EKONOMİ - 10 Aralık 2025 Çarşamba 09:46

Eşarj’ın yeni hizmet noktasını müşteriler belirledi

A
A
A
Eşarj’ın yeni hizmet noktasını müşteriler belirledi

Enerjisa Enerji’nin yüzde 100 iştiraki ve elektrikli araç şarj ağı operatörü olan Eşarj, müşteri deneyimi odaklı yaklaşımı doğrultusunda kullanıcı taleplerini dikkate alarak yeni şarj istasyonunu İzmir Aliağa’da hizmete açtı. ‘Lokasyon Öner’ projesi kapsamında 12 binden fazla müşteriden gelen önerilerin değerlendirilmesiyle belirlenen Aliağa lokasyonu, şirketin yatırımlarını doğrudan kullanıcı ihtiyaçlarına göre şekillendirme vizyonunun güncel bir örneğini oluşturuyor.



Eşarj, 2008 yılında kurulduğu günden itibaren, müşteri deneyimini iyileştiren yenilikçi uygulamaları hayata geçiriyor. Bu doğrultuda gerçekleştirdiği yeni projesinin bir somut çıktısı olarak, 180kW gücündeki yeni hızlı şarj istasyonunu İzmir Aliağa’da hizmete açtı.


Kullanıcıları ile paylaştığı lokasyon öneri formu ile çeşitli platformlardan talep toplayan şirket, 12 binden fazla kullanıcının sunduğu önerileri değerlendirdi. Öneriler arasında en fazla talep alan noktalardan Aliağa lokasyonu, aynı zamanda İzmir’in giderek artan elektrikli araç şarj istasyonu ihtiyacına da bir karşılık verebilmek adına seçildi. Bu yönüyle İzmir Aliağa’da kurulan istasyon, elektrikli araç kullanıcılarının ihtiyaçlarına doğrudan yanıt veren ve onlarla birlikte şekillenen bir yatırım olarak öne çıktı.


Enerji zirvesinden yeni istasyona canlı bağlantı


Yeni istasyonun açılış etkinliği ise özel bir bağlantı ile gerçekleştirildi. İstanbul’da gerçekleşen 15. Türkiye Enerji Zirvesi’nde yer alan Eşarj standından, İzmir Aliağa’daki yeni DC hızlı istasyona bir canlı bağlantı yapıldı. Zirvedeki sahnede açılış konuşması yapan Eşarj Genel Müdürü Yakup Aydilek, zirveye katılan kamu, basın ve iş dünyasından katılımcıların da eşliğinde, istasyon başındaki Eşarj yöneticileri ve Aliağa istasyonu için oy kullanan müşterilere bağlandı.


’’Müşterilerimizin talepleri yol haritamızı belirliyor’’


İstanbul’da düzenlenen enerji zirvesinden canlı bağlantı ile İzmir’deki şarj istasyonunun açılışını gerçekleştiren Eşarj Genel Müdürü Yakup Aydilek, "Şirket olarak büyüyen şarj altyapımızı planlarken en önemli yol göstericimiz, müşterilerimizden gelen gerçek saha içgörüleri ve beklentiler oluyor. Bu anlayışla geliştirdiğimiz ‘Lokasyon Öner’ projesi sayesinde yatırımlarımızı doğrudan kullanıcı taleplerine göre şekillendirme fırsatı elde ettik. Uygulamada en yüksek talep alan noktalardan biri olan İzmir Aliağa’daki yeni istasyonumuzu hizmete açmak, müşterilerimizle birlikte oluşturduğumuz bu ortak aklın güzel bir sonucu. Hedefimiz, elektrikli araç kullanıcılarının yolculuklarını kolaylaştıran, hızlı, güvenilir ve her noktada aynı kaliteyi sunan bir şarj deneyimi oluşturmak. Veri odaklı yönetim yaklaşımımız, yüksek hızlı şarj teknolojilerine yaptığımız yatırımlar, akıllı şarj çözümlerimiz ve sürekli yenilenen mobil uygulamamız bu hedef doğrultusunda şekilleniyor. Tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan altyapımızla yalnızca hızlı ve erişilebilir bir şarj ağı sunmakla kalmıyor; Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sağlayarak daha sürdürülebilir bir geleceğin inşasında da aktif rol üstleniyoruz. Aliağa’daki yeni istasyonumuz bu vizyonun somut bir yansıması. Elektrikli mobilitenin geleceğini teknoloji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ekseninde müşterilerimizle birlikte şekillendirmeye devam ederken, Türkiye’nin enerji dönüşümünde kritik bir rol üstlenmekten büyük gurur duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.



