GÜNDEM - 10 Temmuz 2025 Perşembe 11:50

15 Temmuz şehidi eşi ve gazi Şefkatlioğlu: "Vatan ve bayrak için bir kere değil, bin kere ölürüm"

A
A
A

İstanbul'da 15 Temmuz gecesi darbecilere direnirken tankın altında eşi şehit olan, kendisi de ezilerek bir bacağını kaybeden gazi Vahide Şefkatlioğlu, "Şehitlik, gazilik çok büyük bir şey. Uyandığımda ilk ‘Vatan kurtuldu mu?' diye sormuşum. Kurtulduğunu söylediler, sonra ise eşimi sormaya başladım. Ben de o gün bariyerlerin üzerinden geçseydim aynı eşim gibi tank beni de ikiye bölecekti. Hiç pişman değilim. Vatan ve bayrak için bir kere değil, bin kere ölürüm" dedi. İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımı için de gözyaşlarını tutamayan Şefkatlioğlu, "Oradaki insanları gördüğüm zaman canım çok acıyor. Bu kadar Müslüman ülkeyiz, bir şey yapamıyoruz. Onların hepsi Cennet'e girecekler ama biz hesap vereceğiz" ifadelerini kullandı.

 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. Darbecilere karşı duran 251 şehidin, 2 binden fazla gazinin olduğu olaylarda Vahide Şefkatlioğlu'nun eşi de şehit oldu. Darbe olduğunu öğrenir öğrenmez pardösüsünü giyerek sokağa çıkan Şefkatlioğlu, eşiyle aynı tankın altında ezildi. Türkiye'nin milli iradesine yapılan saldırıda Vahide Şefkatlioğlu hem eşini hem de bacağını kaybetti. 49 yaşındaki gazi Şefkatlioğlu, 15 Temmuz'un kadın kahramanlarından oldu. Vahide Şefkatlioğlu'nun hayatı ise o günden sonra değişti. Bir bacağından 46 operasyon geçiren ve şehit olan eşinin mezarını 1 yıl sonra görebilen Şefkatlioğlu, darbe girişiminin 9. yıl dönümünde o kanlı geceyi bir kez daha anlattı. İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımı hakkında konuşan gazi Şefkatlioğlu duygusal anlar yaşadı.

"Ellerimizde bayrak, ağzımızda tekbir, sadece Allah'ın bize verdiği bir iman gücü vardı"

15 Temmuz'da darbecilere direnen gazi Vahide Şefkatlioğlu, "15 Temmuz'da eşimin 15 günlük bir tatili vardı. Kendisi ev işleri yapmayı ve çocuklarıyla vakit geçirmeyi çok seven bir insandı. O gün eşimle beraber alışveriş yaptık. Ben hiç cesaretli bir insan değilim, çok korkağımdır. Küçücük bir olayda elim ayağım titreyen, bayılan bir insanımdır. O gün oğlum, eşim ve ben dışarı çıktık. Çıktığımda karşı komşum başkalarıyla sohbet ediyordu. Ben hatta bağırmışım onlara, ‘Ülke gidiyor elden, siz burada ne yapıyorsunuz' diye. Hem ağlıyorum hem dua ediyorum hem de bütün arkadaşlarımı dışarıya çıkmaları için arıyordum. Tekbir sesleriyle insanlar akın akın gelmeye başladı. Sadece ellerinde bayrak, ağızlarında ise tekbir. Orada bizim elimizde başka bir şey yoktu. Allah'ın bize verdiği bir iman gücü vardı. Ben tankların paletinden insanların üstüne ateş açtıklarını gördüm. İnsanlar tabii koşmaya başladı, eşim de bariyerlerin karşısına geçmemizi söyledi. Eşime, ‘Sen üstten geç ben de alttan geçeyim' dedim. Ben de o gün üstten geçseydim, aynı eşim gibi ortadan bölünecektim. Tank beni de ikiye bölecekti. Rabbim beni çocuklarıma bağışlamış" şeklinde konuştu.

"Tank üstümüzden geçti"

