GENEL - 22 Mayıs 2020 Cuma 15:26

Eminönü’nde sosyal mesafesiz bayram alışverişi

A
A
A
Eminönü’nde sosyal mesafesiz bayram alışverişi

Ramazan Bayramı öncesinde alışverişin vazgeçilmezi haline gelen Eminönü’nde sosyal mesafe hiçe sayıldı.

Ramazan Bayramı öncesinde alışverişin vazgeçilmezi haline gelen Eminönü’nde sosyal mesafe hiçe sayıldı. Bayramı evlerinde geçirecek olan vatandaşların pastırma ve sucuğa olan ilgisi nedeniyle dükkanların önünde uzun kuyruklar oluştu.


Korona virüse karşı alınan tedbirler kapsamında Ramazan Bayramı boyunca 81 ilin tamamında uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlaması bu gece itibari ile başlayacak. 26 Mayıs 00.00’da sona erecek olan 4 günlük kısıtlama öncesi bayramı evlerinde geçirecek olan vatandaşlar, Eminönü’ne gelerek alışverişlerini yaptı. Dünyayı etkisi altına alan korona virüs nedeniyle geçtiğimiz günlerde tarihin en boş halini yaşayan Eminönü’nde bayramın yaklaşmasıyla beraber yoğunluk yaşandı.


Bayramı evde geçirecek vatandaşların kahve ve şekere nazaran pastırma ile sucuğa ilgi gösterdiğinin gözlendiği Eminönü’nde sosyal mesafe kurallarına uyulmadı. Pastırma ve sucuk satan dükkanların önünde ise uzun kuyruklar oluştu. Vatandaşlar fiyatların pahalılığından dert yanarken, esnaflar fiyatların geçen sene ile aynı olduğunu söyledi.



“Adet yerini bulsun diye geldik”


Bayram için kahvaltılık almaya çıktığını söyleyen Saliha Fırat, “Kimse gelmeyecek tabi ki. Yine de biz kendimiz yiyeceğiz. Öyle bir bayram alışverişine çıktık. Adet yerini bulsun diye geldik. Sabahtan az yoğunluk vardı. Çok pahalı. İnanılmaz pahalı. Bir bakıyorsun. 1 kilo zeytin 50 lira. Onun yanında peynir, başka şeyler alıyorsun” dedi.


Sucuk ve pastırma kuyruğunda bekleyen Fadime Şengün, “Ben pastırma alacağım. Eşim çok seviyor. Başka bir şey almayacağım. Böyle kuyruk var. Şeker filan almayacağım. Çocuklarımın hepsi gençler. Birkaç gündür çok aşırı yoğun” diye konuştu.



“Kalabalık var. Sağlık açısından iyi değil aslında ama bayramdır”


