği yaptı. Ressam Gürcan Ekici’nin kendisi gibi ressam olan oğlu Erkin Ekici, Tayland’da tanıştığı Japon matematik öğretmeni ve organizatör Tomomi Miyai ile dünya evine girdi. Çift için Denizli’de düzenlenen düğün eğlencesi, renkli görüntülere sahne oldu. Gecede Türk ve Japon kültürleri bir araya geldi. Japon gelin Tomomi Miyai ile damat Erkin Ekici, Japon kültürüne ait kimonolarını giyerek davetlilerle birlikte yöresel oyunlar oynadı, ardından dev düğün pastasını birlikte kesti. Ünlü ressam Gürcan Ekici eşi Nihal Ekici ile birlikte sergilediği zeybek oyunu ise davetlilerden uzun süre alkış aldı. Düğüne katılan herkese teşekkür eden Gürcan Ekici, "Çok mutluyum. Japonya’dan Çal’ımıza, Denizli’mize bir gelin getiriyoruz. Oğlum ve gelinim Tomomi yaklaşık bir yıl önce Tayland’da tanıştı. Bu tanışma sevgiye ve aşka dönüştü. Daha sonra Tomomi oğlumu Japonya’ya davet etti. Japonya’nın refah düzeyi yüksek, oğlum da orada yaşamayı tercih etti. Evlenme kararı aldılar ve kısa süre önce Japonya’da nikâh kıydılar. Biz de Denizli’de eş dostla küçük ama anlamlı bir düğün eğlencesi yapmak istedik. Oğlum ve gelinim Türkiye’de 15 gün daha kaldıktan sonra Japonya’ya dönecek ve orada yaşayacaklar." dedi Japonya’da ikinci düğün Ağustos ayında yapılacak Damat Erkin Ekici ise Japonya’da da benzer bir düğün eğlencesi yapılacağını belirterek, "Japonya’da evlendik ancak mutluluğumuzu Denizli’deki akrabalarımız ve dostlarımızla da paylaşmak istedik. Eşim Tomomi hayatında ilk kez böyle bir Türk düğünü yaşadı. Japonya’da düğünler genelde küçük bir yemek organizasyonu ve hafif müzik eşliğinde oluyor. Kültürümüzü ona adım adım anlattım, çok sevdi ve çok mutlu oldu. Kimonalarımızı da Japonya’dan getirdik. İki hafta sonra Japonya’ya döneceğiz ve Shizuoka eyaletinin Hamamatsu bölgesinde yaşayacağız. Ağustos ayında Japonya’da yapacağımız düğüne de herkesi bekliyoruz" dedi. Mutlu günlerinde kendilerini yalnız bırakmayan dostlarına teşekkür eden Gürcan Ekici, kültürlerin kaynaştığı bu özel düğün, davetlilerin hafızasında unutulmaz bir gece olarak yer alacağını belirtti.
