SPOR - 04 Haziran 2024 Salı 15:44

Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, görevinden ayrıldığını açıkladı

A
A
A

Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, sarı-kırmızılı takımdaki görevinden ayrıldığını açıklayarak, "Belki 1-2 ay sabredebileceğim bir yerde son 13-14 aydır devam eden yoğun, planlı ve kasıtlı her noktasında yüzlerce kişi tarafından yapılan ve binlerce insana ulaşan organize iftiralara dayanma sebebim Galatasaray’dır" dedi.

Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, Bebek’teki ofisinde düzenlenen basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Sarı-kırmızılı takımdaki görevine devam etmeme kararını yaklaşık 1,5 ay önce Başkan Dursun Özbek’e söylediğini belirten Timur, "Şampiyonluktan 1-1 buçuk ay önce başkanımıza bu konuyu ilettim. Şampiyonluk yarışı olduğu için bunu bu şekilde açıklayabilmek, konuşabilmek kesinlikle mümkün değildi. Şampiyonluk yarışında bunun söylenebilmesi imkansızdı. Florya’yı da etkilememesi gerekiyordu. O yüzden ’Sportif AŞ’deki görevimiz devam ediyor’ demek durumundaydım. Şampiyonluktan sonra kutlama sevincine de limon sıkmak istemedim. Bunu geçen cuma yazılı bir şekilde açıklayacaktım. Perşembe günü bir transfer toplantısı oldu. Orada bir şeyler konuşuldu. Onun hemen akabinde bilinçli bir sosyal medya kampanyası başladı. Bunun neticesinde de basın toplantısı yapmaya karar verdim. Yazılı açıklamadan vazgeçme sebebim insanların bana gönderdiği duygusal mesajlardan dolayı" diye konuştu.

"13-14 aydır devam eden organize iftiralara dayanma sebebim Galatasaray’dır"

Taraftar olarak Galatasaray’a bağlı olduğunun altını çizen Erden Timur, "İnsanlığın en önemli mayası duygularıdır, değerleridir. İnsanlar herhangi bir şeyle bağı böyle kurarlar. Galatasaray taraftarları da öyle. En son Galatasaray yenilince ağladığımda koca adamdım. Taraftar olarak Galatasaray’a bağlıyım, o şekilde geldim, herkes gibi o şekilde de görevimi devam ettirmeye çalıştım. Yapılan bu kadar iftiraya, samimiyetsizliğe, bunların hepsine tabii ki Galatasaray terbiyesinde anlatabilirim. Ben haksızlığa hemen tepki koyan, toplumsal bir yanlış varsa orada durmayan bir insanım. Belki 1-2 ay sabredebileceğim bir yerde son 13-14 aydır devam eden yoğun, planlı ve kasıtlı her noktasında yüzlerce kişi tarafından yapılan ve binlerce insana ulaşan organize iftiralara dayanma sebebim Galatasaray’dır. Başka hiçbir sebebi yok. Bu bahsettiklerim dışarıdan değil, dışarıdan olanlara sıkıntı yok. Onu da önemsemiş olursam zaten sürekli açıklama yapmak durumunda kalırız" ifadelerini kullandı.

"Başka tutunacak bir dalım kalsa hiçbir şekilde bu kararı almazdım"

Görevine devam etmek için tutunacak hiçbir dalı kalmadığını anlatan Timur, "Başka tutunacak bir dalım kalsa hiçbir şekilde bu kararı almazdım. Bu iş aylarca sürdü. Son 7 ay özellikle çok yoğunlaşarak devam etti. Ne arsızlığımız, ne hırsızlığımız, ne namussuzluğumuz ne de komisyonculuğumuz kaldı. Taraftar benim bırakmamamı istiyor. Anlıyorum, ben de bırakmayı hiç istemiyorum ama hiçbir dal yok. Eğer o dedikleri kişiysem zaten bırakmamam lazım" şeklinde konuştu.

