SAĞLIK - 07 Temmuz 2023 Cuma 12:47

“Güneş ışığından hem korunmalı hem de faydalanmalıyız”

A
A
A
“Güneş ışığından hem korunmalı hem de faydalanmalıyız”

Yaz aylarının başlamasıyla birlikte bağışıklık ve sağlıklı yaşam anlamında güneşin öneminin daha da arttığının, ancak vücuda yararı kadar zararı da olabilen güneşten korunma yöntemlerine dikkat etmek gerektiğinin altını çizen Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Nilsu Salih, “Güneş ışığından hem korunmalı hem de faydalanmalıyız” dedi.

Güneş ışığından bilinçli bir şekilde faydalanmak için öncelikle zararlarının ve bunlara karşı alınacak önlemler konusunda bilinçli olmak en temel koşul olduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Uzmanı, Uzm. Dr. Nilsu Salih, “Tüm canlılar için hayat kaynağı olan güneş; bağışıklığın güçlenmesi, kemik sağlığı, vücudun enerji depolaması, vücudun ihtiyacı olan vitaminlere destek sağlaması anlamında büyük faydalarının olmasının yanı sıra dikkatli ve kontrollü bir şekilde faydalanılmadığında sıcak çarpması, cilt yanıkları, kanserojen ışınlara maruz kalmak gibi olumsuz etkilerde neden olabilir. Özellikle D vitaminin sentezlenmesinde, çocukların kemik gelişiminde ve cilt sağlığının iyileşmesinde olumlu etkilere sahiptir. Ancak ozon tabakasının incelmesi nedeniyle güneş ışınlarının tehlikeli olmaya başladığının unutulmaması gerekir. Bu durumun güneşten uzak kalmak anlamına gelmez, gerekli önlemler alınarak güneşten faydalanmaya devam etmek gerekir” dedi.

Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Nilsu Salih konu ile ilgili merak edilen soruları şöyle yanıtladı:

"Yaz aylarında sağlıklı güneşlenmek için nelere dikkat etmek gerekir?"

"Sağlıklı güneşlenmenin en basit ve zararsız yolu kısa süreli ve uygun saatlerde güneşe çıkmaktır. Günlük ortalama 10 dakikalık güneşlenme vücut sağlığı ve bağışıklık için yeterlidir."

"Güneş ışınlarının zararları deri tipine ve rengine göre değişir mi?"

"Cilt tiplerini biz altı kategoriye ayırıyoruz. Açıktan koyuya doğru cilt tipi bir ve iki olarak adlandırdığımız kişiler açık renk gözlü ve sarı saçlı olurlar. Derileri çok açık renkli olanlar güneş ışınlarına karşı oldukça hassastır ve güneşten ciddi anlamda olumsuz olarak etkilenmeleri söz konusudur. Güneş altında belirli süreden fazla kaldıklarında ciddi güneş yanıkları görülür. Bu iki cilt tipine sahip kişilerin bronzlaşma ihtimalleri pek yoktur. Cilt tipi üç olarak adlandırdığımız grup ela ve yeşil gözlü olup, yine açık renk deriye sahip sarışın, kumral olurlar. Güneş altında fazla kaldıklarında yine cilt yanıklarına maruz kalmaları söz konusudur. Ancak uygun güneş kremi ve koruyucu önlemlerle bronzlaşma ihtimalleri vardır. Cilt tipi dört olarak adlandırdığımız grup kahverengi gözlü, koyu renk saçlı esmer tenli olan kişilerdir. Her insan gibi güneşin altında fazla kalmaları deri ve vücut sağlığı anlamında risk taşımaktadır. Bronzlaşabilirler. Cilt tipi beş ve altı olarak belirlenen grup ise zaten Latin ırktan gelirler ve güneşin etkilerinin uzun sürdüğü bölgelerde yaşarlar. Bu nedenle derileri güneşten daha az etkilenir ve güneş altında bulunma süreleri de değişebilir."

"İnsanlar güneşten nasıl faydalanmalı?"

"Her insanın güneşe, güneşlenmeye ihtiyacı vardır. Ancak bu sanılanın aksine saatlerce güneş altında kalmak değildir. Günde 10 dakika boyunca el, yüz, kol, bacak gibi bölgelerin güneşe açık olması yeterlidir. Güneş ışığının cilt sağlığına faydalarının yanı sıra; D vitamini sentezlenmesi sağlamak, kemik sağlığını geliştirmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek, beyin sağlığını korumak, vücuttaki fazla yağın atılmasını sağlamak ve dişleri güçlendirmek gibi önemli faydaları vardır. Güneş, vücutta D vitamini ihtiyacının yüzde 90’ını karşılamaktadır ve D vitamini kemik sağlığı için çok önemlidir. Güneş ışınlarından en iyi şekilde faydalanmak istiyorsanız, öncelikle cilt tipinize ve güneşlenme sürenize uygun yüksek faktörlü bir güneş koruyucu krem kullanmalı, beslenmenize dikkat etmeli ve uygun giysiler giymelisiniz. Güneş ışığından faydalanırken; üzerinizde ince, açık renk, pamuklu giysiler olsa da güneş koruyucu krem kullanmalısınız. Güneşte ve sıcak havada yoğun sıcak ve terlemenin etkisiyle sıcak çarpması yaşamamak için sıvı almalısınız. Etkili bir güneş koruması için güneş koruyucu kreminizi 2 saatte bir yenilemelisiniz. Güneşlenme için sabah 10:00 ve 10.30, öğleden sonra ise 16.00-17.00 saatleri arasını tercih etmelisiniz. Ultraviyole ışınlarından korunmak için bulutlu havalarda da güneş koruyucu kremler kullanmalısınız. Sıcak çarpmasından ve gözlerinizi güneşten korumak için geniş kenarlı şapka ve güneş gözlüğü kullanmalısınız."

"Yaş grubuna bağlı olarak güneşe çıkma sürelerinde bir farklılık var mıdır?"

"Yaş grubuna bağlı olarak güneşe çıkma sürelerinde bir farklılık yoktur. Ancak özellikle çocukların hassasiyetleri düşünüldüğünde çok daha dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü bebek ve çocuk ciltleri güneş yanığı açısından çok daha hassas ve korunmasızdır."

"Koruma faktörlü güneş kremleri etkili midir?"

"Koruma faktörü içeren güneş kremlerinin korumaya yönelik olumlu etkileri elbette büyüktür ancak tek başına yeterli değildir. Sadece bu kremlerle koruma sağlamak mümkün değildir. Çünkü güneş ışınları sadece açıkta kalan bölgelerimizi değil, vücudumuzun kumaş altında kalan bölgelerini de etkiler. Bu yüzden güneşten korunmayı geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü, pamuklu ve bol kıyafetlerle desteklemek gerekmektedir."

"Peki bu koruyucu kremlerin cilde olumsuz etkileri var mıdır?"

"Zaman zaman olumsuz etkileri görülebilir. Kimyasal ve fiziksel koruma sağlayan kremler olarak iki tip krem grubu vardır. Fiziksel koruyuculuk sağlayanlarda kullanılan materyallerin reaksiyon oluşturma riski düşüktür. Fakat kimyasal koruyucularda deride bazı reaksiyonlara sebep olabilirler. Bazı güneş ürünlerinde maalesef parfüm ya da birtakım yan etkisi olan ürünler bulunmaktadır. Onlardan kaçınmak faydalı olacaktır. Piyasada hem fiziksel hem de kimyasal koruyuculuk özelliği taşıyan ultraviyolenin A ve B (UVA-UVB) kısımlarını engelleyen ürünler vardır. Bunlardan 30 ve 30+ olmak üzere parfüm içermemeleri koşulu ile bir ürün tercihi yapılabilir."

"Güneş lekeleri için ne gibi önlemler alınabilir? Güneş lekelerinin tedavisi var mıdır?"

"Güneş lekelerinin çok çeşidi vardır. Her lekenin özelliğine göre tedavi yöntemi belirlenir. Ama hepsinde ortak özellik güneş koruma losyonlarının ve kremlerinin kullanılmasıdır. Bu lekelerin tehlikeli olabileceği unutulmamalıdır ve tedavileri konusunda mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır. Cildimizi sürekli kontrol etmeli ve olası bir değişimde mutlaka uzman hekime danışmalıyız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul AK Parti’den İBB’ye zam tepkisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AK Parti Grubu Tarife Komisyonu üyeleri, İBB yönetiminin 7 yıllık görev süresini değerlendirdiği toplantıda zam tepkisinde bulundu. İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, "’Yeni finansal modeller bulacağız’ diyen CHP’li İBB yönetiminin 7 yıl sonra gelmiş olduğu nokta İstanbulların en zaruri ihtiyaçları olan su, ulaşım gibi başlıklarda bile yüzde binleri aşan zamlarla; hiçbir enflasyon oranıyla izah edilemeyecek noktada zamlar yaparak bir zam ekonomisi üzerinden kaynaklarını yönettiğini görüyoruz" dedi. İBB AK Parti Meclisi Grubu Tarife Komisyonu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde CHP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edilen yeni tarifeler sonrasında ücret artışlarına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Binası AK Parti Grup Odasında gerçekleşen basın açıklamasında İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, AK Parti Meclis Üyeleri ve Tarife Komisyonu Üyeleri Meryem Karaköse ve Süheyla Topçu katıldı. Basın açıklamasında konuşan İBB Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, "’Finansal kaynaklar anlamında 2019 yılında kendi öz kaynaklarımızı temin edeceğiz. Yeni finansal modeller bulacağız’ diyen CHP’li İBB yönetiminin bugün 7 yıl sonra gelmiş olduğu nokta İstanbulların en zaruri ihtiyaçları olan su, ulaşım gibi başlıklarda bile yüzde binleri aşan zamlarda hiçbir enflasyon oranıyla rakamıyla izah edilemeyecek yakıt, elektrik giderlerinden gelen zamlarla izah edilemeyecek bir noktada zamlar yaparak bir zam ekonomisi üzerinden kaynaklarını yönettiğini maalesef görüyoruz" dedi. "Ne enflasyon söylemi ne de genel gider argümanı bunu açıklamaya yetmeyecektir" AK Parti Meclis Üyesi ve Tarife Komisyonu Üyesi Meryem Karaköse mezar fiyatı artışlarıyla ilgili, "272 TL’den 408 TL’ye çıkarıldı dese de aslında fiyat 272 TL’den 544 TL’ye çıkarılması meselesidir. Burada da bu artışla 2019 yılında 80 TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda aslında küçümseyerek bir cümleyle geçiştirdikleri rakamdaki artış bile yüzde 580’dir. Kıymetli basın mensupları, sorumuz da çok basittir bu konuda ruhsat vermenin hangi maliyet unsuru bu artışı izah edebilir? Ne enflasyon söylemi ne de genel gider argüman bunu açıklamaya yetmeyecektir. Yine kendilerinin bizzat değindiği konularla devam etmek istiyorum. Birinci grup mezar yeri konusudur. Bu basında çok fazla yer aldı biliyorsunuz. Burada mezar yerinde 334 bin 896 TL’ye yükseldiği çok fazla basınında yer aldı. Bu artış bir yıl öncesine göre bile 2025’te yapmış olduklarından da 111 bin 632 TL idi. O zaman bile büyük bir artışla bunu gerçekleşti. Son yapılan zamla beraber de bu artış maalesef bugün 334 bin 896’ya yükseldi" dedi. "Burada da yine yani 2019’da 2000 TL olan en düşük dördüncü grup mezar yerimiz 10 bin 728 TL’ye yükseltildi" Mezarlık ücretlerinin fahiş oranda yükseltildiğini söyleyen Karaköse, "Peki, 2019’da bu rakam neydi? 2019’da sadece 30 bin TL olan bu ücret bugün 334 bin 896’ya çıkarılarak yüzde bin 16 artış yapılmıştır. Bunu söylerken de artışın oranına tabii ki söylemediler. Bunu da ’bazı kesimler kullanıyor zaten diyerek’ geçiştirmemeye çalıştılar. Gelelim peki burayı bazı kesimler kullanıyor diyelim, yer az diyelim. Dördüncü grup dediğimiz ve fiyatın en düşük olduğu mezar yerinde durum ne aslında burada da durum çok iç açıcı değil. Burada da yine 2019’da 2 bin TL olan en düşük dördüncü grup mezar yerimiz 10 bin 728 TL’ye yükseltildi. Kendilerinin küçük gördüğü ’çok fazla artış demedikleri’ bu yerde bile yüzde 436’lık bir artış söz konusudur. Yine lahit mezarlara kendileri değinler. Lahit mezarlarda da bunu da yine bir cümleyle ’ya zaten bu iki katlı ikinci katı da isteyen yaptırıyor isteğe bağlı bir şey’ diyerek geçiştirdikleri lahit mezarda da artış var arkadaşlar. Yüzde bin 271’dir" şeklinde konuştu. "Çeşme yaptırma meselesi son geçen tarife ile beraber 500 bin TL’ye yükseltilmiştir" Konuşmasına devam eden Karaköse, "Bir cümleyle geçiştirdikleri isteğe bağlı zaten spesifik bir şey dedikleri yani CHP yönetiminin spesifik anlayışı artışı yüzde bin 271’lerin altına düşmüyor gibi görünüyor. Bu durum bu tarifeleri kim alıyor tartışmasıyla da örtülenemeyecek kadar önemlidir. Mezar yerlerini konuşmuşken kendilerinin değinmediği ama bizim en çok dikkatimizi çeken konulardan bir tanesi de çeşme suyu yaptırma. Yani çeşme yaptırma hayır işi. İstanbul’un kadim geleneği olan çeşme yaptırma ve hayır işlemi iradesi maalesef adeta bir tarife bariyerine çarpmış durumdadır. Kendileri bu konuyu hiç gündeme almadılar ama burada da size çarpışık bir rakam olduğu için paylaşmak istiyorum. Bir önceki yıla göre bile yüzde 731 artış yaparak 61 bin 660 TL’ye çıkarttıkları bu çeşme yaptırma meselesi son geçen tarife ile beraber 500 bin TL’ye yükseltilmiştir. Yani bir önceki yıl daha 61 bin 666 TL’ye yaptırılan çeşme aradan bir yıl geçtikten sonra nasıl bir artışla bağdaştırıldı ki 500 bin TL’ye çıkarıldı. Yani 2019’da bu çeşme yapım ücretinin de 10 bin TL olduğunu düşünürsek, buradaki artışın 2019’dan bugüne kadar yüzde 4 bin 900 olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. "Otopark ihtiyacının büyüdüğü bir ortamda çözüm üretmek yerine de yaptıkları tek şey, maalesef tarifeleri büyütmek oldu" CHP’li İBB Yönetiminin üzerine düşen görevi yeterli şekilde yerine getirmediğini söyleyen Karaköse, "Seçim vaatlerinde hatırlarsanız ilk seçimlerde 100 bin otopark yaptıracağız vaadiyle gelen bir anlayış söz konusuydu. Tabii burada otopark yapmak yerine otopark ihtiyacının büyüdüğü bir ortamda çözüm üretmek yerine de yaptıkları tek şey maalesef tarifeleri büyütmek oldu. Üstelik bunu yapan zihniyet aynı zamanda 2019 yılında otopark ücretlerini mecliste vermiş oldukları bir önerge ile otopark ücretlerinin günlük 1 TL olmasını öneren zihniyet bugün maalesef otopark ücretlerinde de fahiş rakamlarla karşımıza gelmektedir. Günlüğü 1 TL olsun diyen anlayış bugün geldiğimizde 1 - 2 saatlik otopark ücretlerindeki artışlar sadece sizlere kısaca paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı. "1 TL olsun diye önerdikleri otopark ücretine 2019’dan bugüne kadar yüzde 3 bin 567’lik bir artış yaptılar" İBB’nin verdiği vaatleri yerine getirmediğini söyleyen Karaköse, "2019 yılında 6 TL olan onların 1 TL’ye indirmek istediğin dönemde 6 TL olan otopark ücreti 2024 yılında 70 TL’ye çıkardılar. O zaman bile arada yüzde bin 67’lik bir artışla hemen bu işi gerçekleştirdiler. 2025 yılına geldiğimizde de 1- 2 saatlik otopark ücreti 220 TL olmuştur. Burada da yaklaşık 2019’dan bugüne kadar toplam artış kıymetli İstanbullular ’1 TL olsun’ diye önerdikleri otopark ücretine 2019’dan bugüne kadar yüzde 3 bin 567’lik bir artış yaptılar. Şimdi bu artış 6 TL’den 220 TL’ye çıktı. Artık İstanbul’un otopark bir ihtiyaç değil karşılanamaz lüks haline getirmiş durumdalar. Bunu söylerken de özellikle bir tarafa da sizlerin dikkatini çekmek istiyoruz. Avrasya Tünel geçişi bunların en çok eleştirdiği geçişlerden biri olan Avrasya Tüneli‘nin geçişi bugün 225 TL. İstanbul’da geldiğimiz noktada 1- 2 saatlik otopark ücretleri 220 TL’dir. Bu karşılaştırma da İstanbulluların burada yalnızca bir fiyat karşılaştırması değil İstanbul’da yaşamın nasıl bir pahalılaşma noktasına geldiğini sizlere ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "2019’dan bugüne kadar suya yapılan zam yüzde bin 40’tır" Son 6 yılda suya yüzde 1040 oranında zam yapıldığını söyleyen Karaköse, " Bir yandan kent lokantası üzerinden sosyal yardım vitrini yapılırken diğer yandan da yol kenarlarında park, parklanma tarifeleri ile vatandaşın cebine yüklenen ağır bir bedelle karşı karşıya olduğumuz da tekrar ifade etmek istiyorum. Bu da ’sosyal belediyecilik’ değil ’sosyal fatura’ denilir söylemiyle bizlere maalesef karşı karşıya getirmiştir. 2019’dan bugüne kadar suya yapılan zam yüzde bin 40’tır. Bedava vermeyi söyledikleri, bedava vermemizi teklif ettikleri ve kendilerinin geldiğinde de ucuzlatacaklarını söyleyerek seçim kazandıkları bir anlayış bugün suyun metre küpünü maalesef 52,45 TL’ye yükseltmiştir" dedi. "2019 yılında bir bilet ücreti 0,41 litre benzin alırken bugün yapılan zamla 35 TL olan bilet ücretiyle de 0,66 litre benzin alınmaktadır" İETT’de yapılan zam oranın fazla olduğunu söyleyen Karaköse, "Ulaşımda peki durum farklı mı? Elbette değil. 2019 yılında 2,6 TL olan bilet ücreti bugün biliyorsunuz 35 TL’ye yükseltirmiştir. Bu artış 2019’dan bugüne kadar yüzde bin 246 olmuştur. Benzinle kıyasladık Benzinle yaptığımız mukayese de AK Parti döneminde yani 2019 yılında bir bilet ücreti 0,41 litre benzin alırken bugün yapılan zamla 35 TL olan bilet ücretiyle de 0,66 litre benzin alınmaktadır. Daha fazla benzin alabiliyorlar. Buna rağmen daha fazla zam yapıyorlar. Şunu görüyoruz, bugüne kadar kendilerinin vaat ettiği, ‘Hayatı ucuzlatacağız, İstanbullulara daha rahat bir hayat sağlayacağız, hayatlarını kolaylaştıracağız’ dedikleri noktada fahiş zamlarla maalesef karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.
Bursa Bursa’da öğrencisini herkesin içinde darp eden okul müdürü görevden uzaklaştırıldı Bursa’nın İnegöl ilçesinde okul müdürü sinirlendiği öğrenciyi herkesin önünde itekleyerek darp etti. O anlar kameraya yansırken, öğrencinin ailesi şikayetçi oldu. Harekete geçen İl Milli Eğitim Müdürlüğünce, okul müdürü görevinden uzaklaştırdı. Olay, cuma günü İnegöl’ün kırsal Yeniceköy Mahallesi’nde eğitim öğretime devam eden Ömer Osman Çağlayan Ortaokulu’nda meydana geldi. Okul Müdürü Mustafa Ç., sırada bekleyen Muhammed K. (11)’yı saldırarak darp etti. O anlar amatör kameraya yansıdı. Olayın ardından öğrenci, durumu ailesine bildirdi. Aile müdürden şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olayı anlatan 11 yaşındaki öğrenci Muhammed Emin K., "O beni durduk yere dövdü. Kafa attı, fırlattı ‘Seni buraya gömerim, herkes burada ahlakını bilecek’ dedi. Çocuğa el hareketi yaptım zannetti. Okula gitmeyeceğim. O beni dövecek ben kendimi savunamayacağım, sonra disiplin verecek tutanak tutacak ben gitmem okula" dedi. Baba Nihat Koca (49), "Cuma günü işten eve geldim. Hanım bana ‘Muhammed’i dövmüşler’ dedi. Ben çocuklar arasında olmuş sandım. Sonra bana okul müdürü ‘Muhammed’i dövmüş’ dediler. Öğretmendir kızmıştır dedim. Daha sonra bana video geldi. Videoya bakınca zaten aklım başımdan gitti. 11 yaşındaki çocuğumu kaldırmış vurmuş. Kafası taşa gelse ne olacak? Ben çocuğumu öğretmenlere emanet ediyorum. Öğretmen bunu yapsa sokaktaki vatandaş kim bilir neler yapar" dedi. Şikayetler ve görüntüler üzerine okul harekete geçen İl Milli Eğitim Müdürlüğü okul müdürü Mustafa Ç.’yi görevden uzaklaştırdı.