POLİTİKA - 15 Eylül 2023 Cuma 13:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğretmenlere müjde

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğretmenlere müjde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız" dedi.


Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Törenine bir konuşma yaptı. 3 aylık yaz tatilinin ardından Pazartesi günü öğretmen ve öğrencilerin buluştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aydınlık yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi yetiştirmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan kıymetli öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Mesleğini tutku ile icra eden idealist bir öğretmenin milletimize yaptığı hizmetleri anlatmaya kelimeler kifayet etmez. Rabbim tüm öğretmenlerimizden razı olsun diyorum. Üzerimde hakkı ve emeği olan saygıdeğer öğretmenlerimi burada bir kez daha saygıyla anıyor vefat edenlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Aydınlık yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi yetiştirmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan kıymetli öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Yine bu vesilesiyle Necmettin Yılmaz ve Aybuke Yalçın gibi görevi başında şehit edilenleri rahmetle yad ediyorum. Türkiye’nin müreffeh yarınlarını için mücadele ederken bizden kopartılan öğretmenleri hiçbir zaman unutmadık unutmayacağız. İnsanımızın gönlünü fetheden şehit Aybüke Yalçın’ın ismini ülkemizin en büyük petrol rezervine sahip Cudi Gabar’daki petrol sahasına verdik. Günlük 100 bin varil üretim yapacak petrol sahamız Türkiye’ye değer kattıkça şehidimizin adı da nesilden nesle aktarılmaya devam edecektir. Bu sene Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. 29 Ekim tarihinde millet olarak bu önemli yıl dönümüne ulaşmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız. Bu topraklardaki bin yıllık şanlı mazimizden aldığımız cesaret ve ilhamla devletimizin ikinci asrına çok büyük bir heyecanla gireceğiz. Geçen sene Cumhuriyetimizin 100. yılına bir selam mahiyetinde Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu kamuoyumuz ile paylaşmıştık" dedi.


Farklı görüşlerden insanların Türkiye Yüzyılı vizyonunu sahiplenmesinin devleti yönetenler olarak kendilerine cesaret verdiğini güven aşıladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun siyasi bir söylemden öte ayakları yere basan, tutarlı, kapsamlı hedefler bütünü olduğunun görülmüş olduğunu ifade etti.



"Ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz"


Mayıs ayındaki seçimlerde milletin Türkiye Yüzyılı’na olan güçlü desteğinin teyit edildiği kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiklalden istikbale kurduğumuz bu köprüyü inşallah güçlendireceğiz. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi 85 milyon el ele, gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz. Tarih boyunca nice engeli aşan, nice saldırıyı püskürten, nice oyunu bozan, nice imkansızı başaran mücadeleci bir milletin evlatları olarak bu hedefimize de ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Böylesine kendimizden emin ve iddialı konuşmamızın arka planında 21 yıllık emek, özveri ve çalışma vardır. Biz ne yaptığımızı 21 yılda neyi başardığımızı çok iyi biliyoruz. Biz kendimizi de milletimizi de Türkiye’nin potansiyelini de biliyoruz. Çünkü biz 2002’den beri boş durmadık. Türkiye Yüzyılı’na giden yolun önündeki taşları temizledik, alt yapısını kurduk. Eğitimden teknolojiye, ulaştırmadan savunmaya, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda çok ciddi hazırlık yaptık. Bu süreçte eğitime daima özel önem ve öncelik verdik. Bakınız 2002 yılında göreve geldiğimizde derslik sayımız 343 bindi. Bugün bu sayı iki kata yakın artışla 620 bine çıktı. 21 sene önce yaklaşık 500 bin öğretmenimiz varken şimdi 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Hali hazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80’ini biz atadık. Rekor sayıdaki atamalar yanında öğretmenlik meslek kanununu hayata geçirerek öğretmenlerimize ilave mali ve ekonomik haklar tanıdık. Şimdi bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız. Milli Eğitim Burslusu lisans üstü öğrencilerimizin burslarını da okudukları okulların şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında bir zam yapmış oluyoruz. Her iki müjdemizin de hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.


