EĞİTİM - 19 Nisan 2025 Cumartesi 09:25

Bahçeşehir Koleji öğrencilerinden dünya sıralamasındaki ilk 200 üniversiteye rekor kabul

A
A
A
Bahçeşehir Koleji öğrencilerinden dünya sıralamasındaki ilk 200 üniversiteye rekor kabul

Görme engelliler için yapay zekâ destekli projelerle dikkatleri üzerine çeken Bahçeşehir Koleji öğrencisi ve LGS Türkiye birincisi İrem Deniz Küçükköse, dünyaca ünlü 7 üniversiteden tam burslu kabul aldı. İrem’in yanı sıra, Bahçeşehir Koleji’nden 223 öğrenci dünyanın en prestijli üniversitelerinden toplamda 883 kabul alma başarısı gösterdi. Bu kabullerin 482’si dünya sıralamasındaki ilk 200 üniversiteden geldi.


Bahçeşehir Koleji, bu yıl da geleneği bozmayarak, yurt dışındaki üniversitelerden kabul alma hakkı kazanmada rekor bir başarıya imza attı. Bahçeşehir Koleji’nin Türkiye’nin farklı illerindeki liselerinde eğitim gören 223 öğrenci, dünyanın en prestijli üniversitelerinden 883 kabul aldı. Bu kabullerden 482’si ise Stanford, Oxford, Imperial, Brown, Columbia ve Princeton gibi dünya sıralamasında ilk 200’de yer alan üniversitelerden geldi. Bu önemli başarıya imza atan öğrenciler arasında yer alan Bahçeşehir Koleji Diyarbakır Hevsel Fen ve Teknoloji Lisesi’nden Yağmur Delal Cengiz ve Damla Zerya Aslan, Bahçeşehir Koleji İzmir 50. Yıl Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencisi Mehmet Cem Yedekçi ile Bahçeşehir Koleji Kemerburgaz Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencisi İrem Deniz Küçükköse, hazırladıkları yenilikçi projeler sayesinde seçkin üniversitelerin kapılarını nasıl araladıklarını anlattı.



LGS Türkiye birincisi İrem dünyanın en iyi 7 üniversitesinden tam burs kazandı


LGS Türkiye birincisi olarak Bahçeşehir Koleji Kemerburgaz Fen ve Teknoloji Lisesi’nde tam burslu okuyan İrem Deniz Küçükköse, Princeton, University of Pennsylvania (Jerome Fisher M&T Programı), UC Berkeley (EECS), Johns Hopkins, Georgia Tech (CS) ve UC Santa Barbara ve Drexel üniversitelerinden tam burslu kabul aldı. Lise hayatı boyunca teknoloji girişimcisi olma hedefi ve projeleriyle dikkat çeken Küçükköse, 10. sınıfta görme engelliler için yapay zekâ destekli "Braill-E" kabartma ekranı geliştirdi, aynı yıl görme engelli öğrencilere destek olmak amacıyla "Soruların Sesi" sosyal girişimini kurdu ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle örnek soruları seslendirme projesine öncülük etti. Ayrıca STEM alanındaki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek için GirlSTeam’i kurarak kız çocuklarına kodlama eğitimi verdi.



‘’Ülkemi gururlandırmak için elimden geleni yapacağım’’


Yazılımın insan hayatına dokunan gücünü keşfeden İrem Deniz Küçükköse, dünyanın en iyi üniversitelerine hazırlanmak için yoğun bir çaba sarf ettiğine dikkat çekti. Küçükköse, "Şu anda tercih aşamasındayım. Gittiğim yerde potansiyelimi sonuna kadar kullanacağıma ve ülkemi gururlandırmak için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. Benim gibi hayal kuran birçok öğrenci olduğunu biliyorum. Onlara verebileceğim en büyük tavsiye şu: araştırmaktan, çabalamaktan, yardım istemekten ve sınırları zorlamaktan asla çekinmeyin, vazgeçmeyin. Evet süreç zor, ancak asla imkânsız değil’’ ifadelerini kullandı.



