EKONOMİ - 08 Aralık 2023 Cuma 13:32

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz"

Türkiye’nin nominal dolar bazında şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. OVP’ye göre bu yılı yüzde 4,4 civarında bir büyüme ile kapatmayı ön görüyoruz. 2024’ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin bir şekilde düşüş gerçekleşecek" dedi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomi zirvesine katıldı. Toplantıda konuşan Yılmaz, Türkiye ekonomisinin yılsonu rakamları ve gelecek dönemdeki gidişatına ilişkin bilgiler verdi. Yılmaz, ekonomide belirsizliği azaltacak ve öngörülebilirliği artıracak çalışmalara hız verdiklerinin altını çizerek, "Yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı öncelikli hale getiren politikalarla, sürdürülebilir büyümeyi ve kalkınmayı öngörüyoruz. Hazırladığımız 5 yıllık kalkınma planımız ve OVP ile de politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık" ifadelerini kullandı.



"Türkiye ekonomisi 20 yıllık süreçte yıllık ortalama 1,8 puan dünya ekonomisinin üzerinde büyüme performansı sergiledi"


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Merkez Bankası’nın güncellenmiş para politikasını hayata geçirdiğini söyleyerek, "Maliye politikalarını disiplinli bir şekilde depremin ortaya çıkardığı ekstra harcamalara rağmen disiplini elden bırakmamaya devam ediyoruz. Son 20 yılda Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydetti. Aynı dönemde dünyanın ortalama yıllık büyüme oranı 3,6 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi 20 yıllık süreçte yıllık ortalama 1,8 puan dünya ekonomisinin üzerinde büyüme performansı gerçekleştirdi" diye konuştu.



"2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz"


Türkiye’nin nominal dolar bazında şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu kaydeden Yılmaz, "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Şu anda 12 aylık geriye gittiğimizde zaten bunu yakalamış durumdayız. Bu yılın ilk 9 ayında 4,6 büyüme kaydettik. Dünyanın yine yüzde 3 ve hatta yüzde 3’ün altında büyümesi öngörülen bir dönemde, 4,6 bir büyüme sağlıyoruz. Depreme rağmen ve enflasyon tedbirlerine rağmen büyümemizi belli bir hızda devam ettiriyoruz. OVP’ye göre bu yılı yüzde 4,4 civarında bir büyüme ile kapatmayı ön görüyoruz" şeklinde konuştu.



"2024’ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin bir şekilde düşüş gerçekleşecek"


Enflasyonun aylık bazda oldukça önemli oranda düştüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Çekirdek enflasyon yüzde 2’nin altına inmiş durumda. 2024’ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin bir şekilde düşüş gerçekleşecek. İhracatımız çok iyi gidiyor. Dünya daraldığı halde ihracatımız gerçekten güçlü bir performans gösteriyor. En son Kasım ayında 23 milyar doları aştık. Türkiye’nin tarihindeki en yüksek Kasım ayı ihracatı oldu. Yıllık bazda ise OVP’ye göre 255 milyar doları aşmayı hedefliyoruz."



"Rezervlerimiz 140 milyar doları aştı, bu da Türkiye için bir rekor"


Merkez Bankası’nın yeni bir politika izlediğini belirten Yılmaz, "En yakından sonuçları gördüğümüz rakamlardan birisi de rezervlerimiz. Geçtiğimiz Mayıs ayında brüt rezervlerimiz 98,5 milyar dolara kadar düşmüştü. Dün itibariyle yapılan duyuruda, 140 milyar doları aşmış durumdayız. Bu da Türkiye için bir rekor. Bir taraftan bütçe açığını kontrol ederken diğer taraftan da cari açığını aşağı çekme gayretindeyiz. Son dönemde ciddi anlamda da cari açıkta bir düzelme var. Yılın ilk yarısında daha yüksekti. İkinci yarısındaki 4 aylık cari açığa bakarsanız, yılsonu itibariyle 4-5 milyar dolar seviyelerinde bir düzeye inmiş durumda. Yılsonu itibariyle cari açığımız yüzde 4’ler seviyesine düşmüş olacak" dedi.



