EKONOMİ - 09 Mayıs 2024 Perşembe 22:22

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak"

İSTANBUL (İHA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamaktır. Aşama aşama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Gelecek yıl enflasyonun yüzde 20’nin altına düşmesini öngörüyoruz. Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz. Yapısal reformlarla, para politikalarıyla, mali politikalarla bunu adım adım gerçekleştireceğiz" dedi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen "Türkiye’nin Gücü Ödülleri" programına katıldı. Yılmaz, programda yaptığı konuşmada Türkiye’nin ekonomik verileri ile enflasyonla mücadele gibi konularda açıklamalarda bulundu. Enflasyon ile mücadelenin öncelikleri olduğunu söyleyen Yılmaz, Mayıs ayı itibariyle enflasyonda düşüşün görüleceğini söyledi. Yılmaz, "Ekonomide dengeli büyümeyi sağlarken kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz" dedi.



Cevdet Yılmaz, konuşmasına İsrail’in Gazze saldırılarını hatırlatarak başladı. Yılmaz, "Gazze’de kimin nerede durduğu tarihe kaydedilecektir. Uluslararası sistemin çalışmadığını gösteren en büyük örnektir Gazze’de yaşananlar. Hangi dine mensup olursa olsun, hangi coğrafyada yaşıyorsa yaşasın bu zulme karşı duranları kutluyorum" ifadelerini kullandı.



"Dünya ortalamasının üzerinde ekonomik büyüme performansı gösterdik"


Küresel anlamda ekonomik olarak zor dönemlerden geçildiğini ifade eden Yılmaz, "Küresel ortama baktığımızda ekonomik anlamda çok olumlu bir dönemden geçmediğimizi görüyoruz. Bölgemizde de jeopolitik gerginlikler, savaşlar yaşanıyor. Bunun üzerine geçtiğimiz yıl depremi yaşadık. Dünyada talep daralmasına rağmen tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye geçen yılı yüzde 4,5 büyüme ile kapattı. Dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3’tü. Dünya ortalamasının üzerinde bir ekonomik performans gösterdik" dedi.



Milli gelir artışından da bahseden Yılmaz, "Geçen yıl ekonomimiz 1.1 trilyon doları aştı. Kişi başına düşen milli gelirimiz 13 bin doları aştı. Bu rakamlarla hacim olarak ekonomimiz dünyanın en büyük 17’inci ekonomisi olarak kayıtlara geçti. Son 20 yılda sadece rakamlarımız büyümedi. Niteliksel bir büyümeye de şahit olduk. Alt orta gelir gurubundan, üst orta gelir grubuna yükseldik. Şimdi yüksek gelirli ülkeler ligi eşiğindeyiz. Yüksek gelirli ülkeler liginde Dünya Bankası kriteri kişi başına düşen gelir 13 bin 845 dolar. Türkiye önümüzdeki dönemde bu eşiği atlayarak yüksek gelirli ülkeler ligine dahil olacaktır" diye konuştu.



"Kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz"


2024 yılında iç dış talebin dengelendiği bir yıl olmasının öngörüldüğünü belirten Yılmaz, "Ekonomide dengeli büyümeyi sağlarken, kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz. Tüketimi dengelememiz lazım, ihtiyacımız olmayan tüketimi azaltmalıyız. Tüketimden elde ettiğimiz tasarrufları üretken alanlara kanalize etmeliyiz. Kamuda ve özel sektörde daha fazla tasarruf yapmalı ve bu tasarrufu verimli alanlara aktarmalıyız. Bunu gerçekleştirme gayretindeyiz" dedi.



"Cari işlemler açığı geriledi"


Cari işlemler açığı ile ilgili de konuşan Yılmaz, "Cari işlemler açığımız geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar seviyesine kadar yükseldi, yıl sonu ise 45 milyar dolara geriledi. Bugün geldiğimiz noktada Şubat ayı verisine göre cari işlemler açığımız 31.8 milyar dolara kadar geriledi. Kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Yatırımları azaltarak değil, tasarruflarımızı artırarak dengeyi sağlamalıyız. OVP’de bu sene için yüzde 3 cari açık öngörüyorduk. Gidişata göre yüzde 2,5’lar civarında bu yılı kapatacağız" dedi.