Eğitimin kurumlarındaki alt yapı problemlerini önemli ölçüde çözdüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Okullarımızdaki 560 bin etkileşimli tahta sayısını 2023 yılı sonuna kadar 620 bine ulaştıracağız. Okullarımızın fiziki alt yapısı yanında darbeci zihniyetin eğitim sisteminde açtığı tahribatı da giderdik. Meslek liselerine üvey evlat muamelesi yapan katsayı adaletsizliğine son verdik. Ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağını kaldırarak kız evlatlarımızın eğitimdeki önünü açtık. Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak hem velilerimizi büyük bir yükten hem de öğrencilerimizi kırtasiye kırtasiye dolaştırmaktan kurtardık. Hayatın dinamizmi içinde yeni ihtiyaçların ortaya çıkması gayet doğaldır. Sadece teknolojik imkanlar değişmedi. Aynı zamanda insanlar değişti. Talepler değişti. Karşı karşıya kalınan sorunlar değişti. Tüm bunlarla birlikte elbette beklenti ve istekler de değişti. Hayata dair her alanda köklü değişimler yaşanırken eğitim yöntemlerinin, araçlarının ve müfredatın aynı kalması düşünülemez. Biz böyle gelmiş böyle gitsin zihniyetinin bedelini ağır ödemiş bir ülkeyiz. Pırıl pırıl çocuklarımızı yasakçı, tek tipçi, eğitim sisteminin paslanmış dişlileri arasında kaybettik. Sınav odaklı, sınavlardaki başarıya odaklı bakış açısı ne yazık ki eğitim sistemimizin yarayan kanalarından biri oldu. Düşünmeye, sorgulamaya, öğrencilerimizi sanat, spor, bilim gibi farklı alanlardaki kabiliyetlerini keşfetmeye önem verilmedi. Milletimizi asırlardır ayakta tutan manevi değerler örselendi, yok sayıldı. Devlet vatandaşlarımızın talepleri karşısında kör sağır kesildi. Tüm bu acı tecrübelerimizin ışığında artık şunu çok net görebiliyoruz, eskiye öykünerek zamanın gerisinde kalarak hiçbir yere varamayız.85 milyon olarak hepimizin 1. önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı görüşlerine açığız. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun. Ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kakafoniye mahkum edilmesin. Aynı durum darbe anayasası yerine ülkemizi sivil, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ile buluşturma hedefimiz için de geçerlidir. Türk demokrasisi sivil anayasa yapacak olgunluğa ulaşmış, 15 Temmuz ihanetinden alnının akıyla çıkarak rüştünü ispat etmiştir. Cumhuriyetin 2. Asrındaki yolculuğunu sivil bir anayasa ile yapmamız amaçlarımıza daha kolay ulaşmamızı sağlayacaktır. Elbette yeni anayasamızı bizim her zaman ve her yerde ifade ettiğimiz gibi 4 ana sütun üzerine inşa etmeyi hedefliyoruz. Bunların da tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri olduğunu ısrarla söylüyoruz. Devletimizin bekası milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü ayyıldızlı bayrağımızın temsil ettiği bağımsızlık bizim kırmızı çizgimizdir” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’li Milletvekili Tanrıkulu’ya tepki


CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’ya TSK’ya yönelik sözlerine üzerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bir tane sözde bir milletvekili çıkmış benim Mehmetçiğime saldırıyor. Ama mensubu olduğu ana muhalefet partisi kalkıp da bu milletvekili müsveddesine en ufak bir söz söylemiyor. Veya bir müeyyide uygulamıyor. Şu anda bu topluluk, bu sözde milletvekillerine gerekli dersi gerektiği zaman en ideal şekilde verecek kalitededir. Biz Mehmetçiğimize hiçbir gücün dokunmasına müsaade etmeyiz" ifadelerini kullandı.



