EKONOMİ - 28 Ağustos 2025 Perşembe 12:09

GetirBüyük meyve ve sebzede tazeliği ileri taşıdı

A
A
A
GetirBüyük meyve ve sebzede tazeliği ileri taşıdı

Getir, İstanbul’da başlattığı projeyle kent tarımını ve pestisit kullanılmadan toprağın iyileştirilmesine odaklanan onarıcı tarımı destekliyor. İstanbul’daki GetirBüyük kullanıcıları hasat sonrası 24 saat içinde mağazalara ulaştırılan yeşillikleri ‘24 Saatte Tarladan Sofraya’ ve pestisit analizleri yapılan izlenebilir ürünleri ‘Analizli Meyve & Sebze’ kategorilerinden sipariş edebiliyor.



GetirBüyük, kent tarımıyla hayata geçirilen ‘24 Saatte Tarladan Sofraya’ ve pestisit limitleri dahilinde analiz edilmiş ürünleri kapsayan ‘Analizli Meyve & Sebze’ kategorisiyle meyve-sebze alışverişinde yeni bir dönem başlattı. Platformun tazelik vaadi, ‘Bir Tazelik Hikâyesi’ adıyla yayınlanan dijital reklam filmleriyle duyuruldu.


24 saat içinde tarladan sofraya


"Kullanıcılarımıza güvenle tüketebilecekleri en taze tarım ürünlerini ulaştırmaya odaklandık" açıklamasını yapan GetirMarket Genel Müdürü Elif Çar, konuyla ilgili şunları söyledi:


"GetirBüyük’ün meyve-sebze kategorisinde geniş bir seçenek sunuyoruz. Pestisit limit değerlerine uygun üretilen ve izlenebilirliği sağlanmış ürünleri kullanıcılarımıza güvenle buluşturmak için titiz bir operasyon yürütüyoruz. İstanbul’da başlattığımız uygulamamızla şimdi tazelik iddiamızı bir adım ileri taşıyoruz. İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasındaki kent tarımı üreticileriyle başlattığımız iş birliği sayesinde hasattan 24 saat içinde GetirBüyük mağazalarına ulaşan yeşillikleri, kullanıcılarımızla buluşturmaya başladık. Bunun yanında doğayla uyumlu üretim yöntemlerini benimseyen üreticilerle iş birliklerimizi artırıyoruz. Bu kapsamda onarıcı tarım uygulamalarıyla tanınan Veteriner Anne çiftliği ile başlattığımız ortaklık sayesinde zirai ilaç kullanılmadan ata tohumlarıyla üretilen ürünleri de kullanıcılarımızın sofralarına taşıyoruz. Tüm bu ürünler de mağazalarımızdaki uzman manavlarımız tarafından özenle seçilerek en taze halde kullanıcılarımızla buluşuyor."


Kent tarımı ile israfı önlüyor


Kent tarımı, şehirlerin içinde veya çevresinde yapılan, tüketiciye yakın üretim sayesinde tarım mahsullerine hızlı ve taze erişim sağlayan bir model olarak son yıllarda giderek önem kazanıyor.


Elif Çar, "Kent tarımı sayesinde ürünlerin yolculuğu kısalıyor. Nakliye ve lojistik ihtiyacının azalmasıyla karbon ayak izimizi de düşürüyoruz. Her 100 sevkiyatta 47 tona ulaşan karbon salımı tasarrufu elde ediyoruz. Bunların yanında, yakın mesafede planlı üretim yapılması sayesinde israfı da büyük oranda azaltıyoruz" açıklamasını yaptı.


İlk etapta İstanbul’da tarım yapan üreticilerle iş birliği yapan Getir, yeşillik grubundaki ürünleri 24 saat içinde GetirBüyük mağazalarına ulaştırarak kullanıcılarla buluşturmaya başladı. Satışa sunulan yeşilliklerin yüzde 60’a yakını kent tarımı çerçevesinde temin ediliyor. Bir yıl içinde İstanbul’da yeşilliklerin tamamının kent tarımı çerçevesinde temin edilmesi planlanıyor.


Çar, " ‘24 Saatte Tarladan Sofraya’ kategorisindeki ürünleri Eylül ayında İzmir’de, yıl sonuna kadar da Ankara’daki kullanıcılarımıza sunacağız. Bu iş birlikleri sayesinde üreticilerin kapasitelerini ve ürün çeşitliliklerini artırmaya destek olmaktan memnuniyet duyuyoruz" dedi.


‘Analizli Meyve & Sebze’ kategorisinde titiz seçim


"Kullanıcılarımıza sağlıklı ve taze gıda ulaştırma taahhüdümüz çerçevesinde, platformda yer alan meyve ve sebzeler, periyodik olarak bağımsız laboratuvarlar tarafından pestisit analizinden geçiyor" diyen Çar, "Analizli Meyve & Sebze kategorisindeki ürünler için de en üst standartlarda üretim yapan üreticilerle çalışıyoruz. Kalite ekiplerimizin tüm kategoriler için yaptığı analizlerin yüzde 80’i meyve sebzelere ayrılıyor" diye konuştu.


Onarıcı tarım ile pestisitsiz gıda


Yapılan açıklamaya göre, platformun destek verdiği onarıcı tarım ise, zirai ilaç kullanılmadan doğayı iyileştiren ve toprağı sürdürülebilir kılan bir üretim modeli olarak yaygınlık kazanıyor. Bu modelde ata tohumlarıyla, rejeneratif tarım anlayışıyla zirai ilaç kullanılmadan üretim yapılıyor. Zararlı böceklerle mücadele, doğanın kendi dengelerini kullanarak, faydalı böcekler salınarak yapılıyor. Toprak organik maddelerle beslenerek korunuyor ve alınan mahsul lezzetli ve besin değeri yüksek oluyor. Tüm süreçler ulusal ve uluslararası hijyen standartlarına göre denetleniyor. Onarıcı tarımla, sağlıklı ürünler yetiştirilirken aynı zamanda toprak ve su kaynakları da korunuyor.


İstanbul’da ilk olarak onarıcı tarım alanında tanınan bir üretici olan Veteriner Anne Çiftliği’yle iş birliği yaptıklarını vurgulayan Elif Çar, "Kullanıcılarımızın pestisitsiz meyve sebze hassasiyetlerine yanıt verirken, aynı zamanda tarımın doğaya olumsuz etkilerini de ortadan kaldıran onarıcı tarıma destek oluyoruz" dedi.


Onarıcı tarım kapsamında mevsimine göre değişmekle birlikte domates, salatalık, kıl ve çarliston biber, patlıcan ve kabak dahil olmak üzere 6 ürün İstanbul’da uygulamadaki yerini aldı. Yıl sonuna kadar 9 ürünün daha satışa sunulması amaçlanıyor.



GetirBüyük meyve ve sebzede tazeliği ileri taşıdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yunusemre’de kırsal kalkınma ve kooperatifçilik masaya yatırıldı Yunusemre Belediyesi ile Yunusemre Kent Konseyi tarafından düzenlenen ’Kırsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’nda, kırsal alanların güçlendirilmesi, yerel üretimin desteklenmesi ve kooperatifçiliğin sürdürülebilirliği ele alındı. Kırsal kalkınmanın güçlendirilmesi ve kooperatifçilik anlayışının sürdürülebilir bir zeminde ele alınması amacıyla Yunusemre Belediyesi ile Yunusemre Kent Konseyi iş birliğinde ’Kırsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’ düzenlendi. Yunusemre Belediyesi Muradiye Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen çalıştaya; Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Doğan, Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yılmaz Usta, CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, MAYEB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Balkan, Yunusemre Kent Konseyi Başkanı Bektaş Kılınç, belediye meclis üyeleri, konuşmacılar ve çok sayıda üretici katıldı. Mustafa Pala’nın sunumlarını yaptığı çalıştayda belgesel gösterimi gerçekleştirilirken, "Yeniden Sürdürülebilir Kooperatifçilik" başlıklı panelle program devam etti. Çalıştayda; kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, yerel üretimin desteklenmesi ve kooperatifçiliğin güçlendirilmesine yönelik görüş ve öneriler paylaşıldı. Zeyrek ve Durbay anıldı Çalıştayda konuşan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, kırsal kalkınmayı temel alan bir bakış açısına sahip olduklarını vurguladı. Balaban, göreve geldikten sonra Yuntdağı bölgesindeki 37 köyün kırsal mahalle statüsüne dönüştürüldüğünü hatırlatarak, kooperatif çalışmalarının önünün açıldığını ve belediye imkanları doğrultusunda desteklerin süreceğini ifade etti. Konuşmasında hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ı da anan Balaban, "Ferdi Başkanımızı altı ay önce, Gülşah Başkanımızı ise kısa bir süre önce kaybettik. Acıları hala yüreğimizde. Her ikisini de saygı ve sevgiyle anıyoruz" dedi. Çalıştay, katılımcıların değerlendirmeleri ve karşılıklı görüş alışverişinin ardından sona erdi.
Bursa İş Sanat Anadolu Sergileri İznik’te düzenlendi Türkiye İş Bankası İznik Şubesi’nde sergilenen "Mavinin Sırları" seçkisi usta sanatçıların çiniden ilham aldıkları eserleri bir araya getirdi. Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan yapılan tematik seçkileri sanatseverlerle buluşturan Anadolu Sergileri’nin 2025 yılındaki son durağı, 20-21 Aralık’ta Bursa’nın İznik ilçesi oldu. Osmanlı çini sanatının merkezlerinden İznik’teki İş Bankası şubesinde sergilenen "Mavinin Sırları" seçkisinde Şerif Renkgörür, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, Selahattin Teoman, Zeki Fındıkoğlu, Nazlı Ecevit, İbrahim Çallı, Melahat Üren, Söbütay Özer, Hulusi Mercan gibi sanatçılar çini motiflerden ilham alan kompozisyonlarına Füreya Koral’ın üçlü yuvarlak panosu eşlik etti. Çininin Türk resim sanatındaki yansımalarına odaklanan sergide, sanat tarihçisi ve eleştirmen Nazlı Pektaş eserler hakkında ziyaretçilere bilgi verdi. Ziyaretçilerin büyük bir ilgiyle izlediği sergide çocuklara yönelik sanat atölyesi de düzenlendi. Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin öğrenme programlarının düzenli faaliyetlerinden biri olan Anadolu Sergileri ilk altı ayında 6 bini aşkın sanatsevere ulaştı. İbrahim Çallı’nın eserlerini Çal ilçesindeki izleyicilerle buluşturan seçkiyle başlayan Anadolu Sergileri, Hocalar ve Öğrenciler (Milas), Mavinin İzinde (Gelibolu), Büyük Zafer (Kocatepe), Aşina Yüzler (Antakya), Çarşı-Pazar (Midyat) ve Ege Havası (Edremit) gibi farklı seçkileri sanatseverlere sundu. MarCom, Sardis, Toplumsal Fayda Ödülleri ve İstanbul Marketing Awards platformlarının farklı kategorilerinde ödüllere layık görülen Anadolu Sergileri, 2026 yılında da ortak kültürel mirasın doğduğu topraklarda bugünün kuşaklarıyla buluşturmayı sürdürecek. Anadolu Sergileri’nin Ocak ayındaki durağı Mersin’in Pozcu ilçesindeki Türkiye İş Bankası şubesi olacak.
İstanbul Sancaktepe’de sosyal tesislerde kalite ve uygun fiyat bir arada Sancaktepe Belediyesi, ilçe genelinde hizmet veren sosyal tesisleriyle vatandaşlara kaliteli, modern ve bütçe dostu imkanlar sunmaya devam ediyor. Belediye bünyesinde faaliyet gösteren Samandıra Sosyal Cafe, Sarıgazi Sosyal Cafe, Koru Park Sosyal Cafe, Paşaköy Sosyal Tesisi, Yenidoğan Sosyal Tesisi, Hanımeli Sosyal Tesisi ve Aydos Sosyal Tesisi ve Kasaba Sosyal Cafe; göz kamaştıran mimarileri, şık dekorasyonları ve profesyonel kadrolarıyla ilçe sakinlerine keyifli bir sosyal ortam sağlıyor. Türk ve Dünya mutfaklarından özenle hazırlanan geniş menü seçenekleriyle dikkat çeken sosyal tesisler, kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla buluşturarak haftanın her günü vatandaşların uğrak noktası haline geliyor. Sancaktepe Belediyesi, mevcut tesislerin yanı sıra yeni yatırımlarla da sosyal alanlarını genişletiyor. Bu kapsamda 2 Sosyal Cafe’nin inşaat çalışmaları hızla devam ederken, her iki tesisin de yakın zamanda hizmete açılarak ilçe halkına yeni sosyal mekanlar kazandırması hedefleniyor. Başkan Alper Yeğin’den vatandaşlara davet Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, sosyal tesislerin her kesime hitap eden yapısıyla ilçenin sosyal yaşamına değer kattığını belirterek yeni yılla birlikte değişen konsepti ile vatandaşları tesisleri ziyaret etmeye davet etti. Başkan Yeğin, mesajında şu ifadeleri kullandı: "Belediyemizin sosyal tesisleri, kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla bir araya getirerek vatandaşlarımızın aileleriyle birlikte keyifli vakit geçirebileceği nezih mekanlar sunuyor. Modern yapıları, zengin menüleri ve güler yüzlü hizmet anlayışıyla Sancaktepe’mize yakışan bir standart oluşturduk. Tüm komşularımızı sosyal tesislerimizi ziyaret etmeye, bu güzel ortamın tadını çıkarmaya davet ediyorum."
Bolu Bolu’da geliştirilen yapay zeka sistemi, gizli kalp krizi riskini ortaya çıkarıyor Bolu’da düzenlenen sağlık etkinliğinde yapay zeka ile vatandaşların kalp yaşını hesaplayan Kardiyolog Dr. Esad Çekin, obezite, sigara ve kalp krizinden ölümlerde Türkiye’nin Avrupa zirvesinde yer aldığına dikkat çekti. 40 yaşındaki bir kişinin 60 yaşında bir kalbe sahip olabileceğini belirten Dr. Çekin, "Halkın bilinçlenmesi şart. Yapay zeka destekli erken tanı ile kalp hastalıklarını önleyebiliriz" diye konuştu. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi topluluklarından Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu öğrencileri, alışveriş merkezinde "Sağlık Sokağı" adıyla bir etkinlik düzenledi. Öğrenciler etkinlikte; meme kanseri ve diğer kanser türleri, akılcı ilaç kullanımı, ağız ve diş sağlığı hastalıkları ile sigara bırakma konularında vatandaşlara bilgilendirme yaptı ve çeşitli testler uyguladı. Tıp, Diş Hekimliği ve Sağlık Bilimleri fakültelerinde eğitim gören öğrenciler, vatandaşların sağlıkla ilgili sorularıyla yakından ilgilendi. Etkinlik alanında, ailelerin danışmanlık aldığı sırada çocukların vakit geçirebilmesi amacıyla çocuk masası kuruldu. Bu alanda psikoloji bölümü öğrencileri çocuklarla ilgilendi. Bunun yanı sıra il genelinde farklı noktalarda yapay zeka sistemiyle kalp taraması yapan Kardiyolog Doktor Esad Çekin, bu kez yapay zeka destekli sistemle vatandaşların kalp yaşını ölçtü. Sağlık Sokağı etkinliğine; Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. Oruç Yunusoğlu ile Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Doktoru Songül Ekmen Kurtoğlu da katılarak bilgilendirme masalarında vatandaşlarla bir araya geldi. "Yapay zekanın desteğini de kullanabiliyoruz" Geliştirdiği yapay zeka sisteminin, kalp rahatsızlıkları olabilecek insanlarda teşhis yöntemi olarak kullanılabildiğini aktaran Kardiyolog Doktor Esad Çekin, "Maalesef ülke olarak Avrupa’da her şeyde birinci sıradayız. Obezitede Avrupa birincisiyiz. Sigara içme oranlarında Avrupa birincisiyiz. Şeker hastalığında Avrupa birincisiyiz. Tabii tüm bunların sonucu olarak maalesef kalp krizi kaynaklı ölümlerde de Avrupa birincisiyiz. Eurostat verilerine göre yüzde 10,8 ile kalp krizi kaynaklı ölümlerde Avrupa birincisi sırasındayız. Tabii bu bize şunu gösteriyor; Toplum sağlığı açısından yapmamız gereken belki de en öncelikli şey, bu kalp hastalıklarını yönetebilmek, kalp krizlerine karşı farkındalık oluşturabilmek diye düşünüyorum. Bunun için yapacağımız iki tane çözüm var. Birincisi, erken tanı imkanlarını artırmamız lazım. Burada artık eskisinden çok daha güçlüyüz. Yapay zekanın desteğini de kullanabiliyoruz. Yapay zeka destekli tanı metotlarıyla kalp hastalıklarını çok erken dönemde tespit edip önleme imkanımız olabiliyor. İkincisi ise belki de en önemlisi, toplumsal düzeyde farkındalığı artırmamız lazım diye düşünüyorum. Yani halkın da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor" şeklinde konuştu. "Kalp Yaşı isimli uygulamayı geliştirdik" Kardiyolog Doktor Esad Çekin, yeni geliştirdiği yapay zeka sistemini İHA’ya anlattı. Çekin yaptığı açıklamada, "Bu amaca hizmet etmesi için Kalp Yaşı isimli uygulamayı geliştirdik. Kalp yaşı şu demek; Hiçbir hastalığı olmayan kaç yaşında birisiyle sizin kalp riskiniz eşit demektir. Aslında 10 yıllık kardiyovasküler risk sınıflamasına dayanır ama bir insana kalp riskinin yüzde 3, yüzde 5 deyince bir anlam ifade etmeyebilir. Ama onun yerine ‘kalp yaşın 50-60’ gibi ifade edersek, insanlara işleyerek önlem almaya motive edici olabiliyor. Gerçekten 40 yaşında birisi, hiç farkında olmadan 60 yaşında bir kalple yaşıyor olabilir. Keza tam tersi de mümkün. İşte biz bu kalp yaşı 60 olan kişiye, ‘Bak, yanlış yoldasın, bunları değiştirmen lazım. Kalp yaşını 40’a indirmemiz lazım’ dediğimizde çok daha tesirli oluyor. Nitekim ben de son birkaç haftadır kendi polikliniğimde Kalp Yaşı uygulamasını kullanıyorum ve hastalardan da çok güzel geri dönüş alıyorum. Hayatlarına dokunabiliyoruz. Onları hayat tarzını değiştirmek üzerine motive edebiliyoruz. Günün sonunda bizim en büyük amacımız insanları motive etmek, onlarda bir farkındalık oluşturmak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "İnsan, damarları kaç yaşındaysa aslında o yaştadır" Kalp Yaşı uygulamasının insanları korkutmaktan ziyade korumak amaçlı olduğunu vurgulayan Esad Çekin, "Kalp Yaşı uygulaması da işte bu yüzden korkutmak amaçlı değil, korumak amaçlı kullanılabilecek bir araç. Tıp fakültesinde öğrendiğimiz çok meşhur bir söz vardır; İnsan, damarları kaç yaşındaysa aslında o yaştadır, diyoruz. Takvim yaşını geriye alamayız ama kalbimizi gençleştirebiliriz. Bu nedenle farkındalık oluşturmamız lazım diye düşünüyorum" dedi. "Esad hocamdan memnunum" Esad Çekin’e bir yıldır tedavi olduğunu ve memnun olduğunu dile getiren Zafer Gülsal da Sağlık Sokağını ziyaret etti. Gülsal yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Esad hocamla yaklaşık bir sene önce genel bir kontrolde tanıştım. Kan tahlili ve EKG çekiminden sonra benim durumumu ciddi görerek acil bir anjiyo istedi. Anjiyodan sonra da 3 tane damarımın tıkalı olduğunu ve 3 tane stent taktığını ama bir damara müdahale edilmediğini onu da bir sene sonra yapacağını söylemişti. Çok şükür şu an stentlerden sonra iyiyim geçen hafta bir anjiyo daha oldum Esad hocam sayesinde şu anda durumum gayet iyi. Esat hocamdan memnunum"