GÜNDEM - 19 Temmuz 2024 Cuma 09:37

“50 yıl önce Kıbrıs Harekâtı olmasaydı Türkiye stratejik bir kuşatma içerisinde olacaktı”

A
A
A
“50 yıl önce Kıbrıs Harekâtı olmasaydı Türkiye stratejik bir kuşatma içerisinde olacaktı”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Barış Harekatı’nın 50. yılı kapsamında değerlendirmelerde bulunan Dr. Eray Güçlüer, “O gün harekât gerçekleşmemiş olsaydı bugün Türkiye stratejik olarak kuşatılmış olacaktı. KKTC, bu nedenle “Türkiye’nin Akdeniz’deki uçak gemisidir” dedi.


20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümünde, Altınbaş Üniversitesi’nden Dr. Eray Güçlüer, Kıbrıs’ın Türkiye’nin Akdeniz’deki stratejik önemi ve harekatın tarihî arka planı üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Eray Güçlüer, Kıbrıs’ın jeopolitik konumunun Türkiye için vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu vurguladı ve adanın tarihi boyunca yaşanan olayların bu önemi pekiştirdiğini belirtti. Kıbrıs’ın, Akdeniz’de Türkiye’nin güvenliğini ve stratejik çıkarlarını korumak için hayati bir rol oynadığını ifade eden Güçlüer, harekatın sadece Kıbrıs’taki Türklerin değil, aynı zamanda Türkiye’nin güvenliği için de kritik olduğunu belirtti.



“Kıbrıs, Türkiye’nin Akdeniz’deki uçak gemisidir”


D. Eray Güçlüer, “Kıbrıs, Türkiye’nin Akdeniz’deki uçak gemisidir” diyerek stratejik anlamda öneminin altını çizdiği konuşmasında, öncelikli olarak harekata neden olan sebeplere değindi. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kıbrıs’ı, Yunan ve Rum iş birliği içerisinde Türkiye’den koparmak için sinsi emperyalist planların devreye sokulmaya başlandığını aktaran Güçlüer, “İlk başta kurulan ortak cumhuriyet, aslında Türkiye’nin aleyhine idi. Fakat bu da yetmedi. 1963 yılında “Kanlı Noel” ile adadaki Türk varlığını yok etmek için katliamlar yaparak bir takım kanlı eylemler devreye sokulmaya çalışıldı. Bu eylemlerin amacı, Türkleri yıldırarak asimile etmek ve Kıbrıs adasında Rumların hâkim olduğu bir düzen kurmaktı. 1964 yılında, Türkiye adaya müdahale etmek istediğinde, ABD Başkanı Johnson’un mektubu devreye sokularak Türkiye’nin soydaşlarına yardım etmesi önlendi. Nihayetinde 10 yıl boyunca devam eden kanlı eylemler neticesinde kahraman ordumuz, Kıbrıs’a müdahale etti. “Kıbrıs Barış Harekâtı” sayesinde adada bir düzen kuruldu. Kurulan bu düzen aslında iki toplumlu, tek devletli bir yapıyı içeriyordu. Bu yapı çözüm olmadı. Çünkü Rumlar bu sefer de ‘Kıbrıs’ı AB’ye alacağız’ bahanesiyle yıllarca Türkiye’yi ve oradaki Türk soydaşlarımızı yaklaşık 46 yıl oyaladılar. Bu süreçte Kıbrıs’taki Türk soydaşlarımızın yaşama hakkını ihlal edecek pek çok eylem yaşandı. En son 3-4 yıl önce Türkiye’nin bu meselenin iki devletli çözüm dışında herhangi bir çözüme ulaşamayacağını anlaması ve bu yönde KKTC ile ortak irade kurmasıyla yeni bir döneme girdi” dedi.



“Müdahale edilmeseydi Türkiye güneyden kuşatılırdı”


Adada yaşananlara Türkiye o gün müdahale etmemiş olsaydı, “Türkiye güneyden kuşatılırdı” diyerek harekatın, özellikle güvenlik ve Türk soydaşları için çok önemli olduğunu da aktaran Dr. Güçlüer, “Eğer 1974 yılında ordumuz garantör olarak adaya müdahale etmeseydi, şu an Türk soydaşlarımız büyük bir katliama uğramış ve geri kalanları ise adadan sürülmüş olacaktı. Adanın da tamamen Rum ve Yunan ikilisinin kontrolüne geçmesi, Türkiye’nin güneyinden kuşatılması anlamına gelirdi. Kıbrıs olaylarını aynı zamanda Suriye ve Irak olayları ile bütünleştirdiğinizde, batıda Yunanistan, doğal olarak ABD, güneyde Kıbrıs, doğal olarak ABD ve Avrupa, devamında Suriye ve Irak ile Türkiye stratejik bir kuşatma içerisinde olacaktı. Bu yüzden de 1974 yılında kurulan KKTC ile adada Yunan ve arkasındaki emperyalist güçlere karşı denge oluşturulmuş, sonuçta hem adadaki soydaşlarımızın hem de Türkiye’nin stratejik güvenliği sağlanmıştır” dedi.