Çarşının yoğunluğu fazla olduğunu dile getiren esnaf Hasan Öner, “Kalabalık var. Sağlık açısından iyi değil aslında ama bayramdır. Son gün olduğu için vatandaş alışverişi yapıyor. Az da olsa satışlarımızı yapıyoruz. Vatandaş ne kadar ihtiyaç varsa o kadar alıyor. Kimse kimseyi ziyarete de gelmeyecek. Şeker, lokum, kuru yemiş ağırlıklı alınıyor. Fiyatlar bu sene ucuz. Geçen biz 40 liraya sattığımız şekeri bu sene 25 liraya satıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Türkülere konu olan madımağı ticarileştirdi Tokatlı Halil Bayır, doğada kendiliğinden yetişen madımak bitkisini tarlada üretmeyi başladı. 20 metrekarelik alanda başladığı üretimi 70 dönüme çıkartan Bayır, tüm Türkiye’yi madımak ile tanıştırdı. Tokat’ın Çördük köyünde 50 yıl önce başlayan bir girişim, bugün ulusal bir sektöre dönüştü. Halil Bayır’ın annesi ve dedesi, evin ihtiyacını karşılamak için dağlardan topladıkları madımak kökleri ve tohumunu 20 metrekarelik bahçelerine ekti. Verim elde eden aile, madımak yetiştiriciliğini sektör haline getirmeye karar verdi. Bugün 70 dönüm arazide madımak yetiştiren Halil Bayır, ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı sağlıyor. İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere de pazarcılar aracılığıyla ulaştırılan madımak, yaz aylarında ise konserve haline getirilerek Tarım Kredi Kooperatif Market’te satışa sunuluyor. 1500 rakımlı araziye de madımak eken Bayır, Ar-Ge çalışmalarını tamamlayarak yayla madımağı yetiştirmeye de başladı. Köyün ve çevre bölgelerin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu ürün, sürdürülebilir tarım ve alternatif gelir kaynakları açısından da örnek teşkil ediyor. “Madımak için yaylalar daha elverişli” Evin ihtiyacı için 20 metrekarelik bahçede başladıkları madımak yetiştiriciliğine günümüzde 70 dönüm araziyle devam ettiklerini söyleyen Halil Bayır, “Büyüklerimiz 50 yıl önce annem ve dedem dağlardan kökünü ve tohumunu toplayarak evimizin ihtiyacı için madımak getirirler. Kendi evimizin 20 metrekarelik bahçesine ekerler. Daha sonrasında orada verim alınır ve katma değer yüksek olduğu için bu ürünü çoğaltmaya karar verirler. Diğer mahsullere göre daha fazla yüksek para ettiği için çoğaltmaya karar verirler. Dolayısıyla çoğalır. Bugün de biz bu ürünü sektör haline getirdik. Şu an 70 dönüm kadar arazide madımağımız var. Bize bakıp örnek alarak bir o kadar da köyümüzde var. Köyümüz orman köyü olması nedeniyle ilkbahar aylarında ciddi bir gelir kaynağı elde ediyoruz. Bir madımaktan sulu tarımda bakıldığı zaman altı defa hasat edilebilir. Biz ilkbahar aylarında İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerimize pazarcılar marifetiyle ulaştırıyoruz. Yaz döneminde de biz kendimiz bunu pastörize yaparak, konserve yaparak süpermarketlere satıyoruz. Devletimizin Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde de mevcuttur. Mesela şu anki bulunmuş olduğumuz yerin rakımı 1500’dür. Bu rakımda arpa ve buğdaydan başka bir şey yetişmez. Burası yayladır. Fakat madımak burada çok daha elverişli, çok daha güzel oluyor. Daha önceden arazi yollarında yetiştiği için biz de oradan esinlenerek tarlamızda da bunu yetiştirmeye karar verdik. Burada da bir deneme çalışması yaptık, güzel oldu” dedi.
Sivas Sivas’ta terk edilen kar direkleri iklim değişikliğini gözler önüne serdi Sivas’ta meteorolojik veri toplamak amacıyla kar kalınlığını ölçmek için yerleştirilen direklere günümüzde ihtiyaç kalmaması yaşanan iklim değişikliğini de gözler önüne serdi. Sivas’ın Doğanşar ilçesine bağlı Çatpınar köyüne yaklaşık 60 yıl önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından dikilen direkler yıllardır kullanılmıyor. Görenlerin dikkatini çeken yaklaşık 5 metre uzunluktaki direklerle geçmişte 4 metreye varan kar kalınlıklarının ölçüldüğü belirtildi. Günümüzde ise ayrı bölgede kar kalınlığının yarım metreyi geçmemesi, bu nedenle direklere de ihtiyaç kalmaması yaşanan iklim değişikliğini gözler önüne seriyor. “O dönmelerde kar ölçümlerini bu direklerle yapıyorlarmış” Direklerin köye çocukluğunda dikildiğini ifade eden eski köy muhtarı Ahmet Söylemez; "Direkleri diktiklerinde ben ilkokula gidiyordum, hatırlıyorum. Gelip diktiler direkleri, o zamanlar tabi bizler de merak ettik. Nedir bu direkler dedik. O zamanlar bize bu direklerin kar ölçüm direkleri olduklarını söylediler. O dönmelerde kar ölçümlerini bu direklerle yapıyorlarmış. Buraya eskiden çok yoğun kar yağardı. Bizler evden başka bir eve zar zor giderdik. Şimdi o kar yağışı olmuyor ama halen duruyor bu direkler. Kış mevsimi bu sene kurak geçti. Hiç kar yağmadı. Gece yağdı sabah eridi. Şimdilerde teknoloji gelişti bir düğmeyle nerde ne olduğunu gözlemleyebiliyor. Görenler hep merak ediyor” dedi. “Eskiden yaklaşık 3 metreye yakın kar yağışı oluyordu” Köy sakinlerinden Şerif Keskin şimdilerde bu direklerin korkuluk göverini yaptığını belirterek, “Bizim çocukluğumuzda dikildi bu direkler. Sonrasında da birkaç kış kontrol etmeye geldiler. Eskiden yaklaşık 3 metreye yakın kar yağışı oluyordu. Şimdi kar yağmıyor direkler de kaldı öylece kimse bir daha bakmaya da gelmedi. Bu direkler korkuluk gibi kaldı burada” şeklinde konuştu.