EKONOMİ - 02 Aralık 2022 Cuma 10:10

Araç sahiplerine kış öncesi uyarıları

A
A
A
Araç sahiplerine kış öncesi uyarıları

Kasko ücretlerine gelen zamlar sonucu kasko yaptıran sürücü sayısı azaldı.

Kasko ücretlerine gelen zamlar sonucu kasko yaptıran sürücü sayısı azaldı. Sigorta sektörü yetkilileri ise araç fiyatlarının da son dönemde yükseldiğini hatırlatarak sigorta yapmanın gerekliliğine dikkat çekiyor.



Araçların parça başı maliyetlerinin arttığını belirten otomobil tamircisi Yüksel Öntürk, kış mevsiminde kaza oranının arttığını, bu yüzden yapılması gereken bakımların önceden önlem olarak yapılmasının ve olası kazalara karşı araçların kaskolu olmasının avantaj sağladığını belirterek, “Özellikle bu yıl bakım ve yedek parça maliyetleri çok arttı. En küçük kaza veya hasar bile tüketiciye büyük masraf olarak dönüyor. Bu yüzden kışta gelmişken araçlarımızın kışlık bakımlarını yaptıralım. Yaz, kış fark etmez araçlarımızın antifrizlerini değiştirelim bu uygulama motorun içindeki paslanmayı önlemek için çok önemli. Bu durum kazalara neden olmasa da araç içi parçalara zarar vereceğinden büyük maliyetlere neden olabilir. Bu gibi hasarları sigorta karşılamaz fakat kasko karşılıyor. Bu yüzden her sürücünün kasko yaptırması gerekiyor. Parça başı boyama maliyetleri yükseldi. 1 parça maliyeti 2 bin liraya kadar yükseldi. Bu yüzden herkes kasko yaptırsın. Kış aylarında da mutlaka kış lastiklerini kullansınlar ve kışlık araç bakımlarını yaptırsınlar” dedi.



“2023 yılı için trafik sigorta poliçelerine düzenleme”


Kış mevsiminin araçlar için de kazalar mevsimi olduğunu belirten ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş Genel Müdürü Cenk Ecevit kış öncesi alınması gereken en önemli tedbirlerden birinin sigorta olduğunu fakat artan maliyetler nedeniyle sigortalı araç sayısında düşüş olduğunu belirtti. Ecevit, “Araç başına, tipine ve kullanıcı özelliğine göre, değişmekle birlikte geçtiğimiz seneye göre araç bedelinde herhangi bir değişiklik olmadığı varsayarsak yüzde 30-40 civarında bir artış görünüyor. Hasarsızlık indirimi dediğimiz kavram aynı şekilde devam ediyor. Hasarsız olan araçların kasko prim maliyetleri daha aşağılarda. Trafik sigortasında hasarsızlık indirimi aslında mevcutta vardı ancak SDDK yeni yapmış olduğu düzenlemeyle daha önceden 7 basamak olan trafik sigortalarındaki prim tespitini basamağa çıkarttı. Çok kötü sürücülerin yüzde 200 oranında şu anda zamlanması söz konusu. İyi sürücülerinde yüzde 50 indirim alma söz konusu. Dolayısıyla burada adil bir tavır içerisinde düzenleme oldu ve tüketiciye ciddi anlamda avantaj getirdi. Kasko sigortasında geçmişte devam eden yüzde 60 - 65 olan hasarsızlık indirimi devam ediyor. Kasko sigortalarında ister istemez bir çekingenlik var. Geçtiğimiz seneye oranla adetsel anlamda bakarsak yaklaşık yüzde 10 civarında bir azalma olduğunu görüyoruz. Buda kasko fiyatlarındaki maliyetin tüketiciye yansıması. Uzun dönemde baktığınız da aracınızın onarım maliyeti her zaman kasko prim maliyetinden daha yüksek olacaktır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu Belediyesi’nden çölyak hastalarına glütensiz gıda desteği müjdesi Beyoğlu Belediyesi, 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü’nü nedeniyle ilçedeki çölyak hastalarına düzenli olarak yapılan glütensiz gıda yardımı paketinin içeriğinin zenginleştirildiği müjdesini verdi. Beyoğlu Belediyesi, glütensiz gıda tüketmek zorunda olan çölyak hastalarına düzenli yardım etmeye devam ediyor. Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde hayata geçirilen, Çölyak Yardım Paketi Projesi ile ilçedeki hastalara her ay glütensiz gıda paketi yardımı yapılıyor. Çölyak hastası vatandaşların, 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü’nü kutlayan Beyoğlu Belediyesi, gelen talepler doğrultusunda glütensiz gıda paketinin içeriğinin zenginleştirildiğinin müjdesini verdi. Yardım paketleri belediye ekiplerince adreslerine teslim ediliyor Yenilenen glütensiz paket içeriğinde, 2 glütensiz makarna, 2 glütensiz Un, 2 glütensiz Ekmek, 1 glütensiz tarhana, 1 glütensiz arpa şehriye, 1 glütensiz tuzlu kraker, 1 glütensiz puding ve 1 glütensiz gofret bulunduğunu açıkladı. Glütensiz gıda paketinden faydalanmak isteyen Beyoğlu’nda ikamet eden çölyak hastalığına sahip vatandaşların, çölyak raporuyla birlikte Beyoğlu Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne başvurmaları gerekiyor. Sosyal inceleme sonrasında başvurusu onaylanan vatandaşların yardım paketleri, belediye ekipleri tarafından her ay düzenli olarak adreslerine teslim ediliyor.
Diyarbakır Diyarbakır’da trafik kazalarında yüzde 70 oranında azalma sağlandı Diyarbakır’da İl Emniyet Müdürü ve Trafik Şube Müdürünün katılımıyla Trafik Haftası kutlanarak öğrenci, sürücü ve aileleri bilgilendirildi. Kaya, “İlimizde bu kapsamda geçen yıldan bu yıla, ölümlü trafik kazalarında yüzde 70 oranında bir azalma sağladık” dedi. Merkez Kayapınar ilçesi Fırat Bulvarı’nda "Hayatla Yarışılmaz" sloganıyla Trafik Haftası kapsamında İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, Trafik Şube Müdürü İlker Köksoy ve trafik polisi ekiplerinin katılımıyla denetim yapılıp öğrenci, sürücü ve aileleri bilgilendirildi. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Fatih Kaya, herkesi Trafik Haftası’nı kutladı. Tüm dünyada mayıs aynın ilk haftası başlayan Trafik Haftası kutlamaları olduğunu belirten Kaya, bunun da, trafik konusunda bilinçlendirmeyi ve farkındalık düzeyini artırmaya yönelik olduğunu dile getirdi. “Bütün dünyada ölümlerin yüzde 2.1’i, trafik kazaları içerisinde meydana geliyor” diyen Kaya, “Bu da ölüm nedenleri arasında trafik kazalarını 11. Sıraya oturtuyor. Yine bütün dünyada her yıl trafikte 20-25 milyon kişi sakat kalmakta. Gelişmiş ülkelere baktığımızda trafik kazaları altyapı ile önlenebiliyor belli bir düzeye göre. Teknolojideki gelişmelerinde araçlarda, yollarda kullanılması sonucunda bunun da belli bir etkisi oluyor. Ama bana göre, en büyük etken denetimlerin artırılması” dedi. Diyarbakır’da da bu kapsamda geçen yıldan bu yıla, ölümlü trafik kazalarında yüzde 70 oranında bir azalma sağladıkları bilgisini paylaşan Kaya, “Bu da denetimlerimizi aynı oranda artırmamızla direkt ilişkili bir sonuç. Bu denetimler trafik polisleriyle olduğu gibi teknolojik denetimlere de önem vermekteyiz. Bu teknolojik denetimler kapsamında da, Diyarbakır’ımızla ilgili bir proje yürütmekteyiz. Mevcut kamera sistemlerinin iyileştirilmesi, yol işaret levhalarının biraz daha artırılması suretiyle yeni yazılımlar yükleyerek ilimize 8 tane elektronik denetleme sistemi kurmayı planlamaktayız. Çok kısa bir sürede 5’i şehirler arası yollarda, 3’ü de şehir içi yollarda olmak üzere Diyarbakır’ımıza 8 adet hız tüneli kazandırma çalışmalarımızın sonuna geldik. İnşallah en kısa sürede, belki de Kurban bayram öncesinde bu hız tünellerini hizmete açmış olacağız. Bu sayede de trafik daha çok disiplin altına alınacak” ifadelerini kullandı. Program, öğrencilerle fotoğraf çekimiyle son buldu.
Zonguldak Çölyak hastalığı farkındalık haftası Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner Çölyak hastalığı farkındalık haftası etkinlikleri kapsamında açıklamada bulundu. Dr. Güner, Çölyak hastalığının, genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten isimli proteine maruz kalma sonucu gelişen, kronik, immün aracılı bir ince bağırsak enteropatisi olduğunu ifade etti. Dünya çapında gün ve haftalar ile farkındalık çalışmalarıyla konuya dikkat çekildiğini hatırlatan Güner, “Çölyak hastalığı temelde ince bağırsağı etkilese de, klinik özellik yelpazesi hem intestinal hem de ekstraintestinal semptomlar ile çok geniştir. Her yaş grubunda, her ırkta ve her iki cinste de görülebilir. Çölyak hastalığında etkin olduğu bilinen tek tedavi, glutenin ömür boyu diyetten çıkarılmasıdır. Glutensiz diyet uygulanmasındaki amaç, hastalığın var olan semptomlarını kontrol altına almak, hastaların yaşam kalitelerini arttırmak ve hastalıkları ile ilgili komplikasyonların oluşmasını önlemektir. Özellikle çölyak hastalığında erken tanı çocuklarda büyümenin yakalanmasında, uzun dönem komplikasyonlarının önlenmesinde önemlidir. Hastaların çoğunda, diyet tedavisine tam uyum sağlamalarının ardından klinik bulgularının tamamen düzeldiği, serolojinin normale döndüğü gözlenmektedir. Çölyak hastalığı toplumun yaklaşık yüzde 1- yüzde 0.03 etkilemektedir. Hastalığın çok geniş bir klinik yelpazeye sahip olması, atipik seyir gösterebilmesi veya hiç bulgu vermemesi nedeniyle gerçek bir prevalans vermek zorlaşmaktadır, bu nedenle hastaların ancak yüzde 10’nuna tanı konulduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde Çölyak hastalığı görülme sıklığı toplumun yaklaşık yüzde 1- 0.03 etkilediği düşünüldüğünde en çok 850 ve en az 250 bin hasta beklenmektedir. Bakanlığımız Sağlık Bilgi Sistemlerinden elde edilen verilere göre Türkiye’de tanı almış çölyak hasta sayısı 2023 Kasım ayı sonu itibari ile 166 bin 614 olarak belirtilmiştir. Çölyak hastalığı, bilindiği üzere hem çocuklar hem de erişkinlerde geniş bir klinik yelpazeye sahiptir. Organizmada etkilemediği sistem ya da organ yoktur. Tüm sistemlere yönelik semptomlara neden olması çok ciddi tanı karmaşasına yol açmaktadır. Bu durum tıbbın her disiplininden hekimleri ilgilendiren evrensel bir sorundur” ifadelerine yer verdi.
Zonguldak Uluslararası Yönetim, İktisat ve İşletme Kongresi ZBEÜ’de başladı Uluslararası Yönetim, İktisat ve İşletme Kongresi’nin ikincisi, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) ev sahipliğinde başladı. ZBEÜ Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ferda Çakmak, 137 bildirinin sunulacağı kongreye 55’ten fazla üniversiteden katılım olduğunu söyledi. Çakmak, “Güncel akademik dünyada uluslararası platformda var olabilmenin en önemli kriterlerinden biri olan kolaborasyon felsefesiyle oluşturduğumuz ekip ruhlu vizyonumuzun en önemli katılımı olan Uluslararası Yönetim, İktisat ve İşletme Kongremizde iktisat, yönetim, pazarlama, finans, muhasebe, mali, çalışma ekonomisi, endüstriyel ilişkiler, siyaset bilimi ve kamu yönetimi bilim alanlarında mentor konumunda akademisyenlerin yer aldığı multidisipliner çok sayıda oturum gerçekleştirmeyi planladık. Kongremizde 32’si yüz yüze, 105’i çevrim içi olmak üzere 137 bildiri bulunmaktadır. Bu bildirilere yazar olarak katılan toplam kişi sayısı 183 olup, kongremize 55’ten fazla üniversiteden, Ticaret Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın teveccühü ile farklı kurumlardan katılım sağlanmıştır. Kabul edilen 137 bildirinin 36’sının üniversitemizden olması ayrıca kongremizin üniversitemiz bazlı ne denli sahiplenildiğinin kanıtıdır” dedi. ZBEÜ Rektör Vekili Hakan Kutoğlu da üniversitede son dönemde çok sayıda kongre düzenlendiğini, Zonguldak’ta adeta bir kongre turizmi yaşandığına dikkat çekti. Kutoğlu, “Üniversitemiz rektörümüz göreve geldikten bu yana sayısız kongre gerçekleştirdi. Bugün İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin düzenlemiş olduğu kongrede birlikteyiz. Zonguldak adeta bir kongre turizmi yaşıyor bu dönemde. Çok sayıda kongre gerçekleştirildi. Bu kongreleri gerçekleştiren dekanlarımıza, yüksekokul müdürlerimize, kongrelerde görev alan tüm arkadaşlarımız ve öğrencilerimize içten teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu. Ekonomistlerin İkinci Dünya Savaşı sonrasında türev ürünleri çıkarttığını, bu sürecin aynı zamanda bir canavar oluşturduğunu ve canavarın sürekli büyümek istediğine vurgu yapan Kutoğlu, dünyayı aslında ekonomistlerin yönettiğini söyledi. Plastiklerin geri dönüşümü gibi döngüsel ekonomi yöntemlerinin konuşulduğuna vurgu yapan Kutoğlu, “Lütfen bu canavarı dizginleyin. Yoksa torunlarımıza bırakabileceğimiz bir dünya kalmayacak” dedi. Kutoğlu şöyle devam etti: “İnsanlıkta çeşitli dönemlerden bahsedilir. Çeşitli devrimlerden bahsedilir. Sanayi devrimi, teknoloji devrimi, internet devrimi gibi. Ama ben kendi okumalarımdan son dönemleri şu şekilde özetlemeyi tercih ediyorum. Sanayi ve ekonomi devrimi diye özetlemeyi düşünüyorum. Sanayi devrimini mühendisler, ekonomi devrimini de ekonomistler yaptı. Sanayi devrimi için çok fazla finansman gerekliydi ama finansman kısıtlıydı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomistler çok zekice bir şekilde türev ürünleri çıkarttılar. Para piyasalarını oluşturdular. Şu anda dünyada karşılığı olmayan bir sürü türev ürünü var. Bir ürün elli defa satılıyor. Tabii bu bir canavar oluşturdu. Hakikaten büyük ilerlemeler, yatırımlar sağladı. Ama aynı zamanda da bir canavar oluşturdu. Bu canavar sürekli büyümek istiyor. Ama dünyadaki kaynaklar kısıtlı. Eğer siz sürekli büyürseniz sonunuza çok daha hızlı erişirsiniz. İnsanlık tarihi yüz binlerce yıl. Son yüzyılda doğal kaynaklar noktasında, iklim krizi gibi çevre krizleri yaşamaya başladık. Bunun farkındayız. Yeni birtakım öneriler ortaya atılıyor. Döngüsel ekonomi gibi öneriler ortaya atılıyor. Ama maalesef kanımıza girmiş bir şey var, alışkanlıklarımız var. Bunların hiçbiri bugüne kadar işe yaramış değil. Mesela döngüsel ekonomi diyoruz. Dünyada dönüştürmek amacıyla toplanan plastiklerin sadece yüzde 9’u dönüştürülebiliyormuş. Şimdi tıpçılar, mühendisler çok havalıdır. Dünyayı kendileri yönetiyor zannediyorlar ama aslında dünyayı ekonomistler yönetiyor, onlar idare ediyor. Çıkarttıkları finansal araçlarla dünya sizin parmaklarınızın ucunda. Bu canavarı siz ürettiniz, bu canavarı siz dizginlemek, yeni metotlar, yeni ekonomik modeller bulmak sizin göreviniz. Lütfen bu canavarı dizginleyin. Yoksa torunlarımıza bırakabileceğimiz bir dünya kalmayacak. İnşallah bu kongremizde yeni arayışlara, alışkanlıklarımızı değiştirecek dünyada sürdürülebilir bir ekonomi üretebilecek yeni yöntemler geliştirirsiniz. Çünkü dünyayı siz yönetiyorsunuz.” Kongrenin açılış töreni Prof. Dr. Kemal Yıldırım’ın “Tarihsel Gelişim Süreci İçerisinde Makro Ekonomik Modeller”, Prof. Dr. Mehmet Erçek’in “Türkiye’de İnovasyon ve Girişimcilik Ekosistemi: Durum Tespiti ve Öneriler” konulu sunumlarıyla devam etti.