GÜNDEM - 19 Mart 2024 Salı 15:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan “İBB nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleri ile anılmakta”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan “İBB nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleri ile anılmakta”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Artık İBB yaptığı eserler ve hizmetlerle değil, nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleri ile anılmaktadır. Sorsanız ‘bu paralarla CHP il binası alındı’ diyorlar. Ama alındığı söylenen il binasına ödenen rakamlarla ortadaki paralar arasındaki orantısızlığı kimse izah edemiyor” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy İstanbul Havalimanı metro hattı açılışında video konferans ile katıldı.


Açılış yapılan metro hattı ile Arnavutköy - İstanbul Havalimanı arasının 8 dakikada gidilebileceğini söyleyen Erdoğan, “Bu açılışla Arnavutköy’ü Gayrettepe- Kağıthane-İstanbul Havalimanı hattına da bağlıyoruz. Arnavutköy - Gayrettepe arası 41 dakikaya düşüyor. Bu projenin Halkalı istikametindeki etabını da inşallah 1 yıl içinde hizmete sunmayı hedefliyoruz. Böylece 69 kilometrelik mesafesiyle Türkiye’nin en uzun raylı sistem ring hattını tamamlayacağız. Sadece havalimanımızın açılmasından bu yana İstanbul’a 162 kilometreye yakın raylı sistem kazandırdık. Şehrimizdeki raylı sitem ağının toplam mesafesi 362 kilometreyi buldu. Bu raylı sistemlerin büyük bölümü ulaştırma ve altyapı bakanlığımız tarafından yapılmıştır. Son 5 yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan metro uzunluğu sadece 8 kilometredir. Kalan tüm projeler ya daha önceki dönemden kalmadır, ya da bakanlığımız tarafından hayata geçirilmiştir. Hatta üzeri toprakla kapatılarak tümden iptal edilen projeler de mevcuttur. Her yeri projeyle inşa kalitesini ve yolculuk konforunu biraz daha ileri taşıyan İstanbul metroları, dünya standartlarının en üst sınıfında yer alıyor. Her biri İstanbul ulaşımına hayati birer nefes borusu işlevi gören bu raylı sistem hatları olmasaydı, bugün şehrin içine düşeceği durumu milletimizin takdirine bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.



“İBB yaptığı eserlerle değil, deste deste para görüntüleri ile anılmaktadır”


İstanbul’un ulaşım sorununun çözümü için İBB’nin de üzerine düşenleri yerine getirmesi gerektiğini savunan Erdoğan, “Bugün İstanbul yollarını gösteren ekranlara baktığınızda günün çoğunda yolların kırmızı olduğunu görürsünüz. Yol yapmayı, tünel yapmayı, köprü yapmayı, metro yapmayı, vapur işletmeyi, mevcut ulaşım hatlarını verimli çalıştırmayı bilmeyen bir belediye yönetiminin yol açtığı bu acı tablo, İstanbul’un hakkı değildir. Bırakın yeni projeler geliştirmeyi, sorunsuz sıkıntısız işleyen bir sistemi devam ettirmeyi bile beceremediler. Bu zihniyet görevde olduğu müddetçe İstanbul’un trafik çilesi daha da artacak. İstanbul gerçek belediyeciliği ziyadesiyle hak etmektedir. İstanbul’da sadece iş bilmez, eser ve hizmet fukarası değil tıpkı 1989’da olduğu gibi kirlenmiş bir yönetim vardır. Artık İBB yaptığı eserler ve hizmetlerle değil, nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleri ile anılmaktadır. Sorsanız ‘bu paralarla CHP il binası alındı’ diyorlar. Ama alındığı söylenen il binasına ödenen rakamlarla ortadaki paralar arasındaki orantısızlığı kimse izah edemiyor. Bir taraftan üst geçitlerin gövdesine israf değil derken, diğer taraftan deste deste dolarlarla neyi nerede harcıyorlar belli değil. Şimdiye kadar yapılan açıklamaların hepsi bir öncekini tekzip etti, şüphe bulutlarını dağıtmak bir yana daha da arttırdı. Hesap uzmanıyım diyerek övünenlerin ise hiçbir yerde sesi soluğu çıkmıyor. İstanbul’u depreme hazırlığı ile, ulaşımı ile, çevresi ile geriletenler, siyaseti de kirleterek hem şehre hem ülkeye çok büyük kötülük yapmışlardır. Geciken eser ve hizmetleri telafisi vakit ve kaynak meselesidir. Ama kirlenen siyasetin bedeli gençlerin kalbide oluşturacağı soru işaretleri sebebiyle nesiller boyu sürecektir” şeklinde konuştu.


“Adeta ir dejavu yaşıyor, ayın filmi yeniden izliyor gibiyiz”


Mevcut İBB yönetimini 1980-1990 yılları arasındaki İstanbul belediyesi yönetimine benzeten Erdoğan, “Milletimiz benzeri durumlara 1980 -1990’lı yıllarda şahit oldu. 1989’da İstanbul’da, Ankara’da, daha pek çok şehirde CHP’li belediye yönetimlerinin hesabını veremedikleri pis işler yüzünden ülkemizde çok büyük tartışmalar yaşandı. Bu ülkenin tarihine İSKİ skandalı diye bir rezaleti bu CHP yazdırdı. Sonuçta milletimiz 1994 seçimlerinde bunların hepsini tasfiye etti. Aradan geçen bunca yıldan sonra adeta bir dejavu yaşıyor, aynı filmi yeniden izliyor gibiyiz. İsimler farklı ama kafalar aynı. Kepazelikler aynı. Bu ülkeye de yazık, bu şehirlere de yazık. İnşallah 31 Mart’tan sonra şehirlerimiz tüm bu tartışmaların uzağında, eser ve hizmet gündemli hayatlarına yeniden dönecekler. İstanbul Sistem İstanbul projesi ile keyfi, kibirli ve kirli zihniyetlerden kurtulup, programlı planlı projeleri adil bir yönetime kavuşacak. İstanbul depreme hazırlık için 650 bin yeni konutu konuşacak. İstanbul bin kilometreyi bulacak raylı sistem ağırlıklı yeni ulaşım projelerini konuşacak. İstanbul her bireyini kucaklayan sosyal belediyecilik faaliyetlerini konuşacak. İstanbul tarihi ve kültürel varlıklarının ihyası ile maziden atiye kurulan köprüyü konuşacak. İstanbul belediye başkanının maceralarını, kibirli hırslarını değil, şehrine yaptığı eserleri, hizmetleri konuşacak. İstanbullu başı dara düştüğünde nerede olduğu belli olmayan değil, yanı başında derdi ile dertlenen bir yönetimi bulacak. İşte o zaman İstanbul geleceğine tekrar umutla ve güvenle bakabilecek” diye konuştu.




Cumhurbaşkanı Erdoğan “İBB nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleri ile anılmakta”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.