EKONOMİ - 12 Haziran 2023 Pazartesi 09:54

EMEA Güvenlik Konferansı kaçak ticareti masaya yatırdı

A
A
A
EMEA Güvenlik Konferansı kaçak ticareti masaya yatırdı

Büyüklüğü 2,2 trilyon doları geçerek dünya ekonomisinin yüzde 3’üne ulaşan sahtecilik ve yasa dışı ticaret, küresel ekonominin başlıca sorunlarından biri haline geldi.

Büyüklüğü 2,2 trilyon doları geçerek dünya ekonomisinin yüzde 3’üne ulaşan sahtecilik ve yasa dışı ticaret, küresel ekonominin başlıca sorunlarından biri haline geldi. Sadece taklit ürün pazarının büyüklüğü yarım trilyon doları aşarken, insan dahil her şeyin yasa dışı ticareti yaygınlaşmaya başladı. Yerli ve yabancı sektör temsilcileri, devlet kurumları ve özel kuruluşlar, İstanbul’da düzenlenen EMEA Güvenlik Konferansı’nda, yasa dışı ticareti engellemenin yollarını paylaştı.


Sahtecilik ve yasa dışı ticaret, küresel ekonomiyi tehdit etmeye devam ediyor. Ekonomi, güvenlik ve kamu sağlığı açısından büyük riskler oluşturan yasa dışı ticaret, aynı zamanda organize suç ve terör örgütleri için önemli finansman kaynağı oluşturuyor. Her yönüyle küresel bir sorun haline gelen sahtecilik ve yasa dışı ticaretin büyüklüğü ise Birleşmiş Milletler ve Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) gibi uluslararası örgütlerin tahminine göre dünya ekonomisinin yüzde 3’ü olan 2,2 trilyon doları aşıyor. Söz konusu karanlık ekonomi, Brezilya, İtalya ve Kanada gibi ülkelerin ekonomilerinden veya Meksika ve Endonezya’nın ekonomik büyüklüğünün toplamından daha büyük. Sahte ve korsan malların değeri, dünyadaki tüm mallarının yaklaşık yüzde 7’sine eşdeğer olduğu tahmin ediliyor.


Tüm dünyanın başının derte olduğu sahtecilik ve yasa dışı ticaretle mücadelenin yol haritasını belirlemek, ortaya çıkan acil sorunlara çözüm bulmak amacıyla sektör temsilcileri, devlet kurumları ve özel kuruluşları 31 Mayıs -1 Haziran tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen EMEA Güvenlik Konferansı’nda bir araya geldi. EMEA Güvenlik Konferansı’nı organize eden Hazem İbrahim, Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) tarafından hazırlanan raporu kaynak göstererek, taklit ve korsan malların ticaretinin toplam küresel ticaretin büyüklüğünün yaklaşık 509 milyar dolar olduğu tahmin edildiğini belirtti. Uyuşturucu kaçakçılığının büyüklüğünün 320 milyar dolar insan kaçakçılığının 150 milyar, yasa dışı tütün ve mamullerinin büyüklüğünün de 40 milyar dolar civarında olduğu belirtiliyor.


EMEA Güvenlik Konferansı’na yoğun ilgi


Türkiye Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ambarlı Gümrük Müdürlüğü, Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi (OLAF), Malezya Sağlık Bakanlığı, Kraliyet Malezya Gümrük Otoritesi, ABD İstanbul Başkonsolosluğu-Homeland Security Investigations, İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Ajansı, Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi (USPTO), REACT, Farmasötik Güvenlik Enstitüsü (PSI) ve Yasadışı Ticaretle Mücadele Transnational İttifakı (TRACIT) gibi saygın kuruluşlarla beraber 17’den fazla ülkeden yaklaşık 200 kadar özel sektör temsilcisi konferansta bulundu.


Türkiye’nin mücadelesi dikkat çekiyor


Konferansta sahtecilik ve yasa dışı ticarete dair, global verilerle birlikte Türkiye’deki durum da mercek altına alındı. Tracit Kıdemli Politika Analisti Esteban Gudici “Enflasyon, Satın Alma Gücü ve Yasa Dışı Ticaret-Türkiye’ye İlişkin Analiz” isimli çalışmadan Türkiye’deki mevcut mücadele, istatistikler ve gelecekte alınması gereken aksiyonlara dair önemli noktalara dair vurgu yaptı.


Gudici, şunları söyledi: “Türkiye’nin düzenleyici makamları, kurumları ve kolluk kuvvetlerinin yasa dışı ticaretle mücadelede güçlü olduğu ve birçok açıdan uluslararası standartların üzerinde olduğu düşünülmektedir. Türkiye, tekstil, alkol, ilaç, elektronik, petrol, tütün ürünleri ve diğerleri dahil olmak üzere çeşitli sektörlere sızmış olan yasa dışı ticaretle aktif bir şekilde mücadele ediyor.”


Tütünde vergi kaybı 60 milyar TL


Türkiye’de giyim ve aksesuar, ayakkabı, alkol ve tütün mamüllerinin yasa dışı ticaretin dikkat çektiğini belirten Estaban Gudici, Türkiye’de tütün mamullerinin yasa dışı ticaretinde özel bir durumu işaret ettiğini söyledi. Birçok ülkenin yasa dışı tütün mamulleri ticaretinin farklı formları ile mücadele ettiğini belirten Gudici, Türkiye’deki doldurulmuş makaron sorunundan bahsetti. Gudici, “Bu ürünler yasa dışı açık tütün ile doldurulmakta ve yasa dışı olarak satılmaktadır. Bu sorun sadece Türk hükümeti için yıllık 60 milyar TL vergi kaybına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda kamu sağlığı politikalarına da zarar veriyor” diye konuştu.


