SPOR - 25 Mart 2025 Salı 11:24

Ayhan Yıldız: "Avrupa’da yetişen gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor"

A
A
A

Avrupa Türk Futbol Federasyonu (ATFF) Başkanı Ayhan Yıldız, Avrupa’da Türk futbolcuların artık A Milli Futbol Takımı’nı seçtiğini söyleyerek, "Çünkü gençlerimiz milli takımda başarı olduğunu görüyor. Artık eskisi gibi değil. Almanya’da oynayayım, Avrupa’da bir takımda oynayayım artık öyle bir olay yok" dedi.

Avrupa Türk Futbol Federasyonu (ATFF) Başkanı Ayhan Yıldız, yaptıkları faaliyetler hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. ATTF’nin 2019’da kurulduğunu belirten Yıldız, "3 fikir babası Frankfurt’ta bir araya geldi. Her doğum sancılı olur. Şimdi Stuttgart merkezde, havaalanına yakın genel merkez binamızı yaptık. Orada bir araya geldik, çok güzel bir açılışımız oldu. Bütün sporseverler, Avrupa’nın birçok kulüp başkanları ve konsolosluklarla birlikte açılışımızı yaptık. Aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Ural Aküzüm geldi. Bizim misyonumuz var artık. Bir yerimiz var. Genel merkez binasından Avrupa’nın her yerine açılmak istiyoruz. Her bölgede bir tane genel merkez kadar büyük olmasa bile ofis şeklinde çocuklarımızın ve gençlerimizin gelecekleriyle ilgili hizmet vermek istiyoruz. Bütün Avrupa’nın her köşesinde federasyonumuzun irtibat adresi olması lazım. Daha yakın, daha hızlı ulaşabilmemiz için" diye konuştu.

"Önemli olan bu çocuklara sahip çıkmak"

Avrupa’nın her yerinde olmak istediklerini ifade eden Başkan Yıldız, "Avrupa’nın her yerinde olabilmemiz için biz genel merkezimizde artık bir araya geliyoruz. Her ay Avrupa’nın her yerinde bu işi yapabilecek, üstlenebilecek, bizim gibi inanıp da gençlerimize ve çocuklarımıza hizmet verebilecek arkadaşlarımız yönetim kurulumuzda yer alıyorlar. Bunlarla devamlı istişare yapıyoruz. Ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz diye. Altyapı Avrupa’da zaten var. Her yerde kulüp var, her yerde sahalar var. Bunlara para vermiyorsun, zaten çocuklar orada antrenman yapıyor. Önemli olan bu çocuklara sahip çıkmak, eksiklerini tamamlamak, örf ve adetlerini yaşatmak. Aynı zamanda da dil öğretmek. Biz antrenmanları bile Türkçe olarak veriyoruz. Erken yaşta Türk milli takımına kazandırmaktır. Niye? Adapte olması için. Orayı yaşaması lazım çünkü. Ana dilini de bilmesi lazım. Ana dili konuşması lazım, çok önemli bizim için. Yarın milli takımımızda Türk antrenörlerimiz yetişecek. Türkler başında olacak. Onların da yabancı dil öğrenmesi lazım. Ama en azından gençlerimizin Türkçe konuşabilmesi lazım, anlaması lazım. Biz ona daha çok önem veriyoruz. Bu konuda şu anda hep konsoloslukla birlikte istişare yaparak çalışıyoruz. Geçen iftar yemeği verdik genel merkezimizde. Çok iyi geçti. Konsolosluk aynı zamanda bu konulara değindi. Dil önemli bizim için. Ana dili bir şekilde öğrenmesi lazım, anlaması lazım. Bunun üzerine her zaman durursak hem futbol hem spor hem de dil bir arada olduktan sonra gelecekte daha iyi milli takıma adapte şansı olur. Gençlerimiz artık milli takımımızı seçiyor. Çünkü gençlerimiz milli takımda başarı olduğunu görüyor. Artık eskisi gibi değil. Almanya’da oynayayım, Avrupa’da bir takımda oynayayım artık öyle bir olay yok. Onların yanında olursak, zorlandıkları yerde iyi oynayan oyuncumuzu daha iyi bir kulüpte, daha iyi bir kümede oynama şansları bulunduğunda orada da biz yardımcı olduğumuz zaman kesinlikle Türk milli takımını seçeceklerdir" şeklinde konuştu.

