POLİTİKA - 25 Temmuz 2025 Cuma 22:12

Gençlik ve Spor Bakanı Bak ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Bigg Spor Ödülleri" törenine katıldı

A
A
A
Gençlik ve Spor Bakanı Bak ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Bigg Spor Ödülleri" törenine katıldı

Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde düzenlenen ve girişimciler tarafından hazırlanmış pek çok farklı projeye ev sahipliği yapan Bigg Spor Ödülleri, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Bakan Kacır, "Hedefimiz Türkiye’yi bu alanda sadece kalıcı olan değil, aynı zamanda geliştiren, üreten, teknolojiye yön veren ve temiz ihraç eden küresel bir inovasyon ülkesi haline getirmek" dedi.


Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde düzenlenen ve "Spor Teknolojilerinde Yenilikçi Adımlar" çerçevesinde gençlerin üretken projelerini hayata geçirdikleri Bigg Spor Ödülleri sahiplerini buldu. Bu kapsamda özellikle robotik sanayi, yazılım ve teknoloji alanında faaliyet gösteren firmalar tarafından üretilen çok sayıda yazılım ve proje, kapsamlı bir değerlendirme sürecinden geçerek finale kadar ulaşmaya hak kazandı. birlikte, Gençlik ve Spor Bakanlığı Riva Tesisleri’nde, genç yeteneklerin spor teknolojileri alanında faaliyet göstermelerinin öneminin vurgulandığı törende Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, programın önemine ilişkin konuşmalar gerçekleştirdi.



"Milli teknoloji hamlesi yolculuğunda girişimcilerimizin önündeki engelleri kaldırıyoruz"


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Son 23 yılda kurduğumuz muhteşem spor altyapılarıyla yetişen sporcularımız dünyada göğsümüzü kabartırken bir yandan da bizler de bu altyapıyı daha fazla yerli ve milli teknolojilerle destekleyici çalışmalar sürdürüyoruz. TÜBİTAK her yıl 300’en fazla teknoloji girişimcisine 900 bin lira yatırım yapıyor. Ama BIGG Spor Ödülleri bu yatırımlar atasında ayrıcalıklı bir yere sahip. Çünkü bu ödüller kapsamında TÜBİTAK’ın sunduğu yatırım desteklerine Gençlik ve Spor Bakanlığımız da destek veriyor.


Dur durak bilmeksizin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda girişimcilerimizin önündeki engelleri kaldırıyor, onları hızlandırmaya devam ediyoruz. Türkiye bugün Teknopark’larında 11 bin 500’den fazla girişimcisiyle muhteşem bir ekosisteme sahiptir. İnanıyorum ki bu ekosistemin sunacağı teknolojiler ve ürünler, sporun toplumsallaşması başarılı sporcuların yetişmesi adına da çok büyük faydalar sağlayacak" dedi.



"Türkiye’yi bu alanda sayılı hale getirme politikası ile bu programları hayata geçirmeye devam ediyoruz"


Bakan Kacır, "Genç ve dinamik varlığıyla, sporun tüm branşlarındaki altyapı yatırımlarıyla, spor teknolojilerinde dünya çapındaki başarı hikâyeleri için güçlü bir potansiyele ve avantaja sahiptir. Hedefimiz Türkiye’yi bu alanda sadece kalıcı olan değil, aynı zamanda geliştiren, üreten, teknolojiye yön veren ve temiz ihraç eden küresel bir inovasyon ülkesi haline getirmek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak spor teknolojileri alanında yerli ve milli girişimcilerimizi küresel pazarlara taşıyarak, Türkiye’yi bu alanda sayılı hale getirme politikası ile bu programları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu noktada Tekno Parklarımızdaki 265 firma ve bir Ar-ge merkezimizin spor alanında yürütücü, inovatif çalışmalar yapıyoruz. TÜBİTAK destek ve burs programlarıyla spor alanında son 23 yılda 314 proje ve bin 735 bilim insanı ile gencimize 1 milyar 800 milyar lira destek olduk" diye konuştu.



"Firmalarımız artık pek çok ürünü dışarıdakinden 4’te 1, 5’te 1 fiyatına üretme kabiliyetine erişti"


Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Artık ölçmediğiniz bir şeyi yönetmeniz mümkün değil. Artık sporcuların atletik yapılarını ölçen sistemler de ve bu sistemler giderek artıyor. Türkiye geçmişte hep yurtdışından spor ekipmanları ithal eden bir ülke idi. ‘Biz bunu nasıl aşarız’ diye çaba içerisine girdik ve firmalarımız artık pek çok ürünü dışarıdakinden 4’te 1, 5’te 1 fiyatına üretme kabiliyetine erişti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK işbirliğiyle yaptığımız bu proje çerçevesinde firmaların oryaya koydukları projeler bir anlam ve pazar buluyor. Toplumsal olarak da bizim görevimiz vatandaşlarımızın sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlamak. Toplumu hareketlendirmemiz lazım, hareketlenen toplumun dönüşümünde sağlık harcamalarımız azalacak, teknolojik desteklerle beraber daha sağlıklı yaşayan bir toplum haline geleceğiz. Biz spor endüstrisi alanında yapılan bu gelişmeleri destekliyoruz. Cumhurbaşkanımız da sporda bu yatırımların yapılmasını teşvik ediyor. Milli teknoloji hamlesini çok iyi noktalara taşıdı. Gençlerimizin ilgisi de çok. Geleceğe güvenle bakıyoruz, gençlerimize güveniyoruz, başarılarının da artacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.



"Sporda büyüyen bir Türkiye, başarılı sporcularıyla büyüyen bir spor ülkesi olacağız"lr


"Biz üreten güçlü gençlerimizin olduğu, sporda başarılı gençlerin olduğu bir Türkiye arzuluyoruz" diyen Bakan Bak, "Bunun emarelerini de görüyoruz. Gerçekten milli teknoloji hamlesiyle gençlerimiz heyecanlanıyor. Bu yüzden bu sinerjiyi bu kalitede, sporun gelişmelerinde de etkin bir şekilde kullanmak istiyoruz. Dolayısıyla bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla birlikte bu işi birliğini yürütüyoruz, firmalarımıza destekler sağlıyoruz. O yüzden çok çalışmamız gerekiyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza pek çok projeyi gerçekleştirdik. İşin özü yaptığımız işi sevmemiz ve milli teknolojinin yüksek bir şekilde desteklenmesi. Savunma sanayinde geldiğimiz noktalar ortada. Büyüyen bir Türkiye, sporda da büyüyen teknolojiyle, tesisleriyle, başarılı sporcularıyla büyüyen bir spor ülkesi olacağız. Hep beraber bu ülkeyi, dünyada başarılı bir spor ülkesi yapmak için varız. Çalışacağız, uygulayacağız" dedi.


Konuşmaların ardından ödül alan firmalar ve projeleri açıklandı. Bu noktada 6-11 arasında dereceye giren adaylara mansiyon ödülleri verilirken, 1-5 arası dereceye giren adaylara ise Bigg Spor Ödülleri takdim edildi. Törenin ardından Bakan Kacır ile Bakan Bak, ödülü kazanan proje sahibi girişimcilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.



Gençlik ve Spor Bakanı Bak ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Bigg Spor Ödülleri" törenine katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7’nci duruşması görüldü. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu ileri sürülen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan iddianame ana dava ile birleştirilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma, yoklamaların alınmasının ardından sanıkların savunmaları ile başladı. Davada sanık sayısı 61 oldu Duruşmada, dava dosyasına eklenen evraklar okunduğu sırada, dosyadan ayrılan iki davanın ana dava ile birleştirildiği ve sanık sayısının böylece 61’e yükseldiği öğrenildi. Savunma yapan tutuklu sanık Şeyhmus Çelik, "Opara bebek, Fırat Sarı tarafından Birinci Hastanesi’ne gönderildi ve Hakan Doğukan Taşçı tarafından teslim alındı. Fırat Sarı tutuklanmadan önce saçsız bir insanken, soruşturma sonrası peruk takmıştır. Opara bebek Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne sevk edildi. Ben hastanede olmadığım gün Opara bebek ex oldu. Bunu diğer sanıklarda belirtmiştir. Hakan Doğukan Taşçı ve diğer sanıklar arasında geçen konuşmamada bebeğin ben hastanede yokken öldüğü bellidir. Ben bebekleri öldürmedim bu bellidir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Rıza Keykubad’ın eşi tutuksuz sanık Hilda Keykubad da savunmasında, "Ben mesleğimin gerekliliğini en iyi şekilde yaptım. Evimi, eşimi, çocuğumu ihmal ettim ama hastalarımı ihmal etmedim. Hayatım boyunca, polis, adliye görmedim. Onurumla yaptığım mesleğimi ihmalden yargılanıyorum. Burada olmaktan utanıyorum, hicap duyuyorum, utanıyorum. Ben imzaladığım her evrakı ölen bebeklerin defin işlemleri tamamlansın diye, tedaviye gelen bebekler de iyileşsin diye imzaladım. Kaya bebek geldiğinde ben hastanede çalışmıyordum. Bebek Kaya hayatını kaybettikten sonra çalışmaya başladım. Bebek Kaya’nın ölüm belgesini doktorlar imzalamadı. Ben de bebek ortada kalmasın, evrakları eksik olmasın diye defin işlemleri için kendim imzaladım evrakları ve aileye teslim ettim. Bu aile şehir dışından gelmişti’’ diye konuştu. Mahkeme, duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
İstanbul Sergen Yalçın’dan 5 değişiklik Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe’ye konuk oldukları Türkiye Kupası C Grubu maçına Süper Lig’de son oynadıkları Çaykur Rizespor mücadelesinin 11’inden 5 değişiklik yaparak çıktı. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, Fenerbahçe’ye konuk oldu. Siyah-beyazlıların teknik direktörü Sergen Yalçın, Süper Lig’in 17. haftasında Dolmabahçe’de 1-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasının 11’inden 5 değişiklik yaparak Kadıköy’de sahaya çıktı. Tecrübeli teknik adam, savunmada Taylan Bulut, Gabriel Paulista ve Rıdvan Yılmaz’ın yerine Gökhan Sazdağı, Emirhan Topçu ve David Jurasek’e şans verirken, Kartal Kayra Yılmaz ve Demir Ege Tıknaz’ın yerine ise Salih Uçan ile Devrim Şahin forma giydi. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe maçı 11’i şu şekilde: "Ersin Destanoğlu - Gökhan Sazdağı, Tiago Djalo, Emirhan Topçu, David Jurasek - Salih Uçan, Orkun Kökçü, Milot Rashica, Vaclav Cerny, Devrim Şahin - Tammy Abraham." 3 oyuncunun ilk Fenerbahçe derbisi Siyah-beyazlı takımda 3 futbolcu ise ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanı yaşadı. Kartal’da; Tiago Djalo, David Jurasek ve Devrim Şahin ilk defa sarı-lacivertlilere karşı top koşturdu. Yedek kulübesinde bulunan Demir Ege Tıknaz, Kartal Kayra Yılmaz ve Taylan Bulut da ilerleyen dakikalarda görev alması durumunda sarı-lacivertli takıma karşı siftah yapacak. Rafa Silva kadroda yok Beşiktaş’ta Rafa Silva, Fenerbahçe karşılaşmasının geniş kadrosunda yer almadı. Rafa, tam 5 hafta aranın ardından ligdeki Çaykur Rizespor mücadelesinde kadroya girmesine rağmen formayı sırtına geçirememişti. Teknik Direktör Sergen Yalçın, fiziksel olarak hazır durumda bulunmadığını belirttiği Portekizli oyuncuya Fenerbahçe mücadelesinde şans tanımadı.
Trabzon Şenol Güneş: "Yurt dışından iki teklif vardı, kabul etmedim" Trabzonspor’un eski futbolcusu ve teknik direktörlerinden Şenol Güneş, Trabzon’da bir lisede düzenlenen söyleşiye katıldı. Söyleşi öncesinde horon ekibinin gösterisiyle karşılanan Güneş, daha sonra hayatına dair anılarını paylaşırken, öğretmen kimliği ve spor adamı tecrübesiyle katılımcılara önemli mesajlar verdi. Türk futboluna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şenol Güneş, Türk teknik direktörler arasında 1056 maçla en fazla karşılaşmaya çıkan isim olmasına da değinerek, rakamların çok üzerinde durmadığını söyledi. Yaklaşık 38 yıldır antrenörlük yaptığını hatırlatan Güneş, futbolculuk dönemiyle birlikte bu sürenin daha da arttığını ifade etti. Çocukluk döneminde futbola bakışın ve imkanların çok sınırlı olduğunu dile getiren Güneş, "Eğitimde, tesiste, malzemede ciddi eksiklikler vardı. Futbola bakış da olumsuzdu. Bu ortamda hem eğitimimi alarak hem de işimi iyi yapmaya çalıştım. Bunun karşılığını bugün Türkiye’nin her yerinde, hatta dünyada görüyorum. En büyük sermayem itibarım" dedi. Futbolun zamanla magazinleştiğine dikkat çeken Güneş, "Zaman zaman verdiğimiz mesajların yerini magazin aldı. Gündem futbolun dışına kaydı. Futbolun ekonomik tarafı kullanılırken, buna bağlı olarak kirlenme tarafına fazla kaçıldı. Üretmeden kolay kazanmak isteyenlerin arttığı bir dönem yaşıyoruz. Antrenörler, oyuncular ve hakemler olarak futbola sahip çıkamadık. Yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç var. Türk futbolu ortak değerimizdir, erozyona uğrarsa herkes zarar görür" diye konuştu. "Trabzonspor’un önü açık" Trabzonspor’un mevcut durumunu da değerlendiren Şenol Güneş, bordo-mavili kulübün bir marka olduğunu vurguladı. Geçmişten ders alınması gerektiğini belirten Güneş, mazeretlerle yol alınamayacağını söyledi. ’Biraz iyi gidince çok iyiyiz, kötü gidince de bizden bir şey olmaz diyoruz’ sözlerinin doğru olmadığını ifade eden Güneş, Trabzonspor’un ekonomik, idari, sosyal ve teknik gerçeklerinin olduğunu dile getirdi. Uluslararası düzeyde rekabet edebilecek oyuncuların kazanılması gerektiğini ifade eden Güneş, "Kişiler üzerinden değil, doğru planlama üzerinden gitmeliyiz. Geçmişi kötülemeden, ders alarak geleceği planlamak gerekiyor. Hiçbir oyuncuyu büyütmeden ya da küçültmeden takım için değerlendirmeliyiz. Fatih Hoca’nın bunu iyi yapacağına inanıyorum. Trabzonspor’un önünün açık olduğunu düşünüyorum" dedi. "İki teklif vardı, kabul etmedim" Kendisine gelen transfer teklifleriyle ilgili soruyu da yanıtlayan Güneş, yurtdışından iki takımdan teklif aldığını ancak kabul etmediğini açıkladı. Bu tür konuların magazinleştirildiğini belirten Güneş, "Çalışmayacağım desem yarın çalışırsan derler, çalışacağım desem kulüp bulamadı derler. Dedikodu çok olduğu için susmayı tercih ediyorum" ifadelerini kullandı.
İzmir Başkan Pehlivan: "Menemen, Şehit Kubilay ve silah arkadaşlarını bağrına bastı" Şehit Asteğmen Kubilay ile şehit bekçiler Şevki ve Hasan, şehadetlerinin 95. yıl dönümünde Menemen’de törenle anıldı. Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını her zaman saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmıştır. Her 23 Aralık’ta aynı inanç ve kararlılıkla burada olmaya devam edeceğiz" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı, Menemen dışından gelen bir grubun ilçede başlattığı ayaklanma girişiminde şehit düşen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki, Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda anıldı. Düzenlenen törende Şehit Kubilay ve silah arkadaşları anılırken, Kubilay Anıtı’na çelenk sunuldu ve şehitlikte yatan vatan evlatlarının kabirlerine karanfil bırakılarak dualar okundu. "Şehit Kubilay’ı rahmet ve minnetle anıyoruz" Törene katılan ve 95 yıl önce bayraklaşan şehadetiyle İnkılap Şehidi olarak hafızalara kazınan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın aziz hatırasını her daim yaşattıklarını ifade eden Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, "Her 23 Aralık’ta burada, bu şehitlikte aynı inanç ve aynı kararlılıkla olmaya devam edeceğiz" dedi. "Dinmeyecek acı" Başkan Pehlivan, "İnkılap şehitlerimiz Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki; bu ülke için hiçbir zaman dinmeyecek bir acıdır. İlçemiz Menemen içinse tam anlamıyla derin bir yaradır. Asteğmen Kubilay’ın, kent dışından gelen karanlık odaklar tarafından şehit edilişinin hiçbir izahı yoktur. Ancak Menemen, o günden bu yana, Şehit Kubilay’ı ve silah arkadaşlarını bağrına basmış, aziz hatıralarını saygı, minnet ve sevgiyle yaşatmayı görev bilmiştir. Bu topraklarda doğan her Menemenli bilir ki; Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay sadece bir asker değildir. O, bir fikrin, bir inancın, bir Cumhuriyet idealinin temsilcisidir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği Cumhuriyetimiz, uğruna şehit ve gazi olanların bizlere mukaddes bir emanetidir. Bu nedenle Şehit Kubilay’ı anmak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan bağlılığımızı tazelemektir. Onları hatırlamak, bu toprakların bağımsızlık ve özgürlük ruhuna olan sarsılmaz bağlılığımızı yeniden ifade etmektir. Şehit Asteğmen Kubilay’ın aziz hatırası bize, karanlığa karşı uyanık olmayı, ayrışmaya karşı birlik olmayı, umutsuzluğa karşı inancı korumayı öğretir. 23 Aralık tarihi, Menemen İnkılap Şehitleri’nin yası, saygıyla anıldığı günün adıdır. Bu ve bunun gibi anmalar, siyasete malzeme yapılamayacak kadar kıymetli ve ağır konulardır. Tıpkı dinimiz, kutsal kitabımız, bayrağımız, vatanımız ve elbette Atamız gibi, siyaset üstüdür. Bu nedenlerle bizler, tıpkı 10 Kasım’da Atatürk’ü andığımız gibi, her 23 Aralık’ta da Şehit Kubilay’ın yasını tutuyor, saygı ve minnetle anıyoruz. Ülkesi ve milleti için karanlığa karşı bedenini siper eden tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve hürmetle anıyorum. Böylesine karakterli, cesur ve vatanına adanmış evlatlar yetiştiren kıymetli ailelerine de şükranlarımı sunuyorum" dedi.