SAĞLIK - 04 Aralık 2024 Çarşamba 10:23

Anne adaylarına uzmanından tavsiye: “Zor doğum hikayelerine kulak asmayın”

A
A
A
Anne adaylarına uzmanından tavsiye: “Zor doğum hikayelerine kulak asmayın”

Türkiye’de sezaryen oranlarındaki artışın önüne geçilmesi amacıyla birçok çalışma yapılırken uzmanlar da anne adaylarını normal doğuma teşvik etmek için önemli tavsiyelerde bulunuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Esim Büyükbayrak, anne adaylarının çevrelerinden duydukları zor doğum hikayeleri nedeniyle normal doğumdan korktuklarını söyleyerek, “Her anne adayının doğum tecrübesi kendisine özeldir” dedi.



Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sezaryen oranının yüzde 10-15 düzeylerinde olmasını ‘kabul edilebilir’ bulurken Türkiye’de sezaryen oranlarının yüksekliği dikkat çekiyor. Bu artışın önüne geçilmesi amacıyla birçok çalışma yapılıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘Normal Doğum Eylem Planı’ ile tıbben gerekli olmayan sezaryen oranlarının azaltılması ve anne ile bebek sağlığı açısından etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış normal doğumun özendirilmesi amaçlanıyor.



“Normal doğum, kadın vücudunun adapte olduğu fizyolojik doğum şeklidir”


Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Esim Büyükbayrak, anne adaylarının çevrelerinden duydukları normal doğum hikayelerinden dolayı kaygılandıklarını belirtti. Anne adaylarına önemli tavsiyelerde bulunan Büyükbayrak, “Normal doğum, bebeğin vajinal yolla doğurtulması işlemidir. İnsanlık tarihi boyunca vardır. Kadın vücudunun adapte olduğu fizyolojik doğum şeklidir. Pek çok avantajı vardır. En büyük ve en önemli avantajı, anne-bebek temasının bir an önce sağlanması ve annenin bebeğini emzirebilmeye bir an önce başlayabilmesidir. Bunun dışında, hastanede yatışın daha kısa olması, daha erken taburculuk ve günlük hayatına daha erken başlayabilmesi de bir avantajdır. Tıbbi olarak da, normal doğumda daha az kanamanın, daha az enfeksiyonun, daha az komplikasyonun beklenmesi de önemli avantajlarıdır” dedi. Bebeğin doğum kanalından geçmesini engelleyebilecek durumlarda normal doğumun riskli olabileceğini kaydeden Büyükbayrak, “Bunlar bebekle veya anneyle ilgili olabilir, doğum kanalıyla ilgili olabilir veya gebeliğin kendisiyle ilgili olabilir. Özetle, vajinal yolla bebeğin doğumuna elverişsiz olan durumlarda normal doğum yapılamaz” ifadelerini kullandı.



Prof. Dr. Büyükbayrak, “Normal doğuma en güzel hazırlık bilgilenmekten geçer. Bunun için anne adaylarının gebelik süreci boyunca mümkünse gebe okullarına katılmalarını öneririm. Çünkü gebe okullarında hem gebelik hem de doğum süreciyle ilgili bilgilendirmeler çok ayrıntılı olarak yapılmaktadır. Ayrıca eşleriyle beraber de gebe okullarına katılabilirler. Bu anne adaylarının korkularını yenmelerine ve doğuma hazırlanmalarına sağlayacaktır” dedi.



“Her anne adayının doğum tecrübesi kendisine özeldir”


Anne adaylarının normal doğum korkusunun başlıca iki sebebin olduğunu kaydeden Büyükbayrak, “Birincisi ağrıdan korkmaktır. Tabii ki normal doğum ağrılı bir süreçtir. Ancak ağrı yönetimini epidural anestezi ile yapabilmek mümkündür. Pek çok hastane ve kurumda epidural anestezi ile ağrısız normal doğum olarak bilinen doğumları yapmak mümkündür. Dolayısıyla ağrı sebebiyle korkmamalarını tavsiye ederim. İkinci en büyük korku ise anne adaylarının çevrelerinden duydukları zor doğum hikayeleridir. Bu zor doğum hikayelerini kendi başlarına da gelebileceği kaygısıyla normal doğumdan korkmaktadırlar. Ancak şunu söylemek gerekir ki her doğum bireyseldir. Her anne adayının doğum tecrübesi kendisine özeldir. Bir komşusunun veya yakınının yaşadığı zor doğum tecrübesi nedeniyle anne adaylarının aynı şeyin kendi başlarına geleceğini düşünerek normal doğumdan korkmaları ve kaçınmaları doğru değildir” şeklinde konuştu.



