EKONOMİ - 12 Aralık 2025 Cuma 10:53

Garanti BBVA, CDP’den üç temada "A" seviyesine ulaştı

A
A
A
Garanti BBVA, CDP’den üç temada "A" seviyesine ulaştı

Garanti BBVA, dünyanın önde gelen çevresel raporlama platformlarından CDP’nin İklim Değişikliği, Su Güvenliği ve Orman temalarının tamamında "Liderlik" seviyesinde derecelendirildi. Banka, finansal kurumlar için bu yıl ilk kez zorunlu hale getirilen Orman temasında da A alarak küresel ölçekte "Üç A" seviyesine ulaşan kurumlardan biri oldu.



Garanti BBVA, CDP tarafından gerçekleştirilen 2025 yılı değerlendirmesinde üç ana tema olan İklim Değişikliği, Su Güvenliği ve bu yıl finansal kurumlar için ilk kez zorunlu hale gelen Orman alanlarında A notu alarak "Liderlik" seviyesinde değerlendirildi. Banka, küresel ölçekte "Üç A" derecesine ulaşan bankalardan biri oldu.



Banka, 2009 yılından bu yana İklim Değişikliği, 2015’ten bu yana ise Su Güvenliği temalarında kapsamlı raporlama yapıyor. Bu yıl ilk defa raporladığı Orman temasında da bu alana yüksek etkisi olan sektörlere verilen finansman tutarlarını da ilk kez paylaşarak A skoru elde etmesiyle birlikte banka, çevresel şeffaflık ve dönüşüm alanında uluslararası ölçekte örnek gösterilen kurumlar arasındaki yerini daha da güçlendirdiğini duyurdu.



Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, CDP derecelendirmesine ilişkin olarak şunları söyledi: "Sürdürülebilirlik alanında 19 yılı aşkın bir süredir çaba gösteren bir kurum olarak, CDP’den üç ayrı temada gelen A değerlendirmesi bizim için son derece kıymetli. İklim değişikliği, su yönetimi ve ormansızlaşma gibi geleceğimizi doğrudan ilgilendiren alanlardaki işlerimizin uluslararası bir platform tarafından liderlik seviyesinde değerlendirilmesi, doğru adımları atıyor olduğumuzun iyi bir göstergesi. Bugün biz yalnızca finansman sağlayan bir kurum değiliz; düşük karbonlu ekonomiye geçişi hızlandırmak, çevresel etkilerimizi azaltmak ve müşterilerimizle birlikte dönüşümü mümkün kılmak için çalışan kapsamlı bir ekosistemin parçasıyız. Yenilenebilir enerji finansmanındaki güçlü konumumuz, sürdürülebilir finans hacmimiz, Net Sıfır Bankacılık Birliği taahhütlerimiz ve çevre projelerimiz kadar, son dönemde odağımıza aldığımız Mavi Finans da bu yönde çok önemli bir dönüşüm alanı. CDP’nin değerlendirmesi şeffaflık, çevresel etki yönetimi ve sürdürülebilirlik vizyonumuzdaki kararlılığın bir sonucu. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki gayretimizi daha da güçlendirerek, ülkemizin ve dünyanın sürdürülebilir geleceğine katkı sunmaya devam edeceğiz."