’’Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Adası’nda Türk-Yunan dengesi fevkalade önemlidir’’


Zirveye katılan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise şöyle konuştu: "Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’tan buralara baktığım zaman umutlanıyorum. Çünkü istikrarın devamı ile ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin potansiyelinin yakalanması noktasındaki tedbirlerle, yeni yüzyılda her şey daha iyi olacaktır. Kıbrıs kuruluş anlaşmalarında da ifade edildiği gibi Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Adası’nda Türk-Yunan dengesi fevkalade önemlidir. Bu bölgedeki istikrarın devamıyla, Doğu Akdeniz’deki zenginliklerin ekonomiye yansıması ve tabi ki Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin de elbette çok önemi vardır. Dolayısıyla dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretini yakından izledik."



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Sıfır aldığı motosikleti çalındı, yanmış halde bulundu Bursa’da 2 ay önce sıfır aldığı motosikleti çalınan Abdulkadir Uludağ, motorunun yanmış halde bulunduğu haberini aldı. Motosikletin kasasındaki 40 bin lirası da kaybolan Uludağ, şüphelilerin bulunmasını istedi. Bursa’nın Yıldırım ilçesi Mollaarap Mahallesi’nde yaşayan Abdulkadir Uludağ’ın (24), 2 ay önce 54 bin liraya sıfır aldığı motosikleti, gece saatlerinde evinin önünden çalındı. 5 Temmuz gecesi, motosikletli 2 kişi Sertan Sokağa girerek Uludağ’ın motosikletinin direksiyon kilidini kırdıktan sonra olay yerinden uzaklaştı. Hırsızlık anı çevredeki güvenlik kameralarına yansıdı. Sabah motorunun çalındığını fark eden Uludağ, durumu hemen polise bildirdi. Daha sonra sabah saatlerinde polis ekiplerine Mollafenari Mahallesi Kestanelik Caddesi üzerinde yanmış bir motosiklet ihbarı geldi. Olay yerine giden ekipler, motosikletin şase numarasından motosikletin Abdulkadir Uludağ’a ait olduğunu tespit etti. Ayrıca, motosikletin kasasında 40 bin lira olduğu, ancak paranın ne olduğu bilgisine ulaşılamadı. Polis, motosikleti yakan ve çalan kişileri yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor. Sıfır aldığı motosikletini sadece 2 ay kullanabildiğini vurgulayan Abdulkadir Uludağ, "Temmuz ayının 4’ünü 5’ine bağlayan gece saat 1 civarında eve geldim. Sabah saat 7’de kalktığımda motorumun yerinde olmadığını fark ettim. Hemen telaşla polisi aradım. Polis ekipleri çevredeki güvenlik kamera kayıtlarına baktı. Kayıtlarda, motosikletli iki şahsın sokağıma girip motorumu aldığı, kapının önünde direksiyon kilidini kırdığı ve motoru alıp götürdüğü görülüyor" dedi. Motorun kasasındaki 40 bin liranın da bulunamadığını iddia eden Uludağ, "Daha sonrasında polis merkezine yanmış bir motosiklet ihbarı geliyor. Olay yerine giden ekipler şase numarasına baktı ve bana ait olduğu anlaşıldı. Benim için asıl önemli olan, motorun kasasında 40 bin lira param vardı. Birisi parayı koyduğumu gördü, parayı aldı ve iz bırakmamak için motoru yaktığını düşünüyorum. Bu parayı, motoru, hepsini dişimle tırnağımla biriktirdim. Şimdi benim motorumu yakan kişi yarın bir başkasının evini ya da arabasını yakmaz mı. Bu şahıslar yakalanmazsa cesaret bulacaklar. Ben adalet istiyorum. Bu kişilerin cezalarını çekmelerini istiyorum" diye konuştu.