“Zor doğum hikayelerine kulak asmayın”


Prof. Dr. Esra Esim Büyükbayrak, anne adaylarına gebelik döneminde düzenli olarak doktor kontrollerine gitmelerini, mümkünse eşleriyle birlikte gebe okullarına katılmalarını, çevreden onlara anlatılan zor doğum hikayelerine kulaklarını tıkamalarını ve doktorlarının önerilerine göre hareket etmelerini tavsiye etti.



“Korkmalarına hiç gerek yok”


Normal doğumla bebeğini dünyaya getiren Fatma Salman, “Doğum sürecim güzel geçti. Çok çabuk geçti. Korkutucu şeyler söyleniyor, saatler sürecek, ağrılar, sızılar olacak şeklinde. Ama hiç tahmin ettiğim gibi olmadı. Bir anda oldu bitti. Ben de herkese normal doğumu tavsiye ediyorum. Korkmalarına hiç gerek yok” şeklinde konuştu.



Anne adaylarına uzmanından tavsiye: “Zor doğum hikayelerine kulak asmayın”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırşehir Kırşehirli esnaf ile belediye arasında ’Zanaatkarlar Çarşısı’ gerginliği KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir’de Zanaatkarlar Çarşısı’nda kalaycılık mesleğini sürdüren Hakkı Demirkalp, Kırşehir Belediyesi ile mahkemelik oldu. Belediye, Demirkalp’in çarşıdaki alanı ’Siyasi ve ticari olarak istenmediğini’ öne sürerek boşaltmasını isterken, esnaf ise uygulamaya tepki göstererek ayrımcılık yapıldığını söyledi. Zanaatkarlar Çarşısı’nda kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel bir mesleği icra eden Hakkı Demirkalp, belediyenin tahliye talebine karşı hukuk yoluna başvurdu. Demirkalp, aynı çarşıda başka zanaatkarların faaliyet göstermeye devam ettiğini ancak kendisine yönelik farklı muamele yapıldığını iddia etti. "Aynı çarşıda bazı dükkanlara dokunulmuyor" Demirkalp yaptığı açıklamada, "Yıllardır bu işi yapıyorum. Mesleğimiz unutulmasın diye çabalarken belediye burayı boşaltmamı istiyor. Ancak çarşıda faaliyet gösteren başka dükkanlara dokunulmuyor. Bu açık bir şekilde çifte standarttır. Kültür Bakanlığı bu tür zanaatkarları desteklemeli ve çarşı bakanlık bünyesine geçmeli yerel yönetim tersine hareket ediyor" dedi. "Belediye dükkanlarımızı elimizden almaya çalışıyor" Kırşehir Belediyesiyle farklı bir konuda mahkemelik olduktan sonra belediyenin ayrımcı tutumuna maruz kaldığını aktaran Demirkalp, "Ben şehirde son zanaatkarlardan birisiyim. Kalay işlemeciliği ve ustalığını yapıyorum. Belediye ile ilgili farklı bir konuda mahkemelik olduktan sonra belediye bu durumu kullanıyor. Kamuoyundan tek ricamız bu tür işletmeler belediyelerde değil kültür müdürlükleri ve bakanlıklara bağlanması talebimiz var. Arabulucu aradı ve belediyenin kontratım olmasına rağmen tek taraflı sözleşme iptali yapacağını bildirdi. Siyasi ve ticari olarak istenmediğimiz söylendi. Şeffaf belediyecilik anlayışının olmadığını gösterdiler. Halkımızdan ve yetkililerden destek bekliyoruz" diye konuştu. Zanaatkarların olması gerektiği bilinen çarşıda toptancılardan alınan ürünlerin satıldığı satış mağazaları, sahaf, lokanta, saatçi gibi işletmeler yer alıyor.