Ailesinden uzakta başarıya ulaştı


Bahçeşehir Koleji İzmir 50. Yıl Fen ve Teknoloji Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi Mehmet Cem Yedekci ise, Stanford, Columbia, California Berkeley ve Georgia Institute of Technology gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinden kabul almayı başardı. Yedekçi, tercihini dünyada lider üniversiteler arasında gösterilen Stanford Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği ve Yapay Zekâ bölümünden yana kullandı. Başarılı öğrenci, heyecanlı ve gururlu olduğunu belirterek, ’Bartın’da doğdum, ilkokul ve ortaokul eğitimimi Bahçeşehir Koleji’nde tam burslu okudum. LGS’de yüzde 5’lik dilime girdim. Ancak 14 yaşında daha iyi bir eğitim ve uluslararası fırsatlar için ailemden 900 kilometre uzakta tek başına yaşamayı göze alarak Bahçeşehir Koleji İzmir Fen ve Teknoloji Lisesi’nde başarı bursuyla okumayı seçtim. Erken yaşta edindiğim sorumluluk ve disiplin, akademik ve kişisel gelişiminde dönüm noktası oldu’’ dedi.



Karadeniz’den Silikon Vadisi’ne


Lise yıllarında yapay zekâ alanında kendini geliştiren Mehmet Cem Yedekçi, Georgia Institute of Technology ve Amherst College’dan profesörlerin mentorluğunda yapay zekanın sağlık alanındaki uygulamalarına yönelik akademik araştırmalar yürüttü. ‘Kardiyovasküler Rahatsızlıkların Makine Öğrenmesi ile Erken Risk Tespiti’ başlıklı makalesi, uluslararası hakemli dergide yayınlanan Yedekçi, sözlerine şöyle devam etti:


"2024 yılında Uluslararası Yapay Zekâ Olimpiyatları (IOAI) Türkiye milli takımına seçildim ve 32 ülkenin katılım sağladığı yarışmada ülkemizi başarıyla temsil ettim. Ancak beni en çok heyecanlandıran Stanford Üniversitesi’nin küresel çapta yürüttüğü Code in Place programında, profesörler ve sektör uzmanlarından oluşan Python eğitmen kadrosuna giren en genç bölüm lideri seçilmek oldu. Üniversitenin bilgisayar mühendisliğine giriş dersi olan CS106A’yı dünyanın dört bir yanından öğrencilere öğretme görevini üstlendim. Karadeniz’in küçük bir şehrinde doğan bir hayalden, Silikon Vadisi’ne uzanan bu yolculuğum, inanç ve emeğin her kapıyı açtığını gösteriyor. Anadolu’nun hayal kuran çocuklarına sesleniyorum: Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek sizin elinizde. Azim ve çalışmayla hedeflerinize ulaşabilirsiniz, engeller sizi ancak güçlendirir.’’



Prestijli üniversitelerden kabul aldı, gözü Stanford’da


Bahçeşehir Koleji Diyarbakır Hevsel Kampüsü Fen ve Teknoloji Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi Damla Zerya Aslan da Stanford Üniversitesi’nden kabul alma süreci öncesinde başarılı bir eğitim hayatıyla ailesine ve okuluna büyük gurur yaşattı. Eczacı olan anne ve babasının da etkisiyle bilime olan merakının büyüdüğünü belirten Aslan, medikal ve ilaç sektörüne yönelerek, lisede kimyaya olan ilgisiyle STEM alanında çeşitli araştırmalara katıldı. Ancak hayatındaki dönüm noktası arkadaşlarıyla birlikte geliştirdiği su ve elektrik tasarrufu hedefleyen ‘’Delavo’’ projesi oldu. Damla Zerya Aslan, "Delavo projesini hazırladığım 4 arkadaşımla The Earth Prize’da dünya birinciliği elde ederek, Conrad Challenge’da finalist olarak Türkiye’yi temsil ettik. Teknolojiyi sürdürülebilir çözümler için kullanmanın önemini keşfetmemizi sağlayan ve bize başarıyı getiren proje sayesinde Stanford University, Oxford, Imperial College London, University College London ve New York University Abu Dhabi gibi prestijli üniversitelerden kabul almayı başardım’’ diye konuştu.



