GÜNDEM - 08 Aralık 2025 Pazartesi 15:47

Çekmeköy’de çıkan çatışmada şehit olan Emre Albayrak için emniyette tören düzenleniyor

A
A
A
Çekmeköy’de çıkan çatışmada şehit olan Emre Albayrak için emniyette tören düzenleniyor

İstanbul Çekmeköy’de uyuşturucu operasyonu sırasında çıkan çatışmanın ardından ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yapılan müdahaleye rağmen şehit olan polis memuru Emre Albayrak için İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünde tören düzenleniyor.


Çekmeköy Aydınlar Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi’ndeki sabah saatlerinde meydana gelen olayda bir binada ’ateşli silah bulundurulduğu ve uyuşturucu ticareti yapıldığı’ ihbarı üzerine Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonu sırasında evde bulunan Ramazan Açik’ın polis ekiplerine ateş açması sonucu çıkan çatışmada ağır yaralanan Özel Harekat polisi Emre Albayrak, kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu. Operasyonda şüpheli Ramazan Açik etkisiz hale getirilirken, Ç.A. ve C.A. gözaltına alınmıştı.



Şehit için İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünde cenaze töreni düzenleniyor


Şehit Emre Albayrak için Fatih’te bulunan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde bir cenaze töreni düzenleniyor. Şehit Emre Albayrak’ın naaşı alana getirildi. Törene, şehidin halası Serap Satar, kuzeni Batuhan Satar ile diğer yakınları, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, şehit polisin meslektaşları katılıyor.


Albayrak’ın cenazesi, İstanbul’da düzenlenen törenin ardından memleketi Samsun’a gönderilecek. Şehidin naaşı, yarın Samsun’un Ladin ilçesindeki Avcı Sultan Mehmet Camii’nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Arnavutlar köyündeki aile kabristanında toprağa verilecek.



