ASAYİŞ - 06 Mart 2025 Perşembe 17:11

Çocuklara ilaç vererek ailelerin cinsel istismarla suçlanmasını sağlayan FETÖ’cü profesöre 25 yıl 8 ay hapis cezası

A
A
A
Çocuklara ilaç vererek ailelerin cinsel istismarla suçlanmasını sağlayan FETÖ’cü profesöre 25 yıl 8 ay hapis cezası

İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 diğer sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Mahkeme, Zoroğlu’nun 25 yıl 8 ay 22 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 diğer sanığın yargılandığı davada karar duruşması görüldü. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ve eşi tutuksuz sanık Özgül Zoroğlu hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım tutuksuz diğer sanıklar ile taraf avukatları ve müştekiler de katıldı.

Son sözü sorulan sanık Süleyman Salih Zoroğlu, "Çocuklardan birinin kurtarılması benim içimi aydınlatır. Bu beni karanlıktan çıkaracaktır. Seans kayıtları beni doğru çıkaracak şeyler çıkaracaktır. Ben uyuşturucu maddeyi insanlara verecek biri değilim. Beraatımı talep ediyorum" dedi.

Sanık Özgül Zoroğlu ise, "Eşim akademik bilgisine uygun ve asla eziyet çektirmeyecek şekilde tedavi yaptı. Evdeki çocuklarım babasını bekliyor" şeklinde konuştu. Diğer sanıklar da beraatlarını talep etti.

Kararını açıklayan mahkeme, sanık Ahmet Aktaş’ın ‘uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’ suçundan 11 yıl 8 ay 18 gün hapis ve 15 bin 600 TL adli ceza ile cezalandırılmasına hükmetti. Sanık Aktaş’a ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak’ suçundan 1 yıl 8 ay hapsine karar verilirken, mağdur Ali Mirza K.’ye karşı ‘çocuğa karşı eziyet’ suçundan 2 yıl 6 ay hapsine hükmedildi. Ahmet Aktaş’ın toplam 15 yıl 10 ay 18 gün hapisle cezalandırılmasına karar verildi.

Süleyman Salih Zoroğlu hakkında ‘uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’ suçundan 14 yıl 22 gün hapis ve 18 bin 740 TL adli para cezasına hükmedildi. Zoroğlu’nun Ali Mirza K. ve Dila B.’ye karşı işlediği ‘çocuğa karşı eziyet’ suçundan ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapsine karar verildi. Zoroğlu’nun Elanur C.’ye karşı ‘çocuğa karşı eziyet’ suçundan 3 yıl 4 ay hapsine karar verilirken, Cevdet C.’ye karşı işlediği ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak’ suçundan ise 1 yıl 8 ay hapsine hükmedildi. Zoroğlu’nun ‘şantaj’ suçundan 10 ay 4 gün, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçundan ise 10 ay hapsine karar verildi. Zoroğlu toplamda 25 yıl 8 ay 22 gün hapisle cezalandırıldı.

