GÜNDEM - 27 Mart 2024 Çarşamba 12:18

Acılı baba Özer Aci: ''Vicdansızlıklarına devam ediyorlar"

A
A
A

Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin yaptığı kazada oğlu Oğuz Murat Aci'yi kaybeden acılı baba Özer Aci, “Ömrüm vefa ettiği müddetçe mücadeleme devam edeceğim. Okula arabayla gidip geldiği, 3-5 sefer ceza yediği varsayılıyor. Kaza geliyorum dedi, anne baba önlem almadı. Eylem Tok, babası sormuyor, diğer aileler, ‘Bizim çocuk da 2'nci arabadaydı, başınız sağ olsun' demek bu kadar zor mu? Bizim çocuklar olmasa birinci arabada birkaç kişi ölseydi ne yapacaklardı? Bu çocukların vicdanları nasıl rahat. ABD'de '4 katı fiyat vereyim, otelde isim geçmesin' yani vicdansızlıklarına devam ediyorlar. Daha oğlumun mezarına eşim hiç gidemedi” dedi.

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'te yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 4 kişi yaralanırken 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesi ve ABD'ye kaçan anne oğulla ilgili soruşturma devam ediyor. Eylem Tok, olaydan sonra yaptığı açıklama dönerek adalete teslim olacaklarını belirtilirken Mısır'dan ABD'ye geçmesi tepkilere neden olmuştu. İddiaya göre anne oğulun kaldıkları otelde müşteri listesinde isimlerinin yer almamaları talep edilirken, Oğuz Murat Aci'nin acılı babası yaşananlara ilişkin konuştu. Kimi zaman duygusal anlar yaşayan baba Aci, ehliyetsiz sürücü T.C.'nin okuluna da araçla gidip geldiğine dair iddiaların kendisine ulaştığını belirtti.

Acılı baba Özer Aci: ''Vicdansızlıklarına devam ediyorlar

“‘4 katı fiyat vereyim, otelde isim geçmesin' vicdansızlıklarına devam ediyorlar”

Kazanın üzerinden yaklaşık 1 ay geçmesine rağmen anne oğulun teslim olmamasına tepki gösteren baba Özer Aci, “Yarama bir merhem olunmuyor, olunmadı. Sosyal medyadan öğreniyoruz, ‘4 katı fiyat vereyim, otelde isim geçmesin' yani vicdansızlıklarına devam ediyorlar. Bakalım, nereye kadar devam edecekler, sabırla bekliyorum, adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Getirsin, çocuğunu bir an önce teslim etsin, kendi de teslim olsun. İlk zamanlar doğru dürüst ağlayamadık, taziyemizi kabul edemedik ama sesimi dünyaya duyurdum. Anne Amerika'da olmasına rağmen halen yolsuzluklara, yasa dışı yollara giderek kendini korumaya çalışıyor. Çalışmasın, gelsin, adalete teslim olsun, eninde sonunda gelecek.

Kendini korumak istiyor, en son da otele gidip ‘İsmim müşteri lisesinde olmasın, 4- 5 katı ücret vereyim' diye talepte bulunan bir insan, bu beklenir, yani sonuçta ‘Bir yıllık ev kiralayayım da beni kimse bulamasın, edemesin' ama benim gibi yürek taşıyan Amerika'da da insanlar olduğunu biliyorum. Nasıl taksiye binerken resmini çekmişseler çok özür dileyerek söylüyorum yüzüne tükürmüşseler, bugün yarın onu yine bulacaklar, yüzüne tükürecekler yine yanımda olduklarını beyan edecekler. Yaşım, ömrüm vefa ettiği müddetçe mücadeleme devam edeceğim. Oğlumun mezarına üç sefer gittim, birinci veya ikinci gündü. Yataktan kalkmışım, kendimi bir an mezarı başında buldum, sabah beş miydi, altı mıydı hatırlamıyorum. Mezarın başına eşim hiç gidemedi, dertleştik. Eşi, şu ana kadar yanılmıyorsam bir sefer çocuğuyla beraber gitti” dedi.

“Eylem Tok, babası sormuyor, diğer aileler ‘Başınız sağ olsun' demek bu kadar zor mu?”

