GÜNDEM - 13 Kasım 2025 Perşembe 15:52

Gürsel Tekin’den CHP İstanbul İl Binası’ndaki tuvalet skandalına ilişkin tepki

A
A
A

CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda Zeki Şen’in odasına bazı kişilerin büyük ve küçük tuvaletlerini makam koltuğuna yapmalarına tepki gösteren Gürsel Tekin, "Maalesef çok üzücü, çok çirkin. Bir kısmını da söylemek istemiyorum çünkü bize yakışmıyor. Bundan sonra bunlara izin vermeyeceğiz" dedi.

CHP İstanbul İl Başkanlığı’na dün gece saatlerinde gelen partili bir grup Gürsel Tekin’in yardımcısı Zeki Şen’in kullandığı odaya girdi. Odaya giren şahıslar, makam koltuğu ve masasına dışkı ve idrarlarını yaptı. Dışkılı saldırının ardından henüz belirlenemeyen şahıslar yangın merdiveninden hızla uzaklaştı. Sabah saatlerinde ise temizlik görevlileri odaya girdiklerinde şoke oldu. Görevliler karşılaştıkları manzaranın ardından polise ihbarda bulundu. Olay yerine sevk edilen polis ekipleri, Şen’in makam koltuğu ve masasındaki dışkı ve idrarları görüntülerken, görevlilerin ifadeleri alındı. Ekipler, odada bulunan güvenlik kamerasını da incelemeye alırken, olayla ilgili çalışmaların devam ettiği öğrenildi.

Gürsel Tekin’den CHP İstanbul İl Binası’ndaki tuvalet skandalına ilişkin tepki

"Maalesef çok üzücü"

Öte yandan, olaya tepki gösteren Gürsel Tekin açıklama gerçekleştirdi. Açıklamasında Tekin, "Polis arkadaşlarımız var ama katlar arasındaki yangın merdiveninden girerek yapılmış. Bütün bunlar savcılıkta soruşturmada. Tanıdık mı yoksa yabancı mı bilmiyoruz. Kim olduğunu soruşturma sonrasında görmüş olacağız. Daha önce aşağıdaki bilgisayar odamızda da benzer olaylar oldu. Bütün bunları olabildikçe tolere etmeye çalıştık. Bu saatten sonra tolere etmek söz konusu değil. Maalesef çok üzücü, çok çirkin. Bir kısmını da söylemek istemiyorum çünkü bize yakışmıyor. Birçok arkadaşımızın ibadetini yaptığı yerde sıkıntıların olduğunu gördük. Bundan sonra bunlara izin vermeyeceğiz. Güvenlik kamerasında girişleri çıkışların hepsini görüyorsunuz. Bizim bütün odalarımızda güvenlik kameraları var" ifadelerini kullandı.

Gürsel Tekin’den CHP İstanbul İl Binası’ndaki tuvalet skandalına ilişkin tepki

Murat Horoz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.