EKONOMİ - 15 Aralık 2025 Pazartesi 11:22

Bütçe Kasım ayında 169,5 milyar TL fazla verdi

A
A
A
Bütçe Kasım ayında 169,5 milyar TL fazla verdi

Kasım ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 250,1 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 419,6 milyar TL ve bütçe fazlası 169,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 12 trilyon 842,6 milyar TL, bütçe gelirleri 11 trilyon 571,6 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 271 milyar TL olarak gerçekleşti.



Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2025 yılı Kasım ayı Merkezi Yönetim Bütçe Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre, Kasım ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 250,1 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 419,6 milyar TL ve bütçe fazlası 169,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 1 trilyon 132,2 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 287,4 milyar TL olarak gerçekleşti.


Bütçe dengesi


Merkezi yönetim bütçesi 2024 yılı Kasım ayında 16 milyar 646 milyon TL açık vermiş iken 2025 yılı Kasım ayında 169 milyar 486 milyon TL fazla verdi. 2024 yılı Kasım ayında 129 milyar 652 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2025 yılı Kasım ayında 287 milyar 408 milyon TL faiz dışı fazla verildi.


Bütçe giderleri


Merkezi yönetim bütçe giderleri Kasım ayı itibarıyla 1 trilyon 250 milyar 103 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 117 milyar 922 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 1 trilyon 132 milyar 181 milyon TL olarak gerçekleşti.


2025 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 14 trilyon 731 milyar 14 milyon TL ödenekten Kasım ayında 1 trilyon 250 milyar 103 milyon TL gider gerçekleştirildi.


Geçen yılın aynı ayında ise 956 milyar 105 milyon TL harcama yapıldı. Kasım ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,7 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2024 yılında yüzde 8,6 iken 2025 yılında yüzde 8,5 oldu.


Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,8 oranında artarak 1 trilyon 132 milyar 181 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2024 yılında yüzde 8,2 iken 2025 yılında yüzde 8,9 oldu.


Bütçe Gelirleri Merkezi yönetim bütçe gelirleri Kasım ayı itibarıyla 1 trilyon 419 milyar 589 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 1 trilyon 272 milyar 481 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 118 milyar 628 milyon TL oldu.


2024 yılı Kasım ayında bütçe gelirleri 939 milyar 460 milyon TL iken 2025 yılının aynı ayında yüzde 51,1 oranında artarak 1 trilyon 419 milyar 589 milyon TL olarak gerçekleşti.


Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Kasım ayı gerçekleşme oranı 2024 yılında yüzde 11,1 iken 2025 yılında yüzde 11,1 oldu. 2025 yılı Kasım ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55,3 oranında artarak 1 trilyon 272 milyar 481 milyon TL oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2024 yılında yüzde 11,1 iken 2025 yılında yüzde 11,4 oldu.


2025 Yılı Ocak-Kasım Dönemi merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri


2025 yılı Ocak-Kasım döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 12 trilyon 842,6 milyar TL, bütçe gelirleri 11 trilyon 571,6 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 271 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 10 trilyon 904,9 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 666,7 milyar TL olarak gerçekleşti.


Bütçe dengesi


Merkezi yönetim bütçesi 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde 1 trilyon 276 milyar 935 milyon TL açık vermiş iken 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde 1 trilyon 270 milyar 991 milyon TL açık verdi. 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde 81 milyar 733 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde 666 milyar 720 milyon TL faiz dışı fazla verildi.


Bütçe giderleri


Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak-Kasım dönemi itibarıyla 12 trilyon 842 milyar 574 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 1 trilyon 937 milyar 710 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 10 trilyon 904 milyar 864 milyon TL olarak gerçekleşti.


2025 yılı Ocak-Kasım döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41,6 oranında artarak 12 trilyon 842 milyar 574 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38,5 oranında artarak 10 trilyon 904 milyar 864 milyon TL olarak gerçekleşti.


Bütçe gelirleri


Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak-Kasım dönemi itibarıyla 11 trilyon 571 milyar 584 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 10 trilyon 2 milyar 2 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 1 trilyon 262 milyar 390 milyon TL oldu.


2024 yılı Ocak-Kasım döneminde bütçe gelirleri 7 trilyon 793 milyar 286 milyon TL iken 2025 yılının aynı döneminde yüzde 48,5 oranında artarak 11 trilyon 571 milyar 584 milyon TL olarak gerçekleşti.