Yılmaz, ihracat rakamlarına ilişkin de "Geçen yıl 256 milyar doları bulan bir ihracatımız oldu. Özellikle Avrupa’daki daralmaya rağmen büyük bir ihracat yapıldı. Bu yılda ihracatımız iyi gidiyor. Nisan ayı itibariyle yıllıklandırılmış ihracat rakamımız 258 milyar dolar civarında. Dış ticaret açığımız geriliyor. Mal ticaretinde biraz açık veriyoruz. Hizmet ticaretinde daha iyiyiz. Geçen yıl 100 milyar dolara varan hizmet ticaret hacmimiz oldu. Burada turizmin önemli rolü var. 54 milyar dolar geçen yıl turizmde performansımız oldu. Yılsonu itibariyle 60 milyon turist 60 milyar dolar turizm gelirine ulaşacağız" ifadelerini kullandı.



İstihdam oranları


İstihdamda olumlu gelişmeler olduğuna da dikkat çeken Yılmaz, "Geçen yıl sonu itibariyle 31.6 milyon kişi istihdam yapılmış. Bu 20 yıl önce 19 milyonlar civarındaydı. Şubat ayında istihdam rakamımız 32.4 milyon kişiye ulaşılmış. OVP’de 10.1 işsizlik oranı öngörüyorduk. Geçen yılı 9,4 ile kapattık. Şubat ayında istihdam oranımız daha da iyileşerek, yüzde 8,7’ye kadar geriledi" diye konuştu.



Önceliğin enflasyonla mücadele olduğunu da dile getiren Yılmaz, "Reel tarafta iyiyiz, büyümemiz iyi, istihdamımız iyi, bütçe dengemiz iyi, ihracatımız iyi, turizmimiz iyi. Esas sorunumuz enflasyon. En temel önceliğimiz enflasyonla mücadele. Para politikasıyla, mali politikalarla ve yapısal reformlarla enflasyon sorununu çözme irademizi ortaya koyduk" dedi.



"Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak"


Mayıs ayı itibariyle enflasyonda düşüşün görüleceğini söyleyen Yılmaz, "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamaktır. Enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Enflasyon sabit gelirlileri daha fazla olumsuz etkiliyor. Enflasyonu düşürmeye odaklandık. Birçok denge içinde enflasyonu düşürme durumundayız. Büyüme, istihdam gibi alanları düşünmezsek daha hızlı enflasyon düşer. Bu çok büyük maliyetler doğurur. Biz aşama aşama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Merkez Bankamız açıkladı, yıl sonu itibariyle enflasyonun yüzde 38’e düşmesi öngörülüyor" dedi.



"Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz"


Yılmaz, "Gelecek yıl enflasyonun yüzde 20’nin altına düşmesini öngörüyoruz. Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz. Yapısal reformlarla, para politikalarıyla, mali politikalarla bunu adım adım gerçekleştireceğiz. Yıllık bazda etki göremedik ama aylık bazda etkileri görüyoruz. Yıllık etkiyi Mayıs itibariyle göreceğiz" ifadelerini kullandı.



"Baz etkisi ile enflasyon düşüyor diyorlar, esas olan program etkisi"


OVP programının etkisiyle enflasyonun düştüğünü ifade eden Yılmaz, "Baz etkisi ile enflasyon düşüyor diyorlar, esas olan program etkisi. Program yok ise enflasyonu düşürmezseniz baz etkisi diye bir şey de kalmaz. Baz etkisini ortaya çıkaran programımızın enflasyonu düşürücü etkisidir. Baz etkisi var ama esas etkiyi yapan programdır. Siyasi ve sosyal sahiplenme ile yürüyen programımız var. Bunun etkisini önümüzdeki dönemlerde daha hızlı göreceğiz" dedi.



Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kredi risk primimiz CDS ciddi anlamda geriledi. Geçen yıl ortalarında 700 baz puan civarındaydı. Bugün CDS 300 baz puanın altına indi. Yurt dışından finansman temini artık çok daha elverişli şartlarda. Döviz sorunundan artık bahsetmiyoruz. Seçimlerden önce halkı döviz almaya yönlendirenler oldu. Herkesin yatırım tercihine saygılıyız. Bunu sistematik olarak yapanlara karşı da sesimizi yükseltmemiz lazım. Spekülatif çabalar tam tersine döndü. Seçim sonrası dövizin geldiği yer ortada. Merkez Bankası rezervlerinde toparlanma sağlandı. Kur oynaklığı azaldı. Uluslararası finans koşullarına erişim iyileşmiş durumda."