Kaza sonrası kaçmalarının yanı sıra kendilerine taziye dileğinde de bulunulmadığını söyleyen baba Aci, “En son 15'inci gün adliyeye ifadeye geldiğinde orada taziyeye gittiğini, maddi manevi her zaman acılı ailenin yanında olduğunu söylüyor. Fakat şu ana kadar ne gelen giden var ne de arayan soran var. Geçenlerde bize ulaşıldı, kızının aynı okulda olduğunu, çocuğun okula arabayla gidip geldiği ve ailesinin göz yumduğu söylendi. Okula gitme gelme, akşamları dolaşma esnasında geçtiğimiz birkaç ay içerisinde 3-5 sefer ceza yediği, büyük ihtimalle hız cezaları olduğu varsayılıyor. Bir tedbir almış olmaları lazım, almadıklarına göre bu cezaları çocuk yemiştir. ‘Anahtarı çocuk evden almış, çıkmış' diyorlar fakat en son görüntülerde kaza yapmadan önce kafeye annesine geliyor. Ayaküstü sohbet ediyorlar, bu kaza geliyorum dedi, anne baba önlem almadı. Anne baba önlem alsaydı bu kaza geliyorum demezdi. Görgü tanığı, ‘Beni hızlı bir şekilde geçtiler' diyor.

Acılı baba Özer Aci: ''Vicdansızlıklarına devam ediyorlar

En son kadran 160-170'te takılı kalmış. Orman yolunda 160-170, yarışıyorsun orası yarış yeri mi? Bugüne kadar ne söylemişseler tersine oldu, söylemleri, açıklamaları külliyen yanlış. ‘Ölü olsaydı yurt dışına kaçmazdık' deniyor, ölü olduğu için yurt dışına kaçtılar. Kendi çocuklarını koruyorlar, orada 5 çocuğumuzu ölüme terk ediyorlar. Utanmadan söylüyor, U dönüşü almış, oradan uzaklaşmış, yazıklar olsun. Keşke azıcık vicdan olsaydı da bizim çocuklara da yardım etseydi, belki çocuğum yaşıyor olurdu. Eylem Tok, babası aramıyor, sormuyor diğer aileler, ‘Ya bizim çocuk da 2'nci arabadaydı, bizimkiler de ölebilirdi' bir empati kurup ‘Gençlere geçmiş olsun, sizin de başınız sağ olsun' demek bu kadar zor mu? Cip de olaya karışmış, hasar olduğu söyleniyor, tutanaklarda geçmiyor, onu süren çocuğa acaba ne işlem yapıldı?" diye konuştu.

"Kan, can parasıymış, benim hiç umurumda değil"

Sözlerini sürdüren Aci, 25 günü 25 yıl gibi yaşamış gibi duruyorum, bazı şeyleri hatırlamıyorum, yaşam da zor. Bizim çocuklar orada olmasa çocuğu oradan uçup, birinci arabada birkaç kişi ölseydi acaba ne yapacaklardı? Bu çocuklar okula gidiyorlar, okula gidip nasıl eğitim alıyorlar, vicdanları nasıl rahat. Kan, can parasıymış, benim hiç umurumda değil. Onların bir lokması boğazımdan aşağı geçmesin, Allah da nasip etmesin. Bu benim davamdan çıktı, bu artık insan olan vicdanın davası oldu. Eylem Tok'un annesi aile dostumuzu aramış, taziyeye gelecekmiş, kız kardeşi mi ne varmış yanında. Ben de aynı istemimi ilettim” şeklinde konuştu.

Oğuz Murat Aci'nin kuzeni Anıl Aci de geçtiğimiz günlerde emniyet şeridindeki aracına çarpan araç sonucu yaşamını yitirmişti. Arka arkaya 2 büyük acı yaşadıklarını söyleyen baba Aci, “Ben onun cenazesine gidemedim. Çok üzücü bir olay, tesadüfen, üst üste olmaları, denk gelmesi, anlatılır gibi bir şey değil” diye konuştu.