2025 yılı Ocak-Kasım dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 51,6 oranında artarak 10 trilyon 2 milyar 2 milyon TL oldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Akdeniz Üniversitesi’nden bakım hizmetlerinde dijital ve yeşil dönüşüm hamlesi Akdeniz Üniversitesi, bakım hizmetlerinde dijitalleşme ve sürdürülebilirliği aynı çatı altında buluşturan "CADI" projesiyle, bakım ekosistemini yeni beceriler ve yeni iş birlikleri üzerinden yeniden kurguluyor. Akdeniz Üniversitesi’nde bakım hizmetlerinde dijitalleşme ve sürdürülebilirliği birlikte ele alan "Dijital ve Yeşil Becerilerle Güçlendirilmiş Bakım Ekosistemi (CADI)" Projesi’nin açılış programı gerçekleştirildi. Proje, sağlık, teknoloji, kamu ve sivil toplum paydaşlarını bir araya getirerek bakım alanında yenilikçi ve kalıcı bir model oluşturmayı hedefliyor. Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında desteklenen ve Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi, Avrupa Birliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKVAM) Müdürü Doç. Dr. Mustafa Çoban’ın yürütücülüğünü yaptığı CADI Projesi’nin açılış programı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yavuz Tekelioğlu Konferans Salonu’nda yapıldı. Programa üniversite yöneticileri, akademisyenler, kamu kurumları temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve proje paydaşları katıldı. "Projeler Gençlere ilham versin" Programın açılış konuşmasını Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker yaptı. CADI Projesi’nin üniversite adına önemli bir kazanım olduğunu belirten Toker, bu tür projelerin genç akademisyenler ve öğrenciler için yol gösterici olduğuna dikkat çekerek katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür etti. Alman Ulusal Ajansı’ndan 94 puan aldı Projenin yürütücüsü AKVAM Müdürü Doç. Dr. Mustafa Çoban, CADI Projesi’nin temel hedefinin bakım hizmetlerinde dijital ve yeşil becerilerle güçlendirilmiş bir ekosistem oluşturmak olduğunu vurguladı. Çoban, projenin tasarlanma sürecinde Akdeniz Üniversitesi’nin güçlü altyapısından ve çok yönlü imkanlarından yararlanıldığını ifade etti. "Akdeniz Üniversitesi bizi farklı kılıyor" Akdeniz Üniversitesi’nin sahip olduğu özgün avantajlara dikkat çeken Çoban, üniversite hastanesi, teknokent, öğrenci yurtları, kampüs içi yaşam alanları ve büyük insan sirkülasyonuna sahip yapının proje üretimi açısından önemli bir ekosistem sunduğunu belirtti. Bu bütüncül yapının CADI Projesi’nin temelini oluşturduğunu dile getiren Çoban, üniversitenin araştırma gücü, öğrenci potansiyeli, tarım altyapısı, teknokent firmaları ve kampüs içi sosyal yaşam alanlarının projelere önemli katkı sunduğunu ifade etti. Çoban, Akdeniz Üniversitesi’nin "yaşayan kampüs" modeliyle Avrupa’daki birçok üniversiteden ayrıştığını söyledi. "Avrupa’nın dikkatini çeken bir proje" Proje sahibi kuruluş adına Almanya’dan katılan BedCon Yöneticisi Zeki Çağlar da konuşmasında, projeye verilen yüksek puanın önemine dikkat çekti. Çağlar, "94 puan, Alman Ulusal Ajansı için oldukça yüksek bir değerlendirme. Proje kapsamı ve hazırlanış kalitesi, ajans tarafından da takdir edildi." dedi. "Paydaşlardan destek ve değerlendirmeler" Proje ortağı Sağlık ve Çevre Politikaları Derneği Başkanı Öğr. Gör. Mustafa Çelik, böyle kapsamlı bir projede yer almaktan duydukları memnuniyeti dile getirirdi. Antalya Valiliği adına konuşan Dr. Gülşen Elmas, projenin Antalya’nın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik vizyonuna katkı sağlayacağını ifade etti. Antalya İl Sivil Toplum İlişkiler Müdürü Hüseyin Kurtay ise slayt sunumu eşliğinde sivil toplum alanındaki çalışmalarını anlattı. Program, Dr. Nilgün Akbulut Çoban’ın CADI Projesi sunumu ile devam etti. "Kişisel verilerin korunması" Programın son bölümünde Akdeniz Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve AKVAM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Alptekin Duru, "Avrupa Birliği Projelerinde Kişisel Verilerin Korunması" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Duru, kişisel verinin tanımı ve korunmasına ilişkin kapsamlı bilgiler aktardı. "Doğru iletişimin önemi" Programın kapanışında Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Talat Öztuzsuz, CADI Projesi kapsamında kurumsal kimlik, görünürlük