‘’Başarısız olduğum projeler, sabrı ve dirençli olmayı öğretti’’


Teknoloji ve mühendislik alanındaki eşsiz fırsatlar ve Silikon Vadisi’ne yakınlığı nedeniyle Stanford’u tercih eden Aslan, ‘’Stanford’a gitmek istiyorum. Bu süreçte elbette zorluklar da yaşadım. Başarısız olduğum projeler, reddedilen başvurularım oldu. Ama bu deneyimler bana sabrı ve dirençli olmayı öğretti. Başarılı projeleri hayata geçirebilmemin ardında, bu "başarısızlıklardan" edindiğim dersler var. Okulumuzdaki güçlü öğrenci dayanışmasının çok önemli olduğuna inanıyorum ve karşılaştığım tüm engellere rağmen, inanç ve emekle hayallerime ulaşabileceğime inanıyorum’’ dedi.



"Hikâyem, diğer öğrencilere hayallerinden vazgeçmemeleri için umut olsun’’


Brown Üniversitesi’nden kabul alan Bahçeşehir Koleji Diyarbakır Hevsel Kampüsü Fen ve Teknoloji Lisesi 12. sınıf öğrencisi Yağmur Delal Cengiz ise The Earth Prize’da takım arkadaşlarıyla geliştirdiği Delavo projesiyle fikirlerinin küresel ölçekte değer görmesinin dönüm noktası olduğunu belirterek şunları söyledi:


‘’Arkadaşlarımla geliştirdiğimiz proje dışında 11. sınıfta hayvanlar için sağlık takip cihazıyla Conrad Challenge’da en başarılı 5 projeden biri seçildi. Bu deneyimler, kendime ve üretebileceğim çözümlere olan inancımı pekiştirdi. Yoğun ve zorlu geçen bu süreçte arkadaşlarımla dayanışma içinde olmak güç verdi. Brown Üniversitesi’nde fizik alanında yoğunlaşarak gelecekte insanlığa katkı sağlamayı hedefliyorum. Hayal kurmaktan çekinmeyen biriyim, umarım hikayem diğer öğrencilerin de hayallerinden vazgeçmemesi için bir umut olur.’’



‘’Bu başarı, nitelikli eğitim sisemimizin ve güçlü bir kadronun eseridir’’


Bahçeşehir Koleji’nde lise eğitimlerine devam ederken uluslararası üniversitelerden aldıkları kabullerle hem ailelerine hem de kendilerine büyük gurur yaşatan öğrencilerini tebrik eden Genel Müdür Özlem Koç, "Bu yıl, Türkiye’nin farklı illerindeki Anadolu ve Fen ve Teknoloji Liselerimizde eğitim gören 223 öğrencimiz, dünyanın en prestijli üniversitelerinden kabul aldı. Bu öğrencilerimizden 482’si, dünya sıralamasında ilk 200’de yer alan üniversitelerden burslu kabul alarak büyük bir başarıya imza attı. Bu sonuç, hem öğrencilerimizin, hem de onlara her adımda rehberlik eden ailelerimizin ve öğretmenlerimizin emeğinin bir yansımasıdır" ifadelerini kullandı.


Koç, "Lise eğitimimizde uyguladığımız bütünsel yaklaşım, öğrencilerimizin dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul almasında kritik bir rol oynuyor. Yabancı dil yeterliliği, araştırma becerileri, girişimcilik odaklı projeler ve uluslararası sertifika programlarıyla öğrencilerimiz, küresel rekabette fark oluşturuyor Aldığımız bu sonuçlar, nitelikli eğitim sistemimizin en güzel yansımadır. Bu süreçte emeği geçen tüm öğretmenlerimizi, idari kadromuzu ve ailelerimizi yürekten kutluyorum" dedi.