Eşarj’ın yeni hizmet noktasını müşteriler belirledi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kartal’da çevre bilincini artıran çifte etkinlik Kartal Belediyesi’nin çevre ve sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Makina Hangar’da düzenlenen kapsamlı iki etkinlikle, site yöneticilerine sıfır atık eğitimi verilirken, Atık Pil Toplama Kampanyası’nda başarı gösteren okullar ödüllendirilerek sıfır atık yönetiminin önemine dikkat çekildi. Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte ilk olarak, ilçede 300’ün üzerinde konuta sahip 28 sitenin yöneticisi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü iş birliğiyle sıfır atık eğitimi gerçekleştirildi. Sıfır atık sistemini uygulamaya devam eden site yönetimleriyle yapılan sunumlarda, temel sıfır atık bilgileri paylaşılırken katılımcıların soruları da yanıtlandı. Ayrıca 2024’te başlatılan "Pırıl Pırıl Kartal" projesi kapsamında 58 site incelemesi yapılarak ambalaj atıkları, atık piller, e-atıklar, bitkisel atık yağlar ve tekstil gibi geri dönüşüm kategorilerinde detaylı bilgilendirmeler sağlandı. Okullara atık pil kampanyası ödülleri verildi Etkinliğin ikinci ayağında ise geleneksel "Okullar Arası Atık Pil Toplama Kampanyası" ödül töreni düzenlendi. 1 Kasım 2024 - 30 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen kampanyaya katılan Hasan Ferruh Özgen Anadolu Lisesi, 50. Yıl General Refet Bele Ortaokulu, Gürbüz Bora İlkokulu, Hasanpaşa İlkokulu ve Selman Farisi Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne başarılarından dolayı ödülleri takdim edildi. Ayrıca 2025-2026 eğitim dönemi için planlanan yeni geri dönüşüm kampanyaları hakkında katılımcılara bilgi verildi. "Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız" Etkinliklerde Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’i temsilen Başkan Vekili Olcay Özgön ile Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars hazır bulundu. Başkan Vekili Özgön, konuşmasında çevre bilincinin önemine dikkat çekerek, sıfır atık yönetiminin yalnızca bir proje değil, herkesin sorumluluğu olduğunu vurguladı. Özgön, konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi: "Kartal Belediyesi olarak çevre ve sürdürülebilirlik konusunda atacağımız her adımın gelecek nesiller için hayati önem taşıdığının bilincindeyiz. "Pırıl Pırıl Kartal" projemiz ile başlattığımız bu yolculukta site yöneticilerimizin ve vatandaşlarımızın desteği bizler için çok değerli. Sıfır atık yönetimi sadece bir belediye projesi değil, hepimizin sorumluluğudur. Okullarımızda düzenlediğimiz atık pil toplama kampanyası ile çocuklarımıza erken yaşta çevre bilinci kazandırıyoruz. Bugün burada ödül alan öğrencilerimiz, yarının çevre gönüllüleri olacaklar. İl Müdürlüğümüz ile yaptığımız işbirliği sayesinde daha geniş kitlelere ulaşıyor, Kartal’ı daha yeşil ve yaşanabilir bir ilçe haline getirme hedefimize her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz. Tüm katılımcılara ve destekçilerimize teşekkür ediyorum."
İzmir Sosyal yardım alanların istihdamı kolaylaşıyor Sosyal Güvenlik Uzmanı Yavuz Kurt eğitim, sağlık, gıda, barınma, gebelik gibi şartlı yardımlar ile eşi vefat etmiş kadınlar ve muhtaç asker ailelerine yönelik yardımlar gibi nakdi düzenli sosyal yardımlardan en az bir defa yararlanmış olup, genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılananların, sigortalı bir işe alınmaları durumunda, bir yıl süreyle SGK primi işveren hissesi ödenmeyeceğini, böylelikle sosyal yardım alanların işgücü piyasasına kazandırılmasının da kolaylaştırıldığını