Öte yandan diğer 4 sanık ise tüm suçlardan beraat etti.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 20 müşteki aile ve 21 mağdur çocuğun beyanlarının alındığı belirtilmişti. İddianamede, yaşları 7 ile 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin alınan beyanlarına, mağdur çocuklarla ilişkili seans kayıtlarına, ailelere gönderilen mesaj içeriklerine de yer verilmişti. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun mağdurlara teşhis koyarak seanslar sırasında ketamin maddesi verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, bedensel ve ruhsal yönden sağlıklarının bozulmasına neden olduğu, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari girişimlerde bulunduğu, çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı yönündeki beyanlarla şikayetçi olunduğu anlatılmıştı. Sanık Zoroğlu’nun klinik ve ev adreslerinde ele geçirilen maddeler üzerinde Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme ve analizler neticesinde ketamin ve ketamin bulaşıklı madde ve materyaller tespit edildiği de açıklanmıştı. İddianamede sanık Zoroğlu’nun mağdur çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruları, hasta mahremiyetini ihlal edici uygulamaları, ebeveynlere yönelik düşmanca ifadeleri, intihar girişimlerine ilişkin pozitif pekiştirgeçlerinin temel mesleki ve etik ilkelere aykırı olduğu, eylemlerinin çocuğun duygusal istismarı kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilmişti. İddianamede mağdur çocukların hiçbirinin kliniğe cinsel istismar iddiası, şüphesi, ihtimaline bağlı bir travma sebebiyle gitmediği de belirtilmişti. Sanık Süleyman Salih Zoroğlu’nun tüm vakalara, öykülerinde bir cinsel istismar olmamasına karşın hızlıca çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) ve disosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) teşhisi koyduğu da kaydedilmişti. Başlangıçta bizzat çocukların direnç göstererek istismara uğramadıklarını, müracaat sebeplerinin bu olmadığını doktora anlatmaya çalıştığı ancak Zoroğlu’nun ensesti "Allah’ın verdiği özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak hemen anladığını" iddia ettiği ifade edilmişti. Zoroğlu’nun mağdur çocukların pek çoğunu okullarını bırakmaya, ailelerinden ayrılarak oluşturacağı evlerde kalmaya, pasaport çıkarıp yurt dışına gitmeye ikna etmeye çalıştığının tespitine de iddianamede yer verilmişti. Sanık Zoroğlu’nun bu noktada mağdurların ailelerinden şantaj yoluyla temin edeceği paraları kullanmayı planladığı, yurtdışındaki temel bağlantı noktasının da firari durumdaki FETÖ şüphelisi ablasının olduğunu ikrar ettiği iddianamede kaydedilmişti. Zoroğlu’nun mağdur çocukların bir bölümüne çeşitli zehirleyici maddeler kullanarak ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunulduğu, çocuğun bu maddeleri kullanması halinde otopside tespit yapılamayacağını söyleyerek suç işleme kararlılıklarını arttırmaya çalıştığı da iddianamede açıklanmıştı. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun 21 kez "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama", 21 kez "eziyet", 4 kez "iftira", 2 kez "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", 2 kez "şantaj", 2 kez "uyuşturucu madde kullanımını özendirme", 1 kez "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" 1 kez "özel hayatın gizliliğini ihlal etme" suçlarından toplam 96 yıldan 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan Zoroğlu’na yardım ettiği öne sürülen diğer 5 sanık hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Valiliğinden "polisin vatandaşı darp" iddiasıyla ilgili açıklama Düzce Valiliği, polis ekiplerinin bir vatandaşı tartakladığı iddiasıyla ilgili yapılan incelemede, haberde belirtildiği gibi polis ekibince herhangi bir darp olayının gerçekleşmediği, şüphelinin görevli polise hamlede bulunması üzerine polis memuru tarafından bu temasın engellediğinin anlaşıldığı, maksadını aşan haber ve hakaret içeren yorumlarda bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Düzce Valiliğinden yapılan açıklamada, "Bazı sosyal medya hesaplarından ‘Düzce Atatürk Bulvarı’nda gerginlik. Polisin tutumu tepki çekti’ başlığıyla verilen paylaşımlarla ilgili yapılan incelemede; 20 Aralık 2025 günü saat 00.12 sıralarında Atatürk Bulvarı giriş kısmında bulunan otobüs durağı civarında kavga eden şahısların bulunduğu ihbarı üzerine olay yerine polis ekibinin sevk edildiği, polis ekibince olay yerine intikal edildiğinde, mahalde bulunan esnaflar tarafından çevreye rahatsızlık verdiği belirtilen H.Y ve O.Y’nin alkollü oldukları belirtilerek şahısların bölgeden uzaklaştırılması talep edilmiş, polis ekibince şahıslar bölgeden uzaklaştırılmıştır. Söz konusu video, olay yerini gören mobese ve mahalde bulunan iş yerlerine ait kameralar birlikte incelendiğinde; haberde belirtildiği gibi polis ekibince herhangi bir darp olayının gerçekleşmediği H.Y.’nin görevli polis memuruna hamlede bulunması üzerine polis memuru tarafından bu temasın engellediği, ayrıca yine aynı video görüntülerinde polis memuru için iddia edilen ‘oğlunun yanında yapıştırırım seni’ söyleminin ’oğlunun yanında yakışmıyor sana’ şeklinde olduğu, mevcut müdahale ve sözlü ikazların zor kullanma yetkisinin orantılılık ilkesi kapsamında, yerinde ve yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bahse konu olayla ilgili görevli polis memurları için sosyal medya üzerinde yapılan maksadını aşan haber ve hakaret içeren yorumlarda bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur" denildi.
Bursa Prysmian işçileri Mudanya’da yürüdü Bursa’da Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi Prysmian fabrikası işçileri, MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin alınan eylem kararları kapsamında Mudanya’da yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Edinilen bilgilere göre, Prysmian fabrikasından çıkan işçiler Mudanya BUDO Meydanı’na kadar yürüyerek eylemlerini sürdürdü. Yürüyüşün ardından meydanda toplanan işçiler, taleplerini kamuoyuyla paylaştı. Eyleme; Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, Genel Örgütlenme Sekreteri Fehmi Elmacı, Bursa Şubesi yöneticileri, Prysmian İşyeri Sendika Başkanı Ekrem Şaş, işyeri temsilcileri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Yürüyüş boyunca işçiler, "Metal işçisi direnişin simgesi", "İşçiler açken patronlara huzur yok", "Direne direne kazanacağız" ve "Sadaka değil, toplu sözleşme" sloganları attı. Birleşik Metal-İş Sendikası, yürüyüş ve basın açıklamasına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 24 Aralık’ta açıklanan eylem kararlarının kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtti. Açıklamada, Genel Başkan Özkan Atar’ın, metal işçilerinin patronların dayattığı sefalet şartlarına boyun eğmeyeceğini, kazanılmış hakların gasp edilmesine izin verilmeyeceğini ve haklı talepler için mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceğini vurguladığı ifade edildi. Eylem, yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde sona erdi.