ASAYİŞ - 10 Aralık 2025 Çarşamba 14:28

Bakırköy Adliyesi’nde velayat kavgası, o anlar kamerada

A
A
A
Bakırköy Adliyesi’nde velayat kavgası, o anlar kamerada

Bakırköy Adliyesi Bahçelievler Ek Binası’nda 4 yaşındaki N.Ş.B.’nin velayeti için görülen davanın ardından Ebubekir Baran ve ölen eşi Sema Nur S.’nin ailesi arasında kavga çıktı. Ebubekir Baran’ın ağabeyi Mehmet Baran (31), karşı tarafın yakınları olduğu iddia edilen Ş.S.T. ile S.A. tarafından yumruklu saldırıya uğradı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Ebubekir Baran ise , "Saldırganları azmettiren Muhammed Can S., ’Sizin hepinizi öldüreceğim, kefenlerinizi hazırlayın’ diyerek tehditler savurdu" dedi.


Olay, 18 Eylül Perşembe günü saat 10.30 sıralarında Bahçelievler’deki Bakırköy Adliyesi Ek Binası’nda meydana geldi. İddiaya göre 4 yaşındaki N.Ş.B.’nin velayeti için 5. Aile Mahkemesi’nde duruşma görüldü. Duruşmanın ardından Ebubekir Baran (28) ve ailesi, hayatını kaybeden eski eşi Sema Nur S.’nin (24) annesi Şenses S. (47), kızkardeşi Seda Nur S. (24) ve yakınlarıyla koridorda karşılaştı. Tartışma çıktı. Tartışma alevlenince taraflar arasında kavga çıktı. İddiaya göre, Sema Nur S.’nin yakınları olan Ş.S.T. (17) ile S.A., Ebubekir Baran’ın ağabeyi Mehmet Baran’a yumruk attı. Olayların büyümesi üzerine güvenlik güçleri tarafları ayırdı. Ardından aieleler oradan ayrıldı.



Kavga anları güvenlik kamerasına yansıdı


Yaşananlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde tarafların kavga ettiği anlar görülüyor. Öte yandan Ebubekir Baran, eski eşinin kardeşi Muhammed Can S.’nin (21) kendisini ’Sizin hepinizi öldüreceğim, kefenlerinizi hazırlayın’ sözleriyle tehdit edildiğini öne sürdü. Baran’ın şikayet üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı.



"2 kişi aileme ve bana saldırdı. Abimi darp ettiler"


18 Eylül’de Bakırköy’de velayet davaları olduğunu söyleyen Ebubekir Baran, "Çocuğumun geçici velayeti anneanneye verilmişti. Mahkemede sürekli talep ettiğimiz ve davanın en başından beri defalarca belirttiğimiz üzere, ailenin madde ticareti yaptığına ilişkin beyanlarımızı bildirmiştik. Bunun sonucunda yapılan araştırmalarda, 4.5 yaşındaki çocuğumla aynı evde yaşayan küçük dayısı A.S.’nin 800 paket uyuşturucu madde, silahlar ve çelik yeleklerle suçüstü yakalanıp tutuklandığı tespit edildi. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu olarak yargılaması devam etmektedir. Bunların tamamı dosyada mevcuttur. Duruşmada savunmamı yaptım ve çocuğumun savunmasız olduğunu, bir an önce velayetin tarafıma verilmesi gerektiğini söyledim. Çocuğumun büyük tehlike altında olduğunu ifade ettim. Bu şekilde ailenin madde ticareti yaptığını belirttik ve duruşma tutanakları da buradadır. Savunmayı yaptığım anda, duruşma salonunda karşı tarafın ailesinden çocuğumun anneannesi ve teyzesi bulunuyordu. Savunmamı yaptığım için hemen Muhammed Can S.’ye haber verildi. Muhammed Can S. her zaman yaptığı gibi uyuşturucu çetesinin üyelerini adliyeye gönderdi ve adliyede 16 yaşında 2 kişi aileme ve bana saldırdı. Abimi darp ettiler. Bununla ilgili şikayetçi olduk. Saldırganlar adliye polisi tarafından gözaltına alındı fakat sonrasında serbest bırakıldı. Aylardır hala serbest bir şekilde dolaşmaktadırlar" dedi.



"’Sizin hepinizi öldüreceğim, kefenlerinizi hazırlayın’ dedi"


Saldırının hemen ardından polis eşliğinde adliyenin dışına çıktıklarını söyleyen Baran, "Adliye önünde, saldırganları azmettiren karşı tarafın ailesinden Muhammed Can S., ’Sizin hepinizi öldüreceğim, kefenlerinizi hazırlayın’ diyerek elini kolunu sallayarak kaçmıştır. Açıkça azmettirici olduğu bellidir. Bir an önce yakalanmalarını talep ediyorum" diye konuştu.