Sürdürülebilirlik çalışmalarıyla yüksek uluslararası standartları karşılıyor


Garanti BBVA, uzun yıllardır sürdürdüğü sürdürülebilirlik odaklı stratejisi kapsamında; 2018-2029 dönemi için 3,5 trilyon TL’lik finansman hedefini açıkladı. Ekvator Prensipleri’ne imza atan banka, Türkiye’de de deniz ekosistemlerinin korunmasına odaklanan Biyoçeşitlilik ve Mavi Temalı Tahvil ihracını gerçekleştirdi. Yenilenebilir enerji finansmanında Türkiye’nin önde gelen aktörleri arasında yer alan banka, kadın girişimcilere, yeşil dönüşüm yatırımlarına, emisyon azaltımı projelerine ve toplumsal etki programlarına yönelik çok boyutlu destekler geliştirdi. Banka, doğa ve su ekosistemlerini korumaya odaklanan Mavi Nefes programını dört yıldır bilimsel ölçümleme esaslarıyla yürütüyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas OSB’de doluluk oranı yüzde 90’ı aştı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulumu devam eden Marmara Yüksek Teknoloji ve Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB), kısa sürede önemli ilerleme kaydederek yüzde 90’ın üzerinde doluluk oranına ulaştı. OSB’nin tamamlanmasıyla birlikte yaklaşık 187 üretim tesisi ve 10 binin üzerinde istihdam oluşturulması hedefleniyor. OSB Yönetim Kurulu Başkanı Menderes Akar, bölgede yürütülen çalışmalar ve hedeflere ilişkin açıklamalarda bulundu. Akar, makine, otomotiv, savunma sanayi, enerji, bilişim, medikal, uydu, havacılık, kalıp ve elektronik gibi pek çok stratejik sektörde faaliyet gösterecek firmaların Marmara OSB’ye yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Akar açıklamasında, "Marmara OSB, Türkiye’nin stratejik üretim üssü olacak. Bölgemizi sadece üretim alanı olarak değil, aynı zamanda bilim ve teknolojinin merkezi hâline gelecek bir Ar-Ge üssü olarak tasarlıyoruz." ifadelerini kullandı. Akar, bölgenin her geçen gün daha fazla yatırımcı çektiğini belirterek, "Sanayicilerimizle birlikte yüksek teknoloji üretimini, bilimi ve yenilikçiliği aynı çatı altında buluşturuyoruz. Bu vizyonla büyümeye devam ediyoruz" dedi. Teknokent projesi hazırlanıyor Marmara OSB’nin Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçireceği Teknokent Projesi kapsamında Teknoloji Üretim Merkezi, Ar-Ge ve Test Merkezleri ile Kuluçka Merkezi kurulması planlanıyor. Atık yönetiminde sıfır tolerans: "Bir Evin Atığından Daha Azdır" Saha gezisinde basın mensuplarına fabrikaların çevre standartları hakkında da bilgi verildi. OSB Yönetimi, özellikle atık kontrolü ve çevresel denetimlerin en üst seviyede tutulacağını vurguladı. Başkan Menderes Akar, atık yönetimi konusunda son derece net bir duruş sergilediklerini ifade ederek şu açıklamada bulundu: "Firmalar atıklarını rastgele atamayacak. Evde yağ atarsınız ama burada atamazsınız. Her fabrika kendi atık ayrıştırma tesisine sahip olmak zorunda. Atık çıkışları elektronik sensörlerle takip edilecek. Gerektiğinde uzaktan müdahale edebileceğimiz bir sistem kuruyoruz. Bu bölgedeki fabrikaların atığı, tabiri caizse bir evin atığından daha az olacak. Uluslararası standartlara uyum zorunlu; özellikle ihracat hedefleyen firmalar için karbon ayak izi kriterleri kritik önem taşıyor" dedi. Yenilenebilir enerji Marmara OSB’de yeşil enerji kullanımı öncelikli hedeflerden biri. Yönetim, OSB’deki tüm fabrikaların çatılarına güneş enerjisi sistemleri kurulabilmesi için gerekli yasal altyapının tamamlandığını duyurdu. Akar "Kendi enerjisini üreten, çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir sanayi bölgesi olmak istiyoruz. Bu vizyonla ilerliyoruz." açıklamasında bulundu. Akar, yabancı yatırımcıların bölgeye olan ilgisinin arttığını belirtti. Bir Alman firmanın OSB’de yer aldığını, ayrıca farklı ülkelerden yatırımcılarla görüşmelerin sürdüğünü ifade etti. Yatırımcı sürecindeki işleyiş hakkında da bilgi veren Akar:"Biz bir anlamda belediye gibi çalışıyoruz. Altyapıyı hazırlıyoruz, arsaları planlıyoruz. Ön tahsiste bölgemizin yüzde doksanı doldu. Yatırımcıya arazi tahsis edildikten sonra süreler belirli: Ruhsat için 1 yıl, gerekirse +1 yıl uzatma, ardından 2 yıllık üretim süreci. Toplam 4 yıl içinde üretime geçilmezse, bakanlık devreye giriyor ve ciddi yaptırımlar uygulanıyor." dedi. OSB içerisinde ada ve yol hafriyatlarının büyük kısmının tamamlandığı, atık su ve içme suyu hatlarının, doğalgaz ve elektrik altyapılarının ise büyük oranda tamamlandığı bildirildi. Yol ve aydınlatma çalışmalarının da devam ettiği belirtildi. Akar, "Yol medeniyettir sözünün sahadaki karşılığını görüyoruz. Beton yol uygulamalarımız ve sokak aydınlatmalarımızla bölgemiz modern, düzenli ve dinamik bir kimliğe kavuştu."ifadelerini kullandı. 