Yılmaz, "Geçen yıl Mayıs ayında Merkez Bankası rezervlerimiz 98,5 milyar dolardı. Şu an 3 Mayıs itibariyle 127 milyar doları buldu. KKM’ı üçte bir oranında azalttık. Finansal istikrarımızı güçlendirirken, reel ekonomiyi ihmal etmiyoruz. Seçici kredi programlarıyla ihracatı, üretimi, istihdamı koruma gayretindeyiz. Reeskont kredilerinde uygun koşullu kredileri ihracatçılarımıza kullandırıyoruz. Yatırımlarda yatırım taahhütlü avans kredisini hayata geçiriyoruz. Burada da proje teklifleri toplanıyor. Teknolojik seviyemizi yükseltecek, katma değeri artıracak projelere uzun vadeli elverişli krediler sağlıyoruz" dedi.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Üniversitesi öğrencilerine, Coşkunöz Eğitim Vakfı’ndan destek Coşkunöz Eğitim Vakfı, geleceğin en önemli teknolojileri arasında yer alan ve otomotivden medikale, makine takımından savunma ve havacılığa kadar pek çok sektörde kullanılan katmanlı üretim alanında nitelikli iş gücünü desteklemek için yeni bir çalışmayı hayata geçiriyor. Bursa Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği öğrencilerinin son sınıf seçmeli derslerinden Eklemeli İmalat Yöntemleri dersinin uygulamaları, Coşkunöz Eğitim Vakfı eğitmenleri tarafından, Vakfın Katmanlı Üretim Eğitim ve Deneyim Merkezi’nde veriliyor. Ülkemizin istihdam sorununun çözümünde sanayi-üniversite iş birliğinin önemine inanan Coşkunöz Eğitim Vakfı, bu alandaki çalışmalarına bir yenisini ekledi. Mesleki eğitim programları, burslar, yenilikçi eğitim modelleri ve sosyal sorumluluk projeleri ile iş dünyası ve sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücü ve ara eleman yetiştirilmesine destek olan Vakıf, Bursa Uludağ Üniversitesi ile Makine Mühendisliği bölümü öğrencilerinin eğitimlerine destek olmak üzere yeni bir iş birliği yaptı. Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün son sınıf seçmeli derslerinden Eklemeli İmalat Yöntemleri dersini seçen öğrenciler, dersin 14 haftalık teorik eğitim planına ilave olarak 4 haftasını Coşkunöz Eğitim Vakfı’nın Katmanlı Üretim Eğitim ve Deneyim Merkezi (KÜME)’nde, vakfın deneyimli eğitmenlerinden alıyor. 8 Mayıs’ta başlayan uygulama kapsamında bu dersi seçen 23 makine mühendisliği öğrencisi, son teknoloji ürünlerle donatılmış KÜME’de verilen Eklemeli İmalat Yöntemleri dersinde 4 hafta boyunca polimer malzemeler için tasarım, metal malzemeler için tasarım, halef işlemler ve güvenlik konularını vakfın deneyimli eğitmenlerinden dinleme olanağı bulacak. Öğrencilere makine kullanımları ve malzemeler hakkında bilgiler verecek olan eğitmenler sektörde eklemeli imalatın nasıl kullanıldığını anlatacak ve bu alandaki örnek çalışmaları paylaşacak. Coşkunöz Eğitim Vakfı (CEV), 1988 yılından bu yana Türkiye’nin ve üretim sektörünün istihdam sorununun çözümüne katkıda bulunmak üzere düzenlediği meslek edindirme kurslarıyla iş dünyası ve sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücü ve ara eleman yetiştirilmesine katkıda bulunuyor. 36 yılda eğitimleriyle 37 bin bireye dokunan Coşkunöz Eğitim Vakfı (CEV), burs programıyla sağladığı eğitim desteğinin yanı sıra uygulamalı eğitim programları ve yenilikçi eğitim modelleriyle de istihdama katkı sağlıyor. CEV’in 2022 yılında sanayinin ihtiyaç duyacağı üç boyutlu yazıcı kullanabilen, katmanlı üretim mantığıyla düşünebilen nitelikli iş gücüne katkı sağlamak amacıyla açtığı Katmanlı Üretim Eğitim ve Deneyim Merkezi (KÜME), Türkiye’nin hem eğitim hem de deneyim imkânı sunan ilk ve tek merkezi olma özelliğini taşıyor. KÜME’de üniversiteler, özel kuruluşlar ve uluslararası ortakların iş birliğiyle 3D yazıcı teknolojileri, 3D operatör programı, mühendislik programı, eğitici eğitimleri, Ar-Ge projeleri, üretim ve prototip çalışmaları, istihdam ve staj faaliyetleri hayata geçiriliyor.