Bahçeşehir Koleji öğrencilerinden dünya sıralamasındaki ilk 200 üniversiteye rekor kabul

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Sivas Mehmet Altıparmak: "Takviye yapmamız lazım" Özbelsan Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, devre arasında transfer yapmaları gerektiğini söyleyerek, "Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da transfer çalışmalarına başlayacağız" dedi. Trendyol 1. Lig’in ilk devresinin son maçında sahasında Bandırmaspor ile karşılaşacak olan Sivasspor, bu maçın hazırlıklarına devam etti. Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Deplasmanda Iğdır FK ile 1-1 berabere kaldıkları maçı değerlendirerek sözlerine başlayan Altıparmak, "Çok zorlu bir Iğdır deplasmanı vardı. Maçtan önce oyun planımızı zaten belirlemiştik. Bu maçta özellikle rakibin iç sahadaki nasıl oynayacağını bildiğimiz için topu rakibe bıraktığınız zaman da çok öne çıkacaklarını, önde oynayacaklarını biliyorduk. Bütün hazırlığımızı buna göre yapmıştık. Maçın büyük bölümünde de top belki onlardaydı ama biz istediğimiz oyunu oynadık. Çok net pozisyonlara girdik" dedi. "Devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz" Bandırmaspor maçına 3 puan için çıkacaklarını söyleyen Mehmet Altıparmak, "İnşallah Bandırma’yı da 3 puanla kapatıp devre arasına girmek istiyoruz. Iğdır deplasmanı çok zor bir deplasman ama biz oynadığımız oyunla 3 puanı hak etmiştik. Artık o maçı unuttuk. İlk yarının son maçı Bandırmaspor ile. Bandırma maçını inşallah kazanacağız. Bütün çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Kazanıp devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz. Çünkü ikinci yarı lig çok daha zor olacak" ifadelerini kullandı. "Takviye yapmamız lazım" transfer çalışmalarına ilişkin de konuşan deneyimli teknik adam, "Biz ilk yarıyı şu andaki mevcut kadromuzla bitirmek zorundayız ama bütün oyuncularım elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizim kadar çoğu takım pozisyona girmiyor ama maç kazanıyorlar. Biz özellikle öne geçtiğimiz maçlarda bir türlü bunu koruyamadık. İkinci yarı açıkçası futbolcu almamız lazım. Takviye yapmamız lazım. Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da tabii ki transfer çalışmalarına başlayacağız. Muhakkak transfer çalışması yapmamız gerekiyor, bununla alakalı da yönetimimizle zaten görüştük. Transfer inşallah açılacak. Biz de transferlerimizi yapacağız" dedi. "Yeri dolmayacak oyuncu yok" Emirhan Başyiğit’in transfer teklifi gelmesiyle ilgili çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Mehmet Altıparmak, "Bu tür haberler iddia işte. Tabii ki biz bütün oyuncularımızın Süper Lig’de, Avrupa’da oynamasını istiyoruz. Emirhan da Süper Lig’i, büyük takımları yavaş yavaş hak eden oyunculardan biri. Bununla alakalı konular yönetimimizin tercihi. Bir oyuncunun değeri vardır. Bütün oyuncularımızı verebiliriz bununla alakalı şey yok. Yeri dolmayacak oyuncu yok ama Emirhan gibi bir oyuncuyu kaybetmek istemeyiz. Değerini de bulursa eğer Sivasspor için de parasal olarak gerçekten iyi bir getiri olacaksa neden olmasın" değerlendirmesinde bulundu. "Transfer açılacak dediler" 7 dosyadan kaynaklı transfer yasağıyla ilgili ise Altıparmak, "Ben bir şey söylemek istemem, bunu yönetim zaten biliyor. Yönetimle de konuştuk. Transfer açılacak dediklerine göre o 7 dosyayı da halledecekler demek ki" dedi. Çalışmalar devam ediyor Vali Lütfullah Bilgin Sivasspor Tesisleri’nde Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ve yardımcıları yönetiminde gerçekleştirilen antrenman yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Koşuyla başlayan antrenman, ısınma çalışmalarıyla devam etti. Daha sonra 5’e 2 top kapma çalışması yapan kırmızı-beyazlılar, yarım sahada çift kale maçla idmanını tamamladı.