30 parselde tahsis gerçekleşti Altyapısı tamamlanan 30 sanayi parselinin tahsisi gerçekleştirildi. Bu parsellerden 17’sinin inşaat ruhsatını aldığı, 16’sında ise fabrika inşaatlarının başladığı açıklandı. Fabrikaların 2026 yılı içerisinde üretime geçmesi hedefleniyor. Akar,"2026’da üretime başlayacak tesislerimizle birlikte Marmara OSB güçlü bir üretim ekosistemine dönüşecek. Yeni fabrika yatırımlarıyla büyüme süreci hız kesmeden devam edecek." dedi. 2 milyar dolar ihracat hedefi Tam kapasiteye ulaşıldığında Marmara OSB’nin yıllık 2 milyar dolar ihracat hedeflediği bildirildi. Menderes Akar, ihracat vizyonuna ilişkin, "Attığımız her adım Türkiye’nin yüksek teknoloji vizyonu açısından büyük önem taşıyor. Ülkemizin üretim gücünü dünyaya taşıyan, katma değer kazandıran bir sanayi modeli oluşturuyoruz "şeklinde konuştu.
İstanbul Gamestar turnuvasının kazananı belli oldu Hepsiburada, Intel ve Lenovo iş birliğiyle gerçekleştirilen ve Temmuz ayından bu yana devam eden Gamestar turnuvasının final turu 10 Aralık’ta İstanbul’da oynandı. Hepsiburada, Intel ve Lenovo iş birliğiyle Temmuz ayında başlayan Gamestar turnuvası, teknoloji ve oyuncu kültürünü oluşturan kapsayıcı bir deneyim sunma hedefiyle Türkiye’nin farklı şehirlerinden oyuncuları bir araya getirdi. Turnuva, 5 fiziksel 3 online olmak üzere 8 büyük turnuva ile oyuncuları aynı rekabet atmosferinde buluşturdu. 3 bin başvurunun yapıldığı Gamestar turnuvasında yaklaşık 500 oyuncu mücadele etti. Oyuncular, yüksek performanslı ve yapay zeka destekli Intel Core Ultra işlemcili Lenovo Legion oyun bilgisayarları ile FC25 futbol oyununda yapay zekaya karşı yeteneklerini sergiledi. Türkiye’nin Gamestar’ı 500 bin TL değerinde ödülün sahibi oldu Yapılan açıklamaya göre; Gamestar turnuvası, Hepsiburada’nın oyuncuları destekleyen ve oyun kültürünü daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlayan bir platform oluşturduğunu ortaya koydu. Cesaretin, stratejinin ve teknolojinin kesişiminde konumlanan organizasyonda farklı şehirlerde yapılan fiziksel ve online turnuvalar büyük heyecana sahne oldu. Intel ve Lenovo’nun sağladığı teknolojiyle oyuncular, yapay zeka destekli Intel Core Ultra işlemcili Lenovo Legion bilgisayarlarda FC25 performanslarını sergileyerek yeni nesil teknolojiyi gerçek bir turnuva atmosferi içinde deneyimledi. 6 ay süren mücadelenin ardından birinci olan Arda Can Kaygusuz 500 bin TL değerinde ödülün sahibi oldu. İkincilik ödülünü kazanan Ali Ekber Hanbaba 100 bin TL ve üçüncü olan Metehan Muştu ise 50 bin TL değerinde Hepsiburada hediye çeki kazandı. Kazanan oyuncular ödüllerini Hepsiburada Genel Müdürü Nilhan Onal Gökçetekin ve Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Ender Özgün, Intel Türkiye Satış Direktörü Serkan Çivlik ve Pazarlama Direktörü Melek Güler ile Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak’tan aldı.
Niğde Sanatla yaralarını sardı: Selda Güneş resimle hayata yeniden tutundu Niğde Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından açılan resim kursu; katılımcılardan Selda Güneş’in hem yeteneğini keşfetmesine hem de yaşadığı ağır travmalarla başa çıkmasına vesile oldu. Kursa hobi amacıyla başlayan Selda Güneş; kısa sürede resmin kendisi için bir sanat dalından çok daha fazlası olduğunu fark etti. Şehit kardeşinin kaybıyla uzun süre büyük acılar yaşadığını anlatan Güneş, resmin kendisine adeta bir terapi gibi geldiğini söyledi. Hayata dair umudunu yitirmeye başladığı dönemlerde tuvale dokunmanın kendisini yeniden hayata bağladığını belirten Güneş; "Resim yaparken dünyayla bağlantım kopuyor. O ana, renklere, tuvale odaklanıyorum. Acılarımı, üzüntülerimi