ASAYİŞ - 29 Aralık 2025 Pazartesi 17:36

Ayşe Tokyaz cinayeti davasında savunma yapan zanlı Cemil Koç: "Ayşe’yi bavula ben koydum"

A
A
A
Ayşe Tokyaz cinayeti davasında savunma yapan zanlı Cemil Koç: "Ayşe’yi bavula ben koydum"

Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davasında tutuklu sanık Cemil Koç, savunma yaptı. Koç, "Valizi taksi şoförü Necmettin’e verdim. Verirken de, bunun içinde tarihi eser gibi bir şeyin olduğunu düşünebilirsin dedim. İçine kesinlikle bakmamasını ve valizi gelip teslim alacağımı söyledim. Necmettin ile bu iş için 400-500 bin lira arası karşılığında anlaştık" dedi.

Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile müştekiler ikiz kardeş Esra ve anne Halime Tokyaz ile tarafların avukatları hazır bulundu.

Verilen aranın ardından davaya, zanlı Cemil Koç’un savunması ile devam edildi. Mahkemede kimlik tespiti yapılan sanık Koç, bekar olduğunu, bir çocuğunun bulunduğunu, 1adet sabıkasının ve aylık gelirinin 60-80 bin arası olduğunu belirtti. Öte yandan Koç, mesleğinin yazılımcı olduğunu aktardı.

"Bavul doluydu, içini ben boşalttım, ben koydum Ayşe’yi bavula"

Kimlik tespitinin ardından savunma yakan sanık Koç, "Benim avukatım yoktu. Ben dosyayı incelemedim. Bu dosyada tek suçlu benim, başka kimsenin suçu yoktur. Ben sadece, benim dışımda sanık olan kişilerle alakalı konuşabilirim. Diğer hususlarla ilgili konuşmak istemiyorum. Genel manada Ayşe’yi ben öldürmedim. Bunu ispatlayacağım. Soruşturma aşamasında verdiğim ifadeyi tekrar ediyorum. Bu dosyada kimsenin suçu yoktur. Birkaç kişi harici diğer sanıkları tanımıyorum. Vefat öncesine ilişkin savunma yapmak istemiyorum. Vefatından sonraki süreci anlatmak istiyorum. Vefat sonrası Uğur abi diye birini aradım. Geldiğinde bavul doluydu, içini ben boşalttım. Ben koydum Ayşe’yi bavula. Bunu Uğur abi görmedi. Sonrasında Uğur abi bir şeylerden şüphelendi ve kaçtı. Ben olay sonrası korktum yakalanma korkusuyla yanımda biri bulunsun diye düşündüm. Benim Uğur abiden 2025 yılı içerisinde bir borç alma durumum oldu. 70-80 bin civarı ihtiyacım olduğu için borç aldım. Benim 18-20 adet telefon hattım var. Bunları çeşitli görevlerde kullandım, temizlerdir, sadece bir hattı aktif olarak kullanıyorum" ifadelerini kullandı.

"Taksi şoförüne bavulu verirken, ’bunun içinde tarihi eser gibi bir şeyin olduğunu düşünebilirsin’ dedim"

Savunmasına devam eden Koç, "Uğur abi ile araba almaya gittik, orada bir benzin istasyonuna geçtik. Ben, yolda panik yapınca Uğur abi olayı anladı. Beni konuşturmaya çalıştı. Uğur abinin Ayşe’yle bir tanışmışlığı bulunmuyordu. Olay sonrası, olur da yakalanırsam diye yanıma birkaç atlet aldım. Bana kan bulaştığı söyleniyor, bu günlük olağan bir şeydir" dedi.

Sanık savunma yaptığı sırada Esra Tokyaz, sanığa, "Yalan söylüyorsun, çapsız" dedi. Bunun üzerine sanık Cemil Koç, Esra Tokyaz’a yönelik küfür etmesi üzerine salonda gerginlik yaşandı. Cemil Koç jandarma eşliğinde salondan çıkarıldı.

Bir süre sonra salona geri getirilen sanık Koç Savunmasına devam ederek, "Valizi taksi şoförü Necmettin’e verdim. Verirken de, bunun içinde tarihi eser gibi bir şeyin olduğunu düşünebilirsin dedim. İçine kesinlikle bakmamasını ve valizi gelip teslim alacağımı söyledim. Necmettin ile bu iş için 400-500 bin lira arası karşılığında anlaştık. Benim parayla ilgili sorunum yok. Ben cinayete ilişkin detaylı savunmamı dosyayı inceleyince anlatacağım. Bu suçu işlemediğimi kanıtlayacağım" diye konuştu.

"Ayşe öldükten sonra, annesi beni aradı ve kızını bulmamı istedi"

Sanık Cemil Koç savunmasının ardından müşteki Esra Tokyaz’a dönerek, "Gücün çok eksilmiş" dedi.