Kayseri Melikgazi’de Kayseri’nin havacılık serüveninin dünü ve bugünü konuşuldu Yaptığı yatırım ve projelerle havacılık sektörüne her zaman destek olan Melikgazi Belediyesi, Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin’in konuşmacı olduğu Kayseri Tayyare Fabrikası konulu söyleşi programını gerçekleştirdi. Melikgazi Belediyesi Mehmet Altun Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni hayata geçirerek Kayseri’de yarım kalan hikâyeyi yeniden yazacaklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu programda bir konuşma yaparak, "Havacılık ve Uzay Teknolojileri Lisesi gibi güzide bir liseyi Melikgazi Belediyesi olarak Kayseri’ye kazandırdık. 100 yıl önce başlayan hikâyenin tekrar hayata geçmesi, Kayseri’nin ve ülkenin sanayisine yön verecek yeni nesillerin, gençlerin burada yetişmesini sağlamak bizim gurur kaynağımız. Bu kapsamda havacılıkla ilgili birçok çalışma yapmayı arzu ediyoruz ve yapıyoruz. Çok başarılı 50 öğrenci Havacılık Lisesine başladı. İngilizce hazırlık okuyorlar. Onları motive etmek üzere İstanbul’daki TEKNOFEST ile birçok ziyaretlere götürdük. Ankara’da TUSAŞ ve ASELSAN’ı ziyaret ettiler. Belki bir çoğumuzun görmediği Gök Bey helikopterine dokundular. Kaan uçağını, Hürkuş’u gördüler, onu üreten mühendisler ve teknik elemanlarla görüşme imkanları oldu. Buradan mezun olacak gençlerimiz de Selçuk Bayraktar gibi ülkemizin geleceğine yön verecek nesiller olacaktır inşallah. Çocukluğumda bir Tayyare Fabrikası ismi geçerdi. Burada uçak üretilmiş derlerdi ama hikaye mi gerçek mi bilmezdim. Kayseri’yi nasıl kalkındırırız ile ilgili fikir alışverişinde bulunurken bir baktık ki savunma sanayinde, havacılıkta Kayseri Türkiye’de ilk temel taş. Burada uçak üretimleri olmaya başlamış. Ama tabii 1949-50 yılında Marshall yardımlarıyla birlikte maalesef bu uçak üretimi durmuş ve Hava İkmal Bakım Onarım Merkezi olarak devam etmiş. Hedefimiz tekrar Kayseri’nin havacılıkta, uçak üretiminde ve uçak parçalarının üretiminde söz sahibi olması. Özellikle TOMTAŞ’ın, KAYTEK’in ve Kim Teknoloji gibi firmaların burada kurulmuş olması; havacılık ve savunma sanayi ile ilgili Kayseri’nin tekrar yatırım yapmaya başladığının ve birçok sanayici firmanın da bu işe destek vereceğinin göstergesi. Melikgazi Belediyesi olarak, pandemi döneminde Tayyare Fabrikası ile ilgili bir ‘Kayseri Tayyare Fabrikası’ adında kitap yayınladık. Hemen akabinde Erciyes Üniversitesi’nden hocalarımız Büyükşehir Belediyemizde ikinci bir kitabı yayınladı. İnşallah üçüncüsü, dördüncüsü de çıkar ve Kayseri’nin havacılık kültürüne hep birlikte sahip çıkarız. Prof. Dr. Mehmet Şahin hocama bu söyleşi ve paylaşımları için teşekkür ederim." dedi. Kayseri Tayyare Fabrikası ve Türk havacılık tarihi hakkında önemli bilgi ve tecrübelerini katılımcılar ile paylaşan Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin konuşmasında; Kayseri’de 1926 yılında faaliyete başlayan TOMTAŞ’ın kuruluş sürecini, Kayseri Çıraklık Okulunu, Tayyare Fabrikasının Kayseri’ye olan iktisadi ve kültürel etkilerini anlatarak, havacılık sektörüne vermiş olduğu destekler için Başkan Palancıoğlu’na teşekkür etti.