açıkladı. Nakdi düzenli sosyal yardım Konuyla ilgili bilgiler veren Sosyal Güvenlik Uzmanı Yavuz Kurt, "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gelir dağılımındaki dengesizliklerin giderilmesi ve yoksul kesimlerin desteklenmesine yönelik sosyal politikalar, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi ve sosyal barışın korunması açısından büyük önem arz ediyor. Bu amaçla 2016 yılından bu yana hayatımızda olan ancak ne yazık ki çokta bilinmeyen bir istihdam teşviki mevcut. Devlet, ihtiyaç sahibi olduğu Sosyal Yardımlaşma Vakfı Yönetim Kurulu Kararı ile tespit edilen ailelere belirli aralıklarla nakdi yardımlarda bulunuyor. Bu yardımlara, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından sağlanan şartlı eğitim yardımları, şartlı sağlık yardımları, şartlı gebelik yardımları, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik yardımlar, muhtaç asker ailelerine yönelik yardımlar, öksüz, yetim ve asker çocuğu yardımları, barınma, gıda ve eğitim yardımlarını örnek olarak verilebilir" dedi. Bu teşvikten kimler yararlanabilir Bahsedilen nakdi sosyal yardımları alan kişilerin belirli şartları taşımaları ve istihdam edilmeleri halinde sigorta primlerinde yüzde 56’ya varan indirim sağlandığını kaydeden Kurt, "Bu teşvik 3294 sayılı Kanunun Ek 5’inci maddesinde yer alıyor ve düzenlemeye göre işe başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde saymış olduğumuz nakdî düzenli sosyal yardımlardan en az bir defa yararlanmış olanların ikamet ettiği hanede, genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılananlardan, İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasında olan ve 4/1-a yani eski adıyla SSK kapsamında özel sektör işverenlerince istihdam edilen sigortalılar için bir yıl süreyle teşvikten yararlanılabiliyor" diye konuştu. Kurt ayrıca, bu teşvikten yararlanmak için işverenlerin beyannamelerini yasal süresi içinde vermeleri ve vadesi geçmiş prim borçlarının olmaması gerektiğini de hatırlattı. İşverenin personel maliyeti düşüyor Destek kapsamında teşvikten yararlanılan sigortalının prime esas kazanç alt sınırı bir başka deyişle asgari ücret üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin tamamı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından karşılandığını kaydeden Sosyal Güvenlik Uzmanı Yavuz Kurt, şöyle devam etti: "Malum SGK primi yüzde 37,75 düzeyinde ve bu oran 2026 başında yüzde 38,75’e çıkıyor. Böylelikle asgari ücretli bir sigortalı için ödenmesi gereken SGK primi 9 bin 817,08 TL iken işverenler bu teşvik sayesinde SGK’ye yalnızca 4 bin 420,94 TL ödüyor. Yararlanılan teşvik tutarı bir sigortalı için aylık 5 bin 396,14 TL’yi, yıllık ise 64 bin 753,68 TL’yi buluyor. Alt işverenlerde yararlanabiliyor Bu prim desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalılardan dolayı da yararlanılabiliyor. Ancak kapsama giren sigortalılardan dolayı söz konusu destekten yararlanılabilmesi için asıl işverenin hem kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan hem de alt işverenlerin çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan, her bir alt işverenin ise yalnızca kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması gerekiyor." Başvurular nereye ve nasıl yapılacak Bu uygulamadan yararlanmak isteyen işverenleri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun e-SGK uygulaması kanalıyla başvuruda bulunabiliyorlar. İşverenler tarafımdan kapsama giren sigortalılara ilişkin e-SGK kanalıyla yapılacak başvurular, www.sgk.gov.tr/e-SGK sisteminden giriş yapılmak suretiyle erişilen İşveren/İşveren İşlemleri ekranlarında yer alan ve "Sosyal Yardım Teşvik Yönetimi" menüsü işaretlenmek suretiyle görüntülenen ekran vasıtasıyla yapılabiliyor.