Bursa İzmir’de yangından kurtarılan hayvanlar Bursa’da tedaviye alındı İzmir’deki orman yangınından kurtarılan bir çok hayvan Bursa’daki HAYTAP Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne getirilerek burada tedavi altına alındı. Sağlıklarına kavuşan canlar, hayatlarının sonuna kadar çiftlikte yaşamaya devam edecek. İzmir’in farklı yerlerinde meydana gelen orman yangınlarının ardından bölgeye giden Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ekipleri, yangından etkilenen hayvanları güvenli bölgelere taşıyarak tedavi altına aldı. Yangından kurtarılan 2 eşek, 3 keçi, 2 horoz, civcivler, 16 köpek ve 3 kedi Bursa’daki HAYTAP Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne getirildi. HAYTAP yetkilileri, ilk müdahaleleri olay yerinde kurulan sahra çadırında gerçekleştirdi. Ardından nakledilen hayvanların tedavi süreci Bursa’daki çiftlikte devam etti. Tedavileri tamamlanan hayvanların, hayatlarının geri kalanını bu merkezde geçirilecek. Doğal afet ve travmatik durumlardan kurtarılan canlıların bu merkeze geldiğini söyleyen HAYTAP sorumlusu Gökberk Biçen, "Bunun gibi İzmir Bergama ve Dalaman’da da merkezlerimiz mevcut. Doğal afetler ve çeşitli travmatik durumlardan kurtardığımız canları bu alanlara getiriyoruz. Burada hem rehabilitasyonları hem de sağlık kontrolleri yapılıyor. Tedavileri tamamlandıktan sonra hayatlarının sonuna kadar burada yaşamaya devam ediyorlar" dedi. Biçen, merkezde bulunan hayvanların hiçbir şekilde kesime gönderilmediğini ya da satılmadığını vurgulayarak, "Himayemiz altındaki tüm canlar ölene kadar burada koruma altında kalıyor" dedi. Yangından kurtarılan hayvanların çoğunun Ödemiş’ten geldiğini ifade eden Biçen, sahada büyük bir ekip ve sivil toplum desteğiyle çalıştıklarını, ilk müdahalelerin ardından hayvanların Bursa’ya nakledildiğini belirtti. Yapılamayan tedavilerin ise özel kliniklerde sürdürüldüğünü söyledi. Afet bölgelerinden gelen hayvanların psikolojik olarak da etkilendiğine dikkat çeken Biçen, "Bu travmaların iyileşmesi zaman alabiliyor. Onlara bu zamanı tanıyoruz. Rehabilitasyon sürecini tamamladıktan sonra çiftliğimiz hafta sonları ziyaretçilere açılıyor. Ziyaretçiler onların yeniden hayata tutunduğunu görebiliyor" dedi.
Samsun Başkan Doğan: "Samsun, kuzeyin üretim merkezi olacak" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın "Yerel Kalkınma Hamlesi Programı" kapsamında Samsun’da desteklenecek sektörleri açıklamasını değerlendirerek, "Samsun üretim merkezi olacak; Samsun’un evladı doğduğu yerde doyacak" dedi. Başkan Halit Doğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Yerel Kalkınma Hamlesi Programı" kapsamında Samsun’da desteklenecek sektörleri kamuoyuyla paylaştı. Program kapsamında Samsun’da desteklenecek yatırım konuları şu şekilde belirlendi: "Silah ve silah parçaları üretimi, akıllı filtre sistemleri üretimi, metal ve kauçuktan ticari araç aksam ve parçaları üretim tesisi, tıbbi cihaz üretimi." Başkan Doğan, "Bugün geldiğimiz noktada Samsun; Makine Kimya Endüstrisinin savunma sanayi yatırımlarından, yabancı firmaların otomotiv alanındaki ilgisine; tıbbi cihaz üretiminden sanayi yatırımlarına kadar birçok alanda yatırımcıların gözdesi haline geldi. Samsun’umuz artık yatırımın adresi" diyerek şehrin sanayi vizyonuna vurgu yaptı. Açıklamasında emeği geçenlere de teşekkür eden Başkan Doğan, "Bu süreçte başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız ve Milletvekilimiz Sayın Mehmet Muş’a, kıymetli milletvekillerimize, Sayın Valimize ve tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı. Başkan Doğan açıklamasını, "Hedefimiz belli; Samsun üretim merkezi olacak, Samsun’un evladı doğduğu yerde doyacak" sözleriyle tamamladı.