Türkiye’nin yasa dışı ticaretle mücadelesini takdir eden Gudici, şunları söyledi: “Türkiye son yıllarda yasa dışı ticaretle mücadele etmek üzere çeşitli adımlar atarak devletin yasa dışı faaliyetin kökünü kazıma konusundaki azim ve kararlılığını ortaya koymuştur. Yine de daha fazlası yapılabilir. Yasa dışı ticareti daha etkin bir şekilde azaltmak için yönetişim ve koordinasyonun geliştirilmesi, uygulamanın kolaylaştırılması, fikri mülkiyet hakları korumalarının güçlendirilmesi, sınır kontrollerinin sıkılaştırılması ve cezai caydırıcılığın artırılması gibi önlemler, Türkiye’nin her türlü yasa dışı ticaretle titizlikle mücadele etmesine yardımcı olabilir.”


Yasa dışı ticaret ile suç örgütleri bağlantılı


Konferansın konuşmacılarından Kolombiya Ulusal Polis Teşkilatı’nda 33 yıl görev yapmış emekli Tuğgeneral Juan Carlos Buitrago da Nasıl Bir Ekonomi’ye yaptığı özel açıklamada yasa dışı ticaretin ciddi bir sorun olduğunu belirtti. Yasa dışı ticarette Panama’nın önemli bir rol oynadığını belirterek, Türkiye ve Panama arasındaki benzerliklerden bahseden Buitrago, şunları söyledi: “Yasa dışı ticaretin suç örgütleriyle çok sıkı bağlantılı olması önemli bir sorun. Bu nedenle yasa dışı ticaret uluslararası suç sisteminin bir parçasıdır. Bu sorunu çözmek için tüm paydaşların bir araya gelmesi çok önemli. Panama, serbest bölgeleri ve kanalıyla uluslararası ticarette stratejik bir eksen olduğu gibi, suçlular için de önemli bir yere sahip. Suçlular bu ülkeyi, özellikle serbest bölgeleri ve kanalı kullanarak her yerden özellikle Asya’dan, Kuzey Kore’den, Hindistan’dan ve Çin’den sigara gibi yasa dışı ürünleri getirmek için kullanıyorlar. Bu ürünleri Orta Amerika’ya, Güney Amerika’ya ve Karayipler ülkelerine özellikle Kosta Rika, Guatemala, Meksika, Kolombiya ve Ekvador’a götürüyorlar. Asya, Kuzey Kore, Hindistan ve Çin’den gelen yaklaşık 8 milyar yasa dışı sigara, Panama Kanalı aracılığıyla bu ülkelere geçiyor. Türkiye’nin durumu, Asya ile Avrupa arasındaki geçiş noktası olması nedeniyle Panama ile benzerlikler gösteriyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.
Düzce Avrupa’daki okullar arasında işbirliği DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi’nde "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" atölye çalışması gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü, Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi ile İngilizce Topluluğu iş birliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) tarafından desteklenen "ELT Days" projesi kapsamında düzenlenen "ELT Days: Mesleki Gelişim ve Farkındalık Eğitimleri" başlıklı atölye çalışması İstiklal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. "eTwinning: Fikirden Projeye" başlığıyla düzenlenen programa; Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Osman Dülger, Dr. Öğr. Üyesi Ammar Tekin ile çok sayıda öğrenci katılım sağlarken; programda YEĞİTEK Düzce eTwinning Proje Koordinatörü İngilizce Öğretmeni Elif Fergane ile 15 Temmuz Şehitler Ortaokulu İngilizce Öğretmeni Serdar Karadağ eğitmen olarak yer aldı. Programın ilk bölümünde konuşan Elif Fergane, eTwinning platformunun temel yapısı, amaçları ve sunduğu imkanlar hakkında katılımcılara kapsamlı bilgiler aktardı. eTwinning’in, Avrupa’daki okullar arasında iş birliğini teşvik eden, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Ulusal Destek Servisi tarafından denetlenen güvenli bir çevrim içi öğrenme platformu olduğunu ifade eden Elif Fergane, proje tabanlı öğrenme yaklaşımıyla öğretmen ve öğrencilerin aktif etkileşim içinde üretim yapabildiğini ifade etti. Başarılı bir eTwinning projesinin; pedagojik yaklaşım, iş birliği, dijital araçların etkili kullanımı üzerine inşa edildiğini belirten Fergane, bu süreçlerin öğrencilerin dijital yetkinlik, kültürler arası farkındalık ve girişimcilik gibi temel beceriler kazanmasına katkı sunduğunu dile getirerek eTwinning proje yazım sürecini uygulamalı olarak katılımcılara anlattı. Programın ikinci konuşmacısı Serdar Karadağ ise, öğretmenlik kariyerine dair deneyimlerini paylaşarak, kendi öğrencileriyle birlikte hayata geçirdiği "Friends Forever" isimli eTwinning projesini anlattı. Proje sürecinde farklı ülkelerden öğrencilerle yürütülen iş birlikleri, gerçekleştirilen etkinlikler ve elde edilen kazanımlar hakkında bilgiler veren Karadağ, öğrencilerinin proje sürecinde hem akademik hem de sosyal becerilerinin geliştiğini vurguladı. Program, plaket takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.