ASAYİŞ - 26 Temmuz 2024 Cuma 17:05

Banka müdürü Seçil Erzan’a yeni iddianame: Nur Erkasap’ın da 30 yıla kadar hapsi talep edildi

A
A
A

Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan hakkında yeni iddianame düzenlendi. İddianamede, Nur Erkasap’ın mağdur konumda bulunmasına rağmen Erzan’ın eylemlerine iştirak ettiği aktarıldı. İddianamede Erzan’ın 10 yıla kadar, Erkasap’ın ise 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu kişileri dolandırdığı iddiasıyla yargılanan banka şube müdürü Seçil Erzan hakkında yeni bir iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Ömer Kahraman, Volkan Bahçekapılı ve Mert Zeydanlı ‘müşteki’, Nur Erkasap ‘müşteki-şüpheli’, Seçil Erzan ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.

Erkasap’ın Erzan’ın yönlendirmesiyle hareket ettiği belirtildi

Hazırlanan iddianamede, şüpheli Erzan’ın Nur Erkasap’ı banka bünyesinde yatırım yapacağını söyleyerek kandırdığı, fona para yatırmaya ikna ettiği, Erkasap’tan 500 bin dolar parayı teslim aldığı ve aralarındaki ilişkinin bankacı-müşteri ilişkisinden öteye geçtiği aktarıldı. İddianamede, Nur Erkasap’ın, Erzan’ın yönlendirmesiyle hareket ederek hesabına gelen paraları zaman zaman bizzat gidip teslim aldığı, elde ettiği paraları ise Erzan’a teslim ettiği kaydedildi.

Mağdur konumdayken, bilerek ve isteyerek Erzan’ın eylemlerine iştirak ettiği aktarıldı

Seçil Erzan ile Nur Erkasap arasında çok sayıda para alışverişine ilişkin yazışmaların bulunduğunun tespit edildiğinin aktarıldığı iddianamede, Erkasap’ın başlangıçta Erzan’a inanarak fon vaadiyle para yatırdığı, mağdur konumda bulunmasına rağmen zamanla Erzan ile kurduğu yakın güven ilişki sonucu Erzan’ın dolandırıcılık eylemlerinden haberdar olduğu, buna rağmen ilişkisini sonlandırmayarak, bilerek ve isteyerek müştekiler Zeydanlı, Bahçekapılı ve Kahraman’a yönelik ‘dolandırıcılık’ eylemlerine iştirak ettiği belirtildi.

‘’Para gelince Seçil beni arıyor, ben de parayı çekip kendisine teslim ediyordum’’

Nur Erkasap’ın ifadesine de yer verilen iddianamede, teknik direktörü olan eşinin finansal işleriyle bizzat kendisinin ilgilendiğini söyleyerek, ‘’Ben 500 bin dolar şeklinde Seçil Erzan’a elden parayı bizzat bankadaki odasında verdim. Ben ve eşim, Fatih Terim ve ailesi ile normal hayatımızda oldukça sık görüşen iyi ilişkileri olan kişileriz. Volkan Bahçekapılı’yı da Terim’in damadı olması sebebiyle tanırım. Parasal işlerimi Erzan yönettiği için ben de güvenip hiçbir şeyden şüphe etmeden Bahçekapılı’nın hesabıma para göndermesini kabul ettim. Hesabıma 1 milyon dolar para gelmişti. Aynı gün çekip Erzan’a elden verdim. Erzan ile aramızda abla kardeş ilişkisi vardı. Erzan bana ara ara fonda açıklık bulunduğunu, para girişi yaparak kapatılması gerektiğini söyleyerek hesabıma para geleceğini ve çekip ona vermemi istiyordu. Birkaç kez çekip Erzan’a bu şekilde para verdim. Hesabıma 5 milyon 884 bin lira para Ömer Kahraman tarafından gelmiş, ben bunu bile çok sonradan öğrendim. Para gelince Seçil beni arıyor, ben de parayı çekip kendisine teslim ediyordum. Onun tarafından kandırıldım’’ dediği kaydedildi.

‘’Erkasap’tan nakit para hiç almadım’’

Şüpheli Erzan’ın ise ifadesinde, Erkasap’ın da para yatırmak istediğini ancak nakit parası olmaması nedeniyle para yatıramadığını söyleyerek, ‘’Tam tarihini hatırlayamadığım bir gün şubede odamda Nur Erkasap ile birlikte Mert Zeydanlı’nın olduğu bir senet oluşturduk. Bu senede Nur Erkasap borçlu olarak yazılıyordu. Ben de kefil oldum. Zeydanlı da alacaklıydı. Sonra senedin vadesi geldiğinde ben Zeydanlı ile konuşup senedi iptal ettirdim. Erkasap’tan nakit para hiç almadım’’ dediği aktarıldı.

‘’Erzan ile birlikte hareket ettiği anlaşılmıştır’’

Bankanın teftiş kurulunun hazırladığı rapora da yer verilen iddianamede, "Nur Erkasap, Mert Zeydanlı’nın Seçil Erzan’a para vermesi hususunda güven sağlamak için, borçlusu kendisi olan senedi Zeydanlı’ya vermiştir. Volkan Bahçekapılı, Seçil Erzan’a ulaştırması için 400 bin dolar tutarındaki parayı Nur Erkasap’ın hesabına transfer etmiştir. Bunlardan ve Nur Erkasap’ın yazdığı nottan hareketle adı geçenin Seçil Erzan’ın gerçekleştirdiği işlemlerden haberdar olduğu ve Erzan ile birlikte hareket ettiği anlaşılmıştır’’ denildi.

Erzan’ın 10 yıla, Erkasap’ın 30 yıla kadar hapsi talep edildi

Hazırlanan iddianamede müşteki şüpheli Nur Erkasap’ın ‘tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık’ suçundan toplamda 9 yıldan 30 yıla kadar hapis, Seçil Erzan’ın ise Erkasap’a yönelik ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Gamze Şenyiğit - Sema Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.