Tunceli Unutulan "cacım" dokuma yeniden hayat buluyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadınlar, Halk Eğitim Merkezi kurslarında unutulmaya yüz tutmuş "cacım" dokuma geleneğini sürdürerek hem üretime katılıyor hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadınlar, yöreye özgü el emeği ürünlerden biri olan "cacım" dokumasını yaşatıyor. Halk Eğitim Merkezine bağlı açılan cacım kursları sayesinde hem sosyalleşen hem de üretime katılan kadınlar, geleneksel motifleri gelecek kuşaklara aktarmayı hedefliyor. Kurslar aracılığıyla çanta, cüzdan, heybe, yastık ve yolluk gibi ürünler hazırlayan kadınlar, yaptıkları el işlerini satarak ev ekonomilerine de destek sağlıyor. Yörelerine ait gelenekleri kaybetmek istemediklerini belirten Usta Öğretici Hanife Bozkurt, "Bizimki halı değil, cacımdır. Cacım çok eski bir dokumadır. Halalarımızdan, ninelerimizden kalma, bizim yöremize aittir. Kaybetmek istemiyoruz, yaşatmak istiyoruz. Burada cacım dokumasıyla çanta, cüzdan, sırt çantası, küçük halılar, büyük yolluklar, yastık, kırlent, heybe yapıyoruz. Motiflerimiz çizim falan değil, modeli kendi içgüdülerimizle kafamızdan değiştiririz" dedi. 52 yaşındaki kursiyer Neslişah Özcivan ise, "Hocamız Hanife Hanım’ın böyle bir girişimde bulunduğunu duyunca çok sevindik. Evde boş boş oturmaktansa gelip burada cacım öğrenmek daha iyi bir fikirdi. Annelerimizin, ninelerimizin el emeğidir. Onların kaybolan bir geleneğini tekrar yürütmeye başladık. En azından evde oturmuyoruz. Buraya geliyoruz, hem sosyal hayatımız oluyor hem de bir çanta da kilim satınca kendi evimize destek olmuş oluruz. En azından mutfak masrafımızı çıkartırız" şeklinde konuştu.
İstanbul İSKİ’ye 3 milyon lira ceza kesilmişti, Marmara Denizi’ne lağım akıtmaya devam ediyor Artan nüfus ve sanayileşen bölgeler nedeniyle derelere verilen kimyasal ve lağım atıkları, İSKİ tarafından yeterince arıtılmadan denize deşarj edildiği için Marmara Denizi gün geçtikçe kirleniyor. İSKİ Ambarlı ileri Biyolojik atık su artıma tesisine son 3 milyon Türk Lirası ceza kesilmişti, havadan çekilen son görüntüler ise bu cezanın ders olmadığı niteliğinde. Haramiderenin Marmara Denizi’ne kadar olan zehir akan yolculuğu havadan görüntülendi. Fabrikaların kimyasal atıklarını yeterince artırmadan dereye vermesiyle başlayan problem lağım ve moloz yığınlarının arasında devam ediyor. Kirlilik ve kimyasallar nedeniyle siyaha bürünen derenin yanında kötü koku nedeniyle nefes almak neredeyse imkansız durumda. Derenin çevresinde onlarca kontrolsüz kaçak hafriyat döküm alanı oluştu. Bazı alanlar vatandaşlarında çöplerini atmasıyla adeta çöp dağlarına döndü. Ambarlı İSKİ Ambarlı İleri Biyolojik Atık Su Artıma Tesisinde temizlenmesi gereken su, buradan Marmara denizine dökülüyor. Ancak tesisten deşarj edilen suyun da siyah renkte aktığı görülüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri, Ambarlı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nde kentsel atık suların bir kısmının arıtılmadan denize deşarj edilmesiyle ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ’ye 3 milyon 343 bin 688 TL idari ceza uygulamışı. Ancak dron ile çekilen görüntüler, tesisin halen koyu renkli atık suyu deşarj ettiğini gösterdi. Marmara Denizi’ne İSKİ tarafından deşarj edilen atık sular nedeniyle denizin rengi yine değişti. Havadan çekilen görüntüler ise kirliğin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.