SAĞLIK - 10 Haziran 2024 Pazartesi 14:14

Gıda sahtekarlığı en çok bu ürünlerde yapılıyor

A
A
A

Yakın Doğu Üniversitesi’nin Dünya Gıda Güvenliği Günü’nde düzenlediği “Gıdalarda Taklit ve Tağşiş” etkinliğinde sahte gıda ürünleri ile mücadele yöntemleri ele alındı. Sahtekarlığın en çok yapıldığı ürünlere dikkat çekilen etkinlikte, gıda güvenliğinin nasıl sağlanacağı konusuna da değinildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nün 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü’nde düzenlediği “Gıdalarda Taklit ve Tağşiş” etkinliğine Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Beste Oymen ile çok sayıda öğretim üyesi, araştırmacı ve öğrenci katıldı.

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden ve Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu’nun açılış konuşmalarının ardından, Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Nevzat Artık ve Dr. Şebnem Güler ile Adana Zeytin Üretim ve Pazarlama Kooperatifi (ZEYKOOP) Başkanı Dr. Mehmet Güler sunum yaptı. Soru-cevap bölümüyle sona eren etkinlikte, sunum yapan akademisyenlere teşekkür belgesi ve koza işi takdim edildi.

Gıda sahtekarlığı en çok bu ürünlerde yapılıyor

Zeytinyağı, süt, bal, safran, balık ve kahveye dikkat

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, dünya çapında her yıl 700 milyon insanın, kirlenmiş gıdalardan kaynaklanan 200’ün üzerindeki hastalıktan etkilendiğini söyleyerek, bu vakaların yüzde 40’ının ise beş yaş altı çocuklardan oluştuğunu vurguladı.

AB Gıda Sahtekarlık Ağı’nın verilerine göre gıda sahtekarlığında yüzde 47 ile yanlış-yanıltıcı etiketlemenin ilk sırada yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Artık, “İkame ürün kullanılması, seyreltme, ürün ilavesi yada çıkarılması ise yüzde 20 ile en sık başvurulan hileler arasında yer alıyor. Eksik, hatalı ya da değiştirilmiş raporlama ile fikri mülkiyet hakkı ihlalleri ise gıda sahtekarlığında yüzde 17 paya sahip” ifadelerini kullandı.

Adana Zeytin Üretim ve Pazarlama Kooperatifi (ZEYKOOP) Başkanı Dr. Mehmet Güler ise 2023’te Türkiye’de yaklaşık 1,7 milyon ton zeytin üretimi yapılırken 216 bin ton zeytinyağı üretildiğini hatırlatan Güler, “Özellikle küçük ve orta ölçekli üreticilerde bilgi ve teknoloji eksikliğini, zeytin ve zeytinyağı üretiminde maliyetleri yükseltiyor” dedi.

Gıda sahtekarlığı en çok bu ürünlerde yapılıyor

Tağşiş en çok zeytinyağında yapılıyor

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Şebnem Güler ise taklit ve tağşişin en yaygın olduğu ürünlerin başında yüzde 24 ile zeytinyağının geldiğini söyledi. Zeytinyağını ise süt, bal, safran, balık ve kahvenin takip ettiğini vurguladı.

Naturel zeytinyağına; kolza, ayçiçeği, soya, pamuk, mısır, yer fıstığı, hardal, susam, haşhaş gibi bitkisel rafine karışım yağları, fındık yağı, avokado yağı gibi farklı bitki kaynaklı yağlar eklenmesinin en yaygın tağşiş örneklerinden olduğunu söyleyen Dr. Şebnem Güler, özellikle riviera tipi yağların ve yemeklik rafine pirina yağlarının natürel zeytinyağı adı altında piyasaya sürülmesinin de ciddi bir sorun olduğunu söyledi.

Gıda sahtekarlığı en çok bu ürünlerde yapılıyor

Ercan Akerzurumlu: “Gıdada taklit ve tağşiş kabul edilebilir bir durum değil”

Gıdalarda taklit ve tağşişin hayati bir sorun olduğunu belirten Tarım Dairesi Müdürü Ercan Akerzurumlu, yaptıkları denetimlerde farklı bölgelerden topladıkları 70 numuneden 20’sinin tağşişli olduğunu tespit ettiklerini belirterek, “Haksız kazanç elde eden ve insan sağlığına zarar veren üreticilere cezai işlem uyguladık. Tüm bu analizleri kendi ülkemizde yapmak için de çalışmalara başladık. İlerleyen günlerde bunu da başaracağız” dedi.

Gıda sahtekarlığı en çok bu ürünlerde yapılıyor

Prof. Dr. Özge Özden’den ‘sürdürülebilir tarım’ vurgusu

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özge Özden, “KKTC’nin tek Gıda Mühendisliği Bölümü’nü bünyesinde barındıran Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi olarak; gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını eğitim faaliyetlerimizin merkezine alırken, diğer yandan da halka açık şekilde düzenlenen etkinliklerle toplumsal bilince de katkı koymaya devam ediyoruz” dedi.

Özden, “Sadece ülkemizde değil dünyada da güvenilir gıda sağlıklı gıda, kaliteli gıdaya erişim gün geçtikçe zorlaşmıştır. Bu bağlamda sürdürülebilir tarım, iyi tarım uygulamaları gıda güvenliği konusu bir o kadar daha büyük önem kazanmıştır” ifadelerini kullandı.

“Tarladan çatala gıda güvenliği”

Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölüm Başkanı Perihan Adun ise, güvenli gıdaya erişim için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

“Dünya Gıda Güvenliği 5 tane eylem çağrısı var. 1’incisi gıdanın güvenli olduğundan emin olun. Bunun için hükümetler herkes için güvenli ve kaliteli gıda sağlamalıdır.

Gıdanın ham madde kısmı çok önemli. Ham maddenin yetiştirilmesinde iyi tarım teknikleri uygulanmalı.

İşleme sırasında iyi hijyen teknikleri uygulayın. Gerek depolama gerek dağıtım sırasında gerekli şartları karşılayın ki gıda tüketiciye güvenli şekilde ulaşsın.

Ayrıca tüketicilerin tüketecekleri gıdanın güvenliği konusunda bilinçli olmaları gerekiyor. Bilinçli olun, gıdanızı evlerde de bilinçli bir şekilde tüketin. Bu konsepti şöyle özetleyebiliriz: Tarladan çatala gıda güvenliği.

Tarladan çatala olan her zincirde gıda güvenliği tehlikeye gidebilir. Hastalık ve ölüm riskleri olabilir. Onun için bu zincirde yer alan tüm paydaşların bu konuda sorumlulukları var ve aksiyon almaları gerekiyor.”

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.