ASAYİŞ - 27 Aralık 2025 Cumartesi 11:58

Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı

A
A
A
Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı

İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.


Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi.


"SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı


Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı.


İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi


Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı.


Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi


İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Şair Mehmet Akif Ersoy vefatının 89. yılında Taceddin Dergahı’nda anıldı Mehmet Akif Ersoy, ölümünün 89. yılında Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) ev sahipliğinde İstiklal Marşı’nın kaleme alındığı Taceddin Dergahı’nda düzenlenen programla anıldı. Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ebediyete irtihalinin 89. yılında, İstiklal Marşı’nı yazdığı Ankara’nın Altındağ ilçesi Hacettepe mahallesinde bulunan Taceddin Dergahı’nda dualar eşliğinde anıldı. Düzenlenen anma programına Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü ve TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, şairler, yazarlar, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri yer aldı. Kur-an’ı Kerim tilavetinin ardından, öğrenciler İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını seslendirdi. Burada konuşma yapan TYB Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan faniliği ve dünyadaki acizliği, hakiki ebediyetin ise şöhretle değil rahmetle anılmakta olduğunu anımsatarak Ersoy’un sesinin milletin vicdanında hala yankılandığını, dizelerde geçen rahmetin bu mekanın duvarlarında yaşamaya devam ettiğini kaydetti. Bugünün bir yas günü olmadığını, emaneti sürdürme kararlılığı olduğunu , bu meşale ve ocağın sönmeyeceğini dile getiren Arıcan, "Ebediyet budur, rahmetle anılmak diyordu. Bu rahmete bir şahadet, bir sadakat, göstermek için Taceddin Dergahı’nı bir müze olarak görmüyoruz. Bu mekan bizim için ahlak mektebi, vicdan evi, Milli Mücadele’nin ruh cephesi, manevi kaynağı olmuştur" dedi.
Ankara TVHB Başkanı Eroğlu: "Biz Akif’i unutmadık, yaşadığımız sürede unutmayacağız" Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Başkanı Ali Eroğlu, "Biz Akif’i unutmadık, yaşadığımız sürede unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi. Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Başkanı Ali Eroğlu, İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıl dönümü vesilesiyle açıklamalarda bulundu. Eroğlu, Mehmet Akif Ersoy’un veterinerlik mesleği yaptığına değinerek, "20 yıla yakın veteriner hekimlik yapıyor. Anadolu’yu karış karış geziyor, hatta Suriye, Şam, o taraflara da gidiyor. Arkadaşlar hatıralarında şöyle diyorlar; Eğer Akif, o zaman baytarlığın vermiş olduğu sorumlulukları yerine getirmek için Anadolu’yu karış karış gezmeseydi, Anadolu insanını tanıyıp, yakından tanıyıp görmeseydi ne İstiklal Marşı’nı ne de Çanakkale şiirini yazabilirdi. O, candan sevdi, onlardaki azmi inancı gördü ve hem Çanakkale’yi hem de İstiklal Marşı’nı yazdı" ifadelerini kullandı. Ersoy’un veteriner hekimlikte genel müdür yardımcılığı da yaptığını hatırlatan Eroğlu, "Ayrıca o yıllarda ülkemizde, özellikle İstanbul’da çeşitli derneklerde görev alıyor. Veteriner hekimlikle ilgili bir derneğimizin de bir dönem başkanlığını yapıyor. Mehmet Akif Ersoy 1889’da mülkiye mektebine giriyor. 