İstanbul Tuzla’da düzenlenen narkotik operasyonunda 2 kilo 389 gram uyuşturucu ele geçirildi Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 2 kilo 389 gram uyuşturucu madde ele geçirilirken, 2 şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti" suçunun önlenmesi ve şüpheli şahısların tespit edilerek yakalanmasına yönelik drone destekli çalışmalar gerçekleştirildi. Çalışmalar kapsamında, 15 Aralık tarihinde Yayla Mahallesi’nde bulunan bir araç ve bir ikamet adresinde şüpheli şahıslarca satış yapıldığı belirlendi. Önceden tespit edilen şüpheli aracın bir sokak üzerinde olduğunun belirlenmesi üzerine olay yerine sevk edilen ekiplerce şüpheli Ö.A. ve M.Ö. isimli şahıslar suçüstü yakalandı. Şahısların üzerinde ve araçta yapılan aramalarda 650 gram narkotik madde ele geçirilirken, ikamet adresinde yapılan aramalarda ise; 1 kilo 738 gram metamfetamin maddesi ve 117 bin 340 ? nakit para olmak üzere toplam 2 kilo 389 gram uyuşturucu madde ele geçirildi. Ayrıca ikamet adresinde bulunan Ö.Ü. ve M.B. isimli kadın şahıslar da yakalanarak gözaltına alındı. Konu ile ilgili yakalanan ve TCK 188 suçundan adli makamlara sevk edilen şüpheli şahıslardan M.Ö. ve M.B. isimli şahıslar hakkında adli kontrol hükümleri uygulanırken, Ö.A. ve Ö.Ü. isimli şahıslar ise tutuklanarak Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta tarihi evlerin akıbeti merak konusu Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde yer alan, tarihi dokusuyla bilinen mahallelerde hanlar ve tarihi evlerin akıbeti merak konusu oldu. Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesindeki Divanlı Mahallesi Bahtiyar Yokuşu çevresinde bulunan eski evler, konaklar ve hanlardan bazıları, 6 Şubat depremlerinde hasar almış, bazıları da yıkılmıştı. Şehre hakim bir tepe üzerinde konumlanan Bahtiyar Yokuşu’nda yer alan çok sayıda tarihi yapı, depremlerde farklı seviyelerde zarar gördü. Bazı yapıların tamamen yıkıldığı bölgede enkaz kaldırma çalışmaları peyderpey sürdürülürken, ayakta kalan ancak hasarlı durumda olan evler ve konaklar için teknik incelemeler devam ediyor. Bölgede, tarihi yapıların aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmesi gerektiğini savunanlar olduğu gibi, mevcut yapıların tamamen kaldırılarak yeni ve farklı yapılaşmaya gidilmesi gerektiğini dile getiren görüşler de bulunuyor. Mahalle sakini Yaşar Kara, "Burada tarihi evlerimiz vardı şuanda görüldüğü gibi yıkık durumda. Aslıda gelip gidiyor yetkililer yapılacağını söylüyorlar ama şuan için enkazların bazıları duruyor, bazıları kaldırıldı. Eğer yapılacaksa bir an önce yapılmasını bekliyoruz" diye konuştu. Mahalle sakinlerinden Recep Kaplan ise, "İkide bir tamir yapılıyor olmaz ki, yıkılsın yeniden yeni evler yapılsın. Masraf yapılmasın. Zaten eski ev" diye konuştu.
Ankara Dünya Ahileri Ödülleri açıklandı Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği-Ahi Enstitüsü tarafından geleneksel hale getirilen Dünya Ahileri Ödülleri sahiplerini buldu. 2025 yılında 6 farklı kategoride toplam 12 esnaf ve sanatkara ‘Dünya Ahisi Ödülü’ verildi. Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği -Ahi Enstitüsü tarafından yürütülen ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ‘Anadolu’nun Ahisiyiz, Türkiye’nin Ailesiyiz’ projesi kapsamında verilen ödüller, esnaf ve sanatkarlar için önemli bir yere sahip oldu. Ödüller, Unutulmaya Yüz Tutmuş 3 Nesil Mesleğini Yaşatanlar, Mesleğini Sanatla Buluşturanlar, Başarı Öyküleri, Afet’in Esnafları, Medya Tanıtım ve Aktivite Alanları olarak 6 ana kategoride dağıtıldı. "Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları takdim ettiğimiz ödüller ile omuzlama