ve doğru iletişimin önemi üzerine bir sunum yaptı. Öztuzsuz, doğru iletişimin projelerin sürdürülebilirliğini ve toplumsal etkisini güçlendirdiğine dikkat çekti. Program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Samsun Nöroloji uzmanı uyardı: "Ciddi kafa travmaları epilepsiye neden olabilir" Halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsinin beyin fonksiyonlarının kısa süreli bozukluğu olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Akbaş, "Beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılımı sonucunda ortaya çıkan epilepsi hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkilemektedir. İnme (felç), beyin enfeksiyonları (menenjit, ensefalit vb.), ciddi kafa travmaları, doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalması vb. gibi sebepler sonucunda epilepsi nöbetleri ortaya çıkabilmektedir" dedi. Liv Hospital Samsun Nöroloji Uzmanı Dr. Abdurrahman Akbaş, epilepsi hakkında açıklamalarda bulundu. Halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinen epilepsinin beyin fonksiyonlarının kısa süreli bozukluğu olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Abdurrahman Akbaş, "Beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılımı sonucunda ortaya çıkan epilepsi hastalığı, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkilemektedir. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Hemen her yaşta görülebilen epilepsi, uzun süreli tedavi ve izlem gerektiren bir hastalıktır. Sıklıkla gençleri ve yaşlıları etkiler. Epilepsi hastalarının beyinlerindeki anormal elektriksel aktivite sonucu epileptik nöbet geçirmeye yatkınlıkları vardır. Farklı epileptik nöbet tipleri vardır. Bazı epilepsi nöbet tipleri belli bir süre devam edip, tedaviyle tamamen düzelirken, bazıları ise hayat boyu devam etmektedir" diye konuştu. "Epilepsi kalıtsal olabilir" Epilepsinin nedenlerini anlatan Uzm. Dr. Akbaş, "Beyin hücreleri, elektriksel aktivitesiyle tüm vücuda mesaj gönderir. Beyinde elektriksel aktivite her daim devam etmektedir. Beynin aktivitesindeki bozukluğa bazı durumlar yol açabilir. İnme (felç), beyin enfeksiyonları (menenjit, ensefalit vb.), ciddi kafa travmaları, doğum esnasında bebeğin oksijensiz kalması vb. gibi sebepler sonucunda epilepsi nöbetleri ortaya çıkabilmektedir. Fakat çoğu vakada epilepsinin altta yatan sebebi kesin olarak ortaya konulamamaktadır. Diğer yandan bazı epilepsi hastalarının ailesinde de bu hastalığın bulunması, epilepsinin kalıtsal bir yanının da olduğunu göstermektedir" şeklinde konuştu. "İlaç tedavisi uygulanır" Epilepsinin temel tedavisinin ‘antiepileptikler’ adı verilen ilaçlarla yapıldığının altını çizen Uzm. Dr. Akbaş, "Bu ilaçlar epilepsi nöbetlerinin ortaya çıkmasını önlemeye yöneliktir. Tedavinin başarılı olabilmesi amacıyla bu ilaçların doktor kontrolünde düzenli kullanılması gerekmektedir. Nöbet sayısında artış olursa, ilaç tedavisine başlandıktan sonra başka şikâyetler ortaya çıkarsa, başka bir hastalık tanısı konulduysa ve tedavisine başlanıldıysa, gebelik durumu varsa veya gebe kalınması planlanıyorsa uzmana başvurulmalıdır. Diğer bir tedavi seçeneği ise cerrahi tedavidir. Cerrahi tedaviye karar vermeden önce hastanın nöbetlerinin ilaç tedavisine dirençli olduğunun gösterilmesi gerekir" ifadelerini kullandı. "Hastanın başında nöbeti tamamen geçene kadar beklenilmelidir" Uzm. Dr. Akbaş, epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyle karşılaşıldığında neler yapılması gerektiğiyle ilgili, "112 Acil servis hattı aranmalı ve yardım istenmelidir. Hastanın çevresinde önlem alınmalı, zarar verebilecek şeylerden korunmalıdır, sıkı giysileri varsa giysileri gevşetilmeli (kravat, kemer gibi), gözlüğü varsa çıkartılmalıdır, başı yumuşak bir şekilde desteklenmelidir. Sabit ve rahat olacak şekilde kişiyi kasılmalarının olmadığı tarafına doğru yatırıp, tükürüğün dışarı akması sağlanmalıdır. Hastanın üzerinde epilepsi hastası olduğunu gösteren ve neler yapılması gerektiğini açıklayan bir hastalık kartı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Nöbetinin ne kadar devam ettiği takip edilmeli ve acil servis ekibine bildirilmelidir. Hastanın başında nöbeti tamamen geçene kadar beklenilmelidir. Epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyse solunum veya kalp masajı yapılmasına gerek yoktur" açıklamasında bulundu. "Epilepsi sırasında bunları yapmayın" Epilepsi nöbeti geçiren kişiye yapılmaması gerekenlerden bahseden Uzm. Dr. Akbaş şunları söyledi: "Hastanın nöbete bağlı hareketleri kısıtlanmamalıdır. Ağzına bir şeyler koyulmamalıdır. Hasta tehlikede değilse, yeri değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Nöbet tamamen sonlanmadan su veya yiyecek verilmemelidir. Nöbetin geçmesine yönelik bir şey yapılmamalıdır. Soğan, kolonya ve benzeri şeyler koklatılmamalıdır".