"Küresel güç odaklarının özendirdiği sapkın akımlarla mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz"


Türkiye Yüzyılı’nın her konu olduğu gibi eğitimde de yeni bir dönemin kapılarını aralayacağına inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılın tecrübesi, halkın talepleri ve günün ihtiyaçları doğrultusunda bazı projelerin hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi.


Öğretmenlerin lisans programlarında öğretmen istihdamı ve mesleki geliştirme süreçlerini yeniden ele aldıklarını ifade eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Burada amacımız öğretmenlerimizin hem mesleklerini daha huzurlu icra etmelerini hem de evlatlarımızın daha başarılı yetiştirilmelerini sağlamaktır. Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya araçlarının gençlerimizin arasında kullanımının yaygınlaşması yeni problemleri beraberinde getirmektedir. Ekran bağımlılığı, odaklanma sorunu, kişisel bilgilerin bilinçsizce paylaşılması, ciddiyet ve disiplin eksikliği bunlardan sadece bir kısmıdır. Bu sıkıntıların önüne geçecek adımları atıyoruz, atacağız. Dijital mecraların dili kısırlaştıran etkisi karşısında Türkçemizin iyi konuşulması, güzel yazılması ve okunmasını teşvik ediyoruz. Öğrencilerin kelime hazinelerini kavram bilgilerini ve düşünme becerilerini geliştirmeleri için her türlü çabayı göstereceğiz. Küresel güç odaklarının özendirdiği sapkın akımlarla mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz. Aile müessesini koruyacak, çocuklarımızı ailevi değerlerimizin aydınlık rehberliğinde yetiştireceğiz. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklarla mücadele etmek nasıl görevimiz ise küresel çetelerin dayattığı sapkınlıklarla mücadele etmek de asli vazifemizdir. Yeninin peşinden koşarken geçmiş kazanımlarımıza halel getiremeyiz. Eğitime dair konularda geçmişin başarılarının devam ettirilmesi çok önemli. Yıkarak değil üzerine koyarak gideceğiz. İyi projeleri sahiplenerek varsa eksiklerini tamamlayacağız. Şimdiye kadar hükümet olarak bu anlayış ile hareket ettik. Mesleki eğitimde yakın dönemde devreye aldığımız projelerle ülkemizin iş gücü ihtiyacının karşılanması noktasında çok iyi bir konuma geldik. Okul, sanayi ve aile işbirliğini çok güçlü bir şekilde tesis ederek bu alanda kanayan yaramıza çare ürettik. Şehirlerimizin nüfusunun ve çalışan sayımızın artması neticesinde ortaya çıkan okul öncesi eğitim kurumu ihtiyacını süratle gideriyoruz. Çıraklık eğitimi yeniden rayına oturttuğumuz ve takdirle karşılanan bir başka başarı hikayemizdir. İnşallah bu projeleri güçlendirerek yola devam edeceğiz"



"Deprem bölgesindeki çocuklarımızın eğitimde sıkıntı olmaması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz"


6 Şubat depremlerinin eğitim ve öğretimde açtığı yaraları sarmanın en öncelikli gündem maddeleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asrın felaketinde 936 okul, 11738 dersliğimiz kullanılamaz hale geldi. Planladığımız okul ve derslik sayılarına ilaveten acil ihtiyaç duyulan yeni 2 bin 571 dersliğimizi açtık. Toplam 15 bin 720 dersliğimizi ise gelecek sene hazır hale getireceğiz. Bugüne kadar bölgedeki 48 bin dersliğimizin bakım onarım çalışmasını yaptık. 11bin konteynırımızın hazırlanarak öğretmenlerimizin hizmetine sunuldu. Deprem bölgesindeki çocuklarımızın eğitimde sıkıntı olmaması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Öğrencilerimizden yarınlara heyecanla ve umutla bakmalarını ama şu 4 kelimeyi de unutmamalarını oku, düşün, uygula, neticelendir. Kendilerini geleceğe çok iyi hazırlamalarını bunun için çok iyi okumalarını, öğrenmelerini, araştırmalarını istiyorum" diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğretmenlere müjde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.