gayretindeyiz" Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği -Ahi Enstitüsü Başkanı Gazeteci Yazar Fehmi Çalmuk, yaptığı açıklamada esnaf ve sanatkar kesiminin oda, birlik, federasyon seçimlerinin yaşandığı bir süreçte adayları değişik sektörler ve demografik dağılım göz önüne alınarak belirlendiğini belirterek, "Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara karşı inatla ayakta kalmaya, üretmeye, istihdam oluşturmaya devam eden esnaf ve sanatkarın yükünü yönetim kurulumuzca takdim ettiğimiz ödüller ile omuzlama gayretindeyiz. Bizim hayallerimizi, kültürümüzü çaldırmadan yarınlarla buluşturma gayretinde olan tüm Dünya Ahilerini yürekten kutluyor, yüreklerinden öpüyorum" ifadelerine yer verdi. Unutulmaya Yüz Tutmuş Meslekler Kategorisi Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Ahi Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre, bu yıl ‘Unutulmaya Yüz Tutmuş Meslekler’ kategorisinde üç farklı esnaf ödüle layık görüldü. Bunlar, Hamdi Gaspar (Edirne): Yüzyıllardır yaşatılan süpürge imalatının son ustalarından biri olarak ilk ödülün sahibi oldu. Muzaffer Demir (Gaziantep): Sedef ustası olan Demir, aynı zamanda Devlet Sanatçısı unvanına sahip. Yusuf Bayyiğit (Malatya): Türkiye’nin ender Şam Çeliği (Damascus) ustası olan Bayyiğit aynı zamanda 3. Kuşak olarak mesleğini sürdürüyor. Bayyiğit Devlet Sanatçısı unvanını taşıyor. Üç Nesil Mesleğini Yaşatanlar Hamdi İncegül (Ankara): 1922 yılından bu yana Ankara Hacı Bayram’da faaliyet gösteren Gül Kurukahve işletmecisi. İncegül, mesleğini dördüncü nesil olarak sürdürüyor. Mustafa Gençcan (Çorum): Yüzyıllardır süregelen düğün yemek kültürünün en önemli örneklerinden biri olan İskilip Dolması geleneğini açtığı lokanta ile kitlelerle ulaştıran Gençcan kız kardeşiyle birlikte büyük amcadan mirası 3. Nesil olarak yaşatıyor. Abdullah & Yunus Bağışkan (Gaziantep): 1930 yılından bu yana Gaziantep’te nam salmış Halil Usta’nın Fırınlı Et Lokantası geleneğini Bağışkan kardeşler 3. Nesil olarak sürdürüyor. Mesleğini Sanatla Buluşturanlar Bahri İlhan (Elektrik Ustası/Türk Halk Müziği Sanatçısı) (Keskin/ Kırıkkale): Kamuoyunun "Bir Yiğit Gurbete Gitse Gör Başına Neler Gelir" ve "Entarisi Morumuş Yar Sevmek De Zorumuş Sunayı Da Deli Gönül Sunayı" gibi türkü sözleriyle yakından tanıdığı, efsane saz ustalarından ve aynı zamanda elektrik ustası olan İlhan, bu kategorinin sahibi oldu. Başarı Öyküleri Avni Ongurlar: Uzun yıllar tekstil alanında esnaflık yaptıktan sonra, Türkiye’nin 1 buçuk asırlık şekerleme kuruluşu Hafız Mustafa 1864 firmasını satın alarak işletmeyi dünya çapında tanınan bir markaya kavuşturdu. Hayrullah Türker: Garsonlukla başladığı esnaflık mesleğini beyaz eşya satarak devam ettirdi. Daha sonra plastik, makine üretiminden sonra savunma sanayinde faaliyet gösteren Zeki Bey Şirketler Grubunu kurarak girişimcilik öyküsünü sürdürdü. Afetin Esnafları Bu kategori, 6 Şubat depremlerinde gösterilen direnişi onurlandırdı. Mahmut Yücel (Adıyaman): Adıyaman Madeni Sanatkârlar Esnaf Odası Başkanı ve aynı zamanda oto elektrikçi Mahmut Yücel 6 Şubat Depreminde 7 saat enkaz altında kaldı. Depremde, eşini, abisini ve yeğenlerini kaybetti. Kasım Eren (Hatay/İskenderun): Taksici esnafı olarak çalışan Kasım Eren, 8 gün hastanede yatan ancak taburcu olacağı günün sabahı meydana gelen 5 Şubat depreminde annesini ve refakatçi olan babasını kaybetti. Medya Tanıtım ve Aktivite Faruk Küçük (Ankara): Ankara’nın At Pazarı’nda Dericizade namıyla ün salmış, üç kuşaktır dericilik yapan aile geleneğini yaşatan Faruk Küçük; aynı zamanda Ankara fotoğrafları koleksiyoneri. Kaleme aldığı eserleri, sergileri kamuoyunda ve geniş yankı buldu. Ahilik geleneğini geniş kitlelere tanıttı.