POLİTİKA - 20 Ağustos 2016 Cumartesi 01:21

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, TGRT HABER’e Konuştu

A
A
A
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, TGRT HABER’e Konuştu

İSTANBUL-AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, FETÖ ile mücadele konusunda üniversitelerde, il teşkilatlarında ve belediyelerde zaaf gösterildiğini açıkladı. TGRT Haber’e konuşan Metin Külünk, tüyler ürperten açıklamalarda bulundu. Külünk, FETÖ/PDY soruşturmalarının bazı yerlerde manipüle edildiğine dikkat çekerek, “Gözaltına alınmış, örgütle ilişiği kesinleşmiş bir adamı serbest bırakmak kimin ne haddine… Bu örgütle ilgili gözaltına alınmış adamlarla ilgili yerel medyaya demeç vermek, kimin haddine. 17-25 Aralık’ı anlayamadınız. Galiba 15 Temmuz’u anlayabilmek için, Elazığ’daki bombaların ocağınıza düşmesi gerekiyordu. Diyarbakır’da yavrularımızın şehit olduğu bomba, ocağınıza mı düşmeliydi? Yahu arkadaşlar, karşımızda bir terör örgütü var, terör… Küresel güçlerin uşaklığını yapan bir örgüt var karşımızda… Kimi koruyorsunuz yahu… Çekin elinizi şu operasyonların üzerinden… Çekin ya, çekin… Çekin! Üniversite rektörlerine baskı yapmayın” dedi.
“DİCLE, ÜSKÜDAR VE İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ NE OLUYOR, HAYIRDIR”
Külünk, isim isim Dicle, Üsküdar ve İstanbul Üniversitesi’ndeki rektörlere seslenerek, “Üniversiteler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki yapılanmadan daha önemli bir işlev görüyor gerektiğinde… Çünkü bu örgütün, en yoğun yuvalandığı ve geleceğimizi gasp ettikleri yerler üniversite kampüsleridir. Bana 2 bin sayfa üniversite notları ulaştırıldı. Hangi üniversitelerde operasyonlara müdahale edilmediği, gerekli özenin gösterilmediği tek tek rapor edildi. Örgüt şemasındaki dokunulmayan akademisyenler isim isim alt alta yazıldı. Bazıları da bu işleri, kampüsteki temizliği “kriptolara” veriyor. Onlar da iki odacı, iki memur, iki alt düzey asistanı, yani masumları fişleyerek, vazifelerinden ediyor; kendileri ise yani asıl suçlu olanlar da görevlerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“YÖK BUGÜN KAPATILMALIDIR, REKTÖRLER DE AÇIĞA ALINMALIDIR”
Akademik manipülasyonlar ve paralel temizliğin gecikmesi üzerine Külünk, üniversitelerin, 15 Temmuz kadar açık bir adres olduğuna dikkat çekerek, “Buradan söylüyorum; YÖK kapatılmalıdır. Bu operasyonları karartan merkez, YÖK’ün yönetim kuruludur. Açıkça söylüyorum; YÖK’teki yönetim kurulu üyeleri görevden alınmalıdır. 17-25 Aralık’tan sonra 3 yıldır bu yönetim kurulu neredeydi? YÖK’ün bu yönetim kurulu, 15 Temmuz’u mu bekliyordu. Üniversitelerde aslanlar gibi, yiğitçe mücadele eden rektörlerin hepsini ayakta alkışlıyorum. Fakat mücadele etmeyip, hâlâ işi uyutmak isteyen tüm rektörler de görevden alınmalıdır. Rektör yardımcıları, genel sekreterlikler gözden geçirilmelidir. Çağrımdır; YÖK’teki yöneticilere el çektirilmelidir. Kararlılıkla çalışan savcılarımızın, hakimlerimizin mücadelesine kimse çomak sokamaz” ifadelerini kullandı.
“HER CUMA AKŞAMLARI, 15 TEMMUZ ŞÖLENLERİ DEVAM ETMELİDİR”
‘Her Cuma akşamı, 15 Temmuz mücadelesini unutturmayacağımız şölenlere devam edelim’ diyen Külünk, “Bu devleti, millet korumuştur. Düşünebiliyor musunuz; Şentepe’den MİT’in kapısına gelen ve günlerce sadece 2 saat uykuyla nöbet tutan adamlar, ‘bin 200, bin 100 Lira’ maaş kazanıyordu. ‘MİT’i koruyan bu insanlar, devletin sahibi benim’ dedi. İşte bu direnişi, bu mücadeleyi her Cuma akşamları, şölenlerle kutlayalım, unutturmayalım” teklifinde bulundu.