"Galatasaray için her şeyimi vermeye hazırdım, her zaman da hazır olacağım"

Galatasaray için her şeyini vermeye hazır olduğunun altını çizen Erden Timur, "Galatasaray için her şeyimi vermeye hazırdım, her zaman da hazır olacağım. Bunu da 2 senedir gösterdiğimi düşünüyorum. Ancak Galatasaray’ın asıl büyük problemi olan içerideki bu kötü siyaset. Bu Galatasaray’a 1-2 şampiyonluk zarar vermiyor. Sürdürülebilirliğinin olmamasının, sürekli bir şeyler iyi giderken böyle olmasının sebebi bu siyaset. Dolayısıyla bu siyaset Galatasaray’a 10-20 şampiyonluk zarar veriyor. Avrupa kupası alamamasına sebebiyet veriyor. Çünkü kötülüğün ürediği yerde hiçbir şey olmaz. Ben 1 sene boyunca hep sustum. Arkamda bu kadar taraftar, camia olmasa şimdiye kadar lime lime edilmiştim. Bu nasıl bir düzen?" cümlelerini kullandı.

"Bireysel çevremle Galatasaray’a 40 milyon Euro sponsorluk getirdim"

Bu sezon bireysel çevresinden kulübe 40 milyon Euro sponsorluk geliri kazandırdığını söyleyen Timur, "Son 1 yılda kendi sponsorluklarım dışında tamamen bireysel çevremle Galatasaray’a 40 milyon Euro sponsorluk getirdim. Galatasaray’ın maç günü gelirlerini mücadele ederek 8-9 katına çıkardık. Florya projesini ortaya koydum. Bu iftiralar dursun diye sustum ama olmadı. Son 6-7 ay daha da başka bir boyuta gitti. İşler Florya’ya taşındı. Minimum haftada 5 gün oradayım. İki senedir çok iyi bir ilişki oluşturdum. Herkes de seviyor. Böyle şeyler olunca onlar da rahatsız oluyor. Tek formülümüzün herkese sarılmak olduğunu anlattım. Hatta en çok bize laf eden insanlara sarıldık ama daha da arttı. Tutunacak dallar teker teker kırıldı. Dolayısıyla bu noktaya geldik" şeklinde konuştu.

"Icardi arkamda duran az sayıda insandan biri"

Sarı-kırmızılıların Arjantinli golcüsü Mauro Icardi’nin kararı konusunda kendisini desteklediğini açıklayan Erden Timur, "Mauro, çok özel bir insan. Onunla hiçbir şey konuşmadım ama kendisi anlıyor. Benim arkamda duran, sürekli konuştuğum, vefa gösteren çok az sayıda insandan birisi. Gerçek anlamda sahiplenmeyi onunla yaşadım. Ben ayrılacağını düşünmüyorum" dedi.

"Türkiye’ye Mourinho gibi isimlerin gelmesi çok büyük katkı"

Fenerbahçe’nin Portekizli teknik direktör Jose Mourinho ile anlaşmasının Türk futbolu için güzel bir gelişme olduğunu hatırlatan Timur, "Mourinho, önemli bir hoca. Türkiye’ye böyle isimlerin gelmesi çok büyük katkı. Galatasaray olarak seviyenin buraya gelmesinde çok ciddi etkimiz var. 13. olduğumuz sezondan sonra çıtayı yükselttik. Sonra rakibimiz de iyi bir takım kurdu. Çıtanın sürekli yükselmesini değerli buluyorum. Başarı gelir, gelmez orası farklı bir şey" diye konuştu. Galatasaray’ın yeni sezonda da şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu vurgulayan Timur, "İki sezondur yepyeni takımlarla bizi başarıya götürmüş, rekorlar kırmış, kendini ispatlamış bir Okan hocamız var. Takımın da iskeleti var. Geçen sezon tutmayan transferlerimiz oldu. Bu sezon ilk 11’e 2, yedeğe de 2-3 oyuncu alınacak. İskeletimiz sağlam, hocamız çok iyi. Florya’nın içindeki birliğimizi, beraberliği bozmazsak şampiyonluk konusunda hiçbir şüphem yok" ifadelerini kullandı. Galatasaray başkanlığı ile ilgili de konuşan Timur, "İleride neler olacağını bilemem. Her Galatasaray taraftarı başkan olmayı ister. Eğer zaman oraya götürürse tabii ki yaparız" açıklamasını yaptı. Basın toplantısının sonunda görevi boyunca kulüpte birlikte çalıştığı herkese teşekkür eden Timur, eşi ve çocuklarının ismini sayarken duygulandı. Erden Timur, toplantı sonrasında ise basın mensuplarıyla vedalaşırken gözyaşlarını tutamadı.

Yunus Emre Öztaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.