Hasibe Karadağ - Enis Derdimentoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.
Hakkari Hakkari’de eğitime 1 gün ara verildi Hakkari’de beklenen yoğun kar yağışı nedeniyle yarın il genelinde eğitime 1 gün ara verildi. Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Hakkari’de devam eden olumsuz hava şartları (aşırı soğuk, don, buzlanma) ve yarın saat 11.00’den itibaren başlayacak yoğun kar yağışının oluşturabileceği olumsuzluklar değerlendirilerek, oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi ve vatandaşlarımız ile öğrencilerimizin can güvenliğinin sağlanması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür. Yoğun kar yağışı ve buzlanma riski nedeniyle; Hakkari il genelindeki tüm resmî ve özel eğitim kurumlarında (okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, yaygın eğitim kurumları, rehabilitasyon merkezleri, özel kreşler ve gündüz bakım evleri dahil olmak üzere) 31 Aralık 2025 Çarşamba günü 1 gün süreyle eğitime ara verilmiştir. Ayrıca, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde (RAM) randevusu bulunan öğrenciler ile engelli bireylerin ulaşım sürecinde karşılaşabilecekleri riskler göz önünde bulundurularak, can güvenliklerinin sağlanması amacıyla RAM’larda da aynı tarihte hizmete ara verilmesi uygun görülmüştür. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan hamile personel, engelli personel, diyaliz hastaları, kalp, böbrek yetmezliği, kanser gibi kronik rahatsızlığı bulunan kamu görevlileri, 0–12 yaş arası çocuğu bulunan kamu çalışanı çiftlerden anne veya babadan biri 31 Aralık 2025 Çarşamba günü 1 gün süreyle idari izinli sayılacaktır" denildi. Açıklamada ayrıca, "Sağlık hizmetlerinde görev yapan personel ile sahada acil durum sorumluluğu bulunan (jandarma, emniyet, AFAD vb.) kurumlarda görevli personelin idari izin durumları, kamu hizmetlerini aksatmayacak şekilde ilgili kurum amirleri tarafından planlanacaktır" ifadelerine yer verildi.
Düzce Başkan Özlü "2026 icra yılı olacak" Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, yeni yıl için paylaştığı mesajında 2026 yılında yepyeni hedefler ile icra çalışmalarını artıracaklarına dikkat çekti. Başkan Faruk Özlü, 2026 yılına saatler kala yeni yıl için mesajını paylaştı. Düzcelilere ve belediye personeline bir mektup yazarak seslenen Başkan Özlü, 2026 yılında yepyeni hedefler ile icra çalışmalarını artıracaklarına dikkat çekti. 2026 yılı için temennilerini dile getirdiği mektubunda Özlü, hem Düzcelilere hem de Düzce Belediyesi personeline teşekkür ederek "2025 yılını geride bırakırken; birlik, dayanışma ve azimle dolu bir yılı daha tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Şehrimize hizmet etme sorumluluğunu taşıyan bizler için bu yıl; sosyal belediyecilikten kültür ve eğitime, altyapıdan çevreye, gençlerimize ve ailelerimize sunduğumuz destek programlarından şehrimizin geleceğine yön veren yatırımlara kadar pek çok alanda önemli adımlar attığımız bir süreç oldu. Düzce’miz, sahip olduğu güçlü potansiyeli, çalışkan insanı ve dayanıklı toplumsal yapısıyla her geçen gün daha da gelişen bir şehir olma yolunda kararlı ilerleyişini sürdürüyor. Biz de, sizlerin desteği sayesinde katılımcı, yenilikçi ve çözüm odaklı yönetim anlayışımızla şehrimizin ihtiyaçlarını gözeten, yarınlarını planlayan ve her bir vatandaşımızın yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan projeleri hayata geçirmeye devam ettik. Yeni yıl, yeni hedefler demektir. 2026 yılına girerken; Düzce’mizi daha güçlü, daha huzurlu ve daha müreffeh bir geleceğe taşımak için çalışmalarımızı aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi özellikle ifade etmek isterim. Bu doğrultuda; gençlerimizin eğitim yolculuğunu destekleyen girişimlerimizi, aile odaklı sosyal programlarımızı, şehrimizin estetiğini ve çevre standartlarını yükselten yatırımlarımızı geliştirerek daha da ileriye taşıyacağız. Bu vesileyle; yıl boyunca özveriyle görev yapan tüm belediye personelimize, şehrimize katkı sunan kurumlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen siz değerli hemşehrilerime teşekkür ediyorum. 2026 yılının; ülkemize ve Düzce’mize barış, sağlık, mutluluk ve bereket getirmesini diliyor; her bir hanede huzurun daim olduğu, kardeşlik bağlarının güçlendiği, şehrimizin başarılarla anıldığı bir yıl olmasını temenni ediyorum. Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyorum" ifadelerine yer verdi.