“SOKAĞIN GÜCÜ, 15 GÜNDE 50 YILLIK ÖRGÜTÜN MR’INI ÇIKARDI”
İstanbul mebusu, “Sayın Erdoğan olmasaydı, bazıları bu ülkenin meşruiyetini Kandilvanya’da arayacaktılar” dedi ve bazılarının da geçmiş zamanda, FETÖ elebaşının elini öpme yarışına girdiğini hatırlattı. “Israrla söylüyorum; bu küresel güç merkezinin nihai hedefi, yegane gayesi, Türkiye’yi Erdoğansızlaştırmaktır ve tehlike de geçmiş değildir” diye sözlerine devam eden Külünk, “Ey, bu FETÖ / PDY Operasyonları’nı karartmak isteyenler, örtmek isteyenler; verilen mücadeleyi sulandırma gayretleri ile yaşananları içinden çıkılamaz bir hâle getirmek isteyenler, 50 yıllık tehdit, 15 günde tasfiye edildi, size de sıra gelir, gelecektir. Sokağın gücü, 15 günde örgütün MR’ını çıkardı” diye konuştu.
“YEREL GÜÇ MERKEZLERİ ERDOĞAN’IN ŞEHİT OLMASINI MI BEKLİYOR”
‘Yerel güç merkezleri bu örgütün üzerinden, bu halkın üzerinden, bu operasyonların üzerinden elini çeksin’ diyen Külünk, “Belediyeler ve il teşkilatları, Sayın Erdoğan’ın şehit edilmesini mi bekliyorsunuz; bu örgütle uzlaştığınızı açıklamak için… Siz, Erdoğansızlaştırılmış bir Türkiye’de bu hain, alçak terör örgütü ile yaşamanın beklentisi içinde misiniz? Eğer bunların hevesindeyseniz; bu millet size, bunun için de müsaade etmeyecek ve bunun da mücadelesini verecektir. Daha ne bekliyorsunuz, ne bekliyorsunuz gereğini yapmak için? Adaletsizlik yok, zulüm yok, haksızlık yok; ama hesap sorma var. Şimdi isim vermiyorum illeri; ama halkımız isim de isterse, çıkar konuşurum. Çürükleri, bozukları temizleyeceğiz, temizlenecek. Sokak istihbaratı her şeyi duyuyor, herkesin farkında, kim ne yapıyor, biliyorlar. Kimse kendini sakındığını, saklandığını düşünmesin. Hepsinin zamanı gelecektir” şeklinde konuştu. (GD)
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Üzüm bağlarında kadın istihdamı artıyor Sarıgöl’de üzüm bağlarında başlatılan yenileme çalışmaları, kadın tarım işçilerine yeni istihdam alanları oluşturuyor. Günlük 1.500 lira yevmiye ile çalışan kadınlar, bağların yeniden üretime kazandırılmasında önemli rol üstleniyor. Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde verimi düşen üzüm bağlarında başlatılan yenileme çalışmalarıyla birlikte kadın istihdamında artış yaşanıyor. Bağ yenileme kapsamında kadın tarım işçileri, budama ve kesim işlerinde yoğun mesai harcıyor. Dayıbaşı Necati Paracı ile birlikte üzüm bağlarına giden kadın işçiler, yenilenecek olan bağlarda asmaların budama işlemlerini yaparak çalışmalara başladı. Uzun yıllardır üretim yapılan ve yaşlanmaya bağlı olarak verim kaybı yaşayan üzüm bağlarında, asmalar köklenmeden önce ana omcadan ayrılıyor. Bağını yenileme kararı alan üretici Mehmet Özdemir, verimin düşmesi nedeniyle yenileme çalışmasına başladıklarını belirterek, "Bağımız oldukça yaşlandı. Yeniden yüksek verim alabilmek için yenileme yapıyoruz. Bu süreçte kadın işçilerimizin emeği büyük" dedi. 12 kişilik kadın işçi ekibiyle çalışmaların sürdüğünü ifade eden Dayıbaşı Necati Paracı ise, "Yaklaşık 20 dönümlük üzüm bağında yenileme çalışması yapıyoruz. Önce budama, ardından ana omcaya kadar kesim işlemleri gerçekleştiriliyor. Daha sonra asmanın gövdesi sökülerek yerine yeni asmalar dikilecek. Kadın işçilerimiz günlük 1.500 lira yevmiye ile çalışıyor" diye konuştu. Bağ yenileme çalışmalarıyla hem üzüm üretiminin artırılması hem de kadın tarım işçilerinin istihdama katılımının güçlendirilmesi hedefleniyor.