Çekmeköy’de çıkan çatışmada şehit olan Emre Albayrak için emniyette tören düzenleniyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20-25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki nüfus planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakımının da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır." dedi.
Adana Ailesini katleden sanık cinayetleri kabul etmedi Adana’da evde uyuyan annesi, babası ve anneannesini tabancayla öldürdüğü için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık cinayetleri işlemediğini öne sürdü. Olay, 22 Ekim 2024’te Sarıçam ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde meydana gelmişti. Annesi Minteha (61) ve babası İlyaz Aydın (53) ile anneannesi Ülfet Köse’yi (80) evlerinde uyudukları sırada tabancayla öldüren S.A. tutuklanmıştı. Sanık hakkında "kadın ve üst soya karşı kasten öldürme" suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık S.A. (27) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da avukatının yer aldığı müdafiler katıldı. Sanık savunmasında, cinayetleri kendisinin işlemediğini öne sürdü. Olay gecesi silah seslerine uyandığını iddia eden sanık, "Silah seslerini duyunca hemen acil sağlık ekipleri ve polisi aramaya çalıştım ama meşguldü. Sonradan tekrar aradım. Tabancam yan taraftaki yatak odasındaydı. Eylemi gerçekleştiren kişilerin gittiğini anlayınca maktullerin olduğu odaya gittim, yerde yatıyorlardı. Annem, babam ve anneannemi öldürmedim. 9 yıl önce bacağım kırılmıştı. Gittiğim hastanede bacağıma dinleme cihazı takıldı. Bir süre sonra bu cihazdan kulağıma ’ölürsen şehit olursun’ yönünde sesler gelmeye başladı" dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, zanlının mevcut tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl hastalığı ve cezai ehliyet bakımından değerlendirilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na sevk edilmesine ve tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Elazığ Başkan Dumandağ: ’’Ticaret Borsası olarak üreticimizin sesini en doğru şekilde duyurmaya devam edeceğiz’’ Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, "Ticaret Borsası olarak üreticimizin sesini en doğru şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Sorunları çözüme kavuşturmak için konuların bizzat takipçisi olacağız’’ dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ile Deniz Ticaret Odaları Ankara’da Müşterek Konsey Toplantısında bir araya geldi. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konsey üyeleri ve 7 bakan yardımcısının katılımıyla düzenlenen toplantıda söz alan Başkan Dumandağ, tarımda yaşanan bölgesel sıkıntıları aktardı. ’’Küresel büyüme ile ticaret eski ivmesini kaybetti’’ Dünyada ticaret savaşları ve korumacılığın yaygınlaştığını aktaran TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu "Ekonomide zor günler yaşandı. Küresel büyüme ile ticaret eski ivmesini kaybetti ve ülke ekonomisi bu gelişmelerden olumsuz etkilendi. Bizler enseyi karartmıyor, mücadeleden de vazgeçmiyoruz. İş dünyası olarak her şartta üretmeye, istihdam sağlamaya, ihracat yapmaya kararlıyız. Bugünkü gibi, devletimizi hep yanımızda görmeyi arzu ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki özel sektör güçlü olursa, Türkiye güçlü olur. Tarımsal üretimdeki gelişmeler de kaygı verici boyuta ulaştı. Bir tarafta iklim değişikliği, kuraklık ve su sıkıntısı, diğer tarafta kırsal nüfusun azalması ve elbette üretim ve lojistik maliyetlerindeki artışlar. Tüm bunlar, gıda enflasyonu, hayat pahalılığı, sanayi ve ihracatta yüksek girdi maliyeti demek. Bu alanlarda çözümler aramalı, tarımı tekrar nasıl cazip hale getirebileceğimizi tartışmalıyız. Tarımda ve sanayide su verimliliğini ön planda tutmalı, tarımsal üretim desenimizi buna uygun şekilde yeniden düzenlemeliyiz. İşte tüm bu sorunları ve çözüm önerilerini konsey toplantımızda ele aldık. Bakan Yardımcıları, ilgili bürokratlar ve konsey üyelerimizin katıldığı toplantıda piyasalarda ve sektörlerde yaşanan sıkıntıları, iş dünyasının talep ve önerilerini aktardık. Beklentimiz, el birliği ve akıl birliği ile piyasalarda, sektörlerde yaşanan sıkıntıların çözülmesi. Reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi. Üyelerimizin sorunlarını takip etmeye, dile getirmeye ve çözüm üretmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. ’’Üreticilerimizin sorunlarını çözmeden ülke ekonomisini büyütmek mümkün değildir’’ Elazığ’da üreticilerin yaşadığı maliyet baskısı, arpa fiyatlarındaki artış, pazarlama sorunları, su kaynaklı verim kayıpları ve kırmızı et piyasasındaki dalgalanmaları detaylarıyla aktaran Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, "Özellikle küçük ve orta ölçekli üreticilerin destek mekanizmalarına erişimde yaşadığı zorluklara dikkat çekmek lazım. Elazığ’ın tarım potansiyeli doğru planlama ve desteklerle çok daha ileri taşınabilir. Üreticilerimizin sorunlarını çözmeden ülke ekonomisini büyütmek mümkün değildir. Elazığ’ın tarımsal kalkınması için Ankara nezdinde yürütülen girişimlerimiz devam edecektir. Çok önemli ve anlamlı bir toplantıya katıldık. Toplantıda Konsey üyelerimiz ile birlikte tarımda yaşanan bölgesel sıkıntıları dile getirme fırsatımız oldu. Burada üreticilerimizin ve çiftçilerimizin sorunlarını en üst mercilere aktardık. Zirai don olaylarında olduğu gibi şap hastalığından etkilenen üreticilere destek verilmesi, besicilere arpa desteğinin artırılması, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fabrikalara ham madde desteği sağlaması ve nakliye maliyetlerini düşünerek bu desteğin en yakın noktadan verilmesi, tarımsal üretim çeşitliliğinin artırılması adına Kuzova ve Uluova sulama projelerinin bir an önce tamamlanması gibi sorunlar ve çözüm önerilerini anlatma fırsatımız oldu. Biz Elazığ Ticaret Borsası olarak üreticimizin sesini en doğru şekilde duyurmaya devam edeceğiz. Sorunları çözüme kavuşturmak için bizzat takipçisiyiz" diye konuştu.