o an unutuyorum. Resim bana terapi gibi geldi" dedi. "Her şey bitmişti, resmin iyileştirici gücünü fark ettim" Ağır travmaların ardından yeniden ayağa kalkmasının resim sayesinde olduğunu vurgulayan Güneş, kurs sürecinde hem sosyal çevresinin değiştiğini hem de kendi içinde bilmediği yetenekleri keşfettiğini ifade etti. Güneş, duygularını şu sözlerle anlattı; "Ben şehit yakınıyım ve çok sevdiğim abimi kaybettim. O dönem benim için çok zor geçti. Resme başladığımda hayatımdaki pek çok karanlık nokta aydınlanmaya başladı. Renklerin dünyama iyi geldiğini hissettim. Resmin içine giriyorum adeta. Resim yaparken duymuyorum, görmüyorum, tamamen o anda kayboluyorum. Bana en büyük katkısı, bazı acıları unutturup hayata devam edebilme gücü vermesi oldu." Ailesinin de her zaman yanında olduğunu dile getiren Güneş, onların desteğiyle daha cesur adımlar attığını söyledi. Kursta öğrendiği tekniklerle yaptığı çalışmalar kısa sürede dikkat çeken Güneş’in eserleri yoğun ilgi görüyor. Çizdiği resimleri artık satmaya da başlayan Güneş; "İnsanları mutlu etmek çok güzel. Hem resim yapmaktan hem de eserlerinin beğenilmesinden büyük mutluluk duyuyorum" ifadelerini kullandı. Resim yapmanın kendisi için artık bir hobi olmaktan çıktığını dile getiren Güneş, gelecekte bu alanda eğitim almak istediğini söyledi. Güzel Sanatlar Fakültesi’ne hazırlanmak için kurs eğitmeni ile birlikte çalıştığını aktaran Güneş, sanatın iyileştirici gücüne inanılması tavsiyesinde de bulundu. Ağır travmalar yaşayanlara sanatla ilgilenme çağrısında bulunan Güneş; "Sanatın gerçekten iyileştirici bir gücü var. Korkmasınlar, bir adım atsınlar. Bir şeyler yapabileceklerine inanıyorlarsa devam etsinler. Ben öyle yaptım ve hayatım değişti" sözleriyle bu yolculuğun herkes için mümkün olduğuna dikkat çekti. (ST-TB-
İstanbul Beşiktaş Belediyesi’nden inovasyon ve girişimcilik zirvesi Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla inovasyon ve girişimcilik zirvesi düzenlendi. Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Ömer Rasim Şişman, "Gençler artık yalnızca iş aramıyor. Kendilerini gösterebilecekleri, fikirlerini deneyebilecekleri, katkı sunabilecekleri ortak üretim mekanlarına ihtiyaçları var. Bizim görevimiz, bu ihtiyaca dönük projeler üretip Beşiktaş’ı inovasyon, girişimcilik ve sosyal etkinin üretildiği bir merkez haline getirmektir" dedi. Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla Social Business Global tarafından inovasyon ve girişimcilik zirvesi düzenlendi. Akatlar Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Ömer Rasim Şişman, sosyal girişimci İsmail Hilmi Adıgüzel, Arda Kallen ile uzman biyolog ve sosyal bilimci Ekin İlgün katıldı. Zirvede inovasyon, girişimcilik ve sosyal etki odaklı çalışmalar ele alındı. "Bizim görevimiz Beşiktaş’ı inovasyon, girişimcilik ve sosyal etkinin üretildiği bir merkez haline getirmektir" Programda konuşan Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Ömer Rasim Şişman, "Beşiktaş, iş dünyamızın, üniversitelerimizin ve gençlerin yollarının kesiştiği bir merkez. Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğrencilerle, ülkemizin en kıymetli üniversitelerinin bilgi ve araştırma kapasitesi Beşiktaş’ta buluşuyor. Girişimcilik dünyamızın oluşturduğu üretim zemini ve burada yaşayan profesyoneller, Beşiktaş’ı kendiliğinden gelişen bir inovasyon, girişimcilik ve sosyal etki ekosistemine dönüştürüyor. Beşiktaş’ın bu potansiyeli inanın ki istatistiklerle tarif edilebilir bir olgu değil. Öğrenen, sorgulayan ve üreten bu enerji çevresine de katkı sunmak zorunda. Biz, yerel yönetim olarak bu potansiyeli seyreden değil, onunla birlikte öğrenen, onunla birlikte üreten ve birlikte dönüşen bir belediyecilik anlayışını kurmak istiyoruz. Gençler artık yalnızca iş aramıyor. Anlam, gelişim ve etki oluşturmanın, topluma katkı sunmanın peşindeler. Kendilerini gösterebilecekleri, fikirlerini deneyebilecekleri, katkı sunabilecekleri ortak üretim mekanlarına ihtiyaçları var. Bizim görevimiz, bu ihtiyaca dönük projeler üretip Beşiktaş’ı inovasyon, girişimcilik ve sosyal etkinin üretildiği bir merkez haline getirmektir" dedi.