Kütahya Kütahya’da "Bir Dürüstlük Hikâyesi" adlı çocuk tiyatrosu öğrencilerle buluştu Kütahya’da "Bir Dürüstlük Hikâyesi" adlı çocuk tiyatrosu üçüncü oyunla öğrencilerle buluştu. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi iş birliğiyle, Prof. Dr. Fulya Topçuoğlu Ünal yönetmenliğinde ve Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Topuz koordinatörlüğünde hayata geçirilen, Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Tiyatro ve Drama Uygulamaları dersi kapsamında, Türkçe Öğretmenliği 4. sınıf öğrencileri tarafından yazılan ve sahnelenen "Bir Dürüstlük Hikâyesi" adlı çocuk tiyatrosu, öğrencilere üç ayrı gösterim sundu. "43 Adım" projesi kapsamında sahnelenen oyun, değerler eğitimi, erdem, dürüstlük, aile bilinci ve sorumluluk konuları etrafında kurgulanarak minik izleyicilere hem eğitici hem de düşündürücü bir tiyatro deneyimi sundu. Renkli karakterleri, akıcı sahneleri ve güçlü mesajlarıyla dikkat çeken gösterim, öğrenciler tarafından ilgiyle takip edildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen üç ayrı gösterimde, öğrencilerin doğru ile yanlışı ayırt edebilme, dürüst davranmanın bireysel ve toplumsal hayattaki önemini kavrama noktasında farkındalık kazanmaları hedeflendi. Etkileşimli sahneler sayesinde çocuklar oyuna aktif olarak katılarak öğrenme sürecini keyifli bir atmosferde deneyimledi.
Ankara OYAK ile Somali Balıkçılık ve Mavi Ekonomi Bakanlığı arasında ’Stratejik İşbirliği ve Hizmet Anlaşması’ imzalandı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in katıldığı törenle, Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) ile Somali Balıkçılık ve Mavi Ekonomi Bakanlığı arasında ’Stratejik İşbirliği ve Hizmet Anlaşması’ imzalandı. OYAK ile Somali Balıkçılık ve Mavi Ekonomi Bakanlığı arasında Stratejik İşbirliği ve Hizmet Anlaşması OYAK Genel Müdürlüğü’nde imzalandı. İmza törenine, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Somali Liman ve Deniz Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Mohamed Nur, OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Aksakallı ve ilgili bakanlık temsilcileri, Somali Balıkçılık ve Mavi Ekonomi Bakanı Ahmed Hassan Aden ile OYAK Genel Müdürü Murat Yalçıntaş katıldı. Anlaşma, Somali’deki balıkçılık faaliyetlerinin tek merkezden, sürdürülebilir ve kayıtlı bir yapı içinde yürütülmesini amaçlıyor. Anlaşma, deniz kaynaklarının korunmasını esas alarak, Somali karasuları ve münhasır ekonomik bölgesindeki tüm balıkçılık faaliyetlerinin lisanslanması, izlenmesi ve düzenlenmesini kapsıyor. Somali’de SOMTURK Şirketi kuruldu Anlaşma kapsamında, OYAK ile Somali Balıkçılık Şirketi arasında varılan mutabakat doğrultusunda, 11 Aralık 2025 tarihinde Somali’de SOMTURK Şirketi kuruldu. SOMTURK; Somali’nin münhasır ekonomik bölgesindeki balıkçılık faaliyetlerine ilişkin tüm lisanslama süreçlerinin yürütülmesinden sorumlu olacak. Bu çerçevede, Somali karasularında balık avlama izinleri yalnızca SOMTURK tarafından verilecek; faaliyetler kayıt altına alınarak izlenecek ve denetlenecek. Türk balıkçılık sektörüne Somali sularına erişim imkânı sunacak Stratejik İşbirliği ve Hizmet Anlaşması; Somali’nin sahip olduğu zengin deniz kaynaklarının sürdürülebilir şekilde değerlendirilmesine imkân sağlamanın yanı sıra, Türk balıkçılık sektörüne de dünyanın en zengin balık rezervlerinden biri olan Somali sularına erişim imkânı sunacak. Sürdürülebilir nema hedeflerini destekleyecek Stratejik İşbirliği ve Hizmet Anlaşması ile iki ülke arasında ekonomik, ticari ve teknik iş birliğinin güçlendirilmesinin yanı sıra OYAK’ın sürdürülebilir nema hedeflerini destekleyen bir gelir modelinin oluşturulması öngörülüyor. Anlaşma kapsamında; balık işleme ve destekleyici faaliyetlerin geliştirilmesi yoluyla istihdamın artırılması, yerel ekonominin güçlendirilmesi ve elde edilen katma değerin Somali halkının refahına yansıtılması da hedefleniyor.