Eşiyle aynı tankın altında kalarak ezilen Vahide Şefkatlioğlu, "Ben elimi bariyerlerin altına koydum ve eşim de bacağını koydu. O anda tank üstümüzden geçti. O kadar hızlı geliyormuş ki hiç gözü görmeden. Ben orada şuurumu yitirmedim. Sadece ‘Allah' dedim. Oradan birinin 'Eğer ambulansı beklersek ablanın iki bacağı kopmuş, kan kaybından ölebilir' dediğini duydum. Beni bir arabaya koyduklarını hatırlıyorum. Gerçekten hiçbir acı hissetmedim. Elimize bir iğne battığı zaman bile acısını hissediyorsun ama o gün bende hiç acı yoktu. Konuşuyordum, tepki veriyordum, hafızamı yitirmedim. Rabbim'in lütfu o kadar büyük ki. Telefon numarama kadar verebilmişim. Şehitlik, gazilik çok büyük bir şey. Uyandığımda ilk ‘Vatan kurtuldu mu?' diye sormuşum. Kurtulduğunu söylediler, sonra ise eşimi sormaya başladım. 1.5 ay boyunca eşimin durumunun çok ağır olduğunu söylediler. Beni böyle teselli ettiler. Daha sonra oğlum ‘Babam şehit oldu' dedi. Allah'tan gelen başla göz üstüne. Hiç pişman değilim. Vatan ve bayrak için bir kere değil, ben bin kere ölürüm. Elimizden gelen bir şey varsa çıkıp savaşalım. Bu Gazze için de olur. Oradaki insanları gördüğüm zaman canım çok acıyor. Bu kadar Müslüman ülkeyiz, bir şey yapamıyoruz. Benim canımı çok acıtıyor. Bir avuç İsrail'e başkaldıramıyoruz. Herkes menfaatini düşünüyor. Bugün onların hepsi Cennet'e girecekler ama biz o gün hesap vereceğiz" diye konuştu.

"Kapımı gelip çalın, bir hatırımı sorun"

Kapısını çalan olmadığı için sitem eden Şefkatlioğlu, "Eşimin şehit olduğunu duyduğumda ‘Yapacak bir şeyim kalmadı, hayat benim için bitti' diye düşünmüştüm. Meğer hayat ondan sonra başlıyormuş. Hayatın bütün yükü ondan sonra size yükleniyormuş. O kadar ağır bir yük ki çocuklarınızı bir araya toplamak. Benim çocuklarım babasız yemek yemezlerdi. Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. O bizim için çok büyük bir değer. Hala ben tedavi görüyorum. Ülkemizde çok çok iyi hastanelerimiz var. Ben 8 yıldan sonra Ankara'da rehabilitasyon merkezimizin, askeri hastanemizin olduğunu ve çok iyi bir hastane olduğunu gördüm. 5 yıldızlı otel gibi her şeyinizle ilgileniyorlar" dedi.

Gazi Şefkatlioğlu, eşi ve kendisini ezen tankı kullanan darbecinin adının da oğlu gibi Ömer olduğunu öğrendiğinde büyük üzüntü yaşadığını da söyledi.