Kars Anne ördek ve yavruları DKMP’ye teslim edildi Kars’ta atletizm pisti sulama bölümünde yavrulayan yaban ördeği Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğüne (DKMP) teslim edildi. Kars’ta atletizm pisti sulama bölümünde yavrulayan yaban ördeği, yavrularıyla birlikte futbol sahasına çıktı. Görevlileri peşinden koşturan anne ve 10 yavru ördek daha sonra atletizm pisti salonuna girdi. O anlar kameralarla kaydedildi. Kars Atletizm Pisti sulama bölümünde 4 yıldır kuluçkaya yatan ve burada yavrulayan yaban ördeği, buradaki görevlileri gözdesi oldu. Yavruları ile birlikte spor sahasında dolaşan ördek, çalışanların uzun uğraşları sonucu yakalanarak muhafaza altına alındı. Yaban ördeğinin 4 yıldır Atletizm Pisti’nde yavruladığını ifade eden görevli, “Her sene burada yavru yapıyor. Bundan 4’üncü sezondur yavruluyorlar. Doğa Korumayı çağırıp veriyoruz. Vermezsek dışarı gidiyor. Diğer hayvanlar parçalamasın, yemesin diye Doğa Korumayı çağırıyoruz, teslim ediyoruz” dedi. Doğa Koruma ve Milli Parkalar (DKMP) Kars İl Şube Müdürlüğünü arayan görevliler, anne ve yavru ördekleri atletizm pistinde muhafaza altına aldıklarını bildirdi. Atletizm pistine gelen DKMP ekipleri, önce yavruları tek tek güvenli bir şekilde alarak yanlarında getirdikleri kutuya koydu. Anne ördeği de kutuya koyan görevliler, yaban ördeği ve yavrularını doğal ortamlarına bırakmak üzere bölgeden ayrıldı.
Iğdır Iğdır’da yumurtadan çıkan yavru leylekler büyümeye başladı Iğdır’da yumurtadan çıkarak büyümeye başlayan yavru leylekler havadan görüntülendi. Sahip olduğu coğrafi konumu ve iklim şartlarından dolayı "Doğunun Çukurova’sı" olarak bilinen Iğdır, ürün çeşitliliği yanında birçok kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Şehrin simgesi olan leylekleri ile de bilinen ve dört mevsim leyleklere ev sahipliği yapan şehirde yavru leylekler de büyümeye başladı. Birçok leylek yuvasının bulunduğu Melekli kasabasında yavrularını büyüten leylek ve yavruları yuvalarında havadan görüntülendi. Leyleklerin Iğdırlılar için önemli olduğunu söyleyen Doğukan Türkeli; “Leylekler bizim burada yöremizde biraz daha kutsal sayılır. Yazın geldiğini bize bildiriyor, yazın geldiğini bize bildirirken bununla birlikte bereket geldiğini de bize bildiriyor. Leyleklerle ilgili şöyle diyebilirim leylekler ağustos ve temmuz ayının sıcağında güneşin altında kalabiliyorlar. Sıcağa dayanıklı hayvanlardır. Bizim Melekli kasabasında her evin çatısında her elektrik direğinin tepesinde yüksek kesimlerde yüksek binalarda leylek yuvaları ile karşılaşmak mümkündür. Leylekler mart ayının ikinci haftasında memleketimize gelmektedir. Mart ayının ikinci haftasında kuluçka dönemine girmektedirler. Yavrularını tarlada yakaladıkları kabuklu böceklerle sürüngenler ve küçük kemirgen hayvanlarla besliyorlar” dedi.