Olayın geçmişi


Esenler’de 10 Haziran’da meydana gelen olayda iddiaya göre boşanma aşamasında olduğu eşi Ebubekir Baran’ın (28) yaşadığı binanın önüne gelen Sema Nur S. (24), "Ben hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. Kızım aileme emanet, eğer o adama verirseniz ben hakkımı helal etmiyorum" demişti. İddiaya göre genç kadın ardından silahla kendini vurmuş, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada boşanma aşamasında olduğu eşi Ebubekir Baran ise gözaltına alınmıştı. Baran’ın ardından serbest bırakıldığı, çiftin 4 yaşındaki çocuğunun ise anneannenin velayetinde olduğu öğrenildi. Ayrıca Ebubekir Baran ise daha önce yaptığı açıklamalarda eşinin ailesini ve kayınbiraderinin kendisine saldırdığına dair suçlayıcı iddialarda bulunmuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Prof. Dr. Karalezli: "Gençlerde diz ağrısı önemlidir"" Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas iskelet sistemi tümörlerini anlattı. Kemik tümörlerinin çeşitlerini, bulgularını ve tedavi seçeneklerini paylaşan Dr. Karalezli, özellikle gençlerde diz ve omuz çevresi ağrılarına vurgu yaparak "10-20 yaş arasındaki gençlerde diz ve omuz ağrısı önemlidir" ifadelerini kullandı. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, kas-iskelet sistemi tümörlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kemir tümörleri Tümörlerin her zaman kötü huylu olmadığına dikkat çeken Karalezli, "Kemik tümörleri kabaca ikiye ayrılır. İyi huylu tümörler ve kötü huylu tümörler yani kanserler" ifadelerini kullanarak, kötü huylu tümörlerin hem kemiğin kendi kanserlerinden hem de vücudun başka yerlerinden sıçrayan tümörlerden kaynaklanabileceğini söyledi. Kemik tümörleri arasında en sık metastatik tümörlerin görüldüğünü aktaran Karalezli, "Aslında en çok görülen kemik tümörleri metastatik tümörlerdir. Yani vücutta herhangi bir yerdeki tümörün kemiğe sıçraması ile olan tümörlerdir. Kemiğe en çok metastaz yapan kanserler akciğer, meme, böbrek, troid ve prostat kanserleridir" dedi. Belirtilerin hastalığın türüne göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Karalezli, "Metastatik tümörlerin bulguları asıl tümörün olduğu yere göre değişir. Örneğin akciğer kanserinin bulgusu ile böbrek kanserininki farklıdır. Ama genel olarak halsizlik, bulantı, kilo kaybı ve ateş gibi bulgular görülebilir. Metastatik tümörlerde ve kemiğin kendi tümöründe asıl semptom ağrıdır" dedi. "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" Ağrıların özelliklerine dikkat çeken Karalezli, "Ağrının dinlenme sırasında ve gece ağrıları şeklinde olması önemlidir" diyerek geçmeyen kemik ağrılarının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Karalezli, "Ağrı vücudun savunma ve uyarı mekanizmasıdır" ifadeleriyle uzun süren, gittikçe artan ve ilaçlara yanıt vermeyen ağrıların araştırılması gerektiğini belirtti. "Metastatik tümörleri 50 yaştan sonra görülür" Yaş gruplarına göre risk dağılımına da değinen Karalezli, "İstatistiksel olarak primer kemik tümörleri en çok 10-20 yaş arasında, metastatik tümörleri de 50 yaştan sonra görülürler" dedi. Tümörlerin en sık görüldüğü bölgelerin de yaşa göre değiştiğini söyleyerek, "En çok diz çevresi. Daha sonra omuz çevresi. Metastatik tümörler ise omurga ve kalça çevresinde sıktır" ifadelerini kullandı. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" Tanıda kan testlerinin sınırlı olduğunu belirten Karalezli, "Genel olarak spesifik bir test yoktur. Kemik tümörlerinde görüntüleme yöntemleri daha çok işe yararlar" diyerek röntgen, tomografi, MR ve sintigrafinin en çok kullanılan yöntemler olduğunu söyledi. "Kesin tanı ise biyopsi ile konulur" diye ekledi. Tedavi seçeneklerine ilişkin konuşan Karalezli, "Kemik tümörlerinde bazen hiçbir şey yapmayız ve takip ederiz. Tabii ki bu iyi huylu olduğu kesin olan tümörlerde uygulanan bir yöntemdir" dedi. İyi huylu olsa bile bazı durumlarda cerrahiye ihtiyaç duyulabileceğini belirterek, "Kırık riski varsa, sinire baskı yapıyorsa veya kemikte deformiteye neden oluyorsa iyi huylu da olsa cerrahi tedavi öneririz" ifadelerini kullandı. Kötü huylu tümörlerde cerrahinin temel tedavi olduğunu belirten Karalezli, "Cerrahi tedavide tümörü çıkartabildiğimiz gibi ampütasyon dediğimiz kolu veya bacağı alma şeklinde çok istemediğimiz tedavi şeklini de yapabiliriz" dedi. Son yıllarda uzvu koruyucu yöntemlerin geliştiğini vurguladı ve bazı durumlarda kemoterapi ile cerrahinin birlikte uygulandığını söyledi. Karalezli, patolojik kırıklara ilişkin olarak, "Normalde kemiğin kırılmasına neden olmayacak enerjideki bir travma ile kemikte kırık olması patolojik kırıktır" diyerek bunun ekseriyetle kemik erimesi veya tümör gibi altta yatan nedenlerden kaynaklandığını ifade etti. Toplumda yaygın olan yanlış inanışlara da değinen Karalezli, "Tümöre neşter vurulursa azar", " Bu çok genel ve yanlış bir inanıştır" sözleriyle cerrahiden kaçınmanın doğru olmadığını belirtti. Yanlış tedavi edilen kötü huylu tümörlerin tekrar edebileceğini söyleyerek, "Bu nedenle hastaların da patoloji sonuçlarını takip etmeleri gerekli ve önemlidir" ifadelerini kullandı.