Semanur Kaygısız - Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Thomas Reis: "Hayal kırıklığı yaşadık" Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, Göztepe maçının ardından, "Sonuç sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyoruz. Tabii geçen haftalarda da ne yazık ki bizi hayal kırıklığına uğratan sonuçlar aldık" dedi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Samsunspor, deplasmanda Göztepe’ye 2-0 mağlup oldu. Karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, açıklamalarda bulundu. Maçı kaybettikleri için üzgün olduklarını söyleyen Reis, "Sonuç sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyoruz diyebilirim. Tabii geçen haftalarda da ne yazık ki bizi hayal kırıklığına uğratan sonuçlar aldık. Bugünkü karşılaşmanın ilk 20 dakikasına baktığımızda aslında defansif anlamda çok doğru işler yaptınız. Çok iyi defans yaptığımız bir dakikaydı. Daha sonrasında zaten Göztepe’nin de oynama stilini biliyorduk. Uzun top oynayıp ikinci topu kazanmaya çalışan bir ekibe karşı oynayacağımızı biliyorduk ve buna göre de hazırlıklarımızı tamam almıştık. Birinci gole baktığımızda aslında rakibimizin girmiş olduğu net bir pozisyon değildi. Aslında bizim rakibimize oluşturmuş olduğumuz bir gol şansıydı ve rakibimiz de bunu değerlendirdi. Yapmış olduğumuz bireysel hata sebebiyle o pozisyonda topu uzaklaştırmak için aslında üç defa fırsatımız vardı. Ne yazık ki bunu yapamadığımız için de rakibimiz bunu golle değerlendirdi. İlk yarıya baktığımızda belki net sayılabilecek olsa olsa bir tane pozisyon vardı rakibimize verdiğimiz. Daha sonrasında ikinci yarıya geçtik. Biraz kızgınım çünkü korner pozisyonunda tüm oyuncuların nerede pozisyon almaları gerektiğini çok iyi bir şekilde, net bir şekilde biliyorlardı" dedi. "Yanlış pozisyon aldık gol yedik" Kornerde yanlış pozisyon sebebiyle skorun 2-0’a geldiğini dile getiren Reis, "Tabii zor bir süreçten geçiyoruz takım halinde ama şunu da unutmamak lazım ki son 3-4 haftada oynamış olduğumuz 8-9 karşılaşma var. Bu da açıkçası kolay değil. Her zaman aynı performansı göstermek kolay değil. Çünkü daha bir kadromuz var ve çok fazla seyahat ediyoruz. Biraz yorgunluk var takımın üzerinde. Hatta yemiş olduğumuz birinci golde de ben biraz yorgunluk olması sebebiyle o golü yediğimizi düşünüyorum. Ben Çarşamba günü oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Tabii sakat oyuncularımız da var. Umarım sakat oyuncularımız da en kısa sürede iyileşirler ve takıma tekrardan katkı sağlamaya başlarlar ve ikinci ligin ikinci yarısında da çok daha iyi bir performans gösterir ve eski oyunumuza döneriz diye ümit ediyorum. Şu an tabii oynamış olduğumuz karşılaşmalardan almış olduğumuz ligde 25 puan var. Bence fena da bir puan değil. Aynı zamanda Konferans Ligi’nde Play-off’u garantilemiş bir takımdan bahsediyoruz. Dediğim gibi takım halinde şimdiye kadar kötü bir performans göstermedik ama dediğim ikinci yarısında çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Türkiye Kupası sistemini benimseyemedim" Türkiye Kupası sistemini çok fazla benimsemediğini söyleyen Reis, "Tabii Almanya’da biraz farklı bir sistem var. Türkiye’de farklı bir sistem var. Grup aşamasında oynamanız gereken dört karşılaşma var. Yani normal şartlarda zaten 3. Lig’den, 4. Lig’den ya da 2. Lig’den gelen takımların zaten kupa kazanma şansları çok olağan dışı. Bu sebepten dolayı da hatta bazı takımlarda U19 takımlarını oynatmaya çalışıyorlar kupa karşılaşmalarında. Ben bunu biraz ne yazık ki saçma buluyorum bu sistemi. 4 maç oynama sistemini biraz saçma buluyorum. Eleme usulü olmuş olsaydı bence çok daha doğru olurdu. Kazanırsanız devam edersiniz, kaybederseniz elenmiş olursunuz. Tabii bu benim şahsi düşüncem. Sonuç olarak karar veren ben değilim" diyerek sözlerini noktaladı.
Eskişehir Eskişehir’de liselilerin kavgası kanlı bitti: 1 yaralı, çok sayıda darp Eskişehir’de liseliler arasında çıkan kavgada çok sayıda öğrenci ve olaya müdahale eden yetişkin vatandaş darp edilirken, 15 yaşındaki çocuk bıçaklanarak yaralandı. Olay, dün saat 17.30 sıralarında Vişnelik Mahallesi Öğretmenler Caddesi Şehitlik Tramvay Durağı çevresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, bir grup liseli öğrenci arasında henüz bilinmeyen bir sebeple kavga çıktı. Kavga sırasında çok sayıda öğrenci darp edildi, bir öğrenci baygınlık geçirdi. K.A. isimli 15 yaşındaki öğrenci ise bacağından bıçaklanarak yaralandı. Ayrıca, çocukları ayırmaya çalışan yetişkin bir erkek şahsa da öğrenciler tarafından fiziksel şiddet uygulandı. Çevredekiler tarafından sonlandırılan kavganın ardından şüpheli çocuklar olay yerinden kaçtı. Bıçaklanan öğrenci hastaneye kaldırıldı İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralı öğrencilere ambulansta müdahale etti. Bacağından bıçaklanan öğrenci ise, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Öğrencinin genel sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. "Çocuklar, kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşları dövmeye çalıştılar" Görgü tanığı Büşra Özdemir, "15 kişiden oluşan bir grup, bir çocuğu dövdü. Bayağı hırpaladılar, bıçakla saldırdılar. Biri bıçaklandı. Olay anında çocuğum yanımda olmasına rağmen, anne olduğum için hemen elimden geldiği kadarıyla ve yanımdaki insanlarla olaya müdahale ettim. Bu sefer çocuklar kavgayı ayırmaya çalışan vatandaşları dövmeye çalıştılar. Eskişehir’i Teksas’a çevirmişlerdi, hepsinde bıçak vardı. İnşallah çocukların sağlığı iyi olur" dedi. "Bana arkadan saldırdılar, darp edildim" Kavga sırasında bir çocuğu korumaya çalışırken darp edildiğini anlatan Ahmet Balkan ise, şunları söyledi: "Saldırganlar çocuğu bıçaklamak üzere koşarken, ben de onu korumaya çalıştım. Çocuk, ’Bıçaklayacaklar beni’ diye feryat ediyordu. Bu esnada 3-4 kişi bana arkadan saldırdılar, darp edildim. Sonuna kadar da şikâyetçiyim." Kaçan şüpheli çocukların yakalanması için polis ekiplerince çalışma başlatıldı.