Bayburt Bayburt tapu müdürü hem okuyor hem yazıyor: Genç müdür 8 üniversite bitirdi 9 şiir kitabı yazdı Bayburt’ta tapu müdürü olarak görev yapan 36 yaşındaki Recep Karaaslan, genç yaşta 8 üniversite bitirdi, 9 şiir kitabı yazdı. Bayburt’un tarihi yapısından ve doğal güzelliklerinden etkilendiğini kaydeden Karaaslan, son şiir kitabını yazarken Çoruh Nehri’nden ve Bayburt Kalesi’nden ilham aldığını söyledi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde 14 yıldır görev yapan Karaaslan, yaklaşık 3 yıldır Bayburt Tapu Müdürlüğünde müdür olarak görevini sürdürüyor. 2 lisans ve 4 ön lisans bölümlerinden mezun olan, 2 farklı üniversitede yüksek lisans eğitimlerini tamamlayan 36 yaşındaki genç müdür Karaaslan, okuduğu bölümlerle 8 diplomanın sahibi oldu. Yaklaşık 10 yıldır şiir yazan, 9 şiir kitabı bulunan Karaaslan, yoğun iş temposuna rağmen okuma ve yazma tutkusundan vazgeçmiyor. Kocaeli Üniversitesi Emlak Yönetimi, Atatürk Üniversitesi Adalet, Atatürk Üniversitesi Halkla İlişkiler, Anadolu Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Anadolu Üniversitesi İşletme, Anadolu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerini bitiren Karaaslan, Kocaeli Üniversitesi İşletme ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Liderlik alanlarında yüksek lisans eğitimlerini tamamlayarak, diplomalarını aldı. İlk şiir kitabını 2015 yılında çıkaran Karaaslan, Bayburt’ta görev yaptığı sırada 9’uncu ve son kitabı olan ’Dilimde Tüh Bitti’ isimli kitabını yazdı. Karaaslan’ın kaleme aldığı Dilimde Tüh Bitti kitabında gurbet, yalnızlık ve uzaklık temalı şiirler yer alıyor. 10 yılda 9 şiir kitabı yayınlandı 10 yıldır şiir yazan, kaleme aldığı şiirleri kitap olarak yayınlanan Karaaslan, "Bayburt’ta, tapu müdürü olarak görev yapıyorum. 14 yıldır devlet memuruyum, yaklaşık 10 yıldır şiir yazıyorum. Bu 10 yılda 9 tane şiir kitabım yayınlandı. Bunlardan en sonuncusu Dilimde Tüh Bitti, Bayburt’ta yazdığım bir eser. İçimdeki okuma aşkıyla 2 yüksek lisans, 2 lisans ve 4 ön lisans olmak üzere 8 üniversite bitirdim" diyerek konuştu. "Şiir yazarken kendimi daha mutlu hissediyorum" "Şiir benim için bir kaçış, bir liman" diyerek konuşan Karaaslan, gençlere, çocuklara şiirden ve edebiyattan uzak kalmamaları konusunda tavsiyelerde bulunarak, "Şiiri seviyorum, şiir yazarken kendimi daha mutlu ve mesut hissediyorum. Etkilendiğim şairlerin, yazarların başında İsmet Özel geliyor. Daha çok serbest şiir yazıyorum. Tüm çocuklara, gençlere, herkese edebiyattan uzak kalmamalarını, şiirle bütünleşmelerini tavsiye ediyorum" dedi. Çoruh Nehri ve Bayburt Kalesi ilham kaynağı oldu Son kitabını yazarken Çoruh Nehri’nin coşkun dalgalarından ve Bayburt Kalesi’nin heybetinden ilham aldığını belirten Karaaslan, "Bayburt’ta bulunduğum süre zarfında Bayburt’un tabiatı, doğası özellikle içindeki Çoruh Nehri akışkanlığıyla, insanın içine nüfuz eden dalgalarıyla beni besleyen bir unsur oldu. Aynı zamanda Bayburt’un dizinin dibinde yattığı Bayburt Kalesi, şiirime farklı bir maneviyat, lezzet ve unsur kattı" şeklinde konuştu.