ASAYİŞ - 30 Nisan 2025 Çarşamba 12:49

Hakim karşısına çıkan Fatma Zehra Kınık: "Asli kusurlu olduğumu kabul etmiyorum"

A
A
A
Hakim karşısına çıkan Fatma Zehra Kınık: "Asli kusurlu olduğumu kabul etmiyorum"

Beykoz’da çarptığı 17 yaşındaki motosikletli gencin ölümüne neden olduğu gerekçesiyle yargılanan Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık, "Adli Tıp Kurumu’ndan gelen asli kusurlu olduğum yönündeki raporu kesinlikle kabul etmiyorum" dedi. Hayatını kaybeden gencin acılı annesi ise, "Yüzde yüz kusurlu, üzgün olduğuna da inanmıyorum. Aynı araca binebiliyor ama ben aynı caddeden geçemiyorum. Ben 10 aydır stresten acımı yaşayamıyorum" diye konuştu.



Beykoz’da 9 Temmuz’da eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlas Çeki’nin kullandığı motosiklete çarpmıştı. Çeki’nin hayatını kaybettiği, 4 kişinin de yaralandığı kazaya ilişkin, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen Fatma Zehra Kınık’ın yargılanmasına devam edildi.



Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Fatma Zehra Kınık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Suça sürüklenen çocuk Yavuz Selim Öztürk’ün 18 yaşına gelmesi sebebiyle dosyadaki gizlilik kalktı. Duruşma esnasında mahkeme, maktul Batın Barlasçeki’nin babasını mahkemenin düzenini bozduğu gerekçesiyle dışarı çıkardı.



"Sola baksaydı beni görüp yola çıkmazdı"


Mağdur sanık Yavuz Selim Öztürk, "Ben Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz ediyorum. Hız sınırları içinde ilerlerken araç durur haldeydi. Sola baksaydı beni görüp yola çıkmazdı. Gaza basıp kurtulmak istedim ama arkadan dokununca motor sola doğru yattı." şeklinde konuştu.



"Keşke bu kaza olmasaydı. Kimse başına gelsin istemez"


Tutuksuz sanık Zehra Kınık, "Şunu belirtmek isterim ki bu kaza üzücü bir kaza. Kimse başına gelsin istemez. Ben değerli ailenin üzüntüsünü paylaşıyorum. Kaza sonrası ailemle evine gidip taziyelerimi paylaştım. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen asli kusurlu olduğum yönündeki raporu kesinlikle kabul etmiyorum. Kontrollerimi yaptım. Üç tane araç geçti, o şekilde yola çıktım. Ben yolun ortasına geldiğimde motosikleti o esnada gördüm. Ben durmadığım için yargılanıyorum ancak ben durdum. Süratli şekilde geliyordu, kaskı yoktu. Avukatımız da arz ettiği gibi kazada o sürtme sadece maddi hasarlı kazaydı, ölüm o esnada meydana gelmedi. Orada yaralandı. Ben hızlı bir şekilde arabamı park edip kaza yerine gittim. ‘Ambulans çağırın’ dedim. Keşke bu kaza olmasaydı. Kimse başına gelsin istemez." dedi.



"Ben 10 aydır stresten acımı yaşayamıyorum"


Maktul Batın Barlas Çeki’nin annesi ise, "Kendisi motor önündeyken birden hızlanıyor. O ara neyle uğraşıyordu bilmiyoruz. Motoru görmemesi imkansız. Oğlumun düştüğü yeri izleyemiyorum. Minibüs yolcu indirdiğini söylüyordu. Yüzde yüz kusurlu, üzgün olduğuna da inanmıyorum. Aynı araca binebiliyor ama ben aynı caddeden geçemiyorum. Ben 10 aydır stresten acımı yaşayamıyorum. Bu kadın serbestçe hala arabayla gezebiliyor. İkinci kazayı yapmış yine birisi ölebilirdi. Oğlum kask taksa da sonuç değişmiyordu. Ölümünün sebebi genel travma." ifadelerini kullandı. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 26 Mayıs tarihine erteledi.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da sahte belge operasyonu: 6 gözaltı İstanbul’da düzensiz göçmenler ve terör örgütü üyeleri için sahte pasaport, kimlik ve sürücü belgesi hazırladıkları belirlenen bir şebeke çökertildi. Avcılar’da bir ev ve işyerine yapılan baskında 6 şüpheli yakalandı. Alınan bilgiye göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünce, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, düzensiz göçmenler ve terör örgütü üyeleri için sahte pasaport, kimlik ve sürücü belgesi hazırladıkları belirlenen bir şebeke tespit etti. Resmi belgede sahtecilik suçunun önlenmesine yönelik titizlikle yürütülen çalışmalar neticesinde, Avcılar ilçesinde belirlenen bir iş yeri ve bir ikametin sahte belge atölyesi olarak kullanıldığı tespit edildi. Yapılan teknik ve fiziki takibin sonunda belirlenen adreslere operasyon gerçekleştirildi. Baskında, M.D. (31), S.H. (44), M.A. (31), H.B. (31), F.B. (29) ve M.Ş.A. (22) isimli 6 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonun hedefindeki ev ve işyerinde yapılan aramalarda, 730 tek uyuşturucu hap, bir ruhsatsız tabanca, farklı ülkelere ait 117 kimlik, sürücü belgesi, oturum kartı, yine çeşitli ülkelere ait 372 sahte pasaport, yabancı ülkeler adına düzenlenmiş 27 sahte vize yaprağı, 2 bin 300 sahte olduğu anlaşılan pasaport dış deri kapağı, bin 500 sahte pasaport iç defteri, metalden 78 pasaport baskı kalıbı, sahte belge imalatında kullanılan 4 dizüstü bilgisayar, 5 yazıcı, 2 laminasyon makinesi, 3 kesim cihazı, 2 mor ışık cihazı, optik okuyucu, NFC cihazı, dört kesim tablası, sıcak baskı makinesi, ve lazer gravür makinesi ele geçirildi. Pasaport, kimlik ve sürücü belgesi ile oturum kartından oluşan yüzlerce sahte belgeye el konulurken, operasyonda yakalanan 6 şüpheli, resmi belgede sahtecilik ve 6136 SKM, uyuşturucu madde ticareti suçlarından, hakları yürütülen tahkikat işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edildi.
Erzurum Tabyalarda tarih dersi Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencileri, Erzurum Turizm Tanıtım ve Kalkınma Derneği ile Erzurum Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce hazırlanan "Siperler Lalezar Oldu" etkinlik kapsamında 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nın en önemli tanıklarından olan tabyaları gezdi adeta o günleri yaşadı. Erzurum Turizm Tanıtım ve Kalkınma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kızılkaya, düzenlenen etkinlikte tarih bölümü öğrencilerine alanı gezdirdi. Uzunahmet Tabyası’nı inceleyen öğrencilere savaşla ilgili bilgiler veren Kızılkaya, uzun menzilli topların icadıyla güçlü kalelerin fethedilmeye başlamasının yeni savaş stratejileri oluşturulmasına sebep olduğunu, bu sebeple Erzurum’un çevresine tabyalar inşa edildiğini belirtti. 1884-1896 yılları arasında inşa edilen tabyalardan birinin de Uzunahmet Tabyası olduğunu belirten Kızılkaya, burada tabya yapılması fikrinin 4 Kasım 1877 tarihinde Deveboynu Geçidi’nde yaşanan kanlı Deveboynu Savaşı’nda ortaya çıktığını söyledi. Burada yapılan savaşı kaybedince Aziziye Tabyaları’na çekildiğimizi, 8 Kasım’ı 9 Kasım’a bağlayan gece de meşhur Aziziye Tabyası çatışmasının olduğunu söyledi. Bu alanda yapılan savaşta halkın askere desteğe geldiğini, özellikle çocukların askerlere erzak ve mühimmat taşıdıklarını, savaş sonunda rehin alınan yüzlerce çocuğun Ruslar tarafından bize teslim edildiğini anlattı. O tarihten sonra Deveboynu Geçidi’nde siperlerin yakın zamana kadar canlı tutulduğunu anlattı. Her sene Deveboynu Savaşı’nın olduğu bu alanda kan rengi lalelerin kendiliğinden açtığını, çok kısa bir süre siperlerde ve savaş alanında görüldüğünü söyledi.
İstanbul Dijital İstanbul Projesi’nin ilk etabı tamamlandı İstanbul’daki 597 tarihi camiye, 5 farklı dilde "Karekod ile bilgilendirme panoları" asıldı. İstanbul Valiliği tarafından başlatılan akıllı şehir uygulaması "Dijital İstanbul" projesinin ilk etabı tamamlandı. Projeyle İstanbul’daki tarihi 597 camiye karekod panoları asıldı. Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça ve Arapça olmak üzere 5 farklı dilde hazırlanan içeriklerde eserlerin; tarihi, kültürel ve mimari özelliklerine ilişkin yazılı ve sesli bilgilendirmeler bulunuyor. Projenin 2. Etabı: Türbeler Ziraat Katılım’ın katkılarıyla ocak ayında hayata geçirilen projenin ilk etap çalışmaları, geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Dijital İstanbul Projesinin ikinci etabında ise İstanbul’daki tarihi eser statüsünde bulunan 226 türbe yer alıyor. Dijital İstanbul’un 2. Etap çalışmaları, önümüzdeki günlerde başlayacak. Akıllı şehir projesi: "Dijital İstanbul" İstanbul Valiliği tarafından hayata geçirilen Akıllı Şehir Projesi "Dijital İstanbul", kültürel mirasımızı keşfetmek isteyen herkese dijital rehberlik hizmeti sunuyor. Projeyle, İstanbul’daki tescilli kültür varlıklarımızın tarihi, kültürel ve mimari özelliklerine dair bilgilere, doğru, hızlı ve anlaşılabilir şekilde ulaşılması sağlanıyor. Web Sitesiden de erişime açık Tarihi eserlere ait bilgilerin yer aldığı www.dijitalistanbul.org sitesi, ziyaret öncesinde eserler hakkında bilgi edinmek isteyen yerli ve yabancı turistler için hazırlandı. Eserlerin girişine yerleştirilen karekod panoları ise 60 metreden okunabilecek şekilde dizayn edilerek ziyaretçilerin hizmetine sunuldu.