2 yıl mülkiye mektebini okuduktan sonra yüksek kısmına geçmesi gerekiyor. Ancak o sırada babasını kaybediyor, evleri yanıyor ve eğer o zamanki ismiyle baytar mektebinde okuyanlara, mezun olanlara önemli bir maaş verileceğini duyunca mülkiye mektebinden veteriner baytar mektebine geçiş yapıyor" şeklinde konuştu. Veteriner hekimler olarak Ersoy’u yalnızca 27 Aralık’ta anmadıklarını dile getiren Eroğlu, "12 Mart’ta da İstiklal Maaşımızın kabul yılında da Çanakkale’de, Çanakkale zaferi dolayısıyla da sürekli andığımız, bu konuda da çeşitli etkinlikler yaptığımız bir değerimiz" diye konuştu. "Biz Akif’i unutmadık, yaşadığımız sürede unutmayacağız" Mehmet Akif Ersoy’un başarılarını anlatan Eroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Mehmet Akif aynı zamanda 5 dil bilen birisi. Mütercim, hafız, bir dönem milletvekili yapıyor ve 1893 yılında da veteriner fakültesini birincilikle bitiriyor. Akif’in milli şair olarak aynı zamanda veteriner fakültesini birincilikle bitirmesi gibi birçok ilke imza atmış bir meslek büyüğümüz. Aynı zamanda da daha sonraki yıllarda uluslararası yarışmalarda da yer alıyor ve ülkemize uluslararası ödüllerini kazandıran bir değerimiz, bir büyüğümüz. Akif’i okuduğunuz zaman, anladığınız zaman orada sevgiyi, saygıyı, imanı, aşkı, vatan sevgisini görürsünüz. O açıdan yeni nesillerimizin bundan sonra da Mehmet Akif’i iyi anlamaları gerekiyor. İstiklal Marşı güzel okuma yarışmaları düzenleniyor ülkemizde. Biz Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak aynı zamanda İstiklal Marşı’nı anlama yarışmaları da düzenlemeli ve Mehmet Akif’i mutlaka anlamalıyız. Onun çileli hayatını görmeliyiz. Biz Akif’i unutmadık, yaşadığımız sürede unutmayacağız, unutturmayacağız. Bir kez daha rahmetle anıyorum."
Ankara Bakan Uraloğlu: "Turuncu ekiplerimiz kar yağışının etkili olduğu güzergahlarda 7 gün 24 saat görev başında" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü ekiplerinin karla mücadele çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini belirterek, "Turuncu ekiplerimiz kar yağışının etkili olduğu güzergahlarda 7 gün 24 saat görev başında" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, karla mücadele kapsamında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamada bulundu. Bakan Uraloğlu, "Turuncu Ekiplerimiz kar yağışının etkili olduğu güzergahlarda 7 gün 24 saat görev başında" diye konuştu. Uraloğlu, ekiplerin Kangal - Malatya Devlet Yolu, Sivas-Erzincan Devlet Yolu, Anadolu Otoyolu, Halkapınar-İvriz İl Yolu, Beyşehir-Konya Yolu, Zara-İmranlı-Kızıldağ Devlet Yolu, Kangal-Divriği Devlet Yolu, İliç-Kemaliye Devlet Yolu gibi kar yağışının yüzünü gösterdiği mevkilerde tuzlama ve yol açma çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Çalışmaların yurt genelinde, 457 karla mücadele merkezi üzerinden, 12 bin 886 adet makine ve ekipman, 13 bin 607 personel ile gerçekleştirildiğini vurgulayan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "Çalışmalarımızda kullanılmak üzere, 757 bin ton tuz, 453 bin metreküp tuz agregası ve kritik kesimler için 12 bin ton tuz çözeltisi karla mücadele merkezlerinde depolandı. Yollarımızda tipi ve esinti nedeni ile trafik akışının güçleştiği veya kapandığı kesimlere de 930 kilometre kar siperi yapılmıştır. Karla mücadele merkezlerinde de güzergâh analizi, karla mücadele çalışmaları, açılan ve kapanan yollar ve anlık trafik monitörler üzerinden akıllı ulaşım merkezlerimizden takip ediliyor. Önemli geçitlerde bulunan kameralar aracılığıyla Karayolları Genel Müdürlüğü ve Bölge Merkezlerinden hava ve yol durumları izleniyor. Kritik kesimlerde görevlendirilen bin 700 adet karla mücadele aracı kameralarla, 6 bin adet karla mücadele aracı ise Araç Takip Sistemi ile takip ediliyor".