"Avrupa’nın her yerini tarıyoruz"

ATTF’nin öneminden bahseden Ayhan Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:

"ATTF’nin önemli rolü şu, 18-19-20 yaşındaki çocuk zaten belli oluyor. Ekranda gol attığı zaman Türkiye’de görülüyor, her yerde görülüyor. Bundesliga’da veya 2. Lig’de oynadığı zaman onların ATTF ile ilgilenmesine gerek yok. Sadece ikna etme anlamına geliyor. Geçmişte de öyle olmuştu. Bir zamanlar Serdar Taşçı gol attı Dortmund’a. O zamanki hocamız Fatih Terim’di. ’Bu çocuk bize lazım, hemen çağıralım’ dedi. Bazısı milli takımı seçmiyor. O zamana kadar kimse gelmemiş yanına, istememiş, bir türlü onunla diyalog kurulmamış ve sonucunda ne yapıyor Almanya’yı seçiyor. Şimdi Türkiye, her konuda takip ediyor. İyi bir oyuncu varsa, 18-19 yaşındaysa, Bundesliga’da oynuyorsa zaten onu federasyonumuz bütün hocalarımız biliyorlar. Zaten bütün bilgileri var ve hemen onu çağırma imkanları var. Bizim vazifemiz 14-15-16 yaşında olan gençlere yardımcı olmak. Ancak bizim buradaki hocalarımız, Avrupa’daki anne ve babalar onların nerede oynadıklarını biliyorlar. Onlara ne sorulur biliyorlar. Ne eksikleri var onu tamamlamak ve o dereceye çıkarmak için bir diyalog içindeyiz zaten. Herkesin yanında Türk milli takım şansı yok. 13-14-15 yaşındaki çocuklar önemli bizim için. Oynadıkları kulübün bir üst kümesinde oynamak, iyi bir takımda oynamak ve orada kendini göstermek. Bazıları en üste çıktığı zaman, bizim görevimiz bu çocuktan bir şey olur, yardım edelim, destek verelim diyerek çalışıyoruz. Mental olarak yardım da lazım. Bütün Avrupa’da bunu bizim yapmamız lazım. Başarabilecek gençlerimiz var. Milli takıma girebilecek gençlerimiz var. Eskiden nasıl yapılıyorsa Yıldıray, Hamit gibi Bunlar hep aday kadrodan geldi. Aynısını şu anda Erol Kaynar hocamızla birlikte kendisi futbolun duayeni. Daha önce de bunu yapmıştı. Şu anda da bu futbol direktörlüğünü o üstlenmiş vaziyette. Aynısını yine yapmak istiyoruz. Bizim hedefimiz; 14-15-16 yaşındaki çocukları bir araya getirip en iyileri toplamak, en iyileri en iyilerin arasına turnuvalara resmi olarak katılmak, orada en iyileri tekrar seçmek ve en iyilerini milli takıma hazırlamaktır. Bunu da başarıyoruz, şu anda da başladık. Şu anda bütün Avrupa’nın her yerini tarıyoruz. Nerede iyi oyuncular varsa, zaten bize yavaş yavaş kendiliğinden de geliyorlar. Hedefimiz Dünya Kupası’na en azından 3-4 tane oyuncuyu, gençlerimizi, kadroya girebilecek şekilde çıkarmak."

"Futbolcular artık çift vatandaşlığını elinde tutabiliyor"

Avrupa’da çok altyapı olduğunu söyleyen Yıldız, "Avrupa’nın her yerinde gördüğünüz o 2. Lig ve 3. Lig gerçekten profesyonel. Annesi veya babası Türk olan oyuncularımız, o takımlara girdiğinde bizim için milli takım oyuncusudur. 7 yaşında futbola başlamıştır. Her hafta 2-3 kere antrenmanlara giden çocuklar var. Alman milli takımını düşünün, Bundesliga’da kaç tane takım var, zaten yeterince oyuncuları da var. 4-5 tane Türk alma şansı yok. Onun yerine bizde oyuncu var diye düşünüyorlar. Hedefimizin her zaman şu olması lazım, 18 yaşında girdimi hemen onu kapmamız lazım. İnanmamız lazım. Nasıl Kenan Yıldız’a yaptığımız gibi. Bayern Münih’te başarılı olamadı, Juventus’a verdiler, oradan biz seçtik getirdik milli takıma başarılı oldu. Onlar kendileri de diyorlar nasıl verdik, kalsaydı bizde diye. Onların her zaman bunu kestirme şansları yok. Ama bize ihtiyaç var. Biz ne olursa olsun Almanya’nın sahip olduğu kadroya, milli takım olarak sahip olma şansımız yok. Almanya’da biliyorsunuz Bundesliga var. Avrupa’nın ilk 4 liglerinden biridir. Türkiye, oralara gelmesi için savaş veriyoruz. Ancak gençlerimizle bunu yapabiliriz. Böyle örnekler olduğu zaman, o gençlerimiz, ’Türk Milli Takımı’nda Kenan Yıldız başarılı oldu, oynuyor, ben neden Türk Milli Takımı’nı tercih etmemeyim ki?’ diyor ve orada daha çok rekabet görüyor. Bizim basından çok destek görüyor, çok daha fazla konuşuluyor, imkanlar var, transfer olma gibi. Bu da bizim için çok önemli. Alman Milli Takımı’nda aynı ayar birisi geldiği zaman bir bakmışsın yedek kalıyor. Geçmişte de oldu. Ama Türk Milli Takımı’nda devamlı iyi oynarsa oynama şansı olur. Almanya’da öyle değil. Almanya’da 4-5 tane Türk’ün yan yana oynaması son 10-20 senede olmamıştır. En azından biri çıkıyor, biri giriyor, maksimum 2-3 tane de kalıyor. Bir de bizim için önemli olan çift vatandaş durumu halloldu. Artık problem yok. Türk vatandaşlığına geçtiğin zaman, Alman vatandaşlığını kaybetmiyorsun. Sonuçta yine Alman vatandaşlığın elinde. O yüzden Türk babaların ve annelerin daha rahatlıkla karar verme imkanları var. Eskiden bu sorunları da yaşıyorduk. Mesela Yunus Mallı’yı ben milli takıma getirdim. Yunus Mallı da o zaman yaşadığımız en büyük sorun Alman’dı kendisi. Alman statüsünde Bundesliga’da oynuyordu. Türk Milli Takımı’na geçtiği zaman Alman vatandaşlığını, pasaportunu kaybediyordu. Almanya’da Bundesliga’da oynadığı takımda da yabancı statüsünde oynuyordu. Bu bizim için kötüydü. Avrupa’daki gençlerimiz için kötüydü. O problemi de çözdük. Şu anda hiç sorun yok. Çift vatandaşlığını elinde tutabiliyor. Böylelikle Türk Milli Takımımıza her zaman gençlerimizi kazandırma şansımız var" açıklamasında buldu. Avrupa Türk Futbol Federasyonu olarak Bundesliga’da ve altında liglerde altyapıda oynayan Türk genç futbolcuların video çekimini yaptıklarını söyleyen Ayhan Yıldız, "Bunu Almanya kendisi yapıyor ama onu bize verdi. Niye? En azından oradaki Türk gençlerimizi daha yakından izleme şansımız olsun diye. Bu hafta ne yaptı, hangi pozisyonda nasıl oynadı, korneri veya penaltıyı nasıl atıyor, kaç dakika oynadı gibi bunları canlı olarak kendi sitemize giriyoruz. O kodları bize verdiler. Orada da değerlendirme yapıyoruz. Son 1 yılda bunun üzerine durarak, o yukarı gördüğümüz kamera sisteminde bütün oyuncuları çekiyorlar. Hem maçı çekiyorlar, hem de 1’e 1 oyuncuyu çekiyorlar. Ve artık bu bizde. Bunun takibini yapıyoruz. İstediğimiz tek bir şey var bu süreçte Avrupa’nın her yerinde hizmet vermek" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.