Bu sözlere tepki gösteren Tokyaz’ı avukatları sakinleştirdi. Sanık Koç savunmasının devamında, "Ayşe Tokyaz ile sarmaş dolaş isimli bir siteden tanıştık" şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı sanığa, telefonunda gülücük emojisi ile kayıtlı Gürcistan hattının kime ait olduğunu sordu. Sanık, bu hattın kime ait olduğunu hatırlamadığını söyleyerek, "Ayşe öldükten sonra, annesi Halime Tokyaz beni aradı ve kızını bulmamı istedi. Ben de elimden geleni yapacağımı belirttim" ifadesini kullandı.

Mahkeme Başkanı ayrıca sanığa, fuhuş suçuna karışıp, karışmadığını sordu. Sanık ise cevaben, "Ben zengin bir insanım, benim böyle şeylerle işim olmaz" dedi.

Sanık savunmasının tamamlanmasının ardından mahkeme, savunmaların devamı için duruşmayı yarına erteledi.

Gamze Şenyiğit

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Karadeniz’de tsunamiyi andıran görüntüler Bartın’ın sahil kentlerinde saatte hızı 90 kilometreye ulaşan fırtına nedeniyle denizde dev dalgalar oluştu. Kayaları adeta yutan dalgalar tusunamiyi andıran görüntüler ortaya çıkardı. Bartın’ın deniz kenarında bulunan Amasra ve Kurucaşile ilçeleri ile Bozköy, İnkumu, Çakraz Mugada gibi yerleşim yerlerinde saatte 90 kilometreye ulaşan fırtına denizde dev dalgalara karada ise zor anlara neden oldu. Denizde boyu 5 metreye aşan dalgalar, kayaları ise adeta yuttu. Kayalıklara çarpan dalgaların boyu ise zaman zaman 2 katına çıkarken 10 metreye ulaştı. Suyu yükselen, köpüren Karadeniz’deki azgın dalgalar, tsunamiyi andıran görüntülere yol açtı. Dalgalar sahil kenarındaki işletmelere, iskele, kule ve kabinlere de büyük hasar verdi. Dalgaların devirdiği kuleyi 6 kişi zor sürükledi Karadeniz’de oluşan ürkütücü dalgalar, Bozköy’deki plajın toprak altındaki su nakil hatlarına, cankurtaran kulesine, kabinlerine zarar verirken ahşap iskeleleri ise adeta yuttu. İşletme çalışanları ve vatandaşların yardımıyla plaj çevresinde onarım yapılarak, kule ve kabinler, dalgaların ulaşamadığı alanlara taşındı. Dalgaların devirdiği ahşap bir gözetleme kulesi ise 6 kişi tarafından güçlükle karaya sürüklendi. Dalgaların zarar verdiği plajın işletmecisi Serdar Dereli, "Dev dalgalar büyük hasar verdi. Önümüzdeki yaz sezonu tüm bakım ve onarımları yeniden yapmak zorundayız. Yine çok şükür cana zarar gelmedi" diye konuştu. Amasra’da dalgalar otoparkı suyla doldurdu Amasra ilçesinde şiddetli fırtına nedeniyle insanlar yürümekte zorlanırken, dev dalgalar ise Küçük Liman olarak bölgede bulunan belediye parkını suyla doldurdu Sahil kenarına polis barikatı ve şeridi çekilerek, vatandaşların denize yaklaşması önlenirken zabıta ekipleri ise bölgede devriye atarak vatandaşları ikaz etti. Metrelerce yükseklikteki kayalara çarpan dalgalar sahil kenarındaki otoparka kadar ulaştı. Dalgalar otoparkın bir bölümünü suyla doldurdu.
Hakkari Yüksekova’da kar esareti: Tipi yolları kapattı, onlarca araç mahsur kaldı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde etkili olan kar yağışı ve fırtına ulaşımda aksamalara neden olurken, yolda mahsur kalan sürücülerin kurtarılması için yoğun çalışma başlatıldı. İlçe genelinde üç gündür aralıklarla süren kar yağışı, akşam saatlerinde şiddetini artırarak fırtına ve tipiye dönüştü. Özellikle rampaların bulunduğu bölgelerde görüş mesafesinin düşmesi ve zeminin karla kaplanması nedeniyle çok sayıda araç ilerlemekte güçlük çekti. Vatandaşlar ve ekipler beraber çalıştı Tipi nedeniyle kapanan yollarda mahsur kalan vatandaşların yardımına ilk etapta çevredeki mahalle sakinleri koştu. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen karayolları ve belediye karla mücadele ekipleri, mahsur kalan araçları kurtarmak için iş makineleriyle çalışma başlattı. Bazı sürücüler araçlarını bırakıp yürüdü Olumsuz hava şartları nedeniyle ilerleyemeyen bazı sürücülerin araçlarını güvenli noktalara park ettiği, pek çok vatandaşın ise evlerine yürüyerek ulaşmaya çalıştığı görüldü. Ekipler, ulaşımın normale dönmesi için kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Yetkililerden zincir uyarısı Yetkililer, bölgede yağış ve tipinin devam edeceğini bildirerek sürücüleri uyardı. Yapılan açıklamada, trafiğe çıkacak vatandaşların araçlarında mutlaka zincir, çekme halatı ve takoz bulundurmaları, zorunlu olmadıkça trafiğe çıkmamaları gerektiği vurgulandı.