Mersin Otobüste darbedilen yaşlı çift davasında, sanığın 2 yıl hapis cezası yaşı küçük olduğu için düşürüldü Mersin’de otobüste darbedilen yaşlı çiftle ilgili davada yargılanan çocuk sanığa verilen hapis ve para cezaları, yaş küçüklüğü nedeniyle indirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla sonuçlandı. Olay, 15 Aralık 2023 tarihinde merkez Toroslar ilçesinde, Mersin Şehir Hastanesi’ne giden bir şehir içi otobüste meydana geldi. O dönem Tarsus’ta bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T.’nin, kalp pili bulunan, felçli ve böbrek yetmezliği hastası Ramazan Polat (77) ile eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Gencin yargılandığı davada karar Mersin 2. Çocuk Mahkemesi’nde görülen davanın son duruşmasında, sanık A.O.T.’ye 2 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın yaşının küçük olması nedeniyle cezayı 1 yıl 4 ay hapse düşürdü. Ardından sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verildi. A.O.T.’nin, olay sırasında Hamdiye Polat’ı darbetmesi nedeniyle ayrıca 2 bin 660 TL adli para cezası verildiği, bu cezanın da yine yaş küçüklüğü gerekçesiyle HAGB kapsamına alındığı bildirildi. Baba daha önce ceza almıştı Davada yargılanan baba İsmet T., daha önce görülen duruşmada 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmış, tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak tahliye edilmişti. Olayın ardından idarecilikten el çektirilen İsmet T.’nin, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü emrine ve ardından Nizip ilçesine atandığı, daha sonra ise emeklilik dilekçesi verdiği öğrenilmişti. Ramazan Polat hayatını kaybetmişti Otobüste darbedilen Ramazan Polat, olaydan yaklaşık 5 ay sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış, 2 haftalık tedavi sürecinin ardından 20 Mayıs 2024’te hayatını kaybetmişti. Dava sürecinde, ölümle olay arasındaki illiyet bağına ilişkin araştırma da yapılmıştı. Mahkemenin verdiği son kararla birlikte, çocuk sanık yönünden dava süreci HAGB kapsamında sonuçlanmış oldu. "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi" Polat çiftinin avukatı Oğuzhan Tekin, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, sanığın cezalandırıldığını ancak indirim uygulanarak HAGB kararı verildiğini söyledi. Tekin, "Sanığa 2 yıl hapis cezası verildi, ardından yaş küçüklüğü nedeniyle ceza 2 yılın altına düşürüldü ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. Bu şekilde dosya kapanmış oldu. Suç, SSC (suçu silahla işleme) kapsamında değerlendirilmiş olsa da yasal indirimler uygulandı" dedi. "İtiraz yolumuz açıktır, itirazımızı yapacağız" Tekin, ölümle olay arasındaki illiyet bağına ilişkin savcılığa yaptıkları başvurunun da sonuçlandığını belirterek, "Cumhuriyet Başsavcılığı, ölümle olay arasında illiyet bağı olmadığına karar vererek KYOK (kovuşturmaya yer olmadığı) kararı verdi. Mahkeme de bu doğrultuda kararını açıkladı. Ancak itiraz yolumuz açıktır, itirazımızı yapacağız" ifadelerini kullandı. Hamdiye Polat’a yönelik darp nedeniyle sanığa 2 bin 660 TL para cezası verildiğini de aktaran Tekin, bu ceza dışında başka bir hapis ya da ek yaptırım uygulanmadığını sözlerine ekledi. "Babam 5 ay boyunca acı içinde can verdi" Adliye önünde açıklama yapan Polat çiftinin kızı Bedriye Polat ise karara tepki gösterdi. Babasının yaşadığı süreci anlatan Polat, "Gerçekten çok sinirliyim. Babam 5 ay boyunca yataklarda acı çekerek hayatını kaybetti. İlk günden itibaren konuşma becerisini kaybetti, yürüyemez hale geldi ve tamamen yatağa bağımlı oldu. Kemikleri kırık bir vaziyette, 5 ay boyunca acı içinde can verdi. Sırf otopsi yapılmadığı gerekçesiyle olayla ölüm arasında bağ kurulmadı. Oysa babamın durumu ortadaydı" diye konuştu.