Askeri güç arttırılmalı, Akdeniz enerji varlığı adına adımlar atılmalı


Kıbrıs’ta Türk askeri varlığın arttırılması gerektiğinin de altını çizen Güçlüer ayrıca Akdeniz’deki enerji gelişmeleri için de konunun önemine değindi. Güçlüer konuşmalarına şöyle devam etti:


“Geleceğe yönelik olarak, Kıbrıs’taki Türk askeri varlığı arttırılmalıdır. KKTC’nin tanınması için daha çok çaba sarf edilmelidir. 100 yılın projesi olan Mersin’den KKTC’ye boru hattı, enerji hatları ve fiberoptik enerji hatları ile güçlendirilmeli ve takviye edilmelidir. Oluşan yeni jeopolitik durum, KKTC ve KKTC’deki Türk askeri varlığı, Türkiye’nin varlığı ile daha güneydeki Gazze, İsrail ve Mısır hattına da etki edebilme şansını Türkiye’ye vermektedir. Türkiye doğal olarak jeopolitik önemini şekillendirebilmekte ve emperyalist ABD ile Avrupa’nın planlarına karşı Akdeniz’de bir denge oluşturmaktadır. Elbette işin enerji boyutu da var. Akdeniz enerjisinin tüketici ülkelere taşınabilmesi için Kuzey Kıbrıs kıta sahanlığı coğrafi olarak en uygun alandır. Çünkü Güney Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesi, derin deniz geçişleri nedeniyle enerji hatlarının geçmesine müsaade etmemektedir.”



“Kuzey Kıbrıs’ın güçlendirilmesi son derece önemlidir”


Son olarak KKTC’nin varlığının hem Türk soydaşları için hem de Türkiye’nin güvenliği için çok önemli olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesinden Dr. Eray Güçlüer konuşmasını şöyle sonlandırdı:


“Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın yaşam hakkının garanti altına alınması hem de Türkiye’nin stratejik güvenliği bakımından Kuzey Kıbrıs’ın güçlendirilmesi son derece önemlidir. Sadece stratejik güvenlik ve enerji değil, aynı zamanda da KKTC’nin içindeki birtakım sorunların, özellikle siyasal istikrarsızlıkların giderilmesi, geleceğin daha güvenli hale getirilmesinde önemli unsurlardan biri olmaktadır. Bu vesile ile KKTC’nin 50. yıl dönümünde, KKTC’deki soydaşlarımızı ve mazisi şan ve şerefle dolu kahraman ordumuzu saygıyla selamlıyorum.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Karaman’da bir kişi boşanma aşamasındaki karısını öldürerek intihar etti Karaman’da boşanma aşamasındaki 2 çocuk annesi eşini boğarak öldüren koca intihar etti. Olay, gece saat 23.00 sıralarında Valide Sultan Mahallesi 202. Sokak üzerinde bulunan 5 katlı apartmanın son katındaki dairede yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Fatma Çetinkaya’dan (22) öğle saatlerinden itibaren haber alamayan ailesi, polis merkezine giderek kayıp başvurusunda bulundu. İhbar üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, kadının boşanma aşamasındaki eşi Mithat Çetinkaya’nın (24) evine gitti. İtfaiye yardımıyla eve giren ekipler, 2 kişinin cansız bedeniyle karşılaştı. Yapılan inceleme sonucunda, Mithat Çetinkaya’nın karısını boğarak öldürdükten sonra kendisini asarak intihar ettiği belirlendi. Olayı duyarak gelen Fatma Çetinkaya’nın annesi kızının öldüğünü öğrenince fenalık geçirdi. Bunun üzerine adrese sağlık ekipleri sevk edildi. Adreste gelen çok sayıda polis ekibi de olayın yaşandığı sokakta güvenlik önlemi aldı. Cumhuriyet Savcısı ve olay yeri inceleme ekibinin yaptığı incelemenin ardından hayatını kaybeden karı kocanın cenazesi otopsi yapılmak üzere Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Öte yandan, Mithat Çetinkaya’nın evi terk ederek kendi ailesinin yanına giden karısını avukatla görüştürme bahanesiyle eve çağırdığı ileri sürüldü. Olayla ilgili başlatılan tahkikat sürüyor.
Ankara Bakan Kurum, tamamlanan asrın inşa seferberliğini Hatay’da anlattı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, tamamlanan asrın inşa seferberliğini Hatay’da anlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 27 Aralık Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilecek 455 bininci afet konutunun teslim töreni öncesi Hatay’da canlı yayına katıldı. Bakan Kurum, 81 ilde 500 bin sosyal konutun inşa edileceği Yüzyılın Konut Projesi kapsamında da deprem bölgesine özel kontenjan ayrılacağını belirterek, "29 Aralık’ta ilk kuramızı Adıyaman’daki konutlar için çekeceğiz. İlk teslimatlarımızı da Mart 2027’de dedik ama 2026 yılı içerisinde teslim edeceğimiz konutlar var" dedi. "Hatay’ın ışıkları bir daha sönmemek üzere yanacak" Hatay’ın yine önemli sembollerinden olan Anadolu’nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Camisi ve ‘dünyada ilk aydınlatılmış cadde’ olan Kurtuluş Caddesi ile ilgili de konuşan Bakan Kurum, "Habib-i Neccar Camisi’nin restorasyonunu, Konya Büyükşehir Belediye’miz yaptı ve inşallah cumartesi günü ibadete açacağız. Artık ezan sesleri bir daha dinmemek üzere Hatay’ımızda, Habib-i Neccar Camisi’nde yankılanacak. Yine Kurtuluş Caddesi’nin aydınlatma törenini, Sayın Cumhurbaşkanımız yapacak. Yeniden Hatay aydınlanacak. Yeniden Hatay’ın o ışıkları bir daha sönmemek üzere yanacak" dedi. "Hatay’da 153 bin 755 konutumuzu cumartesi itibarıyla kurasını çekeceğiz" Bakan Kurum, tamamlanan asrın inşa seferberliğine ilişkin cumartesi günü ulaşılacak sayıları açıkladı. Kurum, şöyle konuştu: "Hatay’da 153 bin 755 konutumuzu cumartesi itibarıyla kurasını çekeceğiz ve vatandaşlarımıza teslim ediyor olacağız. Malatya’da yaklaşık 80 bin konutun teslimi ve kurası gerçekleşecek. Kahramanmaraş’ımızda 74 bin bağımsız bölümün kurasını çekiyor olacağız. Adıyaman’ımız depremde enkazın altında kaldığı düşüncesinden bugün modern bir şehir haline geldi. Adıyaman’ımızda 43 bin bağımsız bölümü, Gaziantep’te 31 bin konutu teslim ediyor olacağız. Diyarbakır’ımızda 17 bin, Elazığ’da 15 bin, Şanlıurfa’da 13 bin 400, Osmaniye’de 12 bin 500, Adana’da 12 bin, Kilis’te 2 bin 500, Tunceli’de 298, Kayseri’de 288, Sivas’ta 164 ve Bingöl’de 89 olmak üzere 455 bin konutu inşallah depremzede kardeşlerimize cumartesi günü buluşturmuş olacağız." "İlk Adıyaman’daki konutlar için kura çekeceğiz" Bakan Kurum, 500 bin sosyal konut projesi kapsamında ilk kuraların 29 Aralık’ta Adıyaman’da çekileceğini açıklayarak, "İlk Adıyaman’daki konutlar için kura çekeceğiz. Yani deprem bölgesinden başlayacağız ve mart ayının içine kadar da kuralarımız devam edecek. İlk teslimatlarımızı da Mart 2027 dedik ama 2026 yılı içerisinde teslim edeceğimiz konutlar var. 2026’da konutlarımızı teslim ediyor olacağız. Bu kapsamda Hatay’a 33 bin 289 sosyal konut yapılacak. 6 bin 800’ü Antakya ve Defne’de olacak. Yine Hassa’da, İskenderun’da, Reyhanlı’da, Kırıkhan’da sosyal konutlarımız şu an itibariyle yapılıyor, başladı. Onun da müjdesini milletimize verelim. Yine deprem bölgesindeki diğer illerimize kontenjanlarımızı ayırdık ve oradaki talep doğrultusunda bu projelerimizi gerçekleştiriyor olacağız" diye konuştu.