YEREL HABERLER - 01 Mart 2014 Cumartesi 22:34

Fenerbahçe - Gençlerbirliği Maçının Ardından

A
A
A
Fenerbahçe - Gençlerbirliği Maçının Ardından

FENERBAHÇE TEKNİK DİREKTÖRÜ ERSUN YANAL:
“SON GÜNLERDE TÜRK FUTBOLU BİRAZ FAZLA GERGİN”
“FENERBAHÇE’NİN HAKKINI VERMEK GEREKİYOR”
GENÇLERBİRLİĞİ TEKNİK DİREKTÖRÜ MEHMET ÖZDİLEK:
“TAKIMLAR, A TAKIM B TAKIM DİYE AYRILMAMALI”
“FUTBOLUN AKTÖRLERİ OYUNCULAR, HAKEMLER DEĞİL”
KORAY USTABAŞI - GÖKHAN YARGICI
Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında kendi evinde Gençlerbirliği'ni 2-0 mağlup ederek, 3 puanı alan taraf oldu.
Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, oyunun başından sonuna kadar maça hakim olduklarını belirterek, “Çok erken skor yakalayıp farka da gidebilirdik. Topla oynamamız oyun boyunca yaklaşık yüzde 65-70 civarlarındaydı. Yine yaklaşık 12 korner atışımız ve çok fazla şutlarımız var. Bu haftalar böyle geçecek. Rakipler direnecek. 3-5 haftadır çalkantılı günler geçiriyorduk ki bana göre aslında bir sorun yoktu. Ancak Fenerbahçe toparlanıyor. Hakem hatalarında kaybettiğimiz 6 puanımız var. Bunlar olmasaydı Fenerbahçe’nin şu anki pozisyonu çok farklı olabilirdi. Fenerbahçe’nin şu an bulunduğu konum bile büyüklüğünü gösteriyor” dedi.
Yanal, kadın ve çocuklara teşekkür edere, "Bu akşam burada 30 bin kişi vardı. Onlarla birlikte bu maçı kazandığımız için çok mutluyuz. Oyuncularımı da tebrik ediyorum. Rakibe hiç pozisyon vermediler. Bundan sonraki maçlarda sakatlarımız ve cezalılarımız gelerek son 11 haftayı en iyi şekilde tamamlayıp şampiyon olacağız” diye konuştu.
“HER İKİ POZİSYON DA PENALTI”
Her iki pozisyonunu da penaltı olarak değerlendirdiğini söyleyen Yanal, “Benim izlediğim yerden göremedim ancak içeri girdiğimde izledim. Her iki pozisyon da penaltı. Bu haftaki penaltı pozisyonlarını umarım ‘Fenerbahçe’nin verilmemiş penaltıları verildi’ gibi bir bakış yapmak çok doğru değil diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“SON GÜNLERDE TÜRK FUTBOLU BİRAZ FAZLA GERGİN”
Yanal, Fenerbahçe’nin deplasman karnesini kötü olmadığını hatırlatarak, “Ben hep futbolun içinde kalmak istiyorum ama yeter insaf diyorum. Bazı hataları görmeden de edemiyoruz. Fenerbahçe’nin hakkını vermek gerekiyor. Bizden başka aynı durumlara düşen bir rakip takım yok. Bugüne kadar centilmence mücadele ettik. Ancak son günlerde Türk futbolu biraz fazla gergin” şeklinde konuştu.
Fenerbahçeli genç futbolcu Alper Potuk, kendileri için bu haftanın çok önemli olduğunu belirterek, “Kazanmak istiyorduk. Beşiktaş’ın da puan kaybettiği haftada kazanmamız önemliydi. Yarın da Galatasaray’ın maçı var ve puan farkı daha da açılabilir. Biz sadece kendi işimize bakıp yolumuza devam edeceğiz. Şampiyonluğa 11 hafta var. Penaltı pozisyonu da bana göre yüzde yüz penaltı” dedi.
BELÖZOĞLU: "SUSMAK DAHA DOĞRU, AZİZ BAŞKANDAN FIRÇA YEMEYELİM"
Fenerbahçe kaptanı Emre Belözoğlu ise puan farkını açarak tekrar avantaj yakalamak istediklerini vurgulayarak, “İkinci yarının ilk maçı ile 10 puan yakalamıştık. Sonra puan fark 4’e düştü. Tekrar aynı avantajı yakalamak istiyoruz. Ligin bitimine daha çok var. Lig uzun bir maraton. Sezon sonu şampiyonluk ipini göğüslemek istiyoruz. Bugün maç çok erken kopabilirdi. Arkadaşlarımı tebrik ediyorum” diye konuştu.
Bir basın mensubunun, ‘Spor kamuoyunda seninle ilgili eleştirileri nasıl değerlendiriyorsun’ sorusu üzerine ise kaptan Emre Belözoğlu, “Tek Emre Belözoğlu olsam çok ağır konuşurum da, üzerimde Fenerbahçe arması var. Bundan öncede Galatasaray arması vardı. Susmak daha doğru, Aziz başkandan da fırça yemeyelim. Birisi sövdüğünde dilsiz olmak, birisi dövdüğünde de elsiz olmak zor. Belki 40 yaşından sonra derviş olurum. Ama önce herkes kendine bir baksın. Şu an önemli olan takımımızın durumu. Ben Fenerbahçe’nin kaptanıyım” şeklinde cevap verdi.
Özellikle Sivas maçındaki hakem hatalarının can yakacak durumda olduğunu vurgulayan Belözoğlu, “17 senedir hakemlerin niyetlerinden şüphe etmemeye çalışıyorum. Ama ne olursa olsun her şeyin üstesinden gelip bizler saha içerisinde bir birlik gösterip, bu ligi şampiyon olarak bitirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
GENÇLERBİRLİĞİ CEPHESİ
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mehmet Özdilek ise bugün çok fazla objektif olamayacağını söyleyerek, “Bugün biz çok iyi oynamadık ama iyi mücadele ettik. Fenerbahçe’nin baskı yapacağını biliyorduk. Hakemin bu baskıdan bu kadar etkileneceğini beklemiyorduk. Cüneyt hoca çok başarılı bir hakem. Penaltı ile ilgili herkes yorumunu yapacaktır. O yüzden ben bir şey söylemiyorum. Ama bize de 3 haftadır verilmeyen penaltılar var. Takımlar, A takım B takım diye ayrılmamalı. Türkiye’de fazla konuşan fazla ağlayan biraz daha öne geçiyor. Ama herkesten ricam, özellikle hakemlerden daha objektif olmalılar. Futbolun aktörleri oyuncular hakemler değil. Aktör olmaya çalışmasınlar. Ümit ediyorum bundan sonraki süreçte aynı sıkıntılar yaşanmaz. Fenerbahçe’yi de ayrıca tebrik ediyorum” diye konuştu.
Cüneyt Çakır’ın yönetiminde herhangi bir art niyet aramadığını belirten Özdilek, “Art niyet aramıyorum ama iyi hakemler bu baskıyı kaldırabilmeli. Cüneyt Çakır dünya kupası yönetecek. Oradaki baskı buradaki baskı ile aynı olmaz. Eşit ve adaletli olmaları gerekiyor” dedi.
Gençlerbirliği’nin tecrübeli futbolcusu Özgür İleri, Fenerbahçe gibi bir rakiple karşılaştıkları için kapalı bir futbol oynamak zorunda kaldıklarını belirterek, “Sonuçta Fenerbahçe ile oynuyorsunuz. Bu yüzden çok fazla açık oynayamadık. Oyunu kendi sahamızda kabul ettik. Ama iyi mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Penaltı poziyonunu ben tam göremedim ama soyunma odasında ‘kesinlikle penaltı değil’ diye konuşuluyor. Bundan sonra her maç bizim için final niteliğinde. Kazanarak puanları almamız lazım” diye konuştu.
Gençlerbirliği’nin başarılı futbolcusu Artsiom Radzkou ise Fenerbahçe'ye karşı deplasmanda oynamanın oldukça zor olduğunun altını çizerek, “İlk yarıda iyi bir savunma yaptık. İkinci yarıda istediğimiz oyunu sahaya yansıtamamakla beraber bize göre kesinlikle penaltı olmayan bir pozisyonda golü yedik. Fenerbahçe’nin baskısını aşamadık. Fenerbahçe’ye karşı deplasmanda oynarken iyi savunma yaparak, yakaladığınız pozisyonları değerlendirmemiz gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Seyyar balon satıcısı başına gelen talihsiz olayla ilgili konuştu Eskişehir’de geçtiğimiz ay elinden kaçırması sonucu ağaca takılan onlarca uçan balonunun oluşturduğu ilginç görüntüyle ilgili konuşan seyyar satıcı Eyüp Ketenci, "Yaklaşık 2 bin 500 lira zarara uğradım. Artık balonları elime daha sıkı bağlıyorum" dedi. Ekmek parası kazanmak için gayret gösteren seyyar balon satıcısı Eyüp Ketenci, geçtiğimiz ay kentin en işlek noktalarından olan Porsuk Bulvarı üzerinde kaza eseri elindeki bütün uçan balonları kaçırmıştı. Bunun sonucunda havalanan onlarca balon bölgedeki bir ağaca takılı kalırken, satıcı tüm çabalarına rağmen mallarını geri alamamıştı. İlginç görüntüler oluşturan talihsiz olayla ilgili konuşan Ketenci, balonlarını bir çocuğa satış yaparken elinden kaçırdığını ve yaklaşık 2 bin 500 lira zarara uğradığını söyledi. Balonları havalandıktan sonra büyük bir üzüntü yaşadığını da sözlerine ekleyen emektar vatandaş, artık ürünlerini eline eskisinden sıkı bağlayarak daha tedbirli davrandığını belirtti. "Bir çocuğun eline balonu bağlayacakken benimkiler çekip gitti" Eskişehir’de seyyar olarak balon satarak geçimini sağlayan Eyüp Ketenci, "Bir tane çocuk gelimişti, ona balon verecektim. Sonra ipi onun eline bağlayacakken benim balonlarım çekip gitti. Geri de alamadım, nasıl alacaksın? Uçar gider. Hiç girişimde bile bulunmadım. Ama çok üzüldüm. Aşağı yukarı 2 bin lira zararım oldu. Çevredeki insanlar da ’Yazık olmuş’ deyip geçtiler. Ama olabiliyor yani böyle. O günden sonra balonları daha sıkı, iyice bağlamaya başladım. Şimdi eskisi gibi ipleri bırakmıyorum, koparıyorum ve öyle müşteriye veriyorum" dedi.
İstanbul Eyüpsultan Belediyesi’nden arama kurtarma eğitimi Eyüpsultan Belediyesi Eyüp Sultan Afet Yönetim Birimi (ESAY) Arama Kurtarma eğitmenleri, İSKİ Genel Müdürlüğü çalışanlarına eğitim verdi. Çalışmalar hakkında bilgi alan Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, “Burada bir hedefimiz var, 2025 Ocak ayına kadar arama kurtarma ekibimiz ESAY’ımız ikinci seviyeye geçerek ikinci yıldızlarını takacak” dedi. Eyüpsultan Belediyesi tarafından, muhtemel deprem ve diğer doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak amacıyla kurulan ESAY Arama Kurtarma Birimi katıldığı saha operasyonları dışında AFAD tarafından akredite eğitmen olarak kurum ve STK’ların arama ekiplerine eğitim vermeye devam ediyor. Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, son olarak İSKİ personeline verilen eğitimleri yerinde izledi. Göktürk’te bulunan Afet Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmada, teorik ve saha eğitimlerinden oluşan “Hafif Seviye Arama Kurtarma” ve “Kentsel Arama Kurtarma” eğitimleri verildi. “Hedefimiz ekibimizin ikinci yıldızı takması” Eğitim çalışmasını yakından takip eden ve çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Özmen, Eyüpsultan Belediyesi’nin arama kurtarma istasyonunda yetkin ve profesyonel bir ekiple, yetkin ve profesyonel anlayışla çalıştığı için mutlu olduğunu belirtti. Arama kurtarma çalışmalarının yanı sıra verilen eğitimlerin de önemine dikkat çeken Özmen, “Ekibimiz sadece arama kurtarma çalışması yapmakla kalmıyor, talepte bulunan birçok kurumu, kamu kurumunu da eğitime tabi tutuyor. Bugün de burada İSKİ bulunuyor. Arama kurtarma süreçleri birinci yıldız, ikinci yıldız ve üçüncü yıldız olmak üzere üç seviyeden oluşuyor. Biz birinci yıldızdayız. Burada bir hedefimiz var, 2025 Ocak ayına kadar arama kurtarma ekibimiz ESAY’ımız ikinci seviyeye geçerek ikinci yıldızlarını takacak. Daha sonra da ağır seviye düzeyinde olan üçüncü seviyede akredite olan, o yetkinliğe sahip bir ekibi Eyüpsultan’a kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu. “Arkadaşlarımla gurur duyuyorum” Konuşmasında, “Hiç ihtiyacımız olmasın” temennisinde de bulunan Başkan Özmen, “Sadece bir enkazdan birini kurtarmak olarak düşünmeyin. Ani gelişecek bütün olaylarda nasıl tepki vereceklerini, nasıl aksiyon alacaklarını ortaya koyan, bunu öğreten ve çok ağır sınavlardan geçip akredite olunan bir süreçten söz ediyoruz. O yüzden arkadaşlarımla gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
İzmir Açıldığında protokol camisi olacaktı, 7 yılda tamamlanamadı İzmir Konak’ta bulunan ve yapımına 2017’de başlanılan Nevvar Salih İşgören Ulu Cami’nin inşaatı aradan geçen 7 yılda tamamlanamadı. Ege Bölgesi’nin en büyük protokol camisi olması planlanan ibadethanenin inşaatı uzun süredir yerinde sayarken, bölge esnafı yetkililerin duruma el atarak bir an önce caminin tamamlanmasına destek olmalarını istedi. İzmir’in Konak ilçesi Mersinli bölgesinde 14 bin metrekarelik alanda yer alan Nevvar Salih İşgören Ulu Cami’nin yapımına, Nevvar Salih İşgören Vakfı tarafından 2017 yılında başlandı. 43 metre kubbe genişliğinin yanı sıra 92 metre uzunluğunda 4 minareye sahip, Osmanlı ve modern mimari izlerini taşıyan caminin 2022’de ibadete açılması hedefleniyordu. Ancak Ege Bölgesi’nin en büyük protokol camisi olması planlanan 15 bin kişi kapasiteli camide uzun süre önce inşaat çalışmaları durdu. Yapılan onca masrafın ve milli servetin ziyan olduğunu belirten bölge esnafı, yetkililerin duruma el atarak caminin tamamlanmasına destek olmaları gerektiğini söyledi. “Diyanet İşleri Başkanlığının bir an önce bu camiyi bitirmesini istiyoruz” Kaba inşaatı 2019 yılında tamamlanan camiyle ilgili görüşlerini dile getiren bölge esnaflarından 37 yaşındaki Zeynel Akçam, “Buranın 2017 yılında temeli atıldığında bölge esnafı olarak çok sevinmiştik. Neden çok sevindik; dibimizde bir cami olsun istedik. Burada bize en yakın cami 500 metre ileride. Biz çok uğraştık burası yapılsın 5 vakit namazımızı kılalım orada ama bir türlü nedense tamamlanamadı bu cami. Nevvar Salih İşgören Vakfı’nın projeyi bitirmiş olduğunu öğrendik sonradan. Esnaflar olarak Diyanet İşleri Başkanlığının bir an önce bu camiyi bitirmesini istiyoruz. Müslüman bir ülkede yaşayan vatandaşlar olarak bu camiyi böyle görünce vicdan azabı çekiyoruz. 2020 yılında Diyanet’e ‘bu cami neden tamamlanmıyor’ içerikli dilekçe yazdım, cevap gelmedi. Bölge esnafı olarak bu caminin bir an önce tamamlanmasını istiyorum” dedi. Caminin aynı zamanda bir yaşam alanı olarak tasarlanması, içerisinde sosyal donatı alanları, konferans salonları, kütüphaneler, etüt merkezleri gibi birçok bölümün olması planlanıyordu. 2017 yılında yapımına başlanılan ve 2022 yılında ibadete açılması planlanan Ulu Cami üzerinden geçen 7 yılda tamamlamadı.