ASAYİŞ - 26 Kasım 2024 Salı 12:00

Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen hemşire: “En iyi yoğun bakım bizdeydi”

A
A
A
Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen hemşire: “En iyi yoğun bakım bizdeydi”

İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yedinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen tutuksuz sanık Ecem Koç, “En iyi yoğun bakım bizdeydi. Bu nedenle diğer hastanelerden bize bebek gelirdi. Doğum oranımız çok yüksek. Yoğum bakımı gerçekten güvenilir olduğu için hamileler bizde doğum yapmak istiyordu. Günde 8 kez doğuma gittiğimizi biliyorum” dedi.


İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava yedinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.


Duruşmada, Çorlu Reyap Hastanesi’nde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan ve Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen tutuksuz sanık Ecem Koç savunma yaptı. Koç, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Çorlu Reyap Hastanesi’nde yeni doğan hemşiresi olarak işe başladım. Fırat Sarı’yı iki yıldır tanıyorum. Kendisi bizim sorumlu doktorumuzdu. Yoğun bakım işletmesi nedir hiç duymadım, burada ilk kez duyuyorum. Burada bulunan hiç kimseyi tanımıyorum, bir örgüte üye olmam imkansızdır. Halime bebek anne karnında oksijensiz kalmıştı. Tekirdağ Devlet Hastanesi’nden 112 aracılığıyla geldi hastaneye. 55 gün yoğun bakımda kaldı ve elimizden geleni yaptık ama hayatını kaybetti. Tape kayıtlarında bir kez Fırat Sarı’yla konuşmamız var o konuşmada bebekle ilgili bilgi veriyordum. Bebek o gün hayatını kaybetmedi, yoğun bakımdaydı. Doktor olmadığı için bebeğe hemşireler yardım etti. Saat 16.19 gibi bebek eks oldu. Doktor bey gelmedi biz son ana kadar mücadele verdik. Eks işlemlerini hazırladık o sırada da denetim ekibi geldi. Denetim ekibi bebeğe detaylı bakmadı, yakından baksalardı açılan damar yolu ve işlemleri görebilirlerdi. Denetim ekiplerini yanıltan şey, bebeğin ölüm saatlerinin değiştirilmiş olmasıdır. Bunun dışında biz bebeğe son ana kadar müdahale ettik. Çorlu Reyap Hastanesi’nin sorumlusu Hasan Yüksel’di" ifadelerini kullandı.


Mahkeme başkanı sanığa, Fırat Sarı’yla arasında geçen Halime bebeğin ölümüne ilişkin konuşmayı sordu. Sanık, "Fırat Sarı’ya bebeğin sürecini olduğu gibi bilgi akışı ile aktarmıştım. Biz hemşireler epikriz yazmayız. Epikrizleri doktorlar yazar" diye yanıtladı.


Savunmasına devam eden Koç, "Fırat Sarı ile aramızda ticari çıkar bulunmuyordu. Kendisinden bu doğrultuda para almadım. Zaman zaman bize yemek ısmarlardı. Sadece bana değil, diğer hemşirelere de maaşlar düşük olduğu için sorumlu hemşiremize paralar vermiş, sorumlu hemşire de bize dağıtmıştı” dedi.


Mahkeme başkanı, Fırat Sarı ile arasında geçen hesap hareketlerini sordu. Sanık, "Yoğun bakımdaki bebeklere kendi cebimizden bir şeyler almıştık. Kendisi bize onun ödemesini yaptı" diye yanıtladı.


Hakimin bebek sevkleri ile ilgili bilgin var mı? sorusuna hemşire, Ecem Koç, “Trakya ve Çorlu bölgesinde çok fazla yoğun bakım yok. En iyi yoğun bakım bizdeydi. Bu nedenle diğer hastanelerden bize bebek gelirdi. Doğum oranımız çok yüksek. Yoğum bakımı gerçekten güvenilir olduğu için hamileler bizde doğum yapmak istiyordu. Günde 8 kez doğuma gittiğimizi biliyorum” dedi.


"Denetime geldiklerinde Halime bebek vefat etmişti"


Bebeklerin ölümü sonrası işlemlerden bahseden Ecem Koç, "Bebekler öldüğünde bağlı tüm aletler çıkarılır, bebek sıcakken ailesi aranır, bebek kefenlenmeden önce aile görür, bebeği son kez gördükten sonra biz de son görevimiz olarak bebeği yıkar ve kefenler, aileye teslim ederiz. Halime bebeğe de aynısını uyguladık. Denetime geldiklerinde Halime bebek vefat etmişti biz de bağlı olduğu makineleri çıkarmıştık, bekliyordu. Denetime gelen görevliler kuvözde yatarken gördüler" dedi.


Cumhuriyet savcısından sanığa çelişkili savunma sorusu


Savunmasına devam eden sanık Koç, "Fırat Sarı her gün hastaneye gelirdi. Bizi rahat bırakmaz, sürekli başımızda dururdu. Halime bebekle Fırat Sarı, her gün ilgilendi ailesiyle de yakından ilgilendi. Halime bebeğin ailesi yabancı uyrukluydu. Kendileriyle tercüman eşliğinde iletişim kurarlardı" dedi.


Cumhuriyet savcısı sanığa, "Her gün doktor olması gerekiyor ama olmuyordu diyorsun aynı zamanda Fırat Sarı’nın her gün hastanede olduğunu söylüyorsun bu çelişkiyi açıklar mısın?" diye sordu. Sanık, "Fırat Sarı belli saatlerde gelirdi, benim kastım sabit olarak her gün hastaneye gelen